Alevilere Sordular

Konu, 'Merak ediyorum..' kısmında Dede-baba tarafından paylaşıldı.

  1. Dede-baba

    Dede-baba Daimi Üye

    "...Önce doğruları görünüz ki yanlışları ayırabilesiniz..."
    İmam Caferi Sadık…


    Şimdi şahsımıza, İnancımıza ve sizlere yöneltilen soruları tek tek ele alalım ve kısaca cevaplarını açıklayalım:

    SORU: Aleviler neden camiye gitmezler?

    CEVAP:

    Alevilerin camiilere gitmemelerinin birçok nedeni vardır; bunlardan birkaçını sıralarsak:

    -Kur´anda ibadethane olarak secde edilen yer anlamına gelen “mescit” sözcüğü geçer. (Camii ismi geçmez)

    -Büyük camiileri muaviye(Lanetli soyun mensubu) yaptırmıştır.

    -Hz. Muhammedin torunlarını ve ona bağlı olanların katline ferman çıkarmıştır.(Ehlibeyt´e karşı çıkmışlardır.)

    -Hz. Ali'ye küfür hutbeleri okutturmuştur.

    Tevbe SURESİ 107;

    "....Bir de şunlar var: Tutup bir mescid yapmışlardır: Zarar vermek için, nankörlük/gerçeği örtmek için, inananları fırkalara bölmek için, daha önceden Allah ve resulüyle savaşmış kişiye gözetleme yeri kurmak için. "İyilik ve güzellikten başka bir şey istemiş değiliz!" diye gerile gerile yemin de edecekler. Allah şahittir ki, onlar kesinlikle yalancıdırlar...."

    Tevbe 108;

    "...Böyle bir mescidde sakın İbadete durma! Daha ilk gününde takva üzerine kurulan bir mescit,(burada cemevi işaret edilmektedir) içinde dua etmen için çok daha uygundur. Temizlenmek arzusu taşıyan erler vardır o mescitte.(mute kable ente mutu) Allah, temizlenenleri sever..."

    Camii ile cemevini karşılaştırırsak:


    Camiide rızalık alınıp, razılık verilmez.

    Cemevinde razı etmiş ve edilmiş olarak ibadet etmekteyiz.

    Camiilerde kadın erkek ayrımı vardır. Birlikte yan yana ibadet edemezler.

    Cemevlerimizde kadın erkek ayrımı yoktur. İbadete katılanlara CAN gözüyle bakılır.

    Camiilerde lokma dağıtılmaz, semah dönülmez, telli kuran, tevhit yoktur.
    Cemevlerimizde lokmalar dağıtılır, hizmetler görülür, Hakk aşkına semah dönülür, tevhitler okunur.

    Camiilerde inanç önderleri HOCALAR'dır(Bizler kesinlikle cami hocalarına İMAM demiyeceğiz)

    Cemevlerimizde Evlad-ı Resul dedelerimizdir. Cemevleri aynı zamanda küslüklerin giderildiği, sorunların çözüldüğü mekânlardır.

    Camiilerde böyle bir durum söz konusu değildir.

    Bazıları, Alevilerin, İmam Ali camiide namaz kılarken şehit düşüldüğü için, camiilere gitmediğini söylerler. Bu yalnış bir bilgidir. İmam Ali evinin önünde, İbni mülcem tarafından, zehirli hançerle sırtından vurularak, Hakk'a yürümüştür(Bu konu hakkında detaylı bilgi, diğer forum konularımızda verildiği için kısaca değiniyorum.)

    Son olarak Alevilerin neden camiiye değil de, cemevine gittiğini özetlersek:

    "...Cemevi barış, özgürlük, eşitlik, ibadet, sevgi, yargı ve karar yeri, hizmet ve sohbet, dirlik ve birliğin korunup sergilendiği, ikrar ve iman, edeb ve erkân, tevella ve teberra, güvenin ve sevenin toplandığı, Hakk'a temanna ve Hakk'ın tecelli yeridir....”

    Erenler seni de ceme götürür
    Kalmış işlerini anda bitirir
    Gördüm Hak evinde mihman oturur
    Mihmanın gözüyle görebilirsen-

    Pir Sultan Abdal

    Kaynak:
    .
    1-Seyid derviş Tur, Erkanname

    2- Dede-baba, "Alevi İnancında İbadet Yeri" , İsimli Forum konusu
     
  2. Dede-baba

    Dede-baba Daimi Üye

    SORU: Aleviler neden namaz kılmıyor?


    Cahilin namazı secde-i sucud'dur.
    Müminin namazı terki vucuddur.

    Kurani Kerim'de namaz kelimesi geçmemektedir. Namaz Farsça bir kelimedir. Namazın Arapçada karşılığı salâttır, Salâtın Türkçesi; dua-yakarış demektir. Namazın, yani yakarışın şekli Kurani Azümişanda belirtilmemiştir.

    Aleviler perşembeyi cumaya bağlıyan gecede, cemal cemale, kadın erkek gözetmeksiniz, Evlad-ı Resul dedelerimizin önderliğinde, razı etmiş ve edilmiş olarak ibadetini yapmaktadır.

    Fecir suresi ayet 27.28

    "...Ey Can!
    Razı etmiş ve edilmiş olarak sevgiyle dön Rabbine..."

    Günümüzde uygulanan 5 vakit,2'şer rekat namaz ise, halife ömer zamanında ortaya çıkarılmıştır. Emeviler, Kur'an dışı olan namazlarını kökleştirmek için, ellerinden gelen herşeyi yapmışlardır. Birçok kitaplar, rivayetler çıkarmışlardır ve hala devam etmektedirler.

