..rendelenmiş ayrılıklar...

Konu, 'Aşk, Duygusal, Sevgiliye Şiir Yazı, Kıssadan ' kısmında devriim tarafından paylaşıldı.

  1. devriim

    devriim Daimi Üye

    Küçük küçüktü adımları... Her başlangıçta, sonunu geciktirmeyecek kadar kısa. Ellerinin arasına sıkıştırdığı turuncu şekerlemelerin, az sonra başını döndürecek olan etkisinin bilinciyle acele etmiyordu... Nasıl olsa kederin gidişi, gelişinden kısa olacaktı. Yolculuğun duman duman bakışları yerleşecekti kalbinin çatı katına. Tek kapaklı yalnızlığının yerini çoktan ayırtmıştı... Üç kişilik odalarda solunum yetersizliği çeken ömrünün hemen kıyısında bir yaşam sürmekten aldığı acıyla karışık tat, bir zaman sonra yerini tamamıyla acıya bırakmıştı. Kararı kesindi... Elinde kalan tek odayı, toprak kokusuna yakın yere ayırt etmişti...


    Zaman...
    Sadece tik tak seslerinin gölgesinde tozlanacak, birkaç ufak titremeye daha ihtiyacı vardı...
    Sonrası... sonrası turuncu bir dünyada tunçtan düşler...


    Her zamanki yerine, kırmızı-siyah yastığının pencereye yakın köşesine bırakıverdi kendini... Dün geceden kalmasını umut ettiği lekelere baktı. Oysa, koca bir ömür geçmişti o lekelerin üzerinden...

    Portakal kabuklarının sayısız bıçak darbesiyle rendelendiği bir geceydi... Ellerinin arasından sızmıştı damlalar...
    Turuncu göz yaşları...
    Tıpkı gecikmeyen ayrılık gibi...

    O gün bugündür, takvimlerden kaçıra kaçıra taze tutmuştu hayattaki tek anısını... Ama artık geçmişin ağır kokusu, beş altı saniyelik bir göz dalışıyla tazeliğin yerini acımadan almıştı.


    Akıtacak tek damlasının kalmayışı...


    Onca yitirilmişliğin ardından, elinde kalan yalnızca bu lekelerdi... İçinde birleşen üç rengin kamaştığı bir ışık hüzmesi, geceye dalan bakışlarını ansızın delivermişti. Rendelenmiş bir ömrün hemen üzerindeydi.
    Tıpkı yıllar öncesinde olduğu gibi, yine tek kelimeyi doğrultamıyordu dudaklarının arasında. Sıkışıp kalmıştı huzurun aynasına yansıtacağı düş bozumu yalnızlığında...


    .........Sık(ış)mıştı her yanına dolanan anı çöplüğünün gerdan büken duruşları.........

    Topallayan yıldızlara göz kırptı önce... Bu gece bütün eklemleri kırılacaktı ne de olsa; yıldız kaysa, kimin umurunda olur ki diye düşündü? Hiçliğin ipine birazdan geçirecekti içindeki her bir odayı... Geriye tek bir oda kalacaktı...


    Soğuk, rutubetli ve yalnız...
    Tek bir oda...

    Avuçlarındaki şekerlemeleri, çok sevdiği bakır çanağın içine yavaşça yerleştirdi... Elleri terlemişti. Kendinden daha fazla önemsiyordu onları. Öyle ki, sanki incineceklermiş gibi büyük bir özenle taşımıştı şekerlemeleri... Daha onlara bakarken yerleşmişti yanaklarına rahatlığın sırnaşık tadı...


    Gülümsedi...
    Uzatmanın anlamı yoktu. Bir şey ne kadar zaman alırsa, o kadar uzaklaşırdı ulaşılmak istenen...
    Hem, hayat tüm kısa yolları öğretmemiş miydi?


    Tek bir hamle yetmişti, turuncu ayrılığın resmini yırtarken...
    Rendelenmiş tozlar, parmak uçlarından kana karışmaya çoktan başlamıştı bile. Artık tek odalı yalnızlıklarda oturacaktı...


    ....ve ayrılık, son defa rendelenmişti...
     
  2. seyduna_34

    seyduna_34 Daimi Üye

    off off emegıne saglık canım zaten kotuyum bunları okudum ıyıce efkar bastıı turkulere vurdumm sabahcıyımmm :-o :-o :-o :-o
     
  3. devriim

    devriim Daimi Üye

    :-o :-o bugun senle karsılıklı aglasalım canım bee...dur guzel bıse buluyum senın ıcın yazcam
     
  4. seyduna_34

    seyduna_34 Daimi Üye

    aglıyom zaten gozumde yas kalmadı be cane haksızlıga aglıyorum yanlızlıga aglıyorum yaz bakalımm zaten vurdun vuracagın kadar bıde benım ıcın yazda tam olsun :-o :-o :-o :-o
     

Sayfayı Paylaş