Alevi vatandaşların taleplerine ilişkin dilekçeye MEB'den yazılı bir yanıt verdi. Milli Eğitim Bakanlığı Sol Parti Federal Alman Meclisi Milletvekili Prof.Dr. Hakkı Keskin?in Türkiye?de yaşayan Alevi vatandaşların taleplerine ilişkin dilekçesine yazılı bir yanıt verdi. Yanıtta uluslararası bir çok anlaşmalarda din öğretiminin yapılmasının bir zorunluluk olduğu, eğitim ve öğretimin Atatürk ilkeleri ve inkilapları doğrultusunda, çağdaş bilim ve eğitim esaslarına göre yapılacağı, bu esaslara aykırı eğitim ve öğretim yerlerinin açılamayacağı hükmü bulunduğu belirtiliyor. Milli Eğitim Bakanlığının yazılı cevabında, bütün dinlere ve inanışlara tarafsız bir yaklaşımla okullarda eğitim verildiği açıklanarak Alevi vatandaşların talepleri konusunda da şunlar ifade edilmektedir. ? Türkiye?de yaşayan Alevi vatandaşlarımızın din öğretimine konu olan talepleri gerek 2005-2006 öğretim yılında itibaren uygulamaya konulan Orta Öğretim, gerekse 2007-2008 öğretim yılından itibaren uygulamaya konulan İlköğretim Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi Öğretim Proğramlarında karşılanmıştır. Söz konusu proğramlarda İslam?ın çeşitli anlaşılma biçimlerine yer verildiği gibi Alevilikle ilgili konulara da yer verilmiş, Kur?an merkezli ve mezhepler üstü bir yaklaşım benimsenmiştir? Öğrencilerin gelişim düzeylerinin dikkate alınarak hazırlanan proğramlarda, Alevi vatandaşların ihtiyaçlarının da göz önüne alındığı ileri sürülen yazılı cevapta, bu derslerin içeriğinin belirlenmesinde her görüşten katılımcının yanında özellikle Alevi-Bektaşi düşüncesine sahip öğretmen ve akademisyenlerin önerilerinin değerlendirildiği ve Cem Vakfı Genel Başkanı Prof. Dr. İzzettin Doğan tarafından Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi Öğretim Proğramları ve ders kitaplarında Alevilik düşüncesine yer verilmesine ilişkin Bakanlığımıza verdiği dilekçedeki istek ve önerileri de dikkate alınmıştır, denilmektedir. İLGİLİ HABER İŞTE DİLEKÇENİN TAM METNİ Millli Eğitim'den Keskin'e 'Alevilik' cevabı Alman vekil Hakkı Keskin'in MEB'e gönderdiği dilekçeye yanıt geldi. İşte o yanıtın tam metni... TC. MİLLà EĞİTİM BAKANLIĞI Din Öğretimi Genel Müdürlüğü Konu : Dilekçeniz Sayın Prof. Dr. Hakkı KESKİN PlatzderRepublik 1 11011 Berlin/ F. ALMANYA İlgi: Sayın Bakanımız Doç. Dr. Hüseyin ÇELİK'e hitaben yazılan 24 Kasım 2008 tarihli dilekçeniz Türkiye'de yaşayan Alevî vatandaşlarımızın taleplerine ilişkin ilgi dilekçeniz incelenmiştir. Türkiye'de din öğretiminin hukukî temeli Tevhîd-i Tedrisat Kanunu?na dayanmakta, Din Kültürü ve Ahlâk Bilgisi dersinin hukukî temelini de T.C. Anayasasının 24. maddesi oluşturmaktadır. Anayasanın 24. maddesinin 4. bendinde, din ve ahlâk eğitim ve öğretiminin Devletin gözetim ve denetimi altında yapılacağı, Din Kültürü ve Ahlâk Bilgisi dersinin ilk ve orta öğretim kurumlarında okutulan zorunlu dersler arasında yer aldığı 42, maddesinde ise kimsenin eğitim ve öğretim haklarından yoksun bırakılamayacağı, öğrenim hakkının kapsamının kanunla tespit