    Kısacası sevgili gençler;

    "....Hakk´ın mihman olduğu konak temiz ve pak olmalıdır. Bu nedenle ruh ve gönül dünyamız Allah, Muhammed, Ali ve Ehl-i Beyt ile beslenen çocuklarımız yaşamlarının ileri dönemlerinde de hem kendisine, ailesine, toplumuna, vatanına faydalı insanlar olacaklardır...."
    İmam Caferi Sadık
     
  3. Dede-baba

    Dede-baba Daimi Üye

    SORU:-Aleviler neden Ramazan orucu tutmuyor?

    Ramazan orucu, Kur'an-ı kerim'in indiği zamanı işaret eder, Oruçta bunun için tutulur. Ayeti tüm kelimleriyle doğru bir şekilde Türkçeye çevirdiğimizde:

    2:185 "...YAKAN, Kavuran Günün dolunay vakti; insanlara kılavuz olan, iyi-kötü ayrımıyla hidayetten kanıtlar getiren Kur'an... İşte o vakit indirilmiştir. O halde kim dolunaya TANIK OLURSA onu oruçlu geçirsin.... Hasta olan veya yolculuk halinde bulunan, tutamadığı gün sayısınca başka günlerde tutsun. Allah sizin için kolaylık ister; O sizin için zorluk istemez. Tutulmamış olan günleri tamamlamanızı, sizi doğru yola kılavuzladığı için Allah'ı yüceltmenizi ister. Ve sizin şükretmeniz umulmaktadır...."

    RAMAZAN, Kur'an da bir ay ismi değil bir sıfat olarak geçer, yakan kavuran gün demektir. ve Bu oruç 3 gün tutulur.


    Aleviler, Ayrıca Kur'an emri gereği, Oruç farzını muharremde de yerine getirir.




    Bakara Suresi Ayet 183; Oruç Sizden öncekilere farz kılındığı gibi sizden sonrakilere de farz kılınmıştır…

    Bu oruç; Âdem Peygamberden, İslam dininin son Peygamberi, Hz. Muhammed Mustafa´ya kadar gelen 124 bin nebi´ye farz olan MUHARREM Orucudur. Nitekim günümüzde Muharrem orucunu tutan, Alevi-İslam inancına sahip çıkanlar ve Ehlibeytin yolundan gidenlerdir…
     
  4. Dede-baba

    Dede-baba Daimi Üye

    SORU: -Aleviler´in kıblesi neresidir?


    Kıblemiz cemal´dir bizim. Bu sebeple cemal cemale ibadet etmekteyiz.

    Yunus Emre´nin buyurduğu gibi;

    "Aşk imandır bize gönül selamet;
    kıblemiz dost yüzü daimdir salât “

    Her yerde Hakkı hazır ve nazır bilmekteyiz. Çünkü Kurani Kerim bunu vurgulamakta

    “Ben size ŞAH damarınızdan daha yakınım”
    Kaf suresi ayet 16

    Bakara suresi ayet 115:

    "...Güneşin doğup battığı yerlerin cümlesi Tanrı-teala mülküdür. Hangi tarafa yüz döndürürseniz Allahü Tealanın ibadet tarafı orasıdır..."

    Dün Özledim de seni coştum birden bire;
    Çıktım senin yerin dedikleri göklere.
    Bir ses yükseldi ta yukarda, yıldızlardan:
    Gafil, dedi; bizde sandığın tanrı sende!”
    Ömer Hayyam

    ".......Kâbe Benim… Çevremde 7 defa dön ve memleketine git. Beyhude zahmet edip hicaza gitme… Kâbe kuruldu kurulalı Allah oraya bir kez bile girmedi… Oysaki benim varlığım vücut buldu bulalı, Allah bu evden hiç çıkmadı…"

    Beyazid Bestami

    Nalh Suresi Ayet 77:


    "...Doğruya yönelen ve Allah'a eş koşanlardan olmayan İbrahim'in dinine uy. Sana vahiy eyledik.."

    Hâl böyle iken;

    İbrahim peygamberin kıblesi nereydi? Abdesti nasıl almaktaydı? Namazı kaç vakitti?

    [COLOR="Navy"]Hacca nereye gitmişti? Haşa ki; Cihana gelen 124.000 nebi İSLAM değil miydi?


    SORU: Aleviler neden insana secde ederler?

    [COLOR="DarkRed"]Yine cevabımız Kurani Azimüşandan olsun;

    SAD SURESİ

    "...Onu şekillendirip içine ruhumdan üflediğim zaman onun için saygı ile eğilin...."SAD 72


    HİCR SURESİ

    [COLOR="Blue"]Hani Rabbin meleklere, “Ben kuru bir çamurdan, şekillendirilmiş balçıktan bir insan yaratacağım Onu düzenleyip içine ruhumdan üflediğim zaman, onun için hemen secde edin” HİCR (29)

    [COLOR="DarkGreen"]Allah gözlerine çekmis bir perde
    Yok dersin Allah'ı gökde ve yerde
    Gösterelim gelde gör Hakk'ı nerde
    Secde edersin Didar'a karşı
    Edip Harabi[/COLOR][/COLOR][/COLOR][/COLOR]
     
  5. Dede-baba

    Dede-baba Daimi Üye

    SORU: Aleviler dört Hak mezhebin hangisindendir?

