İMAM HÜSEYİN

Discussion in 'Alevilik Tarihi' started by B_1_A_C_K, Sep 16, 2007.

  1. B_1_A_C_K

    B_1_A_C_K Daimi Üye

    İMAM HÜSEYİN





    VAHAP GÜNGÖR



    "Kureyş Muhammed e kucak açtı medine.
    Bir ateş mezar oldu kerbala hüseyin e ..."
    Nazım Hikmet

    Hz.Muhammet!in torunu,Hz. Ali'nin oğlu dur.Ehlibeyt in beşincisi;on iki imamın üçüncüsüdür. 626 yılında dünyaya gelmiştir. 10 Muharrem 680 tarihinde kerbelada şehit düşmüştür.
    İsmini dedesi Hz. Muhammet koymuştur. Annesinin karnında altı ay kalmıştır. Zekeriya Peygamber in oğlu Yahya Peygamber in dışında altı aylıkken doğan tek çocuktur .

    İmam Hüseyin dedesi Hakka yürüdüğünde altı,babası şehit düştüğünde otuz beş,kerbalada şehit düştüğünde ise elli dört yaşındaydı.

    İnsanlık tarihinde bazı isimler vardır. Bu isimler insanlık onurunu bayraktarlığını yapar. Bu isimler işitildiğinde insanların gönülleri sevgi ile aşkla,hüzünle cve coşkuyla dolar.Bu isimler insana insan olduğunu anımsatır. Bu isimler onurun,onurlu yaşamanın inançları için ölmenin,zülme karşı direnmenin, emanete sahip çıkmanın, geleceğe onurlu bir miras bırakmanın simgeleridir.Bu isimler özlemdir,tutkudur,barıştır,kardeşliktir,güzellilktir,dirençtir,kavgadır,direniştir,karşı koyuştur,erdemdir,sıcaklıktır,mutluluktur,aşktır,sevdadır. Tarihi bu isimler yazar ,geleceği bu isimler kurar. Zalimler bu isimlere karşıdır. Mazlumlar güçlerini bu isimlerden alırlar. Zulmü bu isimler boğar. Bu isimler aydınlık günlerin müjdecisidir. Bu isimlerle var olunur , bu isimlerle yok olunur. İmam Hüseyin bu isimlerin önderidir. Zalime karşı çıkanın adıdır İmam Hüseyin. Bu isimleri düşmanları duydukları zaman titrerler. İktidarlarını bu isimlerin yıkacaklarını bilirler. Bu isimlerin üstünlüğünü düşmanları bile inkar edemezler. Bu isimleri duyan zalimler kaçacak delik ararlar, İmam Hüseyin sevenleri için gurur , düşmanları için korkudur. Emevileri İmam Hüseyin ismi yıktı. Osmanoğulları'nı İmam Hüseyin'in evlatlarına yaptıkları zulüm yıktı. İslam Tarihi Şah-ı Merdan Ali ismiyle yazıldı. Duaz-ı imamlar bu isme söylendi. Semahlar bu isimle dönüldü. İsyanları bu isim kopardı. Ölümü bu isim hiçe saydı. Kalkan "Ya Ali Medet" dedi. Düşen "Ya Hüseyin" dedi. Bu isim seher yeli gibi okşadı, sam yeli gibi yaktı. Bu ismin uğruna başlar verildi, deriler yüzüldü. Bu isim için kırk bin kişi bir gecede kuyulara gömüldü. Bu isim için insanlar yakıldı. Bu isim için kundaktaki bebekler katledildi. Bu isim için canlar verildi. Bu isim için ölüme gülerek gidildi.

