sensizken alışırım,alışmaya çalışırım yokluğuna... Her sabah hüzüne karşı bir umut var içimde Sensizliğin hüznünü,yeni bir günün seni getirmesi umuduyla bastırıyorum Her doğan gün yeni bir umut,yeni bir arayış benim için Belki sana kavuşacağım ama birgün daha yaklaşıyorum,bugün değilse yarın... Kimbilir belki de yalnızca kendimi avutuyorum Gittiğinden beri hep yalnızlık şiirlerine takılır gözüm. Bir başıma değilim,sensizlikten yalnızım Terk edilip gitmek en çok nasıl koyar insana bir ben bilirim. Gitmelerin,gidenlerin arkalarında bıraktığı çaresizlikleri,en koyu özlemleri.. Senin gidişinde ateş gibi çöktü yüreğime Hiçbir yağmur yetmedi senin özlemlerini gidermeye Ben her sabah beni sna götürecek yollarda yürüdüm Senin duyacağın şarkıları söyledim yalnızca Ve gelmeyişinin her akşamında aslında doğduğu hiç anlamadığım güneşle beraber bende battım birkez daha... Geceleri hep uyudum,uyudum; Gün boyu hasretini rüyalarımda biraz olsun giderebilmek için, Herşeye iyi gelen,yaraları iyileştiren zaman hiç bu kadar acımamıştı yüreğimi. Binbir umutla sarıldığım sabahlarlar artık hiç doğmaz oldu Benim günüm de gecem de karanlık şimdi Ne ay uğruyor gecelerime,ne sna benzettiğim yıldızlar parlıyor Elimde kaldı umutlarım... Sensizlik öyle kötü bir yara oldu ki artık,içimde öyle bir yara açtın ki, Birgün olurda geri dönersen kendi yaptığın boşluğa sende yetmeyeceksin.. Orası hep paramparça kalacak. Büsbütün cam kırıklarıyla kaplı kalbim. Ne zman seni düşünsem,sen, hatırlatacak en ufak bir görsem o kırıklarka dolu yerim batmaya başlıyor yüreğime. Artık sabahları yalnızca hüzünle uyanıyorum Hiçbir şey beklemiyorum günden,seni bile.. Varlığınla sensizliği yaşamaktansa içimdeki boşluklarla kırklarla,boş umutlarımla...