'Alevi iftarı' yapıldı

Konu, 'Haberler ve Yorumlar' kısmında prkacin tarafından paylaşıldı.

  1. prkacin

    prkacin Super Moderator

    Feshane Uluslararası Fuar ve Kongre Merkezi'ndeki iftar Başbakan Erdoğan ve Prof. Dr. İzzettin Doğan'ın katılımıyla gerçekleştirildi.

    İftara, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, eşi Emine Erdoğan, Cem Vakfı Başkanı İzzettin Doğan, AKP'nin Alevi kökenli vekilleri Reha Çamuroğlu, İbrahim Yiğit, Reha Çamuroğlu'nun eşi Meltem Çamuroğlu, Dünya Ehlibeyt Vakfı Başkanı Fermani Altun, AKP Genel Başkan Yardımcısı Abdülkadir Aksu, Devlet bakanları Said Yazıcıoğlu ve Mehmet Şimşek, İçişleri Bakanı Beşir Atalay, Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay, AKP Genel Başkan Yardımcısı Egemen Bağış, Diyanet İşleri Başkanı Ali Bardakoğlu, Fener Rum Patriği Bartholomeos, İstanbul Valisi Muammer Güler, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş'ın yanı sıra çok sayıda AKP milletvekili ile Alevi temsilcileri katıldı. İftarda yaklaşık bin civarında da davetli vardı.

    İftardan önce mersiye ve sofra duası yapıldı. 'İftar Lokması' olarak adlandırılan yemekte, iftariyelik tabağı, kremalı badem çorbası, peynirli su böreği, mevsim salata, enginar göbeğinde mantar graten, bademli pilav ve aşure servisi yapıldı.

    İftarın ardından sırasıyla Cem Vakfı Genel Başkanı Prof. Dr. İzzettin Doğan, AKP'li vekiller İbrahim Yiğit ve Reha Çamuroğlu, son olarak da Başbakan Erdoğan birer konuşma yaptı.

    Prof. Dr. Doğan, 'Hz. Hüseyin'in şehit edilmesinin yıldönümünde hepinizi saygıyla selamlıyorum' diye başladığı konuşmasında, 'dünya adaletli bir dünya olmaktan çok, güçlülerin egemen olduğu bir dünya, Kerbela her gün dünyanın her yerinde yaşanıyor' dedi.

    İzzettin Doğan: "Bu ülkede herkes eşit değil"

    Prof. Dr. İzzettin Doğan, konuşmasında, Dolmabahçe'deki Başbakanlık ofisinde Devlet Bakanı Sait Yazıcıoğlu ile Türkiye'deki Alevilerin sayısına ilişkin yaşadığı polemiği anlattı. Kendisinin 25 milyon Alevinin yaşadığı iddiasına, Bakan Yazıcıoğlu'nun bu rakamın 8 milyon olduğunu söylediğini hatırlatan Doğan, "Devletin kendi insanlarının inançsal yapısını bilmemesi telafi edilmesi gereken bir noktadır. Türkiye'de Yazıcıoğlu'nun dediği gibi 7-8 milyon da Alevi olsa bu pek çok Avrupa ülkesinin nüfusundan fazladır" dedi.

    Türkiye'deki Alevilerin kışkırtılmaması için anayasal haklarının verilmesi gerektiğini tekrarlayan Prof. Dr. Doğan, "Sayın Başbakan siz de biliyorsunuz ki, bu ülkede herkes yasalar önünde eşit değildir. Bu ülkede vergi verenlerin üçte birini oluşturan Aleviler haklarını alamıyor. Bu vergiler sadece Sünni İslam'a gidiyor. Bu vergilerden Aleviler, Caferiler, Hristiyan vatandaşlar yararlanamıyor. Alevilerin bütçeden pay almaları eşit yurttaşlık anlayışının gereğidir" diye konuştu.

    Prof. Doğan, daha önce gündeme getirilen Alevi isteklerini bir kez daha kürsüden hükümete iletti.