edilip düzenleneceği, eğitim ve öğretimin Atatürk İlkeleri ve İnkılapları doğrultusunda, çağdaş bilim ve eğitim esaslarına göre yapılacağı, bu esaslara aykırı eğitim ve öğretim yerlerinin açılamayacağı hükmü yer almıştır. Anayasanın 5. maddesinde devlete yüklenen "... insanın manevi varlığının gelişmesi için gerekli şartları hazırlamaya çalışmak..." yükümlülüğü kapsamında eğitim ve öğretim hizmetlerini de mütalâa etmek gerekir. Bundan dolayı öğretim kurumlarımızda Din Kültürü ve Ahlâk Bilgisi programlarıyla insanın manevî varlığını geliştirici bir potansiyel olarak dinler hakkında öğrencilerin aydınlatılması, Anayasanın 5. maddesi çerçevesinde Türkiye Cumhuriyeti Devletinin görevlerinden biridir. Ayrıca, 1739 sayılı Millî Eğitim Temel, Kanununun 12. maddesinde de Türk Millî Eğitiminde lâikliğin esas olup, din kültürü ve ahlâk öğretiminin ilköğretim okulları ile lise ve dengi o kullarda zorunlu dersler arasında yer alacağı 13. maddesinde ise, öğretim programları ve eğitim metotlarının bilimsel ve teknolojik esaslara ve yeniliklere, çevre ve ülke ihtiyaçlarına göre sürekli olarak geliştirileceği belirtilmiştir. Diğer taraftan aynı yasanın 10. maddesinde eğitim sisteminin her derece ve türü ile ilgili ders programlarının hazırlanıp uygulanmasında ve her türlü eğitim faaliyetlerinde Atatürk ilke ve inkılâpları doğal olarak bunların kapsamları içerisinde Laiklik ilkesinin ve Anayasada ifadesini bulmuş olan Atatürk Milliyetçiliğinin temel olarak alınacağı kuralına yer verilmiştir. Bunlarla birlikte uluslararası birçok antlaşmalarda da din Öğretiminin yapılmasının bir zorunluluk olduğu yer almaktadır. Din Kültürü ve Ahlâk Bilgisi derslerinde, belirli bir din, mezhep ya da dinî oluşumun öğretimi yapılmamaktadır. Bu çerçevede, programların hazırlanmasında İnsanlık tarihi boyunca birey ve toplum üzerinde etkili olan dinin, doğru anlaşılmasına ve yorumlanmasına katkıda bulunulması, Evrensel boyutta insanlar, toplumlar ve milletlerarası ilişkilerde, dinin önemli bir etken olduğu, bu ilişkilerin olumlu yönde gelişebilmesi için bireylerin bilimsel yöntemle verilecek din öğretimine ihtiyaç duydukları, ? İslâm dininin kültürümüz, dilimiz, sanatımız, örf ve âdetlerimiz üzerindeki etkisi gerçeği dikkate alınarak İslâm dininin ve bundan kaynaklanan ahlâk anlayışı ile örf ve âdetlerin tanıtılmasına ve öğretilmesine ağırlık verilmesi, Öğrencilerin inanç ve kültür dünyalarına genişlik kazandırmak ve başka dinden olanlara karşı daha hoşgörülü ve anlayışlı davranışlarda bulunmalarım sağlamak amacıyla diğer dinler hakkında genel bilgilerin verilmesi, Sağlıklı bir din ve ahlâk öğretimiyle öğrencilerin, Türk Millî Eğitiminin Temel Amaçlan arasında ifadesini bulan millî, ahlâkî, insanî ve kültürel değerleri benimsemeleri, beden, zihin, ahlâk, ruh, duygu bakımından dengeli ve sağlıklı gelişmeleri, böylece kültürel yabancılaşmanın önlenmesi gibi hususlar hedef alınmıştır. Söz konusu programlarda yukarıda belirtilen temel hedeflerin yanı sıra, bütün dinlerin