ERENLERDEN NUTUKLAR

Konu, 'Alevilik Tarihi' kısmında prkacin tarafından paylaşıldı.

  1. prkacin

    prkacin Super Moderator

    PİR SULTAN ABDAL'DAN NUTUKLAR


    Bu dünyanın evvelini sorarsan
    Allah bir Muhammed Ali?dir Ali
    Sen bu yolun sahibini ararsan
    Allah bir Muhammed Ali?dir Ali

    Tahtını terk etti İbrahim Ethem
    Süleyman Nebi?ye verildi hatem
    Her kulun alnına yazıldı sitem
    Kişinin çektiği yoludur yolu

    Erenler şaşırtır yoldan çıkanı
    İhlas ile kaldırırlar düşeni
    Tarikatta her kişinin nişânı
    Erenler katında bellidir belli

    Erenler elinden dolu içildi
    Ol saatte kıyl-ü kâlden geçildi
    Firdevs-i âlâda güller açıldı
    Cennet-i âlânın gülüdür gülü

    PİR SULTAN ABDAL?ım ummana daldı
    Yenemedi kendin engine saldı
    Hâki pâyinize yüz süre geldi
    Erenlerin kemter kuludur kulu

    *******

    Gel benim derdime bir derman eyle
    Kamu dertlilere dermân olan Şah
    Yüz sürem kapına bir fermân eyle
    Gönül yarasına lokmân olan Şah

    Musa âsâsını ejderha kılan
    Yezid leşkerine korkular salan
    Muhammed aşkına Zülfikâr çalan
    Kamu mü?minlere imam olan Şah

    Bir ismin Haydar?dır ol ismin Ali
    Hak Mürteza dedi sana yâ Veli
    Cihanın âhiri hem de evveli
    Velâyet mülküne Sultan olan Şah

    Seyrangâhın olmuş arşın yücesi
    Düldül ıssı Kanber?inin hocası
    Server Muhammed?in mir?aç gecesi
    Dördüncü felekte arslan olan Şah

    PİR SULTAN ABDAL?ım meydanda merdim
    Her kande baktımsa Ali?yi gördüm
    Seherde tesbihim evrâd-ı virdim
    Garip gönüllere mihman olan Şah

    *******

    Sensin bizim zâhir bâtın ulumuz
    Aman medet mürvet Pir Hacı Bektaş
    Her taraftan sana çıkar yolumuz
    Ali?sin bir adın var Hacı Bektaş

    Seni sevdik senden yana yıkıldık
    Münkirlerin kesretinden sıkıldık
    Her birimiz küncü gamda tıkıldık
    Yetiş bu imdada er Hacı Bektaş

    Pir?lerin Pir?isin yok sana teki
    Mü?minin canısın münkirin şeki
    Zâhirde bâtında değilsin iki
    Yetmişüç milletsin bir Hacı Bektaş

    Şah?ların Şah?ısın zâtı Ali?sin
    Her ilmin kânısın Şah?ı Veli?sin
    Abdal Musa kendin Kızıl Deli?sin
    Abdalların başısın Hacı Bektaş

    PİR SULTAN ABDAL'ım sana dayandım
    Uyur idim himmetinle uyandım
    Hep isteyenlere verdin inandım
    Benimde murâdım ver Hacı Bektaş
     
  2. prkacin

    prkacin Super Moderator

    KAYGUSUZ ABDAL'DAN NUTUKLAR

    Evliyâdan gelen kelam
    Okunan Kur?an değil mi
    Gerçek Veli?nin sözleri
    Sûre-i Rahman değil mi

    Çün seni Hak yarattığı
    Kendine mir?at ettiği
    Tecelli-i zât ettiği
    Sûret-i insan değil mi

    Hak haberin dinleyene
    Candan kabul eyleyene
    Hak?kı bilip anlayana
    Sözümüz bürhan değil mi

    Gerçek elini tutmayan
    Gönlün ana berk etmeyen
    Hak?kı bâtılı seçmeyen
    Câhil-ü nâdan değil mi

    Ey KAYGUSUZ hâlin n?ola
    Gitmez isen doğru yola
    Hak kerem etse bir kula
    Hakikat âyan değil mi

