Canım ciğerim sevgili, Bugün senin doğum günün... Ayrı değiliz bilesin... Her zamankinden çok, her zamankinden içten yüreğimdesin... Sürekli yaşatarak, besleyerek, büyüterek seni... İçimi yalayıp geçen hüzün geride mutlu düşler bırakıyor... Çünkü tutacağız bir gün hayatın ucundan, yükleneceğiz ne varsa, ne kadar solmuş gül varsa canlandıracağız onu.... Sevgili, yavrum... Hiçbir darbe yıkamadı içimizdeki hayat ağacını... Ezemedi... Ezemez de... Bugün... Yirmi ikinci yaşına bastığın gün bilesin ki, önümüzde hiçbir engel duramayacaktır... Akıp geçeceğiz, yıkıp gideceğiz çünkü... Kar var dışarıda, güneş var, insanlar var... İçimizde canlılığını koruyan hayat böceği kıpırdıyor... Buzlar çözülüyor, toprak uyanıyor... Evet... Hayat ve onun bütün unsurları başkaldırıyor... Yeni bir güne, yeni bir güneşe... Sevgiyi yeni baştan kurarak? Canım sevgili... Yirmi iki yaşlım... Güzelim... Sevgiyle kucaklarım hepinizi... Bin defa, yüz bin defa, on milyon defa merhaba... Evet... Hayat durdurulamaz yerine akıyor ve biz bu akıntının içinde bizi bekleyen yarınlara, sardunyalara, hanımeli çiçeklerine, kiraz ağaçlarına varacağız... Mutlu ol sevgili... Sevin... Hayat senindir... Bir ırmaktır çünkü o... Sonsuza akan bir ırmak... Öperim... Heyecanımı, hüznümü, acımı anla sevgili... Oğlumu sar ve ona anasının yirmi iki yaşına bastığını anlat. Oğlumuz da yirmi iki yaşında olacak bir gün... Sen de kırk iki yaşında olacaksın... Ya ben... Ben n?olacağım acaba! Yılmaz Güney 17 Ocak 1974 "
ne dıyemm yuregıne saglık olsun yılmaz guneyın boyle sevmek sevılmek dılegıyle bu guzel paylasım ıcın coktesekkurler emegıne saglık