mensuplarınca ve dolayısıyla İslam'ı farklı biçimde yorumlayan vatandaşlarımızca da kabul edilen adalet, aile kurumuna Önem verme, bağımsızlık, bilimsellik, çalışkanlık, dayanışma, ölçülülük, yumuşak huyluluk, güvenilir olmak, cömertlik, sabır, samimiyet, namuslu olmak, alçak gönüllülük, sözünde durmak, emanete riayet etmek, kardeşlik, duyarlılık, doğruluk, dürüstlük, estetik duyarlılık, hoşgörü, misafirperverlik, saygı, sevgi, sorumluluk, temizlik, vatanseverlik, yardımseverlik, paylaşımcı olmak, fedakârlık vb. evrensel değerlerin de öğretimi ön plana çıkarılmıştır. Türkiye'de yaşayan Alevi vatandaşlarımızın din öğretimine konu olan talepleri gerek 2005-2006 öğretim yılından itibaren uygulamaya konulan Orta Öğretim, gerekse 2007-2008 öğretim yılından itibaren uygulamaya konulan İlköğretim Din Kültürü ve Ahlâk Bilgisi Öğretim Programlarında karşılanmıştır. Söz konusu programlarda İslâm'ın çeşitli anlaşılma biçimlerine yer verildiği gibi Alevîlikle ilgili konulara da yer verilmiş, Kur'an merkezli ve mezhepler Üstü bir yaklaşım benimsenmiştir. Öğrencilerin gelişim düzeyleri dikkate alınarak hazırlanan her iki program bir bütün olarak ele alınmış ve ilköğretimde daha çok düşünce ve yorum farklılıklarına girilmeden temel değerleri içeren konulara yer verilmiştir, Orta öğretim programında ise dinin temel değerleri yanında İslam'ın yorum farklılıklarına da yer verilmiş olup bu bağlamda ülkemizde yaşayan Alevî vatandaşlarımızın ihtiyaçları da göz önünde bulundurulmuştur. Hazırlanan taslak programlar, farklı okullarda çalışan Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi öğretmenlerine ve İlahiyat Fakültelerindeki akademisyenlere gönderilmiştir. Bu amaçla farklı kesimlerden kişilerin katıldığı bir çalıştay düzenlenmiştir. Bu çalıştaya her görüşten katılımcının yanında özellikle Alevi-Bektaşi düşüncesine sahip öğretmen ve akademisyenler de iştirak etmiş olup önerileri değerlendirilmiştir. Ayrıca Cem Vakfı başkanı Prof. Dr. İzzettin Doğan tarafından Din Kültürü ve Ablak Bilgisi Öğretim Programları ve ders kitaplarında Alevilik düşüncesine yer verilmesine ilişkin Bakanlığımıza verdiği dilekçedeki istek ve önerileri de dikkate alınmıştır. Bu doğrultuda hazırlanan İlk ve Ortaöğretim Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi öğretim programlarında ve ders kitaplarında aşağıdaki konulara yer verilmiştir. İlköğretim 6, sınıf Ahmet Yesevî Alevi-Bektaşi düşüncesinin önderlerinden Ahmet Yesevi, Hacı Bektaş Veli?nin hocası olup Alevi-Bektaşi düşüncesinin oluşmasında önemli bir rol oynamışta. Dini hoşgörünün yaygınlaşması ve hoşgörüye dayalı yaşam biçimi ile diğer din mensuplarının da sevgi ve saygısını kazanması nedeni ile ders kitaplarında konu edinilmiş ve O'nun düşünce ve görüşlerine geniş yer verilmiştir. Hacı Bektaş-ı Veli Kültür tarihimizin büyük düşünürlerinden, biri olan Hacı Bektaş Veli, .Ahmet Yesevi tarafından Anadolu'ya gönderildikten sonra Anadolu'da tasavvuf yolu ile insan sevgisi, kardeşlik ve iman gibi değerlerin