Sadece okuyunuz...

Konu, 'Hikayeler, Olaylar ve Yazılar' kısmında Alevi_Kaptan tarafından paylaşıldı.

  1. Alevi_Kaptan

    Alevi_Kaptan Admin Yetkili Kişi

    sabahın ilk günaydınını söyledigim aşkıma..... Senle uyanıp, saç baş darmadağın, gözler mahmur ayna karşısına geçiyorum. Sana güler gibi aynalara gülümsüyorum. Gözlerimde kalmış bir kare resmini çiziyorum aynanın içine ve senle sabahın içinde sabah söyleşine başlayarak güne başlıyorum. sanki hep yanımdaymışın gibi.... Ne yalan söyleyeyim aranıyorum evin içinde, kahvaltı masasında, pencere önünde, radyodan yükselen bir türkünün ezgisinde. Bir görünüp bir kayboluyorsun. Bir değip bir kayboluyorsun. Sonra, sonrası yok bir yalnızlık giriyor koynuma. bana yolladığın resimlere birer birer bakıyorum. Şimdi şu an hangisine daha çok benziyorsun diye düşünüyorum. Her resimde daha farklısın. Ama tümündeki ortak yan, değişmez kalan gözlerindeki hüzün. Hüznünü çalmak istiyorum. Ellerini düşünüyorum, ince parmaklarını. Sonra saçlarının dalgalarındaki yansıyan ışığı, gözlerindeki sıcak sevgiyi... Gülüşünü... Elini tutup parmaklarını teker teker açıp avucuna binlerce öpücük doldurduğumda ne yapacağını... Parmak uçlarıyla resimlere dokunuyorum. Bir an sanki gülümsedin gibi geliyor. Hani dokununca gıdıklanır ya insan öyle. ?Dur.? diyecek gibi olup kendini parmak uçlarının ince dokunuşuna bırakır gibi sesiz bakıyorsun. Sana en çok yakışan gülüşü dudaklarına kondurup öyle hüzünlü ve yine öyle sakin bakıyorsun... Kaşlarını düzeltiyim diyorum... düzeltilmeye gerek duyulmayan ince kaşlarında parmaklarım. "Bırak, karıştırma" diyorsun sanki. Ve sonra.... seni her zaman tutku dolu bir askla sevecegim tatlı dillim... yüreginden umudu, dudakalarından gülüşü, ellerinden ellerimi hiç eksik etme.... Seni Seviyorum gögsümde.......................


    Bize sevmesini öğretmediler sevgili,bize hep sevgiyi saklamasını öğrettiler Hep bekletmeyi..hep ertelemeyi...bu yüzden biz kiminle birlikteysek bir diğerini ama hep uzakta olanı özledik,hiç dinmedi doyumsuzluğumuz,biz hep uzaktakini sevdik sevgili...yanımızdakini değil,odamızın duvarının arkasındakini değil,birşeyler paylaştığımızı değil,uzaklardakini ulaşamadığımız kadar uzaklardakini sevdik... Yanımızdakileri kırıp geçirdik incitip üzdük de, hep ulaşamadıklarımıza sakladık söyleyemediğimiz o güzel sözleri... Özlediğimiz sevgiden delice korktuk biz sevgili. Sevmek bizim için sınırlarımızdan hiç çıkmamaktı. Kendi sınırlarımızda sevmek hep kapana kısılmaktı.Bu korku yüzünden hep karşımızdaki insanların sevgisini eksik bulduk,küçümsedik onların sevgisini,yeni heyecanlar arama isteği vardı.Bir kişide takılı kalmak ne kadar basit diyorduk. Gözümüz hep uçan kuşlardaydı Yüksek dağların en tepesinden bakıyorduk insanlara biz. Sorun bizdeydi sevgili. Sevgiye inançsız olan bizdik...Bir insan bizi sevmeye başladığında yenildiğinde sevgimize;ondan uzaklaşır, nasıl da tiksinirdik sevgilerinden biz. Ama bizden biraz uzaklaşmaya görsünler onları yana yakıla nasıl da arardık. Çünkü biz sevilmeye alışmıştık, hatırlasana nasıl da ihtiyaç duyardık seslerine, kokularına. Kaybolmuştuk dağıttığımız sevgilerde. Kim bizi seviyordu, biz kimi seviyorduk. Sınırlar erir, karışırdı herşey. Öksüz sahipsiz bir sevgimiz vardı ama onu kime vereceğimizi şaşırdık. İnanırlardı bize,inanırlardı o öksüz, sahipsiz, başıboş sevgimize. Çünkü çevremizdeki herkes o kadar hasretti ki sevgiye.. Çünkü onlar da bizim gibi sınırlar içinde büyümüşlerdi. açılamıyorlardı kendilerini tanıyamadan çıkamazlardı, sınırdan izinsiz çıkış yoktu bize sevgiye geçit yoktu.Kaç zamandır kendimizi kandırdık sevgili. Kimi sevenler şarkılarda yaşatır sevdiğini,kimi eski cüzdanındaki eski, soluk bir resimde, kimi ise hayallerle süslediği sınırlı dünyasında anlatacak çok şeyleri yoktur.Çok olan sadece çektikleri acılardır sınırlı dünyalarında. Bunu bilirler sevgili,ama kıramazlar zincirleri. Aşkı,sevmeyi,sevilmeyi kendimizi adamayı o kadar çok özlemişken,aynı zamanda ikiyüzlülükte içimize işlemişti.Kendimden biliyorum,gözümüzde hayatımızın zerre kadar önemi yoktu.Gerektiğinde hayatımızı hiçe sayacak kadar kahraman ama bir o kadar da yalancı ve riyakardık sevgili. Patlayıcı bir madde gibi taşırdık sevgileri.Kaygı dolu,ürküntü dolu bir sır gibi taşırdık sevgileri.Okuduğumuz yoksulluk romanlarında,gözyaşlarıyla seyrettiğimiz filmlerde anlatılan kahramanların hayatlarından daha berbattı hayatımız aslında.Ama kendimize duymadığımız şefkati onlara duyardık.. Birbirimize ne kadar ne kadar üzüldüğümüzü gösteremediğimizden, birbirimizin derdine yeterince eğilemediğimiz için bu filmlerdeki kahramanların hayatlarına ağlardık doyasıya...Aslında birbirimizi çok sevmek istiyorduk,ama nedense çok utanıyorduk bundan ve hep erteliyorduk. Yürürken sokakta karanlıklar eşlik ederdi yalnızlığımıza Sokağın sonunda o gökyüzünün yalancılığı bizi de vururdu kaybolan o sahipsiz aşklarıda... Biliyormusun bugüne kadar hep seviyormuşum gibi yaptım ben.Aslında onları tanımıyordum ben,ama yinede ihtiyacım vardı sevgilerine . Bağışlasınlar beni ve unutmasınlar, onlar adına onlardan daha çok acı çektim ben... Bir tek seni tanıyorum aslında ben... Bir tek seni... Dinliyorum anlat hadi... Demek sonsuza dek kaçıyormuş insan kendisinden..
     
  2. sanem_62

    sanem_62 Daimi Üye

    ( Yorumsuz ) Teşekkürler kAptAn...
     

Sayfayı Paylaş