    *******

    Maksut cihâna gelmekten
    Kişi Rab?bin bilmek imiş
    Rab?bini bilmekten murat
    Evliyâsın bulmak imiş

    Anın ile olur devlet
    Anı beyan kılar âyet
    Hak?ka yalvarmaktan murat
    Gerçeğe yol varmak imiş

    Bulmak değil imiş bilmek
    Bilmek değil imiş bulmak
    Evliyâya gönül vermek
    Rengine boyanmak imiş

    Onlar durur Hak?kı bilen
    Gayrısı yalandır yalan
    Dervişlikte murat olan
    Külliyen yok olmak imiş

    KAYGUSUZ aşk pervânesi
    Oldu Hak?kın divânesi
    Ehli aşkın sermâyesi
    Aşk od?una yanmak imiş
     
  3. prkacin

    prkacin Super Moderator

    YUNUS EMRE'DEN NUTUKLAR

    Ben bu yolu bilmez idim
    Aşk gönlüme düştü gider
    Aşk elinden dertli yürek
    Kaynayuben taştı gider

    Hani bizden öğüt alan
    Kalmadı dünyaya gelen
    Gece gündüz tâat kılan
    Ol Sırat?ı geçti gider

    Hep onlar Sırat?ı geçti
    Varıp dost iline düştü
    Gönül maksûda erişti
    Hazrete ulaştı gider

    Nefsi doyunca yiyenler
    Kana kana uyuyanlar
    Dili gıybet söyleyenler
    Cehennem?e düştü gider

    Cehennem?e düşen kişi
    Zârılıktır anın işi
    Onulmaz bağrının başı
    Büryân olup pişti gider

    Aşk od?una yanmayanlar
    Öleceğin sanmayanlar
    Göz açıp uyanmayanlar
    Şöyle gaflet bastı gider

    Bu aşk bana bir düş idi
    Hak müesser kılmış idi
    Derviş YUNUS bir kuş idi
    Halk içinden uçtu gider

    *******

    Bu dervişlik yoluna
    Aşk ile gelen gelsin
    Ya dervişlik neydiğin
    Bir zerre bilen gelsin

    Hele biz iş bu yola
    Gelmedik riyâ ile
    Bu melâmetlik donun
    Bizimle giyen gelsin

    Gözü ile gördüğün
    Örte eteği ile
    Bu yol ince bir yoldur
    Yüreği duyan gelsin

    Ulu kişi Erenler
    Cümle bizi sevenler
    Kaçmasınlar geriye
    Ol Şah?a gelen gelsin

    Her kim sever Allah?ı
    Rahmet kılar vallahi
    Dil sevgisiyle olmaz
    Aşk ile yanan gelsin

    İş bu sözü edenden
    Bize nişan gerektir
    Muhtasarı söz budur
    Canına kıyan gelsin

    YUNUS söz ile kimse
    Bu yolu hoş geçmedi
    Her kim vücudun canın
    Ortaya koyan gelsin

    *******

    Murâdıma maksûduma ermezsem
    Hayıf bana yazık bana vah bana
    Kâdir Mevlâm cemâlini görmezsem
    Hayıf bana yazık bana vah bana

    Dâima isyandır hep benim işim
    Nic?olur kabirde ol garip başım
    Dûadan unutman eşim kardaşım
    Hayıf bana yazık bana vah bana

    Âsi kulum defterine bak derse
    Yüzün karaları gör ne çok derse
    Yerin göğün arasından çık derse
    Hayıf bana yazık bana vah bana

    Okumayıp defterimi şaşırsam
    Mahşer yerlerinde derde düşersem
    Mü?min kullarından ayrı düşersem
    Hayıf bana yazık bana vah bana

    Derviş YUNUS Arasat?a varırsam
    Yüzüm karaları anda görürsem
    Defterimi sol elime alırsam
    Hayıf bana yazık bana vah bana

    *******

    Ömür bahçesinin gülü solmadan
    Uyan ey gözlerim gafletten uyan
    Ecel bir gün bize gelip çatmadan
    Uyan ey gözlerim gafletten uyan

    Nice gaflet ile mağrur olursun
    Kervan geçer gider yolda kalırsın
    Billahi sonra çok pişman olursun
    Uyan ey gözlerim gafletten uyan