yerleşmesine, hoşgörü ve insan sevgisini esas alan bir anlayışla Alevi-Bektaşi düşüncesinin oluşmasının öncülük etmesi nedeniyle Din Kültürü ve Ahlâk Bilgisi dersine konu edinilmiştir. Türkler?de Peygamber ve Ehl-i Beyt sevgisi Bütün Mûsİürnanlarca Ehl-i Beyt sevgisi ortak bir değer olarak kabul edilir ve Alevi-Bektaşi düşüncesinde de önemli bir yere sahiptir. Ehl-i Beyt, Hz. Peygamber'in aile bireylerinden: kızı Hz. Fatıma, damadı Hz. Ali ve torunları Hz. Hasan ile Hz. Hüseyin'i ifade etmektedir. Alevi-Bektaşi düşüncesinin esası da bu isimlere dayandırılır. Türkler, Ehl-i Beyt?teki insanların isimlerini çocuklarıma vermekte, Fatma, Ãli, Hasan ve Hüseyin gibi isimlere toplumumuzda sıkça rastlanmaktadır, Bu da Türk milletinin Hz. Muhammed ve onun Ehl-i Beyti?ne duyduğu sevgi ve saygıyı göstermektedir, Bu nedenle program ve ders kitaplarında bu konuya yer verilmiştir. İlköğretim 8. sınıf İslam düşüncesinde yorum biçimleri Bu konuda İslam düşüncesi içerisinde oluşmuş inançla ilgili yorumlar, fıkhi yorumlar ve tasavvufi yorumlara yer verilmiştir. Tasavvufi yorumlar başlığı altında ise Alevi-Bektaşi düşüncesi anlatılmıştır. İlköğretim 9, sınıf Hz. Fatıma ve Aile Fertleriyle İlişkileri Hz. Patıma, Alevi-Bektaşi düşüncesinde önemli yeri olan Ehl-i Beytin önemli isimlerinden biridir. Bu başlıkta Hz. Peygamberin kızı ve Hz. Ali'nin eşi olan Hz. Fatıma'nın aile fertleri ile olan örnek ilişkileri ele alınmıştır. Şiirlerimizde Hz. Muhammed Sevgisine örnekler Bu konu ballığında, Hz. Muhammed'e duyulan sevgi Alevi-Bektaşi düşüncesinin temsilcilerinden olan Ahmet Ycsevı, Yunus Emre, Hatayı (Şah ismail), Pir Sultan Abdal ve Kaygusuz Abdal gibi şair ve ozanların şiirleri ile ifade edilmiştir Banş ve Kardeşlik Bu başlıkta, Alevj-Bektaşi düşüncesinde önemli yeri olan Cebbar Kulu'nun banş ve kardeşlik ile ilgili düşüncelerine yer verilmiştir. Ortaöğretim 12. sınıf Kültürümüzde Etkin Olan Tasavvuf! Yorumlar Kültürümüzde önemli yeri olan Hoca Ahmet Yescvi, Yunus Emre, Hacı Bektaş Veli, Mevlana, Ahi Evran ve Hacı Bayram Veli gibi şahsiyetlerin düşünceleri ile oluşan lasavvufi yorumlara bu konuda yer verilmiştir, Yesevilik Düşüncesi Bu başlık altında Hoca Ahmet Yesevi'nin fikirleri ile oluşan Yesevilik düşüncesinden Hacı Bektaşi Veli, Abdal Musa, Geyikli Baba ve Sarı Saltuk gibi Alevi-Bektaşi şahsiyetlerin etkilendikleri ve bu sayede İslam'ın ve Alevi-Bektaşiliğin Anadolu' da yaygınlaşmasına öncülük ettikleri anlatılmıştır Alevilik-Bektaşılik Düşüncesi Bu başlık altında Atevilik-Bektaşilik düşüncesi ve yorumu, cem töreni, muharrem orucu, görgü ayini, İkrar verme cemi, Kerbela-Muharrem ayini, semah gibi konular anlatılmış ayrıca "deyiş, nefes, üç sünnet yedi farz, mûrebbi, musahip, pir, dede, talip, hacip, dıivaz imam, cemevi, rehber, göncü, çerağa, saka-ibriktar, sofracı, kurbana, semaha, peyik, iznikci, on iki hizmet" kavramlarına yer verilmiştir. Alevilik ve Bektaşilik düşüncesi, Buyruklar ve Divanlar gibi Alevilik düşüncesinin temel kaynakları çerçevesinde ele