    Evvela "Dört hak mezhep" tabiri şirktir... Hakkın yolu tekdir dört olmaz..Hak birdir. İki denmez dörtte denmez.Semavi dinlere hak diyecekseniz Kuran-ı Kerim'in İslam ahkâmı vardır. Dört semavi kitapta Üç mezhep vardır (/ Hıristiyan-yahudi-islam)

    Allah'ın vahyettiği Kur'an ecdadımız Pirlerimiz dedelerimizin Atası Hz. Muhammed'in bizlere tebliğ ettiği İslam'ın bir tek mezhebi vardır. O da İslam ve Müslümanlık ahkâmıdır.

    Bu manada Hz Peygamberin Ali'nin evladına işlenen cinayetlerle kanını döken katilleri asla Müslüman kabul edemeyiz, suçsuz yere kan dökenler asla İslam olamazlar. Senin dört hak mezhep'in izafe edildikleri (Ebu hanife, malik, şafii ve hanbeli) dediğin kişiler ne Peygamber'in yüzünü görmüştür, ne meclisinde bulunmuştur, ne soyu sopu Peygamber sülbünden gelmiştir. mamafih Dinimizde bir mezhep vardır o da İslam'dır.


    SORU: Dört Halifenin izinden giden Emeviler olsun, Abbasiler olsun, Selçuklu Sultanları olsun, Osmanlı Sultanları / halifelerimiz olsun sünnetten senetten ayrılmamışlardır. SİZ ALEVİLER Bunlara dil uzatatarak küllühüm kâfirsiniz?.


    Kan döken zalim kim olursa olsun asla Müslüman denmez. İslam kanını hükümdar tahtı için bu saydığın devletlerin hükmettiği yerlerde, Güruhu Naci olan biz Ehli beyt ve 12 İmam nesli ve dahi Müslüman Oğuzların kanları o topraklarda hiç kurumamıştır. Kan döken zalime müslüman demek islama hakarettir.. Bizden hiç kimse bunlara Müslüman demez. Sünni diyebiliriz.


    Mensubu olduğumuz Güruh-u Naci TOPLUMU OLARAK BİZLER ( Aleviler) iSLAM UMDELERİNİ YERİNE KUSURSUZ GETİRİYORUZ.

    Hz Peygamber'in Ali evladının, Ehli Beyt'inin kanını döküp katil olan kişiler kendilerine İslam adını, Müslüman adını bile yakıştırmamışlar ve Sünniyiz demişlerdir. bu da gerçektir.
     
  6. Dede-baba

    Dede-baba Daimi Üye

    SORU: Neden namaz kılmıyorsunuz ? Cem yaparken Kur'an okuyo musunuz ? Kur' anı ve İbadeti arapça değil Türkçe dua ile yapmanız günah değil mi?


    Bizler Kur'an'da farz buyrulduğu üzre Salat-ı daimdeyiz. Daima Allah'la beraberiz. Salâtı inkâr etmiyoruz. Cem cemaatimizin toplantısında halka namazımız Türkçe dua ettiğimiz doğrudur. Bazı Kuran'dan okuduğumuz ayetlerde vardır ( Fatiha-İhlas-fetih suresi vs) vardır. Kuran'ın dua olan kısımlarını okuruz..


    Çünkü bizler Kuran'ı düşünüp, fikir etmek, ibret almak için geldiğine inanıyoruz. ''Allah'ın bizlere düşünün, ibret alın, tefekkür olun aklınızı kullanın'' ilahi hitabını ,

    sünniler gibi Allah'tan aldığımız bu emri gerisin geriye Allah'a göndererek

    ''ey rabbimiz düşün, ibret al, tefekkür kur , hisse al bilesin ki, şöyle şöyle olmuştur '' diye

    Allah'a Kuran'da geçen olayları anltmanın ibadet olmayacağına inanıyoruz. sadece Dua olan kısımlarını okuruz.

    anlaşılmayan bir dilde ibadet etmek ve dua etmek Kur'anın özüne ruhuna aykırıdır.. Kur'an anlaşılmak için bu dünyaya rehber olsun yol göstersin diye indirilmiştir yoksa cenazenin arkasından okunmak için değil vehayutta evlerin duarlarına dekorasyon olsun süs olsun diyede değil..

    Yüce Allah İbadetin bilinçli manasına ve özüne erilerek yapılmasını ister.. anlaışlmayan bir dilde yapılan ibadet sarhoş namazı kavlindedir.
     
  7. Dede-baba

    Dede-baba Daimi Üye

    SORU: Siz Aleviler! Ehl-i Sünnet dininden ayrılmışsınız. Tevbe etmeniz gerekir. Ehli Sünnilik dininden çıkmak tabi olmamak kâfirliktir!


    Evvela, Ehl-i Sünnet dini diye bir din yoktur. Ulu Allah böyle bir din kurulması için vahy edipte bir peygamber göndermemiştir.

    Şimdi sünniliğin aslı astarı nedir kim kurmuştur bunun esasını anlatalım:

    İslamiyet kurulmadan evvel Mekke şehrinde iki aile arasında idareyi siz değil biz yürüteceğiz, öbür aile ise illa da biz yürüdeceğiz diye tartışmalar sürtüşmeler devam etmekte idi.

    bu iki aileden biri Haşimi ailesi, öbürü de Emevi ailesidir. Birbirlerine üst olmak için sürtüşmek devam ederken İslamiyetin kurucusu Haşimi ailesinden Pirlerimizin ve dedelerimizin Atası büyük ecdadımız Peygamber'imiz Hz. Muhammed, Allah´ın vahyi ile İslamiyeti kurmuştur. Hz. Peygamber ölene kadar Emevi ailesi Haşimilerin üstünlüğünü kabul etmişlerdir.

