sen hiç düşündün mü daha dogrusu hiç istedin mi cocuklar gibi aglamayı ama sadece cocuklar gibi aglamayı karanlık odanın bi kenarına ölece oturup dizlerini ta karnına cekip kendi hıckırıklarını dinlemeyi istedin mi hiçç konusacak birini aradın mı o karanlıkta...konusmaktan da öte sadece sarılıp aglayacagın birinin olmasını istedin mi hiç ama hissettiğinde yalnız oldugunu farkına vardıgında akıp giden gözz yaslarının onlarında seni dinlemeden,sonsuzluga süzüldügünü anladın mı hiç camdaki perdeyi bi solukta kenara atıp camdan saatlerce sokak lambasını izledin mi hiç derdini ona anlatmayı denedin mi olmayan derdini ama sırf bu yüzden,işte bu yüzden yüregini ona acmayı istedin mi hiç onu yanında istedigin oldu mu senin aglayan gözlerle ona bakıp terli avuclarla elini tutmak deil, sadece sıkmak istedigin oldu mı hiç yanından hiç gitmesin diye daha sonra ona titrek dudaklarla 'seni seviyorummm' demek istedin mi hiç yüregin titredi diyee saat gecenin kacı bilmiyorum yada bakmak istemiyorum saate tek bildigim tek hatırladıgım yataktan kalktıgım ve elimde telefonu sımsıkı tuttugum sonrası mı sonrasını sen en bastan okudun zaten bitanem...
büyüdüğünde bile insan herşeyi çocukça yaşamak isteyecekse, ya çocuk olmamıştır yada istemeye istemeye büyümüştür.