    Zulme baş eğmeyi şeref bilenler, bükemedikleri eli öpüp başlarına koyanlar, ne "savaşın üstünü, zalim padişaha karşı doğruyu söylemektir" diyen Hz. Muhammet'in özünü anlar, ne de İmam Hüseyin'in can verişindeki şerefi duyarlar.
    "Zalimin zulmüne karşı gelmemek mazluma yapılacak en büyük kötülüktür. Ben zalimlerle birlikte varlık içinde yaşamayı alçaklık, zalime karşı gelerek bulacağım ölümü ise yücelik sayarım diyen İmam Hüseyin'in sözü bunlara hiçbir şey anlatmaz. Bunlarda insanlık onurundan hiçbir iz kalmamıştır. Bunların dini, imanı para ve makamdır. Alçaklığı yücelik sayarlar. Halkı sindirmenin tek yolunun zulüm olduğunu zannederler. Zorbalık bir dağa benzer. Ne kadar zorba olunursa, dağın doruğuna o kadar çabuk ulaşılır. Doruğa yaklaştıkça uçurumların da derinliği artar.

    "İnsan, her biat isteyenin önünde eğilmeye alışırsa inanç nerede kalır, onur, şeref nerede kalır?
    Sanılmasın ki kibirimdendir. Boyun eğmeyişim Yezit'e Yok, yok... Be gene de gücünü kıracak birilerinin şu dünyada var olabileceğini ortaya koymaya çalışırım. Bu inancımın karşılığında, kanımın akıtılmasına razıyım. Yani kolladığım can değil, inançtır" diyen İmam Hüseyin ile Zalime biat eden zalimden beterdir" diyen Hz. Muhammet bize nasıl davranmamız gerektiğini emretmişlerdir.
    Kerbela Meydanı'nda kendisinden yana olanlara "işimizin son derece güç olduğunun farkındasınız. Bazılarınızın telaşa düştüğünü görüyorum. Size izin verdim. Gece karanlığından yaralanarak gidin. Her biriniz Ehlibeyt'imden birinin emrini tutup köylere dağıtın. Düşmanların esas istediği benim. Ben teslim olursam sizin arkanıza düşmezler"diyen İmam Hüseyin'e "Biz bunu yapamayız. Sana bir şey olursa hayatın bizim için ne anlamı kalır. Senden ayrılmayız. Senden sonra yaşamak bize haram olsun. Bu nedenle onlarla savaşacağız. Silahımız olmasa bile taş atarak onlarla mücadele ederiz" diyen Kerbela Şehitleri'nin davranış şekilleri, Anadolu Aleviliği'nin yolunu çizmiştir. İnancımızdaki Ehlibeyt çocuklarını dinsel önder kabul etme, onların yolundan ayrılmama, insana muhabbet zalime boyun eğmeme, sevgi ve barış geleneğinin tohumları Kerbela'da bir destan yazılmıştır. Orada zalim değil mazlum kazanmıştır. Kerbela toprağında ekilmiştir. Kerbela'da bir destan yazılmıştır. Orada zalim değil, mazlum kazanmıştır. Kerbela toprağına zalimin zulmü gömülmüştür. Yezit'in binlerce askerinin karşısında bir avuç Ehlibeyt evladının verdiği onur mücadelesi insanlık tarihinin geleceğini çizmiştir. İnsanlık onurunun öldürülemeyeceği Kerbela Meydanı'nda kanıtlanmıştır. Kerbela Katliamın'dan sonraki günlerde yaşayan olaylar "Mazlumun zalimden öç alacağı gün, zalimin mazluma zulmettiği günden daha çetindir" diyen Hz. Ali'nin sözünün haklılığını perçinlemiştir. Zulmün hiçbir zaman ebedi olamayacağı, zalimin döktüğü kanda boğulacağı Emevilerin, Abbasilerin ve Osmanlıların yıkılışında da görülmüştür. Bizlere düşen görev inancımızın kurucularının bıraktıkları onurlu mirasa sahip çıkmak, bu mirası gelecek nesillere taşımak ve onlar'a layık olmaktır. Ne mutlu ki bize onlar gibi inanıyor, onlar gibi düşünüyoruz.


    Kerbela'da bir destan yazılmıştır. Orada zalim değil, mazlum kazanmıştır. Kerbela toprağına zalimin zulmü gömülmüştür. Yezit'in binlerce askerinin karşısında bir avuç Ehlibeyt evladının verdiği onur mücadelesi insanlık tarihinin geleceğini çizmiştir. İnsanlık onurunun öldürülemeyeceği Kerbela Meydanı'nda kanıtlanmıştır.



    VAHAP GÜNGÖR
     

Share This Page