    Kaba döşekte yatma döne döne
    Mağrur olup uyuma kana kana
    İletirler seni karanlık Şar?a
    Uyan ey gözlerim gafletten uyan

    Derviş YUNUS söyler sözün tutulmaz
    Senin kumaşın şol yerde satılmaz
    Böyle yatmak ile Hak?ka varılmaz
    Uyan ey gözlerim gafletten uyan
     
  4. prkacin

    prkacin Super Moderator

    GENÇ ABDAL'DAN NUTUKLAR

    Dergâhına geldim niyaz eyledim
    Medet Allah yâ Muhammed yâ Ali
    Aşkın kitabından ağaz eyledim
    Medet Allah yâ Muhammed yâ Ali

    Nideyim sefayı zevki dünyada
    Budur muradımız indi Hüda?da
    Yarın mahşer günü koyma cezada
    Medet Allah yâ Muhammed yâ Ali

    Mürüvvet kânısın şefaât eyle
    Dünya âhirette selâmet eyle
    Kesme himmetini inâyet eyle
    Medet Allah yâ Muhammed yâ Ali

    Niyâzım var üstadıma Pir?ime
    Selâvat eylerim destegirime
    Katarından didârından ayırma
    Medet Allah yâ Muhammed yâ Ali

    GENC ABDAL?ım özüm Hak?ka bağlarım
    Coşkun sular gibi akar çağlarım
    Eşiğine yüzüm sürer ağlarım
    Medet Allah yâ Muhammed yâ Ali

    *******

    Evliyâlar Pir?i Hünkârı sensin
    Tanrının Arslanı Ali?m gel yetiş
    Dört kitabın sırrı esrârı sensin
    Tanrının Arslanı Ali?m gel yetiş

    Sensin cümle gâibleri bilici
    Sensin mü?minlere yardım edici
    Kâmu düşmüşleri elin alıcı
    Tanrının Arslanı Ali?m gel yetiş

    Hem Ali?sin hem Veli?sin Hızır?sın
    Hak emriyle âlemlere nâzırsın
    İsmin okunduğu yerde hazırsın
    Tanrının Arslanı Ali?m gel yetiş

    Bakma isyânıma çoktur günahım
    Erişti göklere feryâdı âhım
    Ey benim devletlim mürvetli Şah?ım
    Tanrının Arslanı Ali?m gel yetiş

    GENCİ ABDAL okur ilm-i hikmetten
    Aşkın cuş eyledi bahr-i kudretten
    Tut elimden kurtar beni zulmetten
    Tanrının Arslanı Ali?m gel yetiş

    *******

    Fırsat elde iken bir âmel kazan
    Gül cemâlin bir gün solsa gerektir
    Zevkine aldanma tapma dünyaya
    Dünya malı burda kalsa gerektir.

    Câhil bildiğinden hiç geri kalmaz
    Bin nasihat etsen bir pula almaz
    Kişinin ettiği yanına kalmaz
    Herkes ettiğini bulsa gerektir

    Yarın Hak?kın divânına varılır
    Rûz-u mahşer günü sual sorulur
    Günahın tartarlar mizan kurulur
    Orda haklı hakkın alsa gerektir

    Bana böyle geldi Mevlâ?dan hitap
    Dil tutulur ol dem verilmez cevap
    Kimine lûtf olur kimine azap
    Cennet tâmu Hak?tır dolsa gerektir

    GENC ABDAL?ım Hak?ka yakın olana
    İtikâdı bütün sâdık olana
    Hakikatta Hak?ka âşık olana
    Divanda şefâat olsa gerektir
     
  5. prkacin

    prkacin Super Moderator

    KARACAOĞLAN'DAN NUTUKLAR

    Dinle sana bir nasihât edeyim
    Hatırdan gönülden geçici olma
    Yiğidin başına bir iş gelince
    Anı yad ellere açıcı olma

    Mecliste ârif ol kelâmı dinle
    El iki söylerse sen birin söyle
    Elinden geldikçe sen iyilik eyle
    Hatıra dokunup yıkıcı olma

    Dokunur hatıra kendisin bilmez
    Asılzâdelerden hiç kemlik gelmez
    Sen iyilik et de o zâyi olmaz
    Darılıpta başa kakıcı olma

