Erzincan'dan Erzurum'a giderken Aşkale ilçesine girmeden Karasu köprüsünden önce sola dönerseniz o köy bizim köyümüzdür. Bu köyden kimler gelmiş kimler geçmiş aklınız durur.yıllardan beri anlatırlar dururlar.şimdi buraya yazmaya başlasam megabaytlarca alan... Karausta'larmı,Polat'larmı,Şen'lermi,Gekıllarmı,Kıranlarmı,Sırmalarmı,İbişlermi,Kayalarmı...birde lakapları var;inşallah yakında yazacağım yani... Tabii köyün mekanlarını da unutmamak lazım.Mesela;Sarıbaba türbesini Çayırları,meşeliği,puru, çeşmeyi,degirmenin suyunu...de gidi deee... SARIBABA'YI ÇOK ÖZLEDİM Köyümün içinde akar bir dere Kadınlar sermişler buğdayı yere Biçerler tarlayı başları bere Özledim köyümü yüzbin kere Tapa çıkıp bağırırken Çayır çimen biçerken Batar ayağa kara diken Ben köyümü çok özledim Armutun sırtı olmuş ziyaret Yaşandı köyümde büyük sefalet 1967 yılı getirdi felaket Gelir ağalar olur sukunet Öğretir Kur'an ı Çırak Mehmet Okutur insanları bulur keramet Anbarlara gelir bereket Zenginlik gelir,gider sefalet Keko Bayram okur duayı Tanıyın anayı,bacıyı,babayı Vurur sırtına hızla şelpeyi Hastalıkta kurtulur kılpayı Kemal çavuş köyün elçisi Yaşlı kadınlar olur bibisi Gelir arkasından kar tipisi Dünyaya gelmez onun gibisi Hasta olunca ararlar doktoru Pasınlı Mehmet insanların gururu Vurunca iğneyi olurlar dipdiri Doldurulmaz hiçbir zaman yeri İlbeyi Karausta inşaatla tanışır Amele usta ondan yetişir Sıcak çorbayı işçiyle pişirir Bizlerede böyle olmak yaraşır Çırak Hüseyin alıştırır gramı Alışverişte alır hemen parayı Gelin sıksık açmayın arayı Benden başka kimse sarmaz yarayı Kalender Süleyman biçer tarlayı Anbarlar olur buğday sarayı İşe geç gelince giyer karayı Tuzlanın başında atar narayı Efe Kaya söyler doğru sözünü Herkes bilir dostun özünü Severdi Sarıbaba köyünü Gurbet elde geldi ölümü Haydar Takuska alırdı sopayı Kardeşi yoktu açmayın yarayı Bir kızı vardı kurdu yuvayı İlaç veren olmadı bulsun devayı Ali Çavuş Mehmet olmuş sınıkçı Doktordur görevi kırık çıkıkçı Yumurta sabun ılur ilacı İyileşir dinlemez yokuş yamacı Kamer Tolan kalmış öksüz Tek kardeşti yalnız sahipsiz Tarla çayır için küsmek gereksiz Amca oğlu Haydar kalmış çaresiz Muzaffer der sözüm sondur Geçenler yolcu Sarıbaba handır Yolları çamurdur kardır her şeyin sonu mutlaka vardır MUZAFFER TOLAN