Türkmenaci Köyü Bismil/Diyarbakir

Konu, 'Güneydoğu Anadolu Bölgesi' kısmında aliko1969 tarafından paylaşıldı.

  1. aliko1969

    aliko1969 Üye

    Diyarbakır`ın 7 Türkmen Alevi köylerinden biri de Türkmenacı Köyü´dür.

    Türkmenacı Köyü sosyo-kültürel yapı olarak Diyarbakır ili, Bismil ilçesi ve bu merkezlere bağlı bulunan köylerden kayda değer birçok farklılıklar göstermektedir.
    Alevi-Bektaşi kültürünün yaşandığı gözlenen Türkmenacı köyünün nüfusunun tamamı Türk´dür. Köydeki sosyal yaşam tamamen Alevi-Bektaşi kültürünün üzerine kurulmuş olup bu kültürün izlerini köy halkının bütün yaşamlarında görmek mümkündür.
    Nereden ve ne zaman buraya geldikleri kesin olarak bilinmemekle beraber yörede yaşayan halktan bazı kimselere göre İran Horasan´dan; bazılarına göre ise Konya´dan ve Irak´tan buraya gelip yerleştiklerinden bahsedilmektedir. Köy halkı, Akkoyunlu İmparatorluğu´nun, Diyarbakır´ı ele geçirdiği ve hüküm sürdüğü dönemlerde ilk önce Bismil ilçesine daha sonra da küçük aileler halinde Bismil´e 6 km uzaklıktaki - o dönemdeki adı Zile bugünkü adı Türkmenacı Köyü´nün - bulunduğu yere yerleştiği düşünülmektedir.
    Köyün yerleşiminde guruplar halinde bulunan aileler farklı isimlerle mahalleler oluşturmuşlardır. Türkmenacı Köyü Muhtarı Aslan Atabay´ın bize verdiği bilgilere göre; Köy halkının Famile olarak adlandırdığı bu aileler; Yaşarlar Familesi (Ailesi), Kolumanlar Familesi, Atabaylar Familesi, Kızıllar Familesi ve Baykutlar Familesi´dir. Ayrıca Dehmen Familesi bir aile olmasıyla birlikte aşiret özelliğide taşımaktadır..
    Köy 220 haneden ve toplam 1170 nüfustan oluşmaktadır. Köyde bir ilköğretim okulu ve bu okulda öğrenim gören 230 öğrenci mevcuttur. Ayrıca bir Sağlık Ocağı ve köy halkının kendi imkanlarıyla yaptırdığı bir tane de Cem Evi vardır.
    Kullanılan ana dil günümüz Türkçesi´dir. Okuryazarlık oranı Bismil ilçesinin diğer köylerine göre daha yüksektir ve özellikle kız çocuklarının okuryazarlık oranı da çevre köylere oranla oldukça fazladır.
    Köyün coğrafik yapısının büyük ölçüde ovalık olması ve topraklarının verimli olması nedeniyle köy halkı geçimini tarımdan ve buna bağlı olarak da hayvancılıktan sağlamaktadır. Tarımda daha çok arpa, buğday, mercimek ve nohuttan gelir elde edilmekte olup özellikle 1990 yılından itibaren sulu tarıma geçilmesiyle birlikte bu ürünlerin yerini pamuk almaya başlamış ve gelir kaynağı olarak da büyük bir yer tutmuştur. Hayvancılıkta ise daha çok küçükbaş hayvancılık az da olsa büyükbaş hayvancılık bir geçim kaynağı olarak ortaya çıkmıştır. Bu durumda köy halkının burada yerleşik bir hayat sürdürdüğünü söylemek mümkündür.
    Köyde bulunan tarihi yapılar ve kalıntılar bu köyün çok eski bir yerleşim alanı olduğunu göstermektedir. Bunlardan Türkmenacı Köyü´nde bulunan Koçbaba, Kabasakal, Sarısakal ve Yedi Kızlar Türbeleri kaydadeğer tarihi kalıntılardandır.

    Türkmenacı Köyünde Cem

    • Görgü Cemi
    Görgü cemi her yıl bir defa olmak üzere mutlaka sonbahar mevsiminde Ekim ayında başlar ve yeni yıla girmeden bitirilir. Görgü cemi genellikle kim görünecekse onun evinde ‘Dede´ ve ‘Rehber´ önünde bir takım dini merasimler eşliğinde yapılır. Kişinin görgü yapıldığı güne kadar işlenmiş herhangi bir suçu var ise bunlar o anda bulunan halkın önünde sorgulanır. Eğer kişinin işlediği suçlar namus, hırsızlık ve cinayet suçlarını kapsayan bir durumu içeriyorsa o kişiye görgü cemi yapılmaz ve yol düşkünü sayılır ayrıca cem evine de alınmaz. Ancak hafif suçlardan (tarla kavgası, çocuk kavgası, hayvanlar üzerine yapılan kavgalar, dedikodu v.b) dolayı bir durum söz konusuysa, önce küslü olduğu kişilerle barıştırılmaya çalışılır daha sonrada halktan rızalık alınır. Küslü olduğu kişi barışır ve halkda rızalık verirse kişi görgü cemini yapar, o yılki yapılacak cemlerde her Perşembe akşamı katılır. Ancak barışma olmaz ve halkın rızalık vermemesi durumunda o kişiye görgü cemi yapılmaz ve kiş yapılan cemlere katılamaz. Kişinin küslü durumunda suçsuz olduğu Dede ve halk tarafından onaylanmış ise kişi yine cemlere katılabilir. Bu durum bir nevi halk mahkemesi konumundadır.

    • Cem Töreni
    Görgü cemleri bittikten sonra Dede´nin evinin bulunduğu yerde büyük bir salonda yapılır. Buraya ancak o yıl görgüleri (Görgü Cemi) yapılan kişiler girebilir. Görgüleri yapılmamış kişilerin girmeleri yasaktır. Ancak Alevi´lerce matem ayı olarak bilinen Muharrem ayında ve Bayram namazlarında herkez Cem Evi´ne girebilmektedir.
    Cem töreni kişilerin içeriye belli bir dini merasimle alınmalarıyla başlar daha sonra Dede´nin yönetiminde ibadete başlanır. İbadetten sonra orada bulunanların getirdiği yiyecekler herkese eşit olacak şekilde dağıtılır ve su ikramı yapılır. Su ikramı yapılırken Ehlibeyit Ailesine ve 12 İmam´ların şehit olmasına sebep olan (Muaviye, Yezit, Mervan vb.) kişilere lanetler okunur. En son aşamada bağlama eşliğinde Alevi ve Bektaşi şairlerinin Deyişleri ve Dûvaz-ı İmam´ları okunur, kadınlı erkekli Semahlar dönülür. Haziran ayının başlangıcına kadar her Perşembe akşamı bu uygulama devam eder.

    Kaynak: Servet Yaşar (YÜKSEK LİSANS TEZİ 2006)
     
  2. huseyin mert

    huseyin mert Daimi Üye

    paylasımın için sağol can :eek:
     

Sayfayı Paylaş