    El âriftir yoklar senin bendini
    Dağıtırlar tuzağını fendini
    Alçaklarda otur gözet kendini
    Kâtî yükseklerden uçucu olma

    Muradım nasihat bunda söylemek
    Size lâyık olan onu dinlemek
    Sev seni seveni zây etme emek
    Sevenin sözünden geçici olma

    KARAC?OĞLAN söyler sözün başarır
    Aşkın deryasını boydan aşırır
    Seni bir mecliste hâcil düşürür
    Kötülerle konup göçücü olma
     
  6. prkacin

    prkacin Super Moderator

    SEYYİD NİZAMOĞLU'NDAN NUTUKLAR

    Geldi geçti ömrüm benim
    Ömrüm kadrini bilmedim
    Bir kuş gibi uçtu gitti
    Ömrüm kadrini bilmedim

    Satılmaz ki alam seni
    Bulunmaz ki bulam seni
    Eyvah beni eyvah beni
    Ömrüm kadrini bilmedim

    Uydum nefsimin mekrine
    Gâfil oldum Hak zikrine
    Aldandım dünya fikrine
    Ömrüm kadrini bilmedim

    Hoş yâr idin ömrüm bana
    Nidem hasret kaldım sana
    Eyvah bana eyvah bana
    Ömrüm kadrini bilmedim

    SEYYİD NİZAMOĞLU ağlar
    Hasretin ciğerin dağlar
    Ele geçmez geçen çağlar
    Ömrüm kadrini bilmedim
     
  7. prkacin

    prkacin Super Moderator

    SIDKİ BABA'DAN NUTUKLAR

    Aşk atına süvar olan âşıklar
    Ölünceye kadar yorulmaz imiş
    Hakkı can gözüyle gören sâdıklar
    Bu fâni dünyaya sarılmaz imiş

    Arifler mâlikin etmez teftişi
    Cümlenin muradın veren ol kişi
    Bir gerçeğe taktıranlar kirişi
    Değme tokmak ile kırılmaz imiş

    Kirâman kâtibi cümleyi yazan
    Berhûdar olur mu doğrudan azan
    Fırsat elde iken bir âmel kazan
    Eli boş divâna varılmaz imiş

    Bahçesini ser çeşmeden sulayan
    Muhabbet meyvesi biter firavan
    Ehl-i Beyt?ten çerağını uyaran
    Kıyamete kadar kararmaz imiş

    SIDKİ der yâr olma kavli yalana
    Sakın emeğini verme talana
    Ali evladına muhib olana
    O divânda suâl sorulmaz imiş

    *******

    İçtim aşk meyini oldum divâne
    Kınamayın dostlar yâr delisiyim
    Yandı gönlüm yandı bir nevcivâne
    Sönmez yüreğimde nâr delisiyim

    Düştüm sahrâlara ağlamak kârım
    Mecnun gibi ben Leyla?mı ararım
    Kalmadı tahammül yoktur kararım
    Başladım efgâna zâr delisiyim

    Derdi olmayana derdim açmazam
    Câhil meydanında gevher saçmazam
    Öldürseler bir telinden geçmezem
    Nâmus ile gâyet âr delisiyim

    Düştüm bir goncanın intizârına
    Bülbül gibi arzum dost gülzârına
    Hak?tan destur aldım aşk pazarına
    Üstaz meydânında kâr delisiyim

    SIDKİ der eyledim bu yolda ikrâr
    Her can nedir bilmez bendeki esrâr
    Gönül vazmı geçer etseler berdâr
    Şimdi Mansur gibi dâr delisiyim
     
  8. prkacin

    prkacin Super Moderator

    MISRİ'DEN NUTUKLAR

    Derdi Hak?ka tâlip ol
    Dermâna erem dersen
    Mihnetlere râgıp ol
    Âsana erem dersen

    Aşk yolu belâlıdır
    Her kârı cefâlıdır
    Canından ümidin kes
    Cânâna erem dersen

    Od yak sineni çâk et
    Su gibi özün pâk et
    Yüzün yere sür hâk et
    Ummana erem dersen

    Bu yolu bil andan gel
    Deryâyı bul andan gel
    Kârına erip el sal
    Dergâha erem dersen