alınmıştır. Bu başlıkta yer alan bilgiler görsel öğelerle de desteklenmiştir. Hacı Bektaş Velinin Makelât'mû» Dört Kapı, Kırk Makam Bu başlıkta İlacı Bektaş Veli'nin Makalât isimli eserinde yer alan İslam'ın temel esaslarına, emir ve yasaklarına, ahlaki hükümlerine dair örnekler sistematik bir biçimde verilmiştir. Görüleceği üzere yeniden geliştirilen Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi öğretim programlan ve ders kitaplarında ülkemizde yaşayan Alevi vatandaşların dinî anlayışlarına önemli ölçüde yer verilmiştir. Söz konusu öğretim programında ayrıca diğer dinler ve inançlar hakkında da objektif bilgilere de yer verilmiştir. Bu bağlamda İlköğretim 8. Sınıf öğretim programında ? Dîn Niçin Evrensel bir gerçekliktir? » Niçin birden çok din vardır? ? Günümüzde yaşayan büyük dinleri tanıyalım V Yahudilik V Hristİyanlık S İslam V Hinduizm ve Budizm Ortaöğretim 9. Sınıf öğretim programında ? Tek Tanrıcılık ? Çok Tanrıcılık « Gizemcilik ? Bilinemezcilik ? Tanrı tanımazlık Ortaöğretim 12. Sınıf öğretim programında ise ? Yaşayan dinlere genel bir bakış / lbrahimi dinler / Hint dinleri S Çin vc Japon dinleri / Geleneksel dinler ? Dinlerin benzer özellikleri S înanç özellikleri o Tanrı o Kutsal Kitap o Peygamberlik o Ah i ret V Ahlak özellikleri ? Dinlerde çevre bilinci ? Küreselleşen dünyada dinler arası ilişkiler vb. Yukarıdaki değerlendirmelerden de anlaşılacağı üzere Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi öğretim programlarını geliştirme süresi boyunca, gerek İslâm gerekse diğer dinler hakkında bilimsel ve araştırmaya dayalı bilgi Ön planda tutulmuş, baül ve hurafeye dayalı yanhş bilgilerden uzak durulmuştur. İslâm'la ilgili bilgilerde Kur'an merkezli, birleştirici ve mezhepler üstü bir yaklaşım benimsenerek İslâm kaynaklı bütün dinsel oluşumları kuşatacak kök değerler öne çıkarılmış inanç, ibadet ve ahlâk alanlarıyla ilgili bu değerlerin, Kur'an'la ve Hz, Peygamberin çabalarıyla oluşturulmuş ve bütün Müslümanları birleştiren ortak paydalar olmasına özen gösterilmiştir. Yorumlardan birisini telkin edip diğerini dönüştürmek yerine sadece bireylerin, dinî kültür ve ahlâkî değerler hakkında doğru bilgilenmeleri amaçlanmıştır. Bununla birlikte, dinin anlaşılma biçimleri olarak tanımlanan mezhepler ve dinî oluşumlar, yok sayılmamış kültürel zenginlik ve farklı düşünce ekolleri olarak görülmüştür, tik aşamada dinin ortak paydaları, daha sonraki aşamada ise tarih boyunca ortaya çıkan farklı yorumlar hakkında, dinî-kültürel boyutuyla tasvir edici bir tarzda bilgi verilmesi hedeflenmiş ve bu amaçla bazı ünite ve okuma parçalan konulmuştur. Hatta diğer dinlere de yer verilerek dinler arası açılımlı bir ders niteliği kazandırılmıştır. Bu yaklaşıma uygun olan, bütün dinî vc ahlâkî değerler, öğretime konu edilmiş, ancak din eğitiminde kullanılan yaklaşımlardan birisi olan doktrin merkezli ya da mezhep merkezli bir din öğretimine dönüşmemesine büyük özen gösterilmiştir. Bilgilerinizi rica ederim. Haber: Fazilet Yoleri / Habercem