Öğrencilerin parasız eğitim için yaptığı ve polis engeliyle karşılaştığı eylemleri hakkında, eylem sırasında orada bulunan vatandaşlarla konuştuk. 2 Ekim günü aralarında öğrenci, velileri, akademisyenler, liseliler ve üniversitelilerin olduğu 1.500 kişilik bir grup Başbakanlığa yürümek istedi. Emniyet Müdürlüğü'nün önce yasaklamaya kalkıştığı yürüyüş daha sonra Başbakanlığa yakın bir alanda Güvenpark'ın yanında bir mitingle sonuçlandırıldı. 13:30'da Sakarya caddesinden hareket eden kortej, belirlenmiş yürüyüş güzergahı boyunca sloganlar atarak ilerledi ve toplantı yerine geldi. Bir saat boyunca toplananlara ve halka seslenen eylemcilerden bir heyet, daha sonra Başbakanlığa gönderildi. Başbakanlık kaleminde görüşmeye yalnızca iki kişinin katılabileceği söylenince, heyet görüşmeyi reddetti ve basına bir açıklama yaparak geri döndü. Kızılay'ı iki saat boyunca etkileyen, duraklarda, dükkanlarda, işyerlerinde bulunan vatandaşın yoğun ilgisini ve desteğini alan eylem hakkında, eylem günü orada bulunanlarla, izleyen vatandaşlarla konuştuk. soL: “Parasız eğitim” ile ilgili yapılan eyleme siz de katıldınız. Eyleme dair görüşlerinizi alabilir miyiz? Enver Önder (Öğrenci Velileri Derneği Başkanı): Öğrenciler çağdaş, demokrat ve yurttaşça bir bakışla eylemi gerçekleştirdi. Eylemdeki tek eksik; velilerin öğrencileri yalnız bırakmasıydı. Bizler sembolik olarak öğrencilerin yanındaydık. ÖV-DER olarak eylemi ortaya koyan öğrencilerle gurur duyuyoruz. Satırlı saldırıların yapıldığı üniversite yerleşkelerinde, harç zamlarında öğrencileri yalnız bırakmak sürece yabancılaşmaktır. Ayrıca öğrencilere akıl gerekmiyor! Çetelerin üniversite öğrencileri üzerinde anti-demokratik bir baskısı vardır ve öğrencilerin tırnaklarına değecek taş bizim canımızı acıtmaktadır. Yurttaşlık, ülkesini seven öğrencilerin yanında olmaktır. Öğrencilere akıl vermek gereksizdir çünkü onlar yeterince akıllı ve bilinçliler! soL: Öğrencilerin kullandığı sloganla ilgili bir soru soralım. Sizce parasız eğitim mümkün mü? E. Ö: Parasız eğitim pekala mümkündür, 12 Eylül faşizminin hazırladığı Anayasa'nın 42. maddesi bile parasız eğitimle ilgili, ama şimdikilerin akılları almamakta. Öğrenciden eğitim karşılığı para almanın karşılığı yoktur. Ayrıca hukuk devletinde eğitim için “para vermenin” hiçbir yaptırımı yoktur. 12 Eylül ile halkın eğitim hakkına gasp başlamıştır. Parasız eğitim çok âlâ mümkündür. Dün yapılan eylemdeki bilinç artırıldıkça bu sorun ortadan kalkacaktır. soL: Dün parasız eğitim için bir yürüyüş oldu burada. Gençler Başbakanlık'a da yürümek istedi ama polisin engellemesiyle karşılaştılar. Burada mıydınız, o sırada? Ne düşünüyorsunuz? Çiçekçi: Gençler kesinlikle haklı. Polisin engel çıkarması yanlış. Öğrenciler haklılar ama haklarını nerede arayacaklar bu biraz karışık bir soru gibi duruyor. Devlete, hükümete ulaşmak gerçekten zor. Öğrencileri destekliyorum. soL: Üniversite öğrencileri hayatlarını sürdürebilmek ve bir yandan da okuyabilmek için çoğu zaman çalışmak zorunda kalıyor. Bu konuda ne düşünüyorsunuz? Çiçekçi: Oldukça üzücü tabii. Derslere ve kendilerini geliştirmeye mi zaman harcayacaklar yoksa çalışıp harçlıklarını mı çıkaracaklar? Bu durumda insanların, ailelerin ve çalışanların zor durumda olması doğrudan çocuklara yansıyor. Bunun nedeni hükümetin yanlış politikalarıdır. Bizim de çocuklarımıza destek vermek için büyük fedakarlıklarda bulunmamız gerekiyor. Hükümet, destek olması gerekirken, bizlere de öğrencilere de köstek oluyor. soL: Devlet okullarına yüzde 2'lik bir bütçe ayrılıyorken özel okulların bütçesinin yüzde 