    Pir?inle olan ahd-ı güt
    Nen var ise ko git
    Bildiklerini terk et
    İrfâna erem dersen

    Sabretmede Eyyüb ol
    Gam çekmede Yakup ol
    Yusuf gibi mahbub ol
    Kenan?a erem dersen

    Terket kuru dâvâyı
    Hem ucb ile riyâyı
    MISRİ ko o sevdayı
    Süphân?a erem dersen

    *******

    Bulan özünü gören yüzünü
    Bir yüzü dahi görmek dilemez

    Vuslatta olan hayrette kalan
    Aklın diremez kendin bulamaz

    Her şâm-u seher od?lara yanar
    Hem benzi solar ağlar gülemez

    Âşık olagör sâdık olagör
    Cehd eylemeyen menzil alamaz

    Meftûn olalı mecnun olalı
    Bu MISRİ dahi akla gelemez
     
  9. prkacin

    prkacin Super Moderator

    VEYSEL'DEN NUTUKLAR

    Ben giderim adım kalır
    Dostlar beni hatırlasın
    Düğün olur bayram gelir
    Dostlar beni hatırlasın

    Can kafeste durmaz uçar
    Dünya bir han konan göçer
    Ay dolanır yıllar geçer
    Dostlar beni hatırlasın

    Can bedenden ayrılacak
    Tütmez baca yanmaz ocak
    Selam olsun kucak kucak
    Dostlar beni hatırlasın

    Ne gelsemdi ne giderdim
    Günden güne arttı derdim
    Garip kalır yerim yurdum
    Dostlar beni hatırlasın

    Açar solar türlü çiçek
    Kimler gülmüş kim gülecek
    Murat yalan ölüm gerçek
    Dostlar beni hatırlasın

    Gün ikindi akşam olur
    Gör ki başa neler gelir
    VEYSEL gider adı kalır
    Dostlar beni hatırlasın

    *******

    Medet mürvet deyip kapına geldim
    İsteğim dileğim ver Hacı Bektaş
    İndim eşiğine yüzümü sürdüm
    Kusurum günahım var Hacı Bektaş

    Kul olanın elbet olur kusuru
    Nesl-i Peygamber?sin cihânın nuru
    Ali?sin Veli?sin Pir?lerin Pir?i
    Kalma kusuruma Pir Hacı Bektaş

    Horasan?dan ayak bastın Urum?a
    Mucizeler şahit oldu Pir?ime
    Bak şu vaziyete bak şu duruma
    Eşin yok cihanda bir Hacı Bektaş

    Geçmem dedin duvarımda sinekten
    Yalan sâdır olmaz ervâhi pâkten
    Sana inanmışım candan yürekten
    Kör sana inanmayan Hacı Bektaş

    Sana yalvarıyor VEYSEL biçâre
    Yine senden olur her derde çâre
    Bir arzuhâl sundum gâni Hünkâra
    Keremin ihsânın bol Hacı Bektaş
     
  10. prkacin

    prkacin Super Moderator

    FEYZULLAH'TAN NUTUKLAR

    Gecelerde kalkıp ağlayan derviş
    Âşıklar ağlarken gülmez mi dersin
    Çalış maksûd ile eriş murada
    Gaflet pürsâd ile geçmez mi dersin

    Seherlerde kalkıp çekerler zahmet
    Ol vakit edilir Mevlâ?dan rahmet
    Âşıka seherde verilir kısmet
    Dostun hediyesi olmaz mı dersin

    Ol dostun elinden bir dolu içen
    Gâmdan âzad olur dünyadan geçen
    Hakikât bahrının kilidin açan
    Hakikât bahrına dalmaz mı dersin

    Kendi meyyitine kendi su koyan
    Yokluk suyu ile meyyitin yuyan
    Rızâ bıçağıyla nefsini kıyan
    Ölmezden evveli ölmez mi dersin

    Ledünlü ilmini Hak?tan okuyan
    Enel Hak sırrını canında duyan
    Kendisin kaybetmiş Enel Hak diyen
    FEYZULLAH bu sırrı duymaz mı dersin
     
