noktanın sırrı...

Discussion in 'Bilim ve Teknoloji' started by aden turkan, Jun 26, 2012.

  1. aden turkan

    aden turkan Aktif Üye

    KUANTUM TEOREMİ (nokta sırrı)

    Kuantum teoremi evrenin maddi bütün yaratılışını açıklar, sonra kendi ötesine (madde ötesine) yol vermektedir.
    Kuantum teoremi denildiğinde, trilyonlarca ışık noktasının evrende her şeyi yarattığı biçimde anlaşılmalıdır. Her ışık zerresine kuant denmektedir. Tamamı ışık hızıyla giderler,hızlanıp yavaşlamazlar.

    Bize bu kapıyı açan alman Max Planck, mini evrene girmemizi sağlayan ''kuantum'' teoremini kurarak mikroskobik dünyanın nasıl çalıştığını anlatmıştır. Evrenin yapıtaşları (kuantlar) bu tesbih taneciklerinin olası tertiplenmelerinden ortaya maddi evren çıkmıştır. Oysa kuantlar bir madde değil; enerji birimleridir. Maddeyi boyutlandırırlar, kendileri ise boyutsuz ''noktasal'' varlıklardır. Her koordinat noktası gibi, eni boyu ve yüksekliği olmayan ''sıfır'' boyutta ışık zerreleridir. Işık görünen olaydır. Ama bir de ışımayan zımni (Virtüel karanlık) kuantlar vardır ki, bunlar çekim ve diğer kuvvet alanlarının iletişimden sorumludurlar.

    Kuranda Ledünni anlamda gün ve güneş ''ışıyan'' kuantların; gece ve ay ''zımni ışımayan'' kuantların simgesidir.

    Kuantlar on boyutlu titreşimler tünelin kesitleri olan nokta görüntüsündeki ''mini aknoktacıklar''dır. Enerji aldıkları zaman parlarlar. Eğer kendi enerjileriyle kalırlarsa, alan kuvvetini iletmeyi sürdürürler. Yani zımni"ışımaz, gizli yada elktromagnetik olmazsızın" kalırlar. Kuantların birer mini aknokta olduklarına işaret de "elektrik yükleri yada mıknatıs kutuplarıdır: evrende ne kadar artı varsa o kadar da eksi karşıtı vardır." Elektromagnetizma ya da elektrik toprak- faz ikileminin yükleri (milyarlarca, trilyarlarca kuantın) mini şimşeklerinin aynı anda ve eşit sayıda patlamasıdır. Bu da evrenin"patlamasının" en küçük ölçekteki bir benzeridir.

    Mıknatısların kutupları birbirlerini çekerken yada iterken bu eşit sayıda patlayan ışıklı ve ışıksız noktacıkların bu iki mıknatıs arasında gidip gelmesinden itim ve çekim doğar. Elektromagnetizma en sade tanımıyla budur. Yeterli enerjileri olan iki kuant birbirleriyle çarpışırsa biri madde öteki antimadde olan bir çift parçacık oluştururlar buna çift üretim denir. Bu olayın tersine birbirinin antisi olan iki parçacık karşı karşıya geldiklerinde birbirlerini yok ederek bir çift kuanta dönüşürler. Bu bir çift ışık zıt ve polarizlenmiş yönden birbirlerinden uzaklaşır.

    Madde - Antimadde kuantlardan bir çift halinde yaratılmıştır. Yine her ikisi birbirlerini yok ederek yine bir çift kuanta dönüşür böylece bir çift enerjik kuantın bir çift madde yaratması üzerine"maddi" evren oluşmuştur. Evren çift üretiminden ortaya çıkmış bir çift dizgedir, hatta kuant çifti birbirlerine zıt dönerek bir çift maddeyi üretirler böylece sıralanırlar ve düzene girerler. Bir madde gözlemlediğimizde mutlaka onun "ikizi - antisi" daha bulunur. Maddeyi enerji; enerjiyi kuantlar (dalgacık - rezonans özellikleri yanında parçacık - korpüskül özelliği de vardır)oluşturur. Buna"bir elektromagnetik dalgaya eşlik eden noktasal foton" deriz. Radyo - Tv dalgaları budur. Eğer kuantların bu dalgacık özelliği olmasaydı güneşten dünyaya kadar 150 milyon km yol alıp sonra dünya yüzeyine çarparak -parçacık özelliği budur- bize hayatın ısı ve aydınlığı getirmesi mümkün olmazdı.

    Kuant kavramının şimdiye kadar hiç değinilmemiş bir sırrıda "bir tek kuant" olan aknokta, süper uzaydaki sayısız ak noktacıklardan biri olup bu bir tek aknoktadan bütün evren ve içindeki kuantların çıkmasıdır...(noktanın sırrı)

    Kuantlar "maddi evreni" kurmakla hükümlüdürler. Bir iken çoklaşmalarını onların ardında bir tünel olduğunun işaretidir. En yakın ve en uzak uzaylar nasıl ki tünelde bir araya geliyorsa teklik ve çokluk da bir araya gelmektedir. Bir tek kuantın böylesine çoğalması yüzünden birleşik alanların 5 temel kuvvetinden madde (proton, nötron, elektron) ve dolayısıyla hayat ortaya çıkmıştır. Kuantlar evrenin yapı taşlarıdır. En küçükten en büyüye, küçük kesretten, tam sayıya, çokluktan tekliğe, tümden gelimden - tüme varıma doğru hiyerarşi oluşur. Hiyerarşi evrende toplu ve genel bir yasadır.

