Amerika ve Avrupa'ya acik mektup; kisaca; siiler aleviler olarak sunnici gruplarin idaresinin altina girmek istemiyoruz. issizlik fakirlik ekonomi almis basini gitmis. toplumdaki bolunmusluk perisan haldedir. her haliyle yonetime, sorunlari cozmeye talibiz. mahalle baskisi yaratan sehir hayatina uyum saglayamayan bu tayfa sorunlarin basidir. ticaret alaninda uzerimizde yapilan baski zulumler nedeniyle su ana kadar basarili olamadik. bunun farkindayiz. sorunlu olarak gorulen bolgenin cogunlu siilerdedir. irak %60 iran %90 azerbaycan %93 yemen %80 bahreyn %55 ve suriyede yonetim sii alevidir. ulkemiz Turkiyemizde ise 27 milyon civari aleviler yasamaktadir. hem islami hem laikligi kucak kucak goturecek tek varligiz. bir secim yapmak uzere cennete girebilmeleri icin hALIfe ve hILAfet kelimelerini veriyorum ve bu sunnici kardeslerimizi bir secimle huzurlarinizda basbasa birakiyorum. israrla burnunun dikine gitmek niyetinde olan tayfanin gecmisten ders almasi yararlarinadir. zira ne ekerlerse onu bicerler. elimizde ilim bilim hatta dunya (kiyamet dosyamiz) varken ve bunlar yonetimde bu kadar katliamlar yapmislarken kalkip kimseye hakkimizi yedirmek niyetinde degiliz. birilerinin bolgeye hattaya dunyaya sahip cikmasi gerekiyorsa bu aranan kan biziz. hurmetlerimle, Aleviyet genel yayin yonetmeni E=MC2 :T İsrail istihbaratına yakın bir internet sitesi, Suriye sorununun, ABD ve sunnici ortaklığıyla çözülmesi kararına varıldığını öne sürdü. ABD ve sunniciler anlaştı mı - Hürriyet PLANET
İran-Afgan paktı Afganistan Devlet Başkanı Hamid Karzai, İran´ın başkenti Tahran´da dün düzenlenen ve 60 ülkenin temsil edildiği âUluslararası Terörizmle Mücadele Konferansı´nda, İran ve Pakistan ile birlikte, terörle mücadele için ortak güç oluşturması kararı aldıklarını açıkladı. 2011 yılına kadar görüşmeler sürecek ve gücün niteliği belirlenecek.Uluslararası Ceza Mahkemesi tarafından aranan Sudan lideri Ömer el Beşir de, Karzai, Asıf Zerdari, Mahmud Ahmedinejad ve Celal Talabani gibi liderlerle birlikte Tahran´daydı. Karzai´nin kararının, ABD´nin Afganistan´dan çekilme takvimini açıkladığı ve Pakistan istihbaratıyla El Kaide arasındaki bağlantının delillendirilmeye başladığı dönemde gelmesi dikkat çekti.
Clinton: "İsrail'i provoke etmek istiyorlar" ABD Dışişleri Bakanı Hillary Clinton, aktivistlerin İsrail'in Gazze'ye yönelik ablukayı kırma amaçlı Gazze Filosu planlarının Filistin halkına yardım etme anlamında "ne gerekli, ne de yararlı olmadığını" söyledi. Clinton gazetecilere yaptığı açıklamada, organizatörlerin tek amacının, kendisini savunma hakkına sahip olan İsrail'i bu yönde bir eyleme yönlendirecek şekilde provoke etmekmiş gibi gözüktüğünü belirtti. Clinton, İsrailli yetkililerin bu hafta Gazze Şeridi'nde konut inşaatları için kargo sevkıyatına izin verdiğini de anımsattı.