    Başbakan Erdoğan da yaptığı konuşmada Kerbela'da insanlık tarihinin en acı olaylarından birinin yaşandığını belirterek 'Hüseyin Efendimizi de rahmetle anıyorum' dedi. Alevilerle ilgili
    her türlü öneriye açık olduklarını, bütün vatandaşlara eşit mesafede olduklarını belirten Erdoğan, 'sen-ben' ayrımını bir tarafa bırakmak gerektiğini belirtti. Erdoğan, "Aramıza nifak sokmaya çalışanlar bin yıldır başaramadı başaramayacaklar." dedi.

    Hacı Bektaş, Pir Sultan ve Nazım Hikmet'ten örnekler verdiği konuşmasında Erdoğan 'Bugün Gazze'de yaşananlar da Kerbela'nın bir izdüşümüdür' dedi.

    Erdoğan şunları söyledi

    "Sevgi üzerine bina edilmiş bu medeniyet ne ağırdır ki Kerbela'da ağır yara almış büyük bir trajedi ile sarsılmıştır. Tarih boyunca ve bugün insanları birbirne düşman eden işi savaşa çatışmaya kadar götüren Kerbela'nın anlaşılmaması değil midir? Bu ayrılık gayrılık nedir, bu bölünmüşlük nedir, bu sevgisizlik nedir? Bizler Kerbela'yı yüreğimizde her zaman taşıdık taşıyoruz. Kerbelalar yaşamaktan da yorgun düştük. Bu coğrafya sevgi medeniyetinin, hoşgörü medeniyetinin dünyaya örnek olduğu topraklardır. Bizim Hz. Ali (R.A)'den aldığımız budur. Mevlana'dan aldığımız budur. Geçen sene misafir olduğum sofranızda da söylemiştim. Farklı damlaların bütünlüğünden oluşan bir derya da bir okyanusta yaşıyoruz. Aynı güneş gönlümüzü aydınlatıyor. Bizim birlik ve beraberliğimiz büyük bir kaynaşmadır. Bizler acıyı bal eylemesini bilmiş, birbirine kenetlenmiş bir milletiz. Şu Rumeli'de bizim el ele omuz omuza gönül gönüle inşa ettiğimiz iman ettiğmiz ortak bir medeniyettir. Alevi Bektaşi medeniyeti anadolumuzun eşsiz medeniyetlerindendir. İnsanlarımızın arasına nifak sokmaya çalışanlar açık söylüyorum 1000 yıldır beyhude çaba sarfettiler ve hala sarfediyorlar.

    DAHA ÇOK YOLUMUZ VAR

    Hepimiz bu ülkede misafir değiliz ev sahibiyiz. 70 Milyon vatandaşımızın her birine eşit mesafede olmanın çabası içerisindeyiz. Hizmet götürürken asla ve asla ayrımcılık yapmadık. Bu ilçe şu etnik kökene ait, şu köy şu düşünceye sahip diye düşünmedik önce insan dedik. Hangi etnik kökenden meşrebden bölgeden olursa olsun önce insan dedik. İnsanı yaşat ki devlet yaşasın. Önce devlet demedik insan dedik. En büyük mücadeleyi mafyalarla çetelerle verdik veriyoruz vermeye de devam edeceğiz. Şunu da özellikle vurgulamak istiyorum. Her alanda daha kateteceğimiz uzun bir mesafe var. Ekonomi noktasında daha yüksek hedeflerimiz var. Türkiye'deki her bir kardeşimizin sorunlarını halledebilmek için aynı kararlılıkla devam ediyoruz. Geçmişte bir çok acılar yaşadık. Bu acıyı telafi etmek bir daha yaşanmaması için gerekli dersleri hep birlikte gerekli dersleri çıkartmak zorundayız.

    EĞİTİMDE ALEVİLİK

    Eğer düzeltilmesi gereken hususlar varsa bunların yeniden düzenlenmesinde bizim tarafımızdan en ufak behis yoktur. Bizim derdimiz bu ülkedeki eksiklikleri gidermektir. Amaç hiçbir sosyal kesimi rencide etmeden töhmet altında bırakmadan dengeyi sağlıklı öğretim çabası içerisinde olmaktır. Daha ileri bir adım atmak gerekiyorsa bunu istişare ile karşılıklı fikir alışverişi ile gerekli adımları atarız. Bu adımları atmaktan da mutluluk duyarız.