    Sonra Emeviler, Haşimi ailesinden olan peygamberin soyunu sopunu kılıçtan geçirmişlerdir. Bir tek İmam Zeynel Abidin kalmıştır. Emevi ailesi 83 sene tam manası ile hükümetin idaresini ellerinde tutmuşlardır.


    Türkler ve İranlılar ayaklanmış, Ebamüslüm adlı bir Emir´in riyasetinde. Emevi ailesini hükümet idaresinden uzaklaştırmış. Emevilerin Haşimilere yaptığı gibi Emevilerin hepsini kılıçtan geçirmişler. Peygamberin sülbünden, Hz. Fatma´nın rahminden gelen nesil olan İmam Cafer Sadık hükümet idaresini kabul etmeyince, Haşimi ailesinden Peygamberin amcası Abasın soyundan gelenlere hükümet idaresini Türklerin ve İranlıların Emiri Ebamüslüm teslim etmiştir.


    İslam âleminde tek siyasi aile kalmıştır. O da Haşimilerdendir, Abbasoğulları Halifeliği ve dini Peygamberin soyu, sülbü olan İmam Cafer Sadık´tan ve Ehl-i Beyt ailesinden kıskanmıştır. Onların Halifeliği ellerinden alacakları kuşkusuna kapılarak onları devlet idaresinden ve din adamlığından uzaklaştırmıştır. Saltanatlarının rakibi olacağı korkusundan kurtulmak için düşündüler, düşündüler, mahkemeleri ve idare fıkhını değiştirmek yolunu buldular.

    Para zoruyla “İmam Azam” denen Numan Hoca´yı, Malik Hoca´yı, Hanbeliyi, Şafi İdris Hoca´ları mahkemelerin başına getirdiler. Adını da Sünnilik koydular.

    Sünnilik asla ve asla din ve mezheb değildir. Halife´nin sarayında hükümet etme siyasi grubudur. Haşimilerden olan Ehl-i Beyt ailesini siyasi idareden, mahkeme kararlarından, onların fikri fıkhını uzaklaştırmak için kurulmuştur.


    İşte, Sünnilik bundan başka bir şey değilken, sonradan dini mezheb oluverdi. Daha sonra bu mezheb din yerine geçti. Din yerine geçen bu Sünnilik mezhebini kuvvetlendirmek için devlet parası ile tarikatlar kurdurmuş, bu mezhebi desteklettirmişlerdir. Vebalı boynuma bidattır. İslam Âleminin Kuran´ında ve Peygamberinin kuralında böyle bir Sünni Mezhebin yeri yoktur. Ama hükümeti idare etmek için kurulan siyasi gruptur.

    Nasıl Emevi ailesi hükümet idaresini eline alınca Haşimilerin ailesini katletmişse, Abbası Halifeliği de hükümet idaresini eline alınca uyduruk olarak kurduğu Sünnilik ile Ehli Beyti katletmiştir.
     
  8. Dede-baba

    Dede-baba Daimi Üye

    SORU: PİR SULTAN İLE İLGİLİ OSMANLI BELGELERİ VAR MI?


    Osmanlı Arşivlerinde Pir Sultan Abdal'ın Ölüm Fetvası



    Degerli canlar...

    Alevi-Bektaşiliğin ulularından... Pirlerinden... Pir Sultan Abdalîn gizli Osmanlı arşivlerinden gün ışığına çıkarılan... ölüm Fetvasını yayınlıyoruz...

    Ali Haydar AVCI'NIN, "Osmanlı'nın Gizli tarihinde Pir Sultan Abdal" adlı yapında... Sünni Din bilginlerinde Pir Sultan Abdal.. aşağıdaki suçları işlediği için Şeriata asi olup Katli Vaciptir..

    Pir SultaN Abdal'ın Ölüm fatvasında özetle aşağıdaki suçlamalar yer alıyor:

    1- Pir Sultan, dinsizdir,namaz kılmaz,ramazan orucu tutmaz

    2- Şeriata aykırı söz söylüyor ve davranış sergiliyor

    3- Müslümanlara YEZİT diyor ve şarap içiyor

    4- islamiyetin ilk 3 halifesine lanet okuyor

    5-Ayin-i Cem adında gizli toplantılar yapıyor

    6- Safevi taraftarı ve Kızılbaş taifesinden, Devlet-i Ali düşmanıdır

    7- Rafızi Kitaplar bulunduruyor, Okuyor ve okutuyor

    8- Saz ve çalgı çalıyor,Dini törenlerinde semah dönerek oyun oynuyor

    9- Törenlerinde haremlik ve selamlık kuralına riayet etmiyor kadınlı erkekli cem oluyor...

    10-Mehdi-i Zaman (Zamanın Mehdisi) gelecek propagandası yapıyor..

    Bu suçlamalarla zincir bağlı olarak Pir Sultan'ı Sivas Kadısının huzuruna çıkarırlar...Affedilmesi için içinde Şah ismi geçmeyen üç değiş okumasını isterler...

    ....Ve Pir Sultan Dile gelir...

    Açılın Kapılar Şaha Gidelim

    Hızır paşa bizi berdar etmeden
    Açılın kapılar şaha gidelim
    Siyaset günleri gelip yetmeden
    Açılın kapılar şaha gidelim

    Alınmış abdestin aldırırlarsa
    Kılınmış Namazım kıldırırlarsa
    Sizde ŞAH diyeni öldürürlerse
    Açılın kapılar Şaha gidelim...

