Alevi türbesini müze kapsamına aldırmak isteyen AKP'li kim? Alevilerin en kitlesel ocaklarından biri olan Hubyar Türbesi'nin AKP'li bir milletvekili tarafından müze kapsamına alınmak istendiğini ve bu nedenle Kültür Bakanlığı Müzeler Genel Müdürlüğü'ne başvurulduğu haberi basına yansımıştı. Şimdi ayrıntıları açıklıyoruz... Aldığımız bilgilere göre türbenin müze kapsamına alınması için Kültür Bakanlığı'na talepte bulunan kişi AKP İstanbul Milletvekili Mehmet Domaç... Peki Mehmet Domaç'a bu iş için kimler ulaştı? İddiaya göre Hıdır ve Aslan Temel kardeşlerin bu iş için Mehmet Domaç'la irtibat kurduğu söyleniyor. Kendisine tek taraflı ve üstün körü aksettirilen bilgiler doğrultusunda bir dilekçeyle Kültür Bakanı Özel Kalem Müdürü'ne ulaşan Domaç, Hubyar Vakfı Başkanı Cemal Coşkun, Hubyar Köyü Tüzel Kişiliği Avukatı İlhami Haykır ve eşliğindeki 5 milletvekilinin olaya müdahale etmesiyle işin gerçeğini öğrenerek bu tutumundan geri adım attı. Medet umulan tek AKP'li milletvekili Domaç mıydı? Hayır. Ailenin fertlerinden Hıdır Temel, daha önce de AKP'nin Çorum Milletvekili Agah Kafkas'la bir yemekte buluşmuştu. Bu buluşma Alevi örgütlerinin tepkisini çekmiş ve Temel bu duruma açıklık getiremeyerek zor durumda kalmıştı. Kısaca Hubyar meselesi: Hatırlanacağı üzere, söz konusu türbenin mülkiyeti hakkında tartışma çıkmış ve Temel Ailesi "Burası bizim malımızdır" diyerek, türbenin Kültür ve Tabiat varlığı olarak tescil ettirilemesine itiraz etmiş ve Tokat Bölge İdare Mahkemesi'ne dava açmıştı. Mahkeme, Ankara Dil Tarih ve Coğrafya Fakültesi'nden, Gazi Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi'nden ve Süleyman Demirel Üniversitesi'nden profesörlerin ve öğretim görevlilierinin raporlarını ve Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulu'nun belgelerini de göz önünde bulundurarak söz konusu itirazı reddetmişti. Basına 'skandal' olarak yansıyan "Burası bizim malımızdır" söylemi, Tokat Tapu Kadastro Müdürlüğü'nün "Bu türbenin mülkiyeti köy tüzel kişiliğinindir" kararıyla resmi olarak da boşa çıkarılmıştı. Bir başka skandal olay da, Hıdır Temel'in Hubyar ismini marka olarak kendi üzerine tescil ettirme girişimiydi. Bu girişim son anda fark edilerek boşa çıkarılmış ve Temel bir kez daha zor durumda kalmıştı. Alevi milletvekilleri ve örgütleri ayağa kalkarak bu talebe itiraz etmiş ve kamuoyu büyük tepki göstermişti. Son skandal da 29 Mart'ta gerçekleşen yerel seçimler öncesinde yaşandı. Tokat MHP, Hubyar'daki seçmen listesine itiraz etmiş ve bu itirazın arkasından Temel Ailesi çıkmıştı. Tokat İl Başkanlığı, kendilerine bunu talep edenin Mustafa Temel olduğunu belirtmiş ve kendisinin 'Tozanlı sorumlusu' olduğunu ifade etmişti. Skandalların ardı ardına patlak vermesiyle iyice yalnızlaşan aileyi artık savunacak kimse kalmamıştı. Nitekim bir süre sonra da yalnız kalmışlardı. Hubyar meselesi bir dönem Alevi kamuoyunun gündemini oldukça meşgul etmiş, Alevi örgütlerinin de arasının açılmasına sebep olmuştu. Hıdır Temel'in bir dönem genel başkan yardımcılığı görevini yürüttüğü AABF zan altında kalmış ve yoğun tepkilerle muhatap olmuştu. Ancak bir süre sonra Temel kardeşlerin skandal üzerine skandal patlatmasıyla Alevi örgütleri tutum değiştirmiş ve Hıdır Temel bu davasında yalnız kalmıştı. Avrupa'daki Alevi örgütleriyle Türkiye'deki Alevi örgütleri arasındaki buzlar erimiş ve Hıdır Temel yalnız kalmıştı. Bugün hala yalnız bir durumda olan Temel Ailesi, hukuki açıdan sonuç elde edemeyeceklerini düşünüyor olacak ki, AKP milletvekillerinden medet umar hale geldiler. Sitemize konuşan Hubyar Vakfı Başkanı Cemal Coşkun, "Halkı uyuttukları tüm argümanları asıl kendileri icra ettiler. 'Devlete verecekler' dediler bizler için ama Devlet'e tahsis etmeye çalışırlarken görüldüğü üzere suç üstü yakalanan kendileri oldu. Sağ partilerle kafa kol ilişkileri defalarca teşhir edildi. Hep sağ paritlerden medet ummuşlar ve hatta aile büyükleri olan Mustafa Temel'in 'Tozanlı sorumlusu' olduğu bizzat MHP tarafından itiraf edilmişti. Konuyla ilgili bilgi, belgeler daha önce ortaya çıkarılmıştı. Bu AKP sevgileri de son dönemde iyice aşikar oldu. Bir süre önce de Agah Kafkas'la yemekte buluşmuşlardı. Her skandalları ortaya çıktıkça daha pervasız işler yaptılar. Yalnızlaştıkça pervasızlıkları artı ve bildiğiniz gibi son olarak müze kapsamına alıp türbenin mülkiyetini Kültür Bakanlığı'na tahsis etmeye çalıştılar. Burada önemli olan bir diğer konu da şudur eğer hala bir Alevi örgütü içinde görevi bulunuyorsa Hıdır Temel'in, o örgütlerin kendisi hakkında tasarrufta bulunmaları gerektiğinin zorunluluğudur. Ayrıca Mehmet Domaç'ı da Alevi toplumundan özür dilemeye davet ediyorum " dedi. Haber: Renk Haber