SAVAŞ VE ÇOCUK

Konu, 'Serbest bölge' kısmında musayuce tarafından paylaşıldı.

  1. musayuce

    musayuce Daimi Üye

  2. selenayy

    selenayy Daimi Üye

    selenay'ım yanmışım
    canı tene katmışım
    yeter artık ne olur
    insanlığımdan utanmışım...


    emeğine sağlık can :|
     
  3. süpürgeci

    süpürgeci Daimi Üye

    SAVAŞ VE ÇOCUK

    Dr. GÜNDÜZ sınır tanımayan doktorlar gibi bir gönüllü kuruluşu olan yeryüzü doktorlarının üyesi...Filistin'e , Lübnan'a da bu kimliğiyle gidiyor ve yardm sağlanması için çaba gösteriyor.

    Dr.GÜNDÜZ'e 4 yaşında çocuğun mezarı başındaki annesi çocuğun ölmeden önce yönelttiği soruyu aktarmış:
    "Anne diyormuş çocuk,askerler çocukları küçük kurşunla öldürürler dimi?"
    işte çocuğun gözünde savaş bu.Çocuk ölümü kabullenmiş de bari kurşun küçük olsun diyor aslında.Büyük kurşunun daha çok acıtacağımı düşünüyor belki de...

    kapıları çalan benim
    kapıları birer birer.
    gözünüze görünemem
    göze görünmez ölüler...

    saçlarım tutuştu önce
    gözlerim yandı kavruldu.
    bir avuç kül oluverdim,
    külüm havaya savruldu.

    benim sizden kendim için
    hiçbirşey istediğim yok.
    şeker bile yiyemez ki
    kaat gibi yanan çocuk.

    çalıyorum kapınızı,
    teyze, amca,bir imza ver.
    çocuklar öldürülmesin,
    şeker de yiyebilsinler...
    N.Hikmet ran
     
  4. selenayy

    selenayy Daimi Üye

    ne söyleyecek sözüm var nede sesim; kelimelerim kifayesini yitirdi, dilim sustu sadece utanıyorum...
     
  5. musayuce

    musayuce Daimi Üye

    Masum bi melek onlar.Onlar acının ne olduğunu bile bilmezler.Onlara yapılan vahşet,aslında İNSANLIĞA yapılıyor.
     
  6. N-u-r-a-y

    N-u-r-a-y Daimi Üye

    ÇoCuK ne KaDarr MaSum Bir KeLime
    Sawa$Ta O KaDarr Canii
    Yanyana GeLmeSi SaDeCe Bir AwuÇ Kannnnn.. :-o
     
  7. selenayy

    selenayy Daimi Üye

    [​IMG]

    savaş ortasında çocuk olmak

    kimi zaman adı konmaz yaşananın, savaş denmez olan bitene.
    hayat buralarda öylecene akarken, bir yerlerde birileri "hiç" için ölürler.
    kimileri sakat kalırlar, ya da en iyi ihtimalle ömürlerinin en korkulu günlerini, dakikalarını yaşarlar.
    silah atışlarını duyduklarında civarda bir düğün olmasını umarlar.
    ve bir gün nereden buldularsa, nereden estiyse orada oynamak boş bir arsanın köşesinde oynamaya başlarlar oyuncaklarının ne olduğunu bilmeden.
    ani bir patlama duyulur.
    çevreden koşarlar.
    kan revan içinde küçücük bedenlerle karşılaşırlar.
    o ülkede savaş da yoktur aslında, adı konmamıştır savaş diye, oysa her gün ölür insanlar...
    küçük bedenler ağlar, yaralı bedenleri taşıyanlar da kan ağlar...
    ufacık bir çocuğun dokunduğu son oyuncağın bir mayın olması affedilebilir mi?
    bir daha misket oynayamaması, kalem tutamaması, resim yapamaması, büyüyüp aşık olduğu vakit sevdiğinin yüzünü ellerine alamaması affedilebilir mi?
    adı konmuş konmamış tüm savaşlara lanet olsun, sebebine ne isim veriliyorsa verilsin.


    "alıntıdır"


    [​IMG]
     

Sayfayı Paylaş