    TRT6 'DAN ÜLKE OLARAK MEMNUNUZ VE BU ÇALIŞMALARIMIZ DEVAM EDECEK

    TRT6 Televizyonun çalışmalarından çok memnunuz ülke olarak ayrıca TRT 2 Televizyonu muharrem ayı boyunca özel yayın yapacaktır ve bir ay sürecektir. Bir ay boyunca belgeseller, muharrem orucuna ilişkin naklen yayınlar. Bu özel yayınlar 27 Ocak'a kadar devam edecektir. Bu adımlar bizim samimiyetle attığımız adımlardır ve devamı gelecektir. Dünya görüşü şöyleymiş böyleymiş böyle bir tartışma yapmadık. Fikrin, şiirin kerbelası olmaz. Her türlü öneriyi tavsiyeyi talebi değerlendirir istişare eder, vatandaşlarımızın lehine olacak şekilde uygulamaya sokarız. Acele doğum eceli getirir. Bu ülkede yönetim siyaset hiçkimsenin tekeli altında değildir olamaz. Enbaşından beri kabile siyasite bütün kararlılığımızla karşı çıkmaya devam edeceğiz. Bu ülkede hiç kimsenin kendisini yalnız terkedilmiş, kaybetmiş ötelenmiş hissetmesine bizim gönlümüz razı olmaz. Geçmişimiz ne kadar ortak ise geleceğimizde aynı şekilde ortak olacaktır. Allah'a emanet olun. Hepinize teşekkür ederim."

    Türkiye kabuk değiştiriyor"

    Davet sahibi Reha Çamuroğlu ise konuşmasında Türkiye'de yaşanan "kabuk değişimi" ve "demokratikleşmeye" değinerek, "Bir aya yakın süredir TRT'de neler olduğunu görüyorsunuz. Türkiye artık her nesneyi ve özneyi takma adlarla değil, kendi adıyla çağırıyor. Türkiye kabuk değiştiriyor, demokrasisi gelişiyor" dedi.

    Öte yandan Erdoğan'a iftar yemeğinde göreve yeni atanan Basın Danışmanı Kemal Öztürk eşlik etti.

    Çamuroğlu iğneyle geldi

    Reha Çamuroğlu'nun sabah saatlerinde hastaneye kaldırıldığı, bağırsaklarında delinme olduğu belirlenen Çamuroğlu'nun yanlış anlaşılmalara neden olmamak için güçlükle iftara geldiği öğrenildi. Gün boyu serum tedavisi gören Çamuroğlu, iftardan sonra tekrar Alman Hastanesi'ne geri döndü. Çamuroğlu'nu, eşi Meltem Çamuroğlu bir an olsun yalnız bırakmadı. Çamuroğlu 2 saat süren iftar boyunca zor anlar yaşadı. Daha önce Başbakan'ın danışmanlığından istifa eden Çamuroğlu'nun iftara katılmazsa 'bir şeyler mi oluyor' şeklindeki soruların gündeme gelmesini istemediği için iftara katıldığı öğrenildi.


    Haber: HABERCEM
     
  2. sanem_62

    sanem_62 Daimi Üye

    Şu iftar kelimesını ben pek anlayamıyorum doğrusu !
    Hayır karsı degılım ama bızde iftar denmez ona Oruç açma denir !
    Acaba R.T.E. katılıyo dıyemı bu ısım degısklıgı ?
    Reha beyımısde hastalanmıs ay cok usuldum gecmıs olmasın ! O kadar yanlıs yol harıtan yuzunden neler geldı basımıza !
    Ve yıne soyluyorum hepte soyleyecem Davul bile dengi dengine herkes kendı ısıne.!
    yanı bısımkılerde kendı ıslerıne donsun bır an once sunlardan medet beklemeyı sılsınler artık beyınlerınden ...
    Emeğine sağLık CosKun haber için Teşekkürler...
     
  3. gülüş

    gülüş Daimi Üye

    Afiyetler olsun :eek:k


    Zilan gene doğru noktalara parmak basmışsın bana bişe bırakmamışsın yorumun için emeğine sağlık






    paylaşım için teşekkürler
     

Sayfayı Paylaş