  11. prkacin

    prkacin Super Moderator

    BASRİ BABA'DAN NUTUKLAR

    Cem oldu ehl-i vahdet matlupları rîzâdır
    Vahdette buldu lezzet dîl-ü cana gıdâdır

    Geldik canlar sizinle bu dem cemâl cemâle
    Edin cemâle secde çünkü emri Hüdâ?dır

    Var olmak ister isen yoklukla gir meydana
    Mânâda Şah olanlar zâhirde bir gedâdır

    Niyaz eyle Mürşid?e sana bir bâde sunsun
    Bâtın gözün açılsın âşıka bu âtâdır

    Cenneti huri gılman ahlâki ahsen oldu
    Düzah kibr-ü hasetle hem ucb ile riyâdır

    Nikâbı zâhir ile kayda düşme ey âşık
    Mukayyet olan Rah da Rah-ı Hak?tan cüdâdır

    Eşya senin sıfatın senden sana sefer kıl
    BASRİ zâtını anla zâta canlar fedâdır

    *******

    Döner bazı ceyi dünya bir ibret al heman görde
    Çekilmiş nâs için yâ hû sadakât ruyuna perde
    Vefâdan kalmamış zerre ne ahbab birâderde
    Var ise ger fedâ canım hakikât ehli bir merde

    Cihanda kim kime ağlar mürüvvet ve himmet nerde
    Haberdar ol gözet kendin zamanın sırrına erde

    Fakirde hiç kanâat yok ganîde bir sehâ yoktur
    Ne bilsin açın hâlinden ganînin karnı çok toktur
    Sıkıntı derdi mihnetten ölenler ağlayan çoktur
    Zaman insanlarının hem bindebir vefâsı yoktur

    Kanâat tâcı altından sakın ayrılma ey BASRİ
    Dürüst tut sen terazini fark eyle hayr ile şerri
    Güvenme varlığına gel bırak alâyışı dehri
    Hakikât bahrına azmet geçip ummanla nehri

    *******

    Dün gece seyranda gördüm bir cemâl
    Cemâlin nuruna boyandı cihan
    Cemâli görenler buldular kemâl
    Görmeyenler hâsir hem zârı giryan

    Bu cemâli bil ki bâi Bismillah
    Zâhir ismi Ali bâtını Allah
    Vukuf erbâbıdır tâlibi âgâh
    Gayride kalanlar nâdim her zaman

    Râh-ı Mürtezâya dahil ol durma
    Yol erini Hak bil beyhude yorma
    Kendini sor anla başka şey sorma
    Olmak istemezsen sonra sen pişman

    Gerçeksin bir ere verdinse ikrar
    Birlikte ol görme gayrıda ağyâr
    Böyle buyurmuşlar Hazreti Hünkâr
    Hizmet erbâbıdır her zaman şâdan

    BASRİ aref sırrın kâmilden oku
    Mârifet bağından kokla bir koku
    Kalmaz asla sende rica ve korku
    Çünkü elindedir bâtını ferman

    *******

    Kâmil insan olmayan insana olmaz âşinâ
    "Men aref"'ten bilmeyen irfâne olmaz âşinâ
    Canını canan uğrunda mahv u ifnâ etmeyen
    Vuslata lâyık değil cânâna olmaz âşinâ

    Künt ü kenz esrârını iklim-i tende görmeyen
    Âlem-i dehr olsa da Kur'ana olmaz âşinâ
    Âlem-i ilm-i Ledünden ders-i vahdet almayan
    Kesret içre Bark olup imam olmaz âşinâ

    Enfüse bak ârif ol âfakta Hakkı isteme
    Nefsin idrâk etmeyen sultana olmaz âşinâ
    MürşÃ®d-i Kâmil önünde görmeyen bezm-i elest
    Bi- basardur Basriyâ meydana olmaz âşinâ

    *******

    Kelâmın kâdrini bilene söyle
    Şalgam pazarında gevher satılmaz
    Bulunduğun meclisi bir süzde söyle
    Huzurla muhabbet eden yanılmaz

    Nâdan sohbetinden ictinâp eyle
    Ketum ol geleni söyleme dile
    Zevrâki gönlünü kaptırma sele
    Kırarsın dümeni sonra yapılmaz