    Kuantın teoremi, ışık zerreciklerin hem madde gibi parçacık; hemde madde ötesi gibi dalgacık iki özelliğinin birden bir arada mevcut oldugunu söyler. İki parçacık birbirleriyle çarpıştırılırsa, tam çarpışma anında çözünüp dalgacık haline gelir ve bundan sonra yeni parçacıklar oluşur. Kuantum teoremi çarpışma anıyla ilgilenmez. Çünkü bunu açıklayamaz. Bu yüzden ömrü salisenin milyonda biri olan kısa ömürlü parçacıkları maddileştiremez. Maddenin temeli magnetik rezonans denen titreşim melodisidir. Bu rezonansların parçacık ile hiç bir ilgisi yoktur. Kuantlaşmanın olmadığı bu öte uzayda (dalgacık özelliği) kuantum mekaniği çalışmaz. Orada hiç bir şey parçacık değildir; bir tümel, bütün halindedir. Bu da tünellerin tipik bütünleme özelliğidir. Tüneller maddi (somut) evreni, madde ötesi (soyut) evrene bağlarlar. Parçacıklar aleminden tümel aleme açılan pencerelerdir tüneller; biz, bağımsız bir nokta gibi serbest yürüdüğümüzü sanırken, aslında bir tünel ile bağlanmış olduğumuzu BÜYÜK İRADENİN küçük parçası olduğumuzu bilemeyiz..( Ama bilim böyle diyor.) Hayat bize verilmiş topyekün bir rızkın davranışlarımızla tüketildiği, her an, her şimdi, her durumun yerel olarak perakende harcanması, tüketilmesidir. Rızk ve sayılı nefes budur.


    ( Hz. Ali ''B'' nin altındaki noktayım demiş: Noktanın sırrı ya Ali, sırrın sırrı ya Ali, sırları bilen ya Ali...)
     
    MUHAMMEDALİ and devran like this.
  2. devran

    devran Yönetici

    emeğine sağlık değerli can merak ettiğim ve araştırdığım bi alan aslında ;)
     
    aden turkan likes this.
  3. MUHAMMEDALİ

    MUHAMMEDALİ Daimi Üye

    Kadir-i Mutlak ilmini artırsın Aden Turkan Can.
    Ba'nın yayı Ahmed'dir ki latif varlıkların tözüdür, noktası Ali'dir ki beşeriyatın tözüdür. Ba birlikte aynadaki H**q'dır. Ali noktadır, nokta hem başlangıç hem sondur. O sebepledir ki Ali hem Evvel dir hem Ahir'dir. Çünki Ali Hakk'ın saf nurundan bir zerredir ya O halde her şeye de Kadir dir.

    "Evvela “şey” yok idi. Şey Hakk Rahim´den ibaret idi, Hakk Rahim de “şey”den…

    Ve Künt-ü Kenz kendi güzellik ve kudretini seyreylemek istedi ve kendi ruhundan saf bir ruh ile Nur-u Muhammed halk edildi, Allah, bu güzel tecelliyi seçkin kıldı, onu Ahmed-i Muhtar eyledi, kendisine yâr kıldı, habib kıldı Habibullah´ı… Zira Muhammed´in nuru pek âli, idi. Ali, Nur-u Muhammed idi.

    Onlar beraber “bâ” oldular, “bâ” dan besmele lafzı, besmeleden Fatiha suresi, Fatiha´dan Kelam-ı Kadim türedi.

    Peşin sıra Settar, “Kün!” dedi ve “bâ” nın yayını latif varlıklara, noktasını beşeri varlılara pınar kıldı. Od, su, toprak ve yel Ali´den peyda oldu.
    Toprağı, ağacı, suyu, yeli, dağı, kurdu, kuzuyu, aslanı, tilkiyi, nücumu, günü, ayı… bu münasebetle kutsal belleriz.

    Merdüm-ü dide-i ekvan olan Adem´e üflenilen o esrarlı ruh Muhammed´in cevheriydi, yine Adem beşeriyette Ali´den başkası değildi. Zira, hame-i mesnun iken su ve topraktan, fahhar iken od ve yelden gayrı değildi. Velhasılı kelam, Muhammed Ali, Adem´de tecelli etti. Bu sebepledir ki Adem Hakk´ın yeryüzündeki halifesi oldu, Hakk suretinde yaratıldı. ( Çün Ba H**q'ın aynı idir, ondan farkı yok idi, O'nun ile bir olmuştu, O idi.)

    Ali kainatta Rahman olan idi, Hakk Rahim´in emaneten gönderdiği nebileri, resulleri gözetirdi. Onun içi türlü donlara bürünüp bize gelip gitti, Zülkarneyn´e, Musa´ya, İsa´ya mihman oldu. Binbir ismi vardır onun, şahsı birdir lakin.

    Ahmed-i Muhtar yeryüzünü şereflendirince Ali, Ali olarak geldi bu defa. Başını Resul-i Ekrem´in yoluna koydu, çadırında pasdar oldu, O´nun İsmail´i oldu. Sırr-ı Bâ´dandır ki bu büyük muhabbet hâsıl oldu ve birbirlerine musahip oldular.

    Zahit! Kesretin hâsıl olduğu vahdet yok mudur, işte o “bâ” harfidir, Muhammed Ali´dir.
    Sen saadetin sırrını bilmediğine günde beş kere secde kılmakta ara… Bulamazsın! Önce sırra ulaşacaksın Hakk´ın yokluğunu göreceksin ve ona iman edeceksin ki, kılıyorsan da secdeni duvara kılıp da şirk koşmayasın!"

    Aşk ile...
     
    seyduna_34, devran and aden turkan like this.

Share This Page