    Gönül çıkmak ister, şahın köşküne
    Can boyanmak ister, Ali müşküne
    Pirim Ali on ik'imam aşkına
    Açılın kapılar şaha gidelim

    Ilgın ılgın eser seher yelleri
    Yare selam eylen urum erleri
    Bize peyik geldi, şah bülbülleri
    Açılın kapılar şaha gidelim

    PİR SULTAN'ım eydür mürvetli şah'ım
    Yaram baş verdi, sızlar ciğergahım
    Arşa direk direk olmuştur ahım
    Açılın kapılar şaha gidelim...


    Ey yezit bizlerde kıl ü kal olmaz
    Biz Muhammet Ali diyenlerdeniz
    Tarikat ehline mezhep sorulmaz
    Biz Muhammet Ali diyenlerdeniz

    Eğnimize kırmızılar giyeriz
    Halimizce her manadan duyarız
    İmam Cafer mezhebine uyarız
    Biz Muhammet Ali diyenlerdeniz

    Muhammet Ali'dir kırkların başı
    Anı sevmeyenin nic'olur işi
    Atalım yezide laneti taşı
    Biz Muhammet Ali diyenlerdeniz

    Baharda açılır gonca gülümüz
    Ol dergaha doğru gider yolumuz
    On iki imamı okur dilimiz
    Biz Muhammet Ali diyenlerdeniz

    Pir Sultan'ım eyder erenler gani
    Evveli Muhammet ahiri Ali
    Anlardan öğrendik erkanı yolu
    Biz Muhammet Ali diyenlerdeniz

    Pir Sultan Abdal

    ALLAH EYVALLAH...ERENLER YOLUNA CANIM FEDA...
     
  9. Dede-baba

    Dede-baba Daimi Üye

    SORU: SİZ KIZILBASLAR, İBADET DİYE ÖNCE MUM YAKIP SONRA ÜFLEYİP BACI KARDEŞ, ANA-BABA BİLMEDEN BİRBİRİNİZİN IRZINA GEÇİYORSUNUZ? BÖYLE AHLAKSIZLIK KUR'AN'INN NERESİNDE? MUM YAKMAKTA NEYİN NESİ? bÖYLE İBADET Mİ OLUR?


    "....Allah, göklerin ve yerin nurudur (aydınlatıcısıdır). O'nun nurunun temsili, içinde lamba bulunan bir kandil gibidir. O lamba bir billur içindedir; o billur da sanki inciye benzer bir yıldız gibidir ki, doğuya da batıya da nisbet edilemeyen mübarek bir ağaçtan çıkan yağdan tutuşturulur. (Bu öyle bir ağaç ki) yağı, nerdeyse, kendisine ateş değmese bile ışık verir. (Bu ışık) nur üstüne nurdur. Allah dilediği kimseyi nuruyla hidayete iletir. Allah insanlara (işte böyle) misal verir; Allah her şeyi bilir.

    (Bu kandil) birtakım evlerdedir ki, Allah (o evlerin) yücelmesine ve içlerinde isminin okunmasına izin vermiştir. Orada sabah akşam O'nu tesbih ederler. ..."

    Nur Suresi 34-35



    Alevi-bektaşi Ayin-i cemlerinde, Yukardaki Ayet-i Kerimeye uyrarak üç mum yakılır...(buna Çerag uyandırma= delil uyandırma denilir..)

    Bu mumlardan.... Birincisi... 18 bin Alemin yaratıcısı nur üsüne nur olan Allah içindir...

    İkincisi Nübüvetin ve dahi iki cihan Sultanı Muhammed Mustafa aşkınadır....

    Üçüncüsü velayetin nuru Ali'el Mürtazanın aşkınadır...

    Ayin-i cemde Hakk- Muhammed-Ali aşkına yakılan 3 mum, Delilcinin aşağıdaki duasıyla yakılır..

    BİSM-İ ŞAH ALLAH ALLAH

    Bismişah çırağı nuru Muhammed Ali´den doğup şemsiyle mah Fakir bir zerreyi elem destur Allah eyvallah.... Şem-i tevfik nur-u hidayettir, yüzün suret-i Hak´tan beşarettir, yüzün haz ve ihrama hidayettir, yüzün muazzı Kur´an´da ibarettir, yüzün Pir cemali Muhammed kemali İmam Hasan, İmam Hüseyin Ali´yi bir bilenler versin Muhammed´e selavat.

    Bismişah Allah Allah,


    Çün çerağı fahr uyandırdı ol Hûda´nın aşkına

    Seyyidül kavneyin Muhammed Mustafa´nın aşkına

    Saki Kevser Aliyel Mürteza´nın aşkına

    Hem Hatice, Fatıma Hayrünnisanın aşkına

    Şah Hasan-ı Hulk rıza, hem Şah Hüseyn-i Kerbela´nın

    Ol imam-ı etkiya Zeynel Aba´nın aşkına

    Hem Muhammed Bakır ol kim nesli pak-ı Mürteza

    Cafer-i Sadık rehûmanın aşkına

    Musa-ı Kâzım selfirazı ehli hak

    Hem Ali, Musa, Rızayı esfiyanın aşkına

    Şah Taki, ba Naki hem Hasan´ül Askeri

    Ol Muhammed Mehdi sahibi livanın aşkına

    Pirimiz Hünkârımız Bektâş-ı Velî nin aşkına


    Ber cemali Muhammed, pir kemali İmam Hasan ve Hüseyin Ali´yi bir bilenler versin Muhammed´e selavat.