    Her gördüğün şahsı bilme sen insan
    Suret-i insandır sireti hayvan
    Haber verdi bana bu remzi Kur?an
    Rumuz anlamayan muhip sayılmaz

    Tâlipsen matlûbun rengine boyan
    Gaflet uykusundan gel artık uyan
    Görmek istemezsen kardeş sen tutan
    Erkân-ı Erenler oyuncak olmaz

    Râh-ı Erenlerde muhkem dur BASRİ
    Fark-ı temyiz eyle hayr ile şerri
    Zevk et derûnunda lûtf ile kahrı
    Câmı vahdet içen ebet ayılmaz

    *******

    Muhibb- i sâdıkım Ziyâ libâsımdır edep hayâ
    Seni aldatmaz hiç dünya huzurun tam olub abdal

    Ser- füruğ etme nâmerde giriftâr olma bir derde
    Sözün Şâh olsun her yerde ki vahdet bahrına dal

    Verme mukallide aman bunu icab eder zaman
    Söyledi bu rumzu pîrân kelâm tîgin çıkarıp sal

    Muhatapsa eğer sırdaş ana uy sen olup kardaş
    Muhatapsa eğer kallaş çek bıçağı boynuna sal

    Basri Hâdim-i pirândır Pîrim Şah-ı Hora­sandır
    Şühûd abdala her andır abdal olup hem anda kal

    *******

    Serseri gezme ey âşık kendine bir yâr ara bul
    Kalma zulmette gel er ol er cise envâr ara bul

    Lâ eselküm tohumun zer ettir fani vücûda
    Nefsine hâkim olan bir mürşid-i huşyâr ara bul

    Hakikat âşÃ®nâsın bul sakın noksana aldanma
    Hem vâris-i ilm-i ledünnî Pir-i Hünkâr ara bul

    Muhabbet bezmine diz çök hemân nefsinden ol âgâh
    Bâ'i Bismillahi oku nokta-i esrâr ara bul

    Dâmen-i pâk-i ehl-i beyti koyma elden Basriyâ
    Pâk edip Kâbe-yi kalbi Hayder-i kerrâr ara bul
     
  12. prkacin

    prkacin Super Moderator

    ZİYA BABA'DAN NUTUKLAR

    Gerçeklerle gerçek olayım dersen
    Kendi noksanın gözet elin görme
    Kahr ile lûtfu bir edeyim dersen
    Kendi noksanın gözet elin görme

    Mürşit pendini nakşeyle özüne
    Kulak verme gayrilerin sözüne
    Yâr-u ağyâr bir görünsün gözüne
    Kendi noksanın gözet elin görme

    Erenler yolunu dâimâ izle
    Riyâdan âri ol kalbin temizle
    Gel sırrı fâş etme can içre gizle
    Kendi noksanın gözet elin görme

    Meydân-ı Erenlerde riyâ olmaz
    Gördüklerin bir hayâl bâki kalmaz
    Kimsenin ârı kimseden sorulmaz
    Kendi noksanın gözet elin görme

    Kâmil görür örter bilir söylemez
    Bu mânâyı her bir âlim çözemez
    Nefsini bilmeyen Rabb?in bilemez
    Kendi noksanın gözet elin görme

    ABDAL ZİYA bu devran gelir geçer
    Her yaratık ecel şerbetin içer
    Bir gün melek?ül mevt senide seçer
    Kendi noksanın gözet elin görme

    *******

    Gerçekler ululardan hayâ eder
    Nasihâtlarını eylemez heder
    Bilgi gurur inat değildir kader
    Vallâhi billâhi görürsün keder

    Ârif ol neylersin benliği kini
    Gözetle özünü tanı kendini
    Gel boş yere üzme karşındakini
    Vallâhi billâhi görürsün keder

    Şeriatta yoktur böyle bir esrar
    Tarikatta bine hizmet bir ikrar
    Uyup nefsine gel olma bî karar
    Vallâhi billâhi görürsün keder

    Ar edersen hakikata erersin
    Erenler katında devran edersin
    Âr etmez isen gümâna düşersin
    Vallâhi billâhi görürsün keder

    ABDAL ZİYA böyle görmüş hayatı
    Âşıklarda burda bulmuş necatı
    Sâkin ol gel olma demirden katı
    Vallâhi billâhi görürsün keder