MGK sonrası açıklama Milli Güvenlik Kurulu(MGK) Cumhurbaşkanı Abdullah Gül başkanlığında toplandı. Toplantıda BDP´nin Meclis´i boykot kararının ardından bölgede yaşanabilecek olaylar ve Suriye´deki gelişmeler ana gündem maddelerini oluşturdu. İşte MGK sonrası yapılan açıklamalar. Milli Güvenlik Kurulu'nun bildirisinde âVatandaşlarımızın güvenliğini, yaşama hakkını, birlikteliğini ve kardeşlik duygularını hedef alan teröre karşı güvenlik kuvvetlerince yürütülen etkin mücadeleye hiçbir ayrım gözetilmeksizin, bölgelerarası gelişmişlik farklılıklarının giderilmesine yönelik olarak yürütülen ekonomik, kültürel, sosyal nitelikteki kapsamlı çabalar daha da artırılmak suretiyle kararlıkla devam edileceğinin altı çizilmiştirâ denildi. MGK, toplantısının sona ermesinin ardından Genel Sekreterlik tarafından yapılan yazılı açıklamada, toplantıda asayiş ve güvenliği etkileyen iç ve dış gelişmelerin etraflıca değerlendirildiği bildirildi. Toplantıda 12 Haziran milletvekili genel seçiminin, halkın sağduyulu yaklaşımı, güvenlik kuvvetlerinin aldığı etkin önlemler sayesinde herhangi bir ciddi güvenlik sorunu ile karşılaşılmadan gerçekleştirilmesinden duyulan memnuniyetin dile getirildiği kaydedilen açıklamada, âVatandaşlarımızın güvenliğini, yaşama hakkını, birlikteliğini ve kardeşlik duygularını hedef alan teröre karşı güvenlik kuvvetlerince yürütülen etkin mücadeleye hiçbir ayrım gözetilmeksizin, bölgelerarası gelişmişlik farklılıklarının giderilmesine yönelik olarak yürütülen ekonomik, kültürel, sosyal nitelikteki kapsamlı çabalar daha da artırılmak suretiyle kararlıkla devam edileceğinin altı çizilmiştirâ ifadelerine yer verildi. Toplantıda, Suriye ve Libya başta olmak üzere Ortadoğu ve Kuzey Afrika bölgesinde meydana gelen son gelişmelerin de değerlendirildiği belirtilen açıklamada şunlar kaydedildi: âBu çerçevede, bölge halklarının meşru talep ve beklentileri doğrultusunda kapsamlı siyasi, sosyal ve ekonomik reformların bir an önce yürürlüğe konulmasına ve anayasal demokrasinin tesisi ile sonuçlanacak gerçek ve bir siyasi değişim sürecinin başlatılmasına atfedilen önem vurgulanmıştır. Halk hareketlerinin yaşandığı bölge, ülkelerinde değişimin barışçı yollarla tamama erdirilmesinin bölgemizin barış ve istikrarı bakımından hayati önem taşıdığı bir kez daha teyit edilmiştir. İnsani mülahazalarla geçici olarak ülkemize kabul edilen Suriye vatandaşlarının ihtiyaçlarının karşılanması amacıyla yürütülen faaliyetler gözden geçirilmiştir.â Toplantıda Irak'a ilişkin gelişmelerin de değerlendirildiği ifade edilen açıklamada, âBu çerçevede bölgesel gelişmelerin Irak'a muhtemel yansımaları üzerinde durulmuş, Irak'ın karşılaştığı sorunların ulusal uzlaşı temelinde bir an evvel aşılmasının tüm bölgenin istikrarına katkı sağlayacağı vurgulanmıştır. Bu sorunların aşılmasını teminen ülkemizin Irak'a her türlü desteği vermeye devam edeceği kaydedilmiştirâ denildi. MGK sonrası açıklama
ALevI lerden vALIye dilekçe Aleviler, Dur Dağları´nın tarih ve inanç turizmi alanı ilan edilmesini istiyor. Antalya´nın Elmalı ilçesi Tekke köyündeki Abdal Musa Dergahı´nın arkasında yer alan ve Aleviler tarafından kutsal sayılan Dur Dağları´nda mermer çıkarılmasının durdurulmasını isteyen Abdal Musa Gönüllüleri, Valiliğe 2012 imzalı dilekçe verdi. Bölge halkı, Dur Dağları´nın tarih ve inanç turizmi alanı ilan edilmesini istiyor. Abdal Musa Gönüllüleri Sözcüsü Cemal Kaya, dilekçeleri Valiliğe verdikten sonra gazetecilere