    Allahûmme salli âlâ vela âli Muhammed ve âlâ Ali seyyidina Muhammed

    Ezelden belî dedik.. Allah eyvallah

    KARA YOBAZ..


    BİRE YOBAZ İFTİRA ETMİSSİN, GUNAHIN COK
    İMANIN BEŞ PARA ETMEZ,NAMAZIN BOŞ
    BİZİM SENİN BİLGİNE KARNIMIZ TOK
    MUM SENİN NEYİNE ,CERAG DAN SANA NE

    DEMİSİN MUM SÖNDÜRÜRLER BİZLERE
    GEL BAK Bİ CEMİMİZE GÖR BAK HELE
    ANA BACIYA LAF ATARSIN DİLİNLE
    MUM SENİN NEYİNE ,CERAG DAN SANA NE

    DERMANİ HAKİKATI PİRİNDEN İZLEDİ
    BUNU DİLİYLE GÖNÜLDEN SÖYLEDİ
    SENİ YÜCE ALLAH'A HAVALE EYLEDİ
    MUM SENİN NEYİNE ,CERAG DAN SANA NE
    YAZAN KUL DERMANİ)


    ALLAH EYVALLAH
     
  10. Dede-baba

    Dede-baba Daimi Üye

    SORU: ZEKAT Kur'an emri'dir* Aleviler Zekat verir mi?


    Degerli canlar...

    Alevi-islam anlayışı Kur'an-ı Kerim'in batınî yorumuna dayanır... Bu yorum Bizatihi 12 İmam Efendilerimizin ve Onların soyundan gelen seyid dede ve Pirlerimiz kanalıyla bugünlere gelmiştir. O yüce soy Kıyamete kadar insanlara yol gösterecek ve var olacaktır...

    Bizler Hiçbir zaman Kur'an-ı red edenler olmadık.... bizler sünni ve şii islam anlayışını ve Kur'an yorumlanmasını kabul etmedik etmeyeceğizde...

    Peki sünni/şii islamında islamın şartı olarak gösterilen zekat'ın aslı astarı nedir* Aleviler zekatı verir mi? Bilir mi* Bu suallere cevap verelim...

    Zekat sözlükte bereket, artış ve arınma anlamlarına gelen Arapça bir sözcüktür. Batınî anlamda ise zekat.. mal biriktirmemek.. elindekini fakirle bölüşmek.. ve dahi paylaşmaktır.

    Kur'an-ı kerim'de Zekat'ın farz kılındığı ayetler şunlardır..

    “ ....Onların mallarında isteyenler ve yoksunlar için bir hak vardı....” ( Zariyat Suresi,19 )

    Zekatın kimlere verileceğinin bildirildiği ayette ise şöyle denilmektedir:

    “ ....Sadakalar / Zekat malları Tanrı´dan bir farz olmak üzere yalnızca şunlar içindir: Yoksullar, düşkünler, zekatla ilgilenmeye görevli kimseler, kalpleri yakınlaştırılıp ısındırılacak olanlar, özgürlüğünü yitirmiş olanlar, borçlular, Allah yolundakiler, yolda kalmış olan kimseler…” ( Tevbe Suresi, 60 )



    Bu manada Zekat demek fakire fukaraya yolda kalmışa, yardımdır.. zekat kapıya geleni boş göndermemektir.. zekat mal biriktirmemektir. zekat, paylaşmak... paylaşmak.. paylaşmaktır..

    zekat acaba sadece maddi varlığın paylaşılması mıdır* hayır değerli canlar alim ilminden zekat verir.. zengin malından zekat verir. Cümle eren ve evliya hakk'ın gönüllerine nakşettirdiği ilahi mesajdan zekat verir. insanlığa nuru saçar...

    Kur'an-i zahiri anlamlandırmak, bizi yanlışa götürür.. bu nedenle zekat denince sünni/ islam ekollerindeki malından şu kadar mülkünden bu kadar.. köpeğe kemik niyetine verilen sadaka anlayışı Alevi-bektaşi islam anlayışında yoktur...

    İslam dini bu manada paylaşımın.. bölüşümün özendirildiği önerildiği.. İnanlar üzerine farz kılındığı bir dindir... bektaşi dergahlarında her daim kazanlar kaynar... sofralar kurulurdu.. buralarda.. yoldan geçenler, garibanlar yetimler, muhtaçlar.. vedahi ihtitiyacı olan herkes faydalanırdı..

    Kırsal alanlar da dedelerin pirlerin evide bu şekildeydi.. dede'nin evi boş kalmazdı.. her daim yemek olur. muhtaçlara ihtiyacı olanlara burdan verilirdi..

    Alevi-bektaşi dergahlarındaki "KARA KAZAN" bunun için vardı.. Dergaha bağlı her inanan malından belli bir bölümünü kara kazan içine atar. birikenler fakir fukaraya ihtiyacı olana verilirdi....

    "Bir elin verdiğini diğer el görmezdi..."

    Gerçeğin demine hû diyelim
     
  11. Dede-baba

    Dede-baba Daimi Üye

    SORU: Kur'an'ın açık emirlerinden biri Kabe'nin hac ( ziyaret) edilmesidir? siz Bunu inkar ederek? kafir Ehlinden olmuyor musunuz?


    Aleviler, Hac'ı inkar etmez, fakat Kur'an-ı kerim'deki "BEYTULLAH= Allah'ın evi" lafzının Mekke'deki kabe değil İnsan-ı Kamil'in gönlü kabul ederler. Bu nedenle hac alevilere göre kabe değil İnsan- Kamil'in gönlüdür. nasihatıdır.