    *******

    Sen cümlenin cânânısın
    Dertlilerin dermânısın
    Sultanların sultanısın

    El medet medet?ül medet
    Yâ gâni Allah?ım medet

    Sensin yoklukta vârımız
    Yok gayri bir melcâ?ımız
    Destegir-ü penâhımız

    Bu dünyaya kadem bastık
    Şu fâniyi bâki sandık
    Ki bahr-i isyâna daldık

    Girye-yi dilzâr olalım
    Rencide dil olmayalım
    İsyân içre kalmayalım

    Gönül mir?atı subnidir
    ABDAL ZİYA Hak gânidir
    Yalvar çün kerem kânidir

    *******

    Varlıktan soyunup âbad olalım
    Elimizden bu fırsat kaçar birgün
    Hak?la kul arasına girmeyelim
    Hak mağfiret kapısın açar birgün

    Menkûş edip bu sözü tak gûş?una
    Yum gözün karışma kemin işine
    Yarın bilmezsin ne gelir başına
    İsyanla kuş kafesten uçar birgün

    Gördüğü ayıpları örten adem
    Fâzilet sahibidir ol demâdem
    Ekilen ekine benzer bu âlem
    Kendi ekdiğin kendi biçer birgün

    Vakti eyyam gelir dökülür yaprak
    İyiyi kötüyü yer kara toprak
    Bizlere meçhuldur Hak ile nâhak
    Biri nur biri de nar saçar birgün

    ABDAL ZİYA son durak karşımızda
    Yazı yazarlar mezar taşımızda
    Selvi dikilir yanı başımızda
    Baykuşlar hazin hazin öter birgün

    *******

    Yâ Rab tard et cennetinden
    Dûr eyleme izzetinden
    Sorulmaz hiç hikmetinden

    Bu aciz gedâ kulundan
    Tek bir gönül incinmesin

    Nuh misâl tufan göreyim
    Nemrut nârına gireyim
    Kurban olduğum bileyim

    Bu aciz gedâ kulundan
    Tek bir gönül incinmesin

    Yakup gibi hem ağlayam
    Yusuf gibi bel bağlayam
    Sular gibi hep çağlayam

    Bu aciz gedâ kulundan
    Tek bir gönül incinmesin

    Ver bana Eyüp sabrını
    Musallat et Firavun?u
    Çekeyim cümle kahrını

    Bu aciz gedâ kulundan
    Tek bir gönül incinmesin

    Şecer içre biçtir beni
    Çarmıha çaktır bu teni
    Dilimden ayırmam seni

    Bu aciz gedâ kulundan
    Tek bir gönül incinmesin

    Kul kurbanım Muhammed?e
    Feda canım Ehl-i Beyt?e
    Katlanırım her mihmete

    Bu aciz gedâ kulundan
    Tek bir gönül incinmesin

    ABDAL ZİYA zevkle doldu
    Kendini kendine sordu
    Cehenneme razı oldu

    Bu aciz gedâ kulundan
    Tek bir gönül incinmesin
     
  13. alevi_kızı

    alevi_kızı Daimi Üye

    her biri birinden degerli ve güzeldi okurken gerçekten insanın tüyleri ürperiyo emegine yüregine saglık coşkun tşkler bu degerli paylaşımın için.
     
  14. seyduna_34

    seyduna_34 Daimi Üye

    yuregın dert gormesın emeklerıne saglık coskun bu guzel paylasımların ıcın tesekkur ederımm .....


    [​IMG]
     
  15. kartal1977

    kartal1977 Daimi Üye

    paylasımların biebirinden güzel kardeşim emeğine yüreğine saglık
     
  16. sessiz-okyanus

    sessiz-okyanus Daimi Üye

    çokk güz<el paylaşım emeğine sağlık can
     
  17. secil58

    secil58 Aktif Üye

    Emeğine sağlık coşkun teşekkürler
     
  18. gülüş

    gülüş Daimi Üye




    Çok anlamlı paylaşım için
    Teşekkürler :eek:k
     
  19. sesiz_kral

    sesiz_kral Daimi Üye

    paylaşımın için tskler can
     

Sayfayı Paylaş