yaptığı açıklamada, Abdal Musa´nın 730 yıllık bir dergah olduğunu belirterek, "Bizim değil, dünyanın ortak mirası. Dur Dağları´nda Abdal Musa´nın dervişleri yatmakta. Aleviler ve Sünniler için burası bir inanç merkezi. Bu yüzden korunmasını istiyoruz. Biz taş alıyoruz, o taşı kalbimizde saklıyoruz inancımız gereği. Ondan sonra çocuğumuza bırakıyoruz o taşı, sonra torunumuza bırakıyoruz. Mermer ocağı bizim inancımızı eziyor. Burada çıkarılan mermer süs eşyası olarak kullanılıyor, inancımız yerler altında, bu bizi yaralıyor" diye konuştu. Valiliğin bu konuda duyarlı olduğunu ancak faaliyete henüz son vermediğini belirten Kaya, şunları söyledi: "Devletimizin mermer ocağı çalışmasına son ermesini istiyoruz. Valiliğin duyarlı olduğunu ve bu konuda bir çalışma başlattığını, kapatma ile ilgili birtakım kararlar aldığını biliyoruz. Bölgenin kutsal olduğunu onlar da biliyor. Biz bir an önce faaliyetlerin son bulmasını istiyoruz. Kültürlerin, inançların korunması devletin görevi. Her yıl milyonlarca kişinin ziyaret ettiği kutsal Dur Dağları´nın ve Abdal Musa Dergahı´nın yok edilmesine seyirci kalınmamalıdır." HİNTLİ MASLAHATGÜZAR DA ÜZÜNTÜ DUYDU Bu arada, Antalya Valisi Ahmet Altıparmak´ı ziyaret eden Hindistan Cumhuriyeti Ankara Büyükelçiliği Maslahatgüzarı Dr. AVS Ramesh Chandra´a, Dur Dağları´ndaki mermer ocağını işleten Hindistanlı bir aileye ait olduğu belirtilen şirketin, Aleviler için kutsal sayılan bölgede faaliyet gösterdiği anımsatıldı. Soru üzerine Maslahatgüzar Dr. AVS Ramesh Chandra, "İlk kez duyuyorum, kesinlikle katılmıyorum, üzüntü duydum. Tarihi alanlar, tapınak gibi yerler korunmalı. Buna zarar veren insanlar farklı çerçeveye konulmalı" dedi. Antalya Valisi Ahmet Altıparmak da konunun çok hassas olduğunu belirterek, "Bölgenin korunması için çalışma yürütüyoruz" bilgisini verdi. Altıparmak, mermer ocağına daha önceki yıllarda izin verildiğini hatırlattı. ALevIlerden vALIye dilekçe
50 kg esrarla yakalanan Basbakanin yegeni serbest.. ben boyle bagimsiz yarginin da boyle rte nin cinsinin cibiliyetinin icine tukureyim.. aleviyet 50kg esrar karsisinda 2gr laf sokan gazata :T 50 kilo esrarla yakalandı, 'içiciyim' dedi, kurtuldu! Geçtiğimiz yıl 50 kg. esrarla yakalanan ve yedi kişiyle beraber cezaevine gönderilen Başbakan Erdoğan'ın yeğeni Mehmet Erdoğan, satıcı değil içici olduğunu ileri sürdü ve tahliye edildi. 2010''da 50 kg. esrarla yakalanan Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın yeğeni Mehmet Erdoğan Pazartesi günkü (27 Haziran) duruşmada tahliye edildi. Vatan gazetesinden Elif Altın'ın haberine göre, geçtiğimiz yıl Diyarbakır'dan İstanbul'a uyuşturucu sevkiyatı yapılacağını değerlendiren İstanbul Narkotik Polisi, yaptığı operasyonla başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın yeğeni Mehmet Erdoğan ile birlikte 11 kişiyi, 50 kilo esrarla yakalamıştı. Sorgularının ardından mahkemeye çıkarılan 12 kişiden aralarında Başbakan'ın yeğeni Mehmet Erdoğan'ın da bulunduğu yedi kişi tutuklanarak cezaevine gönderilmişti. "Satıcı değil, içiciyim" İstanbul 1. Ağır Ceza Mahkemesi'nde 27 Haziran günü görülen duruşmaya tutuklu sanıklar Serkan Emre, Esra İşcan, Mehmet Erdoğan, Bayram Kaplan, Selim Selvi, Aysen Tutkun, tutuksuz sanık Serdar Tüm ve taraf avukatları katıldı. Mehmet Erdoğan, yaptığı savunmada, 22 yıldır uyuşturucu kullandığını, ancak hiçbir zaman bu işin ticaretine girmediğini söyledi ve hakkındaki iddiaları reddetti. Mahkeme, sanıklardan Esra İşçal'ın tutukluluk halinin devamına karar verirken, aralarında Mehmet Erdoğan'ın da bulunduğu beş kişinin tahliyesine karar verdi. (Vatan) basbakanin yegeni 50kg esrarla yakalandi
