Başbakan Erdoğan´ın grup toplantısında söylediği âBiz göreve geldiğimizde Türkiye'nin IMF'ye para borcu 23,5 milyar dolardı. O günden beri ödedik ödedik, şu anda 400 milyon dolar borç kaldı, son taksit. Önümüzdeki ay bunu ödüyoruz ve IMF ile borç, alacak artık bitiyor. Bunu biz ödedikâ sözlerini hatırlatan Oran, âErdoğan, sürekli vatandaşın kafasına bunu kazıyor: âBorcu sıfırladıkâ... Vatandaşta â...Allah razı olsun, AKP ile borcumuz sıfırlanmışâ yanılsamasına yol açıyor. Ama iktidarları döneminde Türkiye´nin toplam iç ve dış borç miktarında yaşanan patlamayı ise hiç gündeme getirmiyor. Sanki Türkiye´nin tek dış borç kalemi IMF´ye olanmış, o da bittiğine göre Türkiye´nin hiç borcu kalmamış gibi... Oysa işin gerçeği şu ki Erdoğan döneminde kamunun toplam borcu ve özel sektörün dış borcu rekor üstüne rekor kırdıâ dedi. BORÇ ÜÇ KATINA ÇIKTI Başbakan Erdoğan´ın göz boyama ve illüzyonda Houdini´yi de Mandrake´yi de kendine hayran bırakacak kadar marifetli olduğunu iddia eden Oran, Türkiye´nin borcuna ilişkin şu bilgileri verdi: 2002´de 129.6 milyar dolar olan Türkiye´nin toplam dış borcu, 2012 sonunda 336.9 milyar dolara fırladı. Bunun içinde kamunun dış borcu yüzde 59,8 oranında net 38.6 milyar dolar artarak 64.5 milyar dolardan 103.1 milyar dolara yükseldi. Merkez Bankası´nın dış borcu 22 milyar dolardan 7.7 milyar dolara gerilerken, özel sektörün dış borcu ise 2002-2012 döneminde yüzde 425´le artış rekoru kırdı. Bu dönemde net 183 milyar dolar büyüyen özel sektör dış borcu 43.1 milyar dolardan 226 milyar doları yükseldi. Bu da AKP politikalarının bir ürünüydü; devlet daha az dış borç alırken, özel sektörü buna teşvik etti. AKP´nin 10 yıllık iktidarı döneminde kamunun rekor borç artışı, büyük oranda piyasadan yapılan iç borçlanmadan kaynaklandı. Bu dönemde özel sektör dışarıdan, devlet ise özel sektörden borçlandı. Yoğun sıcak para girişlerinin reel döviz kurunu düşürmesinin de etkisiyle özel sektör çılgınlar gibi dış borç aldı, aşırı bir kur riski üstlendi. Dışarıdan yüklü borçlanmalara giden banka ve finans kuruluşları bu fonları, iç borçlanma ihalelerinde devlete sattı, özel sektörün dış borcu ile kamunun iç borcu paralel biçimde hızlı bir büyüme gösterdi. Yurt dışından borçlanma yoluyla sağlanan fonlarla, vatandaşlar da adeta tüketici kredisi bombardımanına tutuldu, iç tüketim pompalanarak hormonlu büyüme süreci yaşatıldı. Bu şekilde yurda giren dövizler nedeniyle Merkez Bankası´nın rezervleri de yapay biçimde büyütüldü. Ey hokus pokusçu Başbakan, cevap ver; âIMF´ye borcu sıfırladın, aferin! Peki 337 milyar dolarlık dış borç yükü bizim değil mi, Yunanistan´ın borcu mu bu, yoksa Güney Kıbrıs´ın mı?ââ¦