Küreselleşen dünyada ekonomik kıriz ve ona göbekten bağlı emperyalizmin temsilciliğini yapanlar demokrat ve bağamsız bir devlet olamadıkları için ekonomik ve siyasi yönden amerikaya piyonluk edenlerin sonunu bütün dünya görmekte aslında ibret almakta kapitalist düzenin yer yüzüne sunduğu keşmekeşliği yoksulluğu sömürüyü talanı savaşları vahşeti izlemektedir uzun yıllar bu acıyı sancıyı yaşayan latin amerika ülkeleride bu iğrenç tablolardan ders almış olacaklarki sosyal bir devlet anlayışının olmadığı ülkelerde emeğin sömürülüp gasp edildiği kamunun tasfiye edildiği devletleşmenin bütün dünyada yok edildiği bir düzen hiyeraşisinin insanları mutlu etmek yerine duygularını zedeleyen körelten hukusuz diktatör rejimlerin sürekli sancılarını yaşamışlardır tek kutuplu bir dünya düzeni içerisinde sosyal devlet anlayışının olmayacağını görmüşlerdir artık insanlık bu yağma acımasız süregelen emperyalizmin dünyada biz zulüm gibi başına musallat olan püsküllü beledan kurtulmak istiyor hak istiyor adalet istiyor hukuk istiyor özgürce bağamsızca yaşamak istiyor barış içerisinde yaşamak istiyor tıpkı bir zamanlar ülkemizin tepesine binmek isteyen bu günde ona zemin hazırlayan işbirlikçilerinin geçmişe bakıp bu ülkeyi nasıl emperyalizmin pençesinden cenderesinden çıkardığını nasıl sosyal bağamsız bir hukuk devleti yaratılıp kurulduğunu tarihi irdeledikçe bu olgunun önemini ve değerini çok iyi algılamaları gerekir! Gelelim ülkemize: serbest piyasa ekonomisi liberal ekonomik dedikleri emperyalizmin dayatmacı zihniyeti ile bir taraftan sürekli zenginleşen sermaye kesimi rantçıları öbür tarafta sürekli yoksullaşan işçi emekçi memur esnaf çiftçi Toplumun alt ve orta katmanlarını oluşturan üreticiler yıllar geçtikçe üzerlerindeki yükün her geçen gün artığı halk kesimi bu iç karatıcı taployu görürken bunu sorumluluğunu vebalini taşıyanların hala ülkede hiç bir şey olmamış gibi davranırlarken bizde hala gelişmeyen demokrasi kültürünün havarisi kesilenler ahkam kesenler sosyal devlet anlayışını ağızına alabiliyorlarsa tarımı sanayisi hayancılığı üretimi işletmeleri yok edilen bir ülkede istismarcılık yapanların seçim rüşveti verenlerin ihale yolsuzlukları yapanların kapanan fabrikaların iş yerlerinin devletle uyum içerisinde olmayan özel sektörün eğitimi sağlığı bozulan sosyal devletin habisli bir ur gibi her tarafı saran temel ahlak ve kavramlarının tamamıyla bozulduğu kutulaşan bir ülkenin işizlikte rekora giden hayat pahlılığının alım gücünün yok olduğu bir ülkede pembe tablolar çizenlerin yalan talan ittifakı kuranların eş yandaşların kol kola yaşadığı bir ülkede sosyalizimden emekten üretimden kalkınmadan söz edebilmeleri inandırıcımıdır? malesef ülkemizin itibarına geleceğine gölge düşüren popilizimle iç içe yaşayanlar her tülü ülke menfaatine birliğine iç ve dış siyasette teslimiyetçi politika üretemeyeniç çatışmaların zeminini hazırlayan insanları kamplaştıran huhuku ayaklar atında çiğneyen anayasal güvenceleri hiçe sayan bir siyasi iradenin olmadığını bütün kazanımlarımızın hukuk kavramlarının Cumhuriyet geleneğimizden gelen birlik ve beraberlik ruhumuzun sarsıldığı bu karanlık günlerin hesabını kimler verecek bu yozlaşan kültürün yapının içerisinde sow yapanların aktırasyon yapanların ekonomik ve siyasi beceriksizliklerini kamufula etmek için ilk başta kendi kendimizi sorgulamamız gerekmiyormu yada toplumsal bir tavır göstererek şunu söylememiz gerekmiyormu Kıriz teğet geçmedi kıriz teğet geçtiyse kimler için geçti..... Nafiz YILMAZ
valla abım krız parası olanı teget gectı tabıkı etkılenen krız yuzunden batanların kafasına vurup ellerındekılerı cıkarmak zorunda kalanların mallarını alanlara yaradı fırsattan ıstıfade malın fıyatını oldurup aldırlar ben emlak ısınde oldugum ıcın cok orneklerını gordum bu krız hep vardı zaten ama kımse dıllendırmıyodu durum vahımlesınce kucuk esnaf hepden tukenınce soylemek zorunda kaldırlar krız gene garıbı vurdu yanı anlıycan oburlerıne hıc bıseycıkler olmadı ...bı ınsaat fırması yaptıgı bılmem kacbınlık konut projesını satısa sunup 3 saat ıcınde bıtırebılıyosa o daırelerı daha ne dıyem ben .....olan sadece garıbana oldu ...
aslında dilek can şu yazdığım dörtlük o kadar çok şeyi anlatıyorki eğer anlayanlar bunu yorumlarsa çok ders alacağımız gerçekler var Kendini bilmezler varken Ahmaklığı bilge yaptılar Onlar gerçeklerden sapıb Paraya mülke taptılar Nafiz YILMAZ
