Hadi ordan.. Seni takiyyeci seni.. Her diktatör gibi senin iktidarının da sonu görünüyor. Hadi, artık boşuna debelenme.. Sen ancak Alevilerin düşmanı, Alevilerin katili olabilirsin…Başbakan, sadece zam, zulüm ve insan hakları ihlalleri ile dolu iktidarında sona yaklaşırken, gelişen halk muhalefetini bastırmak için tüm diktatörlerin başvurduğu faşizan yöntemleri uyguluyor, üstelik muhalefeti parçalamak, gücünü kırmak için de çeşitli entrikalara başvuruyor. Kendisini eleştiren tüm muhalif kişilere karşı kinci, intikamcı uygulamalardan vazgeçmedi. Sıradan bir basın açıklamasına, küçük bir hak talebine, tüm gösterilere hoşgörüsüz ve tahammülsüz davrandı. Her durumda polis ve asker gücünün yanında kimyasal silahlar, gazlar, plastik öldürücü mermiler, haksız gözaltı ve tutuklamalar, işkencelerden asla vazgeçmedi. Suç işleyen, suçun yanında son olaylarda olduğu cinayet işleyen güvenlik güçlerini korudu, savundu ve yargılanmalarını bile önledi. İstanbul Gezi parkındaki ağaçların kesilmesi ve parkın cemaatçi holdinglere peşkeş çekilmesine karşı başlayan ve adeta bir Halk Ayaklanmasına dönüşen sürecin etkilerini, gücünü kırmak içinde gündemi değiştirmek için yeni manevralar, yapıyor, bazen de birilerine yaptırıyor. Toplumun nerdeyse tamamına yakının nefret ettiği, irrite olduğu, kısa bir süre öncesine kadar Ergenekoncuların savunucusu Yiğit Bulut ortaya çıkıyor, Gezi Parkı direniş ve eylemleri için, “Bu işlerin arkasında Almanya ve İngiltere var” dedi. Ve hemen başbakan da aynı tespiti yapıyor. Ve Yiğit Bulut Başbakanın “başdanışmanı” oluyor. Akılları sıra ülkede gelişen halk muhalefetini “milli duygulara hitap edebilecek dış güçler” silahıyla durduracaklar. Ardından bir bakıyoruz “başyalakalardan” biri, Sabah Gazetesi yazarı Rasim Ozan Kütahyalı büyük bir iddia ortaya atıyor: “15 Ağustosta büyük bir Alevi Ayaklanması yaşanabilir, çok büyük eylemler olabilir” diyor. Çünkü meşhur düşkün İzzettin Doğan ve “2.Alevi Açılımı” yalanı tutmadı. Öyleyse bir de “Alevi Ayaklanması” … Ey Başbakan! Şimdi aç kulaklarını ve iyi dinle!… Artık senin yalanlarına kimse kanmıyor.. Senin, yalan talan ve adaletsiz diktatörlük düzenine karşı her gün milyonlar direnmeye katılıyorlar… Evet, iyi dinle! Sen, Gezi Direnişi süreciyle ilgili bir soruya: “Polise vur emrini ben verdim” diyeceksin. Sen, Antakya’da Abdulah Cömert’in polisi kurşunuyla öldürülmesini gizlemeye çalışacaksın.. Sen, “meydanlara, alanlara çıkın, yoksa meydanlar başkalarına kalır” diyecek ve meydana salınan itlere İstanbul 1 Mayıs mahallesinde Mehmet Ayvalıtaş’ı öldürteceksin. Sen, Ankara’da Ethem Sarısülük’ü yakın mesafeden öldüren katil Ahmet Şahbaz’ı serbest bıraktıracak, hak hukuk adalet tanımaz manevralarla da yargılanmasını engelleteceksin. Sen, halka TOMA larla, kimyasal gazlar, plastik ve gerçek mermilerle saldıran, evlerin içlerine kadar bombalayan, halka vahşice saldıran, yaralayan, öldüren, gözaltına alan, işkence eden, taciz ve tecavüzde bulunan tüm polisleri ödüllendireceksin. Ayrıca Eskişehir’de Ali İsmail Korkmaz’ı öldüren polislere, başka yerlerde her türlü faşist itliği yapan polislere de “sizi kutlarım, destan yazdınız” diyeceksin. Sen köyünde karakol istemediği için, yani barış içinde yaşamak isteyen köylülere ateş emri verdirip Medeni Yıldırım’ı öldürteceksin. Sen, Alevi katili Yavuz Sultan Selim’i göklere çıkartacak, adını 3.Boğaz Köprüsüne vereceksin.. Sen, büyük katillerden İdrisi Bitlisi’yi, Kuyucu Murat’ı yüceltecek her ortamda övgüler dizeceksin. Sen, Alevi Kürt katili Topal Osman’ın heykelini diktireceksin.. Sen, seçim meydanlarında Aleviliği kitleye defalarca “yuh” çektireceksin. Sen, Alevi ibadet yerlerini yıkmaya çalışacak, Cemevine “ucube” ya da “cümbüş evi” diyeceksin. Sen, Maraş, Çorum, Sivas, Madımak katilleriyle birlikte AKP’yi kuracaksın. Sen, Madımak katillerini belediyelerde, kamu kuruluşlarında çalıştıracaksın. Kimisini yurtdışında bile besleyecek, kimisine emekli aylığı bağlatacaksın. Sen, ve yanındakiler Madımak sanıklarına avukatlık yapacaksın. Sen, Madımak katliamı davasını “zaman aşımına” uğratacaksın.. Zaman aşımını protesto edenlere polisler, tomalar, panzerler ve kimyasal silahlarla saldıracaksın. Yetmedi, zaman aşımı kararı için de “milletimize hayırlı olsun” diyeceksin.. Sonra da ”Alevilik Ali’yi sevmekse ben dört dörtlük Aleviyim” diyeceksin. Alevilik, Ali’yi sevmekle olmaz başbakan.. Alevilik, Ali’den öncesine ait binlerce yıllık bir tarihe sahiptir. Alevilik,73 millete aynı nazarda bakmak anlayışıdır. Alevilik, insan sevgisini yüreğinde hissetmektir. Alevilik, eline-beline-diline sahip olmaktır.. Sen halklara, inançlara, farklılıklara düşmansın.. Sen her gün küfreden, hakaret eden, farklı kimlikleri, muhalifleri, senin gibi düşünmeyenleri horgören, aşağılayansın. Hadi ordan.. Seni takiyyeci seni.. Her diktatör gibi senin iktidarının da sonu görünüyor. Hadi, artık boşuna debelenme.. Sen ancak Alevilerin düşmanı, Alevileri katleden olabilirsin… Erdal YILDIRIM 18 Temmuz 2013