Kadının biri, cömert oldugu söylenen yaşlı bir bilgeye gidip: "Bu şehirde benden fakir insan yok...!" demiş. "Bana biraz yardım eder misiniz." Bilge adam, kadının kucagındaki bebegin bir ipegi andıran yanaklarını okşayıp öptükten sonra: "Demek fakirsin, hemde çok fakir. Ama karşılıksız yardım etmek adetim degil...Eger yardım istiyorsan, çocugunun parmagını satman gerekir...." Kadın, önce deli oldugunu sanmış bilgenin. Daha sonra da, kötü bir şaka yaptıgını... Ama adam ciddi görünüyormuş. Kadına bir kese altın uzatıp: "Ayak parmagına da razıyım" demiş. Zaten cerrah oldugumdan, ona hiç acı çektirmem. Kadın, bütün kanını donduran bu teklif üzerine kaçmayı düşünürken, adam: "Sadece tırnagını söksem de olur!" diye devam etmiş. Biliyorsun zamanla yenisi çıkar. Kadın, bu ruh hastasına daha fazla dayanamamış. Ve kapıyı çarpıp uzaklaşırken, adam onun arkasından: "Nasıl bir fakir oldugunu anlayamadım...!" diye bagırmış. "Kucagındaki hazinenin tırnak kadar parçasını bile, bir kese altına degişmiyorsun...." Yazarı Bilinmiyor Aslında hepimiz çok zenginiz sadece zenginliğe para yönünden baktığımız için bunun farkına varamıyoruz...
aslında evet güzel bi söz demiş kucagındaki varlık herşeye deger demi..ellerine saglık can güzel bi anlatımdı anlayana ama k
bilge bu fakire yardım etmemek için kelime oyunu yapmış bence. eğer konuyu mevcut değerlerin fakirliği-zenginliği ile ele alacak olursak tabiki bilge doğru söylemiş.. kadının hazinesi kıyaslanamayacak kadar değerli. kimbilir belki de hikayede bilge kendisinin ne kadar fakir olduğunu anlatmaya çalışmıştır.