uc kurusa bes kofte olmaz badem biyiklim aleviyet :T Cari açık da rekor seviyede arttı İhracat 2011 yılı Mayıs´ta ayında geçen yılın aynı ayına göre yüzde 11.7 artarak, 10 milyar 948 milyon dolara, ithalat yüzde 42.6 artarak 21 milyar 5 milyon dolara yükseldi. Mayıs ayında dış ticaret açığı yüzde 104.2 artışla 4 milyar 926 milyon dolardan 10 milyar 57 milyon dolara çıktı. Bu dönemde ihracatın ithalatı karşılama oranı yüzde 66.5´ten yüzde 52.1´e geriledi. İhracat 2011 yılının ilk 5 ayında geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 20.1 artışla 54 milyar 263 milyon dolara yükselirken, ithalat yüzde 43.8 artışla 98 milyar 17 milyon dolara ulaştı. Dış ticaret açığı yüzde 90.3 artarak 43 milyar 754 milyon dolar düzeyinde gerçekleşti. Yılın ilk 5 ayında ihracatın ithalatı karşılama oranı ise yüzde 55.4´e geriledi. cari acik
kagit mi demir mi zamanla hep birlikte gorecegiz. bazen kagit uzerine cizilen iki kelime bile savas kazanir. hALIfe hILAfet aleviyet :T Suudi prensten İran'ı öfkelendirecek sözler Suudi Arabistan´ın üst düzey diplomatlarından biri ve kraliyet ailesinin üyesi olan Prens Türki El Faysal, yaptığı açıklamayla Ortadoğu´da muhtemel bir nükleer çatışmanın sinyalini verdi. Faysal, NATO askeri yetkililerine yaptığı uyarıda, İran´ın nükleer silah geliştirmesi halinde Suudi Arabistan´ın tahmin edilemez ve dramatik sonuçlar verebilecek politikalar izleyebileceğini belirtti. Öte yandan, prensin bu ay İngiltere´de yaptığı bir konuşmada İran için âdemir pençeleri olan kağıttan kaplanâ ifadesini kullandığı öğrenildi.Suudi istihbaratının eski şefi ve Washington büyükelçisi Faysal, açıklamasında ülkesinin gündeme getirebileceğini ima ettiği politikalar hakkında detay vermedi ancak Prens´e yakın bir kaynak, âmesajın açık olduğunuâ ifade etti. Suudi kaynak, âİran´ın nükleer silaha sahip olduğu bir ortamda yaşayamayız ve yaşamayacağız⦠Eğer İran nükleer silah geliştirirse, bu bizim için kabul edilemez olur ve biz de aynısını yapmak zorunda kalırızâ dedi. Riyadlı yetkililer de Suudi Arabistan´ın kendi sivil nükleer programını başlatabileceğini ifade etti. âKAĞITTAN KAPLAN´ Faysal, Haziran başında İngiltere Kraliyet Hava Kuvveti´nin (RAF) Ortadoğu ve Akdeniz istihbarat toplama merkezi Molesworth üssünde bir konuşma yapmıştı. Guardian´ın elde ettiği bilgilere göre Faysal, bu konuşmada, âİran´ın demir pençeleri olan kağıttan bir kaplanâ olduğunu belirtti ve Tahran rejiminin âOrtadoğu´da dengeleri bozucu bir rol oynadığınıâ ifade etti. Faysal ayrıca şu ifadeleri kullandı: âİran, kendi işlerine karışan diğer ülkeler konusunda çok hassas. Ancak diğer ülkelere kendisine yapılmasını istediği muameleyi yapmalı. İngiltere, İran´ın söylediğini yapmasını bekliyor.â Suudi prensten İran'ı öfkelendirecek sözler
ekonomiyide bilmiyor bu badem biyiklilar can. ya (kemal) dervis gelecek ya da suudilerden yardim isteyecekler vesaire.. tasima suyuyla degirmen donmez, sularida isinmakta.. tez zamanda alevilerin siilerin onunun acilmasi dileklerimle, ILAhimiz yardimcimiz olsun! Aleviyet canlara eyvallah etti :T
