SİHİRLİ ORANLAR!

Konu, 'Yazılar, Makaleler, Araştırmalar' kısmında prkacin tarafından paylaşıldı.

  1. prkacin

    prkacin Super Moderator

    Aklından geçirdikleriyle eyleme geçirdikleri arasında doğru orantı bulunan dostlarla espiri tadında paylaştığım bilgilerdir....


    İnsan vücudunu resmedebilmenin ilk şartı,anatomiden anlamaktır,vücudun uzuvları arasında varolan oranları bilmek işimizi kolaylaştıracaktır,bana göre resim yapmayanlarında bu oranları bilmesi onlara zarar getirmeyecektir.Bunu bir kaç örnekle açıklamaya çalışacağım;



    Eğer kollarımızı her iki yana açarak aradaki mesafeyi ölçersek kendi boyumuzu buluruz,yani birine sarıldığımızda onu boyumuzun elverdiği kadar sarabiliriz.


    Ayak büyüklüğümüz başımızın boyu kadar,el büyüklüğümüz ise yüzümüzün büyüklüğü kadardır,yani ayağımızın boyu ile elimizin boyunun arasındaki fark;alnımızın üzerindeki saçlı alan kadardır.(başımız ile yüzümüzün arasındaki fark bu saçlı bölgedir)Bu oranlar kadınlarda ve erkeklerde farklılık göstermez.
    Mesela omuzumuzdan dirseğimize kadar olan mesafe ile dirseğimizden bileğimize kadar olan mesafe birbirine eşittir,deneyin göreceksiniz..



    Ayakta dururken ellerimizi aşağıya doğru uzatırsak;el parmak uçlarımız,diz ile kalça kemiği arasında tam ortaya gelir..Eğer daha yukarıda kalıyorsa''normalden kısa kollarımız '',daha aşağılara iniyorsa evrimleşmeyle ilgili bir problemimiz var demektir..



    Gelişimini tamamlamış bir yetişkinde,baş boyu,o kişinin boyunun yedide biri veya maximum sekizde biri olmalıdır,kişinin şişman veya zayıf,uzun veya kısa olması bu orantıyı değiştirmez.Arkadaşlar,ben artık bu bilgiye olan güvenimi yitirmeye başladım,çünkü Alsacienne olupta dev bir vücudun üzerinde otuzda bir oranında minik bir kırmızı kafa taşımayanını göremedim bunca yıldır..



    Bebeklerde ve çocuklarda baş,diğer organlara göre daha büyüktür,tüm boyunun dörtte biri bile olabilir baş ölçüsü..



    Mesela yetişkin erkeklerde omuzlarının genişliği,bir uçtan diğer uca,kendi başının genişliğinin ikibuçuk katını verir,yetişkin bayanlarda ise omuz genişliği kendi başının genişliğinin iki katıdır.Tabi ki maharet omuzların genişliğinde değil,üzerine ne kadar yükümlülük alabildiğindedir.



    O kadar güzel bir uyum varki bütün vücudumuzda,belkide bir çoğumuzun farkında bile olmadığı bu müthiş ahengi anatomiyle ilişkisi olanlar çok iyi bilirler,aslında;gözlerimizin arasındaki uzaklığın ''bir gözümüz'' kadar olduğunu anlamak için sadece aynaya bakmamız yetecek(ama görmek gerek sadece bakarsak olmaz),normal ölçülerden bahsediyorum,olması gerekenlerden,gözlerimiz ile kulaklarımız arasındaki boşluk ta, ''tam karşıdan'' bakıldığı zaman yine bir gözümüzün sığacağı kadar olmalıdır,farklı açılardan bakarsak bunu yakalayamayız.



    Ağzımızın normalden büyük veya küçük olup olmadığını merak ediyorsak eğer,yine bir ayna yardımıyla bunu anlayabiliriz;aynayı tam karşımıza alıp direkt baktığımızda gözbebeklerimizden ağzımıza doğru birer dikey çizgi indiğini varsayalım,normalde bu çizgilerin ağzımızın iki yan sınırına denk gelmesi gerekiyor.Eğer gelmiyorsa da üzülmeyin,makyaj hilelerinin canı sağolsun..



    Aklıma gelen bir başka oran da şu;hemen herkes merak eder burnunun yüzüyle orantılı olup olmadığını,bunu anlamak için;baş ve işaret parmaklarımızı burnumuzun alt ve üst bitiş yerlerinden tutarak,mesafeyi bozmadan elimizi kulağımıza doğru sürükleyelim, kulağımızla aynı ölçülere denk geliyorsa ideal bir burun ölçümüz var demektir,terside doğrudur;kulağımızın normal ebatta olup olmadığını öğrenmek için de kulaktan buruna doğru aynı hareket yapılabilir..Diyelim ki aralarında çok bariz bir fark var;o zaman size iyi bir estetik cerrah tavsiye etmek gerekir.



    Orantılı bir yüzde;alın,burun ve burundan çene ucuna kadar olan bölümler birbirine eşittir,yani yüzümüzü (biliyorsunuz,saç bitiminden çene ucuna kadar olan bölüme yüz diyoruz) üç eşit bölüme ayırdığımızı varsayarsak ortadaki bölüm buruna aittir,yurdumuzun kuzey kısımlarına çıkıldıkça bu oran burun lehinde değişim gösterir..



    Şimdilik aklıma gelenler bu kadar,ancak tekrar etmekte yarar var;bu oranlar çocuk ve bebekler için geçerli değil,sadece ''fiziksel''gelişimini tamamlamış,yetişkin insanların vücutlarında olan oranlar bunlar,''zihinsel''gelişim bağlayıcı değil.


    Belki bu minik metodlar ile hem kendimizi daha iyi tanıyabilir,hemde özgüvenimizi daha da pekiştirebiliriz,belki ''büyük burunlu'' olmakla ''burnu büyük'' olmak arasındaki tercihimizi belirleriz..
    Bir insanda olması gereken en önemli orantı;''düşündükleriyle yaptıkları''arasında olmalıdır,özgüven sahibi olmanında,sağlam karakterli olmanında temelinde bu yatar.



    Bahsettiğim fiziksel oranlar;bilginin kötüsü olmaz,bir gün mutlak işe yarar dozunda söylenmiş, eğlenceli ve sahip olunması gerektiğine inandığım,aklından geçirdikleriyle eyleme geçirdikleri arasında doğru orantı bulunan dostlarla espiri tadında paylaştığım bilgilerdir....


    Hulya Polat
     

Sayfayı Paylaş