    Nitekim ilgili Kur'an Ayetinin batıni yorumu aşağıdadır.


    İsmişah! Bismişah Allah Allah...

    Hakk, Dost, Zahir, Batın, Hazır, Gaib. Sırr-ül Sır Erenlerinin Gülcemallerine aşk...

    Ber-Cemal-i Muhammed, Kemal-i İmam Hasan, İmam Hüseyin, Ali ra Bülende salavat...

    Allahümme salli ala seyyidina Muhammed-in ve ala Ali Muhammed...


    "...Gerçek şu ki, insanlar için ilk kurulan Ev Bekke (Mekke) de o kutlu ve bütün insanlar (alemler) için hidayet olan (Ka'be)dir Al-i İmran Suresi Ayet : 96)

    "....Orada apaçık ayetler (ve) İbrahim'in makamı vardır Kim oraya girerse o güvenliktedir Ona bir yol bulup güç yetirenlerin Ev'i haccetmesi Allah'ın insanlar üzerindeki hakkıdır Kim de inkâr ederse şüphesiz Allah alemlere karşı muhtaç olmayandır..." ( Al-i İmran Suresi Ayet :97)

    O ilk Kurulan ev ve tapınak yada tapınılan yer neresidir?... Kabe Hz. İbrahim'in yapısı olduğuna göre Burası değildir... Çünkü İbrahim Peygamber'den önce de Cümle Peygamber'ler Allah'a tapmadı mı? Secde ve Ruku etmedi mi? Dua ve salatta bulunmadı mı? Oysa Hz. İbrahim'den Evvel Kabe Yoktu... ve Hz. İbrahim'den evvel Allah'a dua ve salat ednler nereye yöneliyorlardı?

    İşte O gönül Kabe'dir ki, Hz. İbrahim'in ve Tüm yaratılanların Kabe'sidir... O gönüldürki kimse giremez oraya, Gönül evine giren Hakk'ın evine varır ki Korku yoktur ona, Güvenliktedir...

    Şimdi düşünün Kur'an-ı zahiri yorumlayanlar Batıni bilmeyenler, nasılda sel suları altında kalan, onlarca kez yakılıp yıkılan. ve düşman askerlerinin yerle bir ettiği Kabeyi putlaştırıyorlar.. Kuşkusuz onlar Allah'ın kelamını anlamayanlardır... İlm-i ledun'u bilmeyenlerdir...

    İsmişah! Bismişah Allah Allah...

    Hakk, Dost, Zahir, Batın, Hazır, Gaib. Sırr-ül Sır Erenlerinin Gülcemallerine aşk...

    Ber-Cemal-i Muhammed, Kemal-i İmam Hasan, İmam Hüseyin, Ali ra Bülende salavat...

    Allahümme salli ala seyyidina Muhammed-in ve ala Ali Muhammed...


    "...Allah, Beyt-i Haram (olan) Kabe'yi ( Vicdanı/Gönülü) insanlar için bir ayaklanma (kıyam evi) kıldı; Haram Ay'ı kurbanı ve boyunlardaki gerdanlıkları da Bu Allah'ın göklerde ve yerde ne varsa tümünü bildiğini ve Allah'ın gerçekten herşeyi bilen olduğunu bilmeniz içindir..." (Maide Suresi : 97)

    "...Hani biz, İbrahim'e Evin (Kabe'nin) yerini belirtip hazırladığımız zaman (şöyle emretmiştik "Bana hiçbir şeyi ortak koşma tavaf edenler kıyam edenler rükua ve sücuda varanlar için Evimi tertemiz tut..." ( HAC SURESİ/26)

    Ve, O ev Nurûn olduğu evdir. kötülük giremez oraya.. Haksızlığa karşı.. Zalime karşı bir ayaklanma ve karşı çıkış yeridir orası..

    orası gönüldür.... Vicdandır.. Taştan Topraktan bir mekan nasıl Aracı olabilir... Allah'ın kendine eş koşulabilir...

    Tüm Rukular, Kıyamlar, secdeler... bizzat Gönüllerde mekan tutan Allah'adır.. her kim ki Allah'ı taştan topraktan mekana hapseder. ve burası Allah'ın evidir der. mekandan ve zamandan münezzeh olan Allah'a şirk koşar ve İnkar eder..


    Allah Eyvallah
     
  12. Dede-baba

    Dede-baba Daimi Üye

    SORU: Madem, hac insan- kamil'in ziyareti, sözü ve sohbeti? Buna Kur'ani deliliniz Nedir? peygamber ve ashabı Kiram neden kabeyi ziyareti hac kabul etmiştir* Buradaki çelişkiniz nasıl İzah edilir?


    İsmişah! Bismişah Allah Allah...

    Hakk, Dost, Zahir, Batın, Hazır, Gaib. Sırr-ül Sır Erenlerinin Gülcemallerine aşk...

    Ber-Cemal-i Muhammed, Kemal-i İmam Hasan, İmam Hüseyin, Ali ra Bülende salavat...

    Allahümme salli ala seyyidina Muhammed-in ve ala Ali Muhammed...

    "....İnsanlar arasında haccı ilan et ki, gerek yaya olarak, gerek uzak yollardan gelen yorgun develer üzerinde sana gelsinler...." Hac Suresi Ayet 27


    Degerli canlar...

    Hac ile ilgili daha önceki Ayetlerde açıklandığı üzre, HACTAN MAKSAT, beytullah'ı yani Allah'ın Evini ziyarettir..

