Zorunlu Din Dersleri AGEP Basın Açıklaması

Konu, 'Yazılar, Makaleler, Araştırmalar' kısmında caglarakar88 tarafından paylaşıldı.

  1. ALEVİ BEKTAŞİ GENÇLİK PLATFORMU
    AGEP


    BASINA VE KAMUOYUNA ;

    • Zorunlu Din Dersleri Uygulaması Bir İnsan Hakları İhlalidir.

    • Eğitim Hakkına, Din ve Vicdan Özgürlüğüne Aykırıdır.

    • AKP’yi, AİHM ve Danıştay Kararlarını Acilen Uygulamaya Davet Ediyoruz.

    Bilindiği gibi 2009 – 2010 yeni öğretim ders yılı 24 Eylül’de başlıyor. Okulların açılması ile birlikte Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi Dersi adı altında, Hanifi Sünni İslam anlayışının dayatıldığı, camiye git, namaz kıl, ramazanda oruç tut gibi tavsiyeler(!) ve uygulamalarla(!) biz Alevi gençlerinin inançsal ve psikolojik yönden tahribata uğrayacağı süreç yeniden başlayacaktır!

    T.C Anayasası'nın 24.maddesi “ Herkes vicdan, dini inanç ve kanaat hürriyetine sahiptir. Kimse ibadete, dini ayin ve törenlere katılmaya, dini inanç ve kanaatlerini açıklamaya zorlanamaz; dini inanç ve kanaatlerinden dolayı kınanamaz ve suçlanamaz” derken;

    Yine Türkiye Cumhuriyeti devletinin kurucusu Mustafa kemal Atatürk de; “Din bir vicdan konusudur herkes vicdanının buyruğuna uymakta serbesttir. Biz dine saygı gösteririz. Düşünüşe ve düşünceye karşı değiliz. Biz sadece din işlerini ulus ve devlet işleriyle karıştırmamaya çalışıyoruz” demişken bugün geldiğimiz noktanın hem anayasal ve hem de etik açıdan bir hukuksuzluk olduğu aşikardır!

    Biz Alevi gençler olarak bir ayrıcalık değil, tam aksine herkesin inanç ve dahi inanmama özgürlüğüne atıf yaparak sadece ve sadece T.C anayasasının 24.maddesinin uygulanmasını istemekteyiz. Alevi gençliği “aklı hür vicdanı hür” bir neslin önemini bilmekte ve bunun ilk şartının da ‘devletin vatandaşları arasındaki tarafsızlığı’nı sağlayabilmiş olmasında yattığına inanmaktadır!

    Resmi adı ; “Din Kültürü ve Ahlâk Bilgisi” olan Zorunlu din dersi de bu “tarafsızlığın kilometre taşlarından” olan 12 Eylül hukukunun bir sonucu olup; bugün AKP iktidarına zemin hazırlamıştır. AKP bu iklimin yarattığı koşulların sonucudur. Darbeciler, ayrıca bu nedenle de yargılanmalıdırlar.

    Devlet ; yurttaşlarının inancına, diline, kökenine, kültürüne, yaşam biçimine karışmamalıdır. Devlet, yurttaşlarının bir bölümünü diğerine veya diğerlerine göre daha saygın, daha avantajlı, öncelikli, üstün göremez. Her yurttaşa eşit mesafede durmak zorundadır. Laiklik bir anlamıyla da budur.

    “Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi” dersinin müfredat programı yeniden hazırlanmalı, çağdaş ve bilimsel olmalıdır. Dinler Tarihi, Din Sosyolojisi, Din Kültürü konularını içermelidir. Elbette Alevilik de okutulmalıdır. Alevilikle ilgili bölümün yazımı Alevi eğitimcilere bırakılmalıdır. Ve mutlaka SEÇMELİ olmalıdır.

    Zorunlu din dersinin kaldırılması için geçen yıl başlamış olan oturma eylemleri Alevi Bektaşi Federasyonu’nun, Ankara’da gerçekleştirdiği 100.000 aşkın katılımın olduğu büyük Alevi Mitingi ile de kitleselliğe dönüşmüştü.

    Ancak, AKP İktidarı bu süreçte adımlar attığını iddia etmiş olsa da, açılımdan, Çalıştay’a gidip gelen adımlarla günü kurtarma çabasından başka niyeti olmadığı taleplerimizin çözümüne yönelik herhangi bir somut adım atmamasından da anlaşılmaktadır.

    Son olarak Kültür ve Turizm Bakanı sayın Ertuğrul Günay’ın Madımak Oteli’nin müze olması konusundaki talebimizle ilgili yaptığı, 'kütüphaneden, çiçekciye, çiçekçiden anıevine' evrilen açıklması da bu ‘günü kurtama’ politikasına somut bir örnek olmuştur!

    Siyasi iktidar üç maymunları oynamaya devam ettiği sürece eylemlerimiz ve hak alma mücadelemiz demokratik ve meşru zeminlerde daha da kitleselleşerek büyüyerek yurdun dört bir yanına yaygınlaşacaktır.

    Alevi gençleri olarak her türlü dayatmacı ve inkarcı uygulamaya karşı olduğumuzu bildirerek, demokrat, aydın, çağdaş düşünceden yana herkesi haklı taleplerimize desteğe çağırıyoruz.

    AGEP
    06.09.2009​
    Alevi Bektaşi Gençlik Platformu
     

Sayfayı Paylaş