bu buyume rakamlari olsa olsa badem biyiklilarin, rte tayfasinin; uretmeden, ithalat kaynakli, mevcudu satarak ve borclanarak surdurdukleri politika sonucunda ortaya cikan balon buyumedir. benzinin fiyati, kredi faizleri mi dusmus ? emeklinin, iscinin maasi mi artmis ? kiralarda, issizlik oraninda bir azalma mi olmus ? bu buyume saglikli bir buyume degil. bugun cari acik rakamida rekor kirdi. hic sikilmadan kursuden kukreyerek soyle buyuduk boyle buyuduk diyorsun tayyipcim. olmuyor amma! guzel ulkemize gercekten cok yazik ediliyor, yuregimiz paramparca! aleviyet dunyanin en hizli sisen balonunu ufledi :T Türkiye büyümede dünya rekoru kırdı Türkiye ekonomisi yılın ilk çeyreğinde yüzde 11 ile dünyanın en hızlı büyüyen ekonomisi oldu. Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) 2011 yılı 1. Çeyrek Gayri Safi Yurtiçi Hasıla sonuçlarını açıkladı. TÜİK verilerine göre, Türkiye ekonomisi 2011 yılının ilk çeyreğinde yüzde 11 büyüdü. Sözkonusu dönemde, cari fiyatlarla Gayri Safi Yurtiçi Hasıla 284 milyar 868 milyon lira oldu. Türkiye böylece ilk çeyrek itibariyle dünyanın en hızlı büyüyen ekonomisi oldu. Türkiye'yi yüzde 9.9'la Arjantin ve yüzde 9.7'yle Çin takip etti. Piyasa beklentileri büyüme rakamlarının yüzde 9.6 seviyelerinde olacağı yönündeydi. İlk çeyrekte en hızlı büyüyen sektör ise yüzde 21.4 ile imalat sanayi oldu. Türkiye ekonomisi geçtiğimiz yılın son çeyreğinde yüzde 9.2, 2010 yılı genelinde yüzde 8.9 büyüme kaydetmişti. Türkiye büyümede dünya rekoru kırdı
aleviyet yarin ki al eve yet ekinde ; aleviler alevilik olarak islamin neresindeyiz ? islamin icinde mi disinda mi ? alevilikte kuranin yeri nedir ? namaz cem kuran ucgeninde belgelerle.. yarin bayinizden al eve yet istemeyi unutmayiniz :T
degerli canlar, oncelikle ; bizler islamin ozuyuz lakin insana verdigimiz deger bakimindan da 1400 yila sigmayiz diyoruz. koku itibari ile islamin icindeyken meyvalari bakimindan disindayiz. namaz/ salat / dua ; salat arapcadir, namaz farscadir. turkce anlami ise dua etmektir. yalvaristir. kuranda namazin eda edilmesi ile ilgili kesinlesmis bir zaman ve salat yoktur. alevilere gelince ; ibadethanemiz cemevlerimizdir. kurandan ayetlerle belgelidir. alevi bektasi toplumundaki kadinli erkekli bir mekanda ibadet edilmesi ile ilgili; Ali Imran 61: âEy Ehlibeyt gelenek, ogullariniz, ogullarimizi, kadinlariniz kadinlarimizi, kendiniz ve kendimizi çagiralim ve hep bir yerde dua niyaz yapalim. ilah´in lanetini yalancinin üstüne atalimâ cemde ibadetin cerag yakilarak baslatilmasi; Nur 35: Ilah göklerin yerin nurudur. Onun içinde çerag bulunan bir kandile benzer. Kandil bir sirça içerisindedir. Sirça inciden bir yildiz gibidir ki, dogu, ya da bati, ya da nispeti olmayan bereketli bir zeytin agacindan yakilir. Bu agacin yagi neredeyse ates dokunmasa bile isik saçar nur üzerine nursun, o ilah, diledigini kendi nuruna kilavuzlar. ilah insanlara örnekler verir. ilah her seyi bilmektedir. Nur 36 : Kandil ilah´in adinin yükseltilmesine ve isminin anilmasina izin verdigi evlerdedir. Orada sabah, aksam onu tesbih ederler. semah ve zikir ile ilgili; Saffat 1: And olsun o saf baglayip dizenlere, o saflar tutturup siraya dizenlere, o kanatlarini açip toplan-y-arak uçanlara. Saffat 2: O haykirarak sevk edenlere, o gögüs gererek durduranlara, Saffat 3: O zikir okuyanlara. acik ve net olarak ifade edebiliriz ki ; ayni mekanda kadinli erkekli, ceraglar yakilarak, semah donulerek yapilan cemin kuran daki yeri nettir. kurana ve mevcut duruma gelince; inancimiza gore kuranin cebrAIL araciligi ile muhammed mustafa'ya indirildigini kabul ediyoruz. 