    Beytullah ise, Taştan topraktan mekkedeki bina değil, İnsanı kamillerin, Mürşidi kamillerin gönlüdür..

    Dolayısıyla Tavaf gönüllere yapılır...Bu manada beytullah'ın ziyareti yani HACC-I HAKİKİ insan kalbini tavaf demektir. En büyük hac ise, Mürşid-i Kamil'in gönlün önünde eğilmek, ziyaret etmektir..


    Nitekim. hac Suresi 27. Ayette de Bu açık ve sarih olarak ortaya koyulmuştur..Yüce Allah Bizzat Hz. Muhammed'i ziyareti hac kabul ediyor... sana gelsinler diyor...Çünkü Hakkın evi gönüllerdir...

    Hz. Muhammed İnsanı Kamillerin evveli değil midir? başı serdarı değil midir? Bu bağlamda Mürşid nedir? öğreten değil midir.. yol gösteren değil midir.. Hz. Muhammed Mürşidi kamillerin serdarı olduğu için işte hac'ta Bizzat Hz. muhammedi Ziyarettir...

    Hacc'dan maksat, taştan topraktan mekanları turistik gezi değildir.. Mürşidi kamilleri ziyaret, feyz almak, arınmak, Gönüller tavaf etmektir...

    Böyle olmasaydı Yüce Allah evvel-ahir Mürşidi kamil olan Hz. Muhammed'e SANA GELSİNLER dermiydi* ve Bunu Hac olarak kabul eder miydi?

    Ayet açıktır.. Kabeyi taştan topraktan yapıyı ziyaret edin demiyor.. Direk Zamanın Mürşidi Kamil'lerin Sultanını ziyaret edin diyor...

    Dolayısıyla zamanımızın haccı .. Mürşidi kamillerin gönlüne yapılan ziyaretir



    Zaten bu nedenle , Alevilere neden hacca gitmedikleri sorulduğunda...

    ".. Biz ölüye değil Diriye varırız.." lafzını geliştirmiştir...


    Nitekim belkide bunu en iyi ifade eden mevlana Olmuştur...





    Allah Eyvallah
     
  13. Dede-baba

    Dede-baba Daimi Üye

    SORU: Sizin besmeleniz neden ßismillahirahmanirahim değil? Bism-i Şah ne demek?

    Degerli canlar..

    "Şah" Kelimesi Farisi yani acem topluluklarında Padişah… Kral kelimelerine karşılık gelir… Şah bu manada hüküm veren, Yöneten, karar veren demektir..

    Dikkat edilirse.. " Bism-i Şah" Kelimesinden hemen sonra Allah Allah denir.. buradaki hikmet şudur.. Karar veren hüküm veren, Tek ve mutlak hükümran Allah´ın adıyla…. Çünkü bu fani alemde Allah´tan gayrı ve O´nun dışında başka bir şey yoktur…

    Yine İfade etmek gerekir ki “Bism-i Şah” ifadesinde deki “Şah” Hz. Ali´yi de temsil eder.. çünkü Hz. Ali İnsan-ı kamil olan, Hakikat makamına Olan, Hakk ile bir olandır.. Alevi-bektaşi İnancı, Hz. Ali - Hz. Muhammed ve Hakk'ı birbirinden ayırmaz… İnsan Tanrı'dan ayrı olmayıp, Tanrı´nın bir tecellisi, yani yansıması, görüntüsüdür.

    Şeriat makamında yada Sünni doktrininde ki, ßismillahirahmanirahim= esirgeyen ve bağışlayan Allalh´ın adıyla, başalayan besmele Tanrı-Kul ayrımını, ikiliği ön plana çıkardığı için…. ŞERİAT MAKAMINDA Kabul olur amma.. tarikat- marifet ve hakikat kapısında Küfürdür…

    Hakk´ı insanda Görmeyen.. Cümle Kainatı Hakk´ın Tecellisi yansıması olduğunun farkına varmayanın besmelesidir bu…Oysaki Alevi-bektaşi Yaratan-yaradılan ikiliğini Küfür kabul eder…. Tanrı ikilikten münezzehtir.. Tanrı'dan gayrısında bir şey yoktur…

    Bizlerin yaradılan olarak algıladıkları aslında Tanrı'nın mana aleminden maddi aleme Tezahürü ve tecellisinden ibarettir…Yani hiçlik aleminden varlık alemine kendini görünür kılmasından başka bir şey değildir…

    Behey kardaş yolumuza giremezsin demedim mi
    Bizim gizli sırrımıza eremezsin demedim mi

    Bu sırrı değmeler bilmez bilenler de haber vermez
    Bu sırrı gayrı göz görmez,göremezsin demedim mi

    Ulaş bir mürşide ulaş,akıt gözünden kanlı yaş
    Yezitden kaç behey kardeş,kaçamazsın demedim mi

    Erenlerden bu bir name,ne gidersin Halep,şama
    Gel uy On iki imama,uyamazsın demedim mi

    Üçler yediler erkanın,bilirler sürer devranın
    Kırklar ceminde devranın,kesemezsin demedim mi

    Ali ye ismullah derler,yüzüne secde ederler
    Taş yerine baş koyarlar,koyamazsın demedim mi

    Bu KAZGUSUZ ezeliden,himmet almış ol veliden
    Oku duy ilm-i Ali den,duyamazsın demedim mi.
    (Kaygusuz Abdal)


    Allah Eyvallah, Gerçeklerin demine Hû Diyelim

    Saygı ve sevgilerimle
     

Sayfayı Paylaş