45’i devlet tarafından karşılanıyor. Bu uçurum hakkındaki düşüncelerinizi alabilir miyiz? Çiçekçi: O kadar oransal bir bilgim yok bu konuda. O detayları bana söylediğiniz zaman şaşırıyorum. Büyük bir uçurum söz konusu değil mi? soL: Bir de barınma meselesi var. Yurt çıkmıyor, öğrenciler özel yurda, eve para yetiştirmeye çalışıyorlar. Ne diyorsunuz? Biz nasıl çocuk yetiştireceğiz, nasıl öğrenci okutacağız ben bilmiyorum. Ne yapmak gerekiyor? Bunu doğrudan hükümete ulaştırabilecek çözümler bulmak gerekiyor. Bunları burada söylemem çok bir şey değiştirmeyecek, çünkü bizi dikkate alan kim? Diyorsunuz ki dün burada bir eylem düzenlendi fakat seslerini neredeyse duyuramadılar değil mi? Hani geçen burada Başbakan bir dönerciye girmişti ya, bir öğrenci hakkını aradı ve Erdoğan’ı protesto etti ama yaka paça gözaltına alındı. Bunlara o kadar alıştık ki, böyle göz önünde hakkını arayanlara saldırıyorlar. soL: Eylemi önceden biliyor olsaydınız siz de katılır mıydınız? Kesinlikle! İnsanlar durdukları yerde zevk için eylem yapmayacaklar değil mi? Yüzde yüz haklılar onun için meydanlara çıkıp seslerini duyurmak istiyorlar. Başbakan’la görüşmek istedikleri zaman terörist oluyorlar. Onun için eylemleri sürekli hale getirmek gerekiyor. Artık bu ülkenin geleceği öğrencilere, gençlere bağlı. Onun için çok iyi mücadele edip sesimizi duyuracağız ve o engelleri aşmak için ne gerekiyorsa hep beraber yapacağız. soL: Dün öğrencilerin yapmış olduğu parasız eğitim eylemiyle ilgili düşüncelerinizi alabilir miyiz? Saatçi: Eğitimde paranın etkisi tamamıyla kaldırılmalı. Eğitim, piyasanın etkisi ile ticarileşiyor ki, özelleştirmeler bu hızla devam ederse Türkiye’de kimse okuyamaz hale gelecek. Bir defa eğitimin parasız olması önemli bir nokta ki zaten bu anayasada belirtilmiştir. Parasız sağlık ve parasız eğitim sosyal devlet için vazgeçilmezdir. soL: Dün öğrencilerin yaptığı eylemi gördünüz, peki bu eylem kafanızda nereye oturuyor? Simitçi: Yaptıkları eylem haklıydı, çünkü ben de okumak isterdim ama ailem dar gelirli olduğu için eğitim masraflarımı karşılayamadı. Lise 2’de bıraktım ben okulu, ama babam eğitimimi karşılayabilseydi ben de şu an okul sıralarında oturmuş ders dinliyor olabilirdim. Parasızlık insanın yüzüne çoğu kapıları kapatıyor. soL: Peki dün eylemin gerçekleştiği saatlerde ekmek teknenizin başında durmak zorunda olmasaydınız siz de katılır mıydınız? Simitçi: Evet, katılırdım. soL: Türkiye’de parasız eğitimin verilebileceğine inanıyor musunuz? Simitçi: Bu şartlarda zor, hele hele başımızda Tayyip Erdoğan varken. Şimdi bile tezgahımın kaldırılma durumu var. soL: Belediye tarafından mı? Simitçi: Evet, belediye tarafından. Belediyenin başında olan insan da zaten Tayyip Erdoğan’ın partisinden değil mi? Melih Gökçek… soL: Burada simitçisinden mısırcısına birçok çalışan mevcut ve sanırız geçen haftalarda işportacı eylemleri olmuştu... Evet, ben de o eylemlerin içerisindeydim. Yaptığımız eylemler haklıydı çünkü biz ekmeğimiz için gerçekleştirdik onları, keyfi şeyler değillerdi. Okumadığımız için mecbur bu şekilde çalışmak zorundayız. Bize bir iş ortamı sağlamazlarsa ne yapabiliriz ki? Ya hırsız oluruz ya da uyuşturucu satıcısı… soL: Dün parasız eğitimle ilgili bir eylem vardı. Siz ne düşünüyorsunuz bu konuda? Stand Çalışanı: Eylem ve parasız eğitim konusunda arkadaşlarımızı destekliyorum ama parasız eğitimin ülkemizde uygulanması başımızda AKP hükümeti oldukça zor gözüküyor. Bu konuda biraz doluyum çünkü ben de Anadolu üniversitesi öğrencisiyim ve geçinmek ve derslerime devam etmek için çalışmak zorundayım. sol haber