22 yilda tamamlanan kuran osman doneminde cok tahribata ugradigini dini kaynaklar soyluyor. malumunuz karsimizdakiler sikistiklarinda mizraklari kurana gecirebilecek kadar cakal soyudur. velayet ve nubuvvet surelerinin eksikligi gunumuze kadar gelen tartisma konusudur. (bu tartismayi bitirecek hALIfe ve hILAfet kelimeleridir.) zamanla bunlara orf ve adetler karisarak baskalastirilmistir. ornegin recm bunlara bir ornektir. insan kani akitilmasi, evlenme, bosanma, muta nikahi, hulle, kisas, ortunme, miras gibi konular adeta ilahin emirleri olarak insanlara bildirilmis ve ayetler seklinde kuran a yerlestirilmistir. emevi zihniyeti gibi kesimler bugune kadar saltanatlarini korumak icin islam dinini bir baski azap verici din, bir zorlama dini olarak yonlendirmislerdir. kanlar iktidar olma hirsi icin akittirilmistir. canlar arasindaki kafa karisikligi neden ; tarihsel surecte cesitli nedenlerle bir baskalasim sureci gecirmisiz. Yol Kizilbas Alevi Bektasi InsaniKamil olarak devam etmistir. yasatilan zulumler ve cirkin oyunlar karsisinda paramparca bolunmusuz. seriat tarikat marifet hakikat yolumuzun kapilaridir. hepsinde ayri bir bakis acisi var. dogrusu toplami olup gunumuze uyarlanip uygulanabilmesidir. toparlamak cok zor ama mumkun. insani kamiller donemi gelecek. sozunde durusunda halinde bu birlikteligi gorecegiz. aleviyet sozunde duran ozunde kuran (reALIte KABI) gazata :T
Kılıçdaroğlu'ndan dünyaya 'Neden yemin etmedik' mektubu CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun, BM, AB, AGİT, OECD, Avrupa Konseyi, İslam Konseyi, AP, Uluslararası Af Örgütü, Sınır Tanımayan Gazeteciler Örgütü başkan ve yöneticileriyle, Türkiye'deki büyükelçiler ve yabancı gazetecilere âNeden Yemin Etmedikâ diye bir mektup gönderdiği bildirildi. âSayın İlgili, CHP Milletvekilleri 28 Haziran 2011'deki TBMM'nin açılış oturumunda yemin etmemişlerdir. Milletvekillerimiz uzun süredir tutuklu bulunan ve mahkemenin serbest bırakmaması nedeniyle TBMM'deki açılış oturumuna katılamayan iki Milletvekillerimizle dayanışmak için bu kararı almışlardır. Bu iki Milletvekilimiz şu an iki yıldan uzun bir süredir tutuklu bulunmaktalar ve halen herhangi bir suçtan mahkum olmuş değildirler. Bir yargı organı olan Yüksek Seçim Kurulu, herhangi bir suçtan dolayı mahkum edilmemiş bulunan, gazeteci Mustafa Balbay ile tıp doktoru Prof. Mehmet Haberal'ın, aday olabileceklerini hükme bağlamıştır. Halk onlara oy vermiş ve vekilleri olarak seçmiştir. Şimdi ise, iki hakim, verdikleri bir kararla, Balbay ve Haberal'ın, halkın seçilmiş vekilleri olarak görevlerini yerine getirmelerini engellemektedir. Diğer bir siyasi partiye mensup 6 vekilde aynı durumdadır. Bu husustaki kesin kanım, söz konusu durumun büyük bir adaletsizlik olduğu ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi ile Birleşmiş Milletler İnsan Hakları organlarının kararları tarafından vazgeçilmez bir hak olarak tanınan seçme ve seçilme hakkının açık bir ihlalini oluşturduğudur. CHP, demokrasiyi ve halkın hür iradesini korumaya devam edecek, soruna süratli bir şekilde demokrasiye ve hukuka uygun bir çözüm bulmak için gerekli tüm gayreti gösterecektir. CHP´nin, adaletin ve bir temel demokratik hak olan seçme ve seçilme hakkının ihlali sonucu halen tutuklu bulunan sekiz vekille dayanışma nedenlerini açıklayan bir notu ilişikte bilginize sunuyorum.â Mektupla birlikte âCHP Tutum Kağıdıâ adı altında, yaşanan süreci anlatan bir bilgi ekinin de gönderildiği bildirildi. Kılıçdaroğlu'ndan dünyaya 'Neden yemin etmedik' mektubu