insan ve islam sevgisinde hacı bektaşi veli

YARATILIŞ Ã‚LEMİNDE İNSAN VE İSLAM SEVGİSİNDE HACI BEKTAŞ VELİ



“O Allah´tır ki, yeryüzündekilerin tümünü sizin için yarattı. Sonra göğe saltanat kurdu da onları yedi gök halinde düzenledi. O Alîm´dir her şeyi çok iyi bilir.”(1)

Evet, yüce Allah yeryüzündekilerin tümünü insan için yarattı ve üstün vasıfta yarattığı insanı kendine “halife” yaptı.(2) En güzel şekilde halkettiği Âdem´e tüm mahlukatı secde ettirdi.(3) Ona türlü nimetler ihsan edip akıl ve marifetle donattı.

Fakat, insanoğlunun birçoğu kendi varlığının farkında olmadan Yaratıcı Tanrı´sına ve de atasına nankörlük etti. (4) En büyük düşman olan “nefsi”nin peşinden giderek; şeytanî fiiller ile (haset, tamah, kin, kibir, buğuz, yalan, zina, katillik v.b.) Hakk´ın mekânı olan gönlünü kirletti.

Yaratıcı Allah nebiler, peygamberler gönderdi. Severek halkettiği âdemoğullarını nefislerin mekrinden (aldatıcı kötülüğünden) kurtarmak istedi. Görevlendirilen uyarıcı peygamberler, azgınlaşmış topluluklar ile mücadele edip onları yanlış yoldan döndermek istediler. Bu çetin mücadelede Allah´ın resulleri, bedel ödeyip acı sitemleri gördüler. Ama, Allah´ın resulleri yılmadan her türlü zulme göğüs gerip bu mücadelede Evliyalar, nebiler, velîler yetiştirdiler. (5)

Arap yarımadasında gelişmesi engellenen İslamın “DÖRT KAPI”lı Ahlaksal yaşamı, Ehlibeyt´in pak soyundan olan 8. İmam Ali Rıza Hazretleri tarafından Orta Asya´ya (Horasan´a) taşındı ve Horasan´da doksan bin Eren yetiştirildi. “Gerçek İslam”ın, başına bir bela da Orta Asya´nın Moğol istilasına uğraması oldu. Bu istiladan rahatsız olan Hakk Erenler, başta Pîr Hacı Bektaş Velî olmak üzere bu Alperenler Rûm diyarı olan Anadolu´ya taşındılar.

Anadolu´da Otağ kurup Sulucakarahöyük´ü (bugünkü Hacı Bektaş kasabasını) kendisine yurt edinen Hünkâr H.Bektaş Veli, yol ehl-i cânlarına aşağıdaki öğütleri (yedi asır evvel) miras bırakıp Hakka yürüdü.



Hz. HÜNKÂRIN ÖĞÜTLERİ:



ARA BUL,

KADINLARINIZI OKUTUNUZ.

İNCİNSEN DE İNCİTME,

HER NE ARARSAN KENDİNDE ARA,

ELİNE, DİLİNE, BELİNE, SAHİP OL,

EŞİNE VE İŞİNE SADIK OL.

ARİFLER HEM ARIDIR HEM ARITICI,

MARİFET EHLİLİNİN İLK MAKAMI EDEBDİR.

İNSANIN CEMALİ SÖZÜNÜN GÜZELLİĞİDİR.

NEFSİNE AĞIR GELENİ KİMSEYE TATBİK ETME.

HİÇBİR MİLLETİ VE İNSANI AYIPLAMAYINIZ.

İLİMDEN GİDİLMEYEN YOLUN SONU KARANLIKTIR,

DÜŞÜNCE KARANLIĞINA IŞIK TUTANLARA NE MUTLU.

DÜŞMANINIZIN DAHİ İNSAN OLDUĞUNU UNUTMAYINIZ.

NEBİLER, VELİLER, İNSANLIĞA TANIRININ HEDİYESİDİR.



Ulu Hünkâr, insanların barışık ve huzurlu bir yaşam sürdürmeleri için, bu

güzel öğütlerle “Ahlaksal bir toplum” yetiştirdi. Bu erdemli öğütler doğrultusunda yaşanan cânlar da; AHLAKSAL YAŞAM VE BARIŞIK DÜZEN içerisinde yaşamlarını sürdürerek, “kul hakkı”ndan arındılar. Bu düstur içerisinde yaşayan canlar; kavgalı olmamaya gayret gösterdiler.

Aralarında sorunlar olunca, sorunlarını “ocakzade dede”lerine iletip cemaat huzurunda hallettiler. Karakollarda, mahkemelerde sürünmediler. Yalana başvurup birbirlerini karalamadılar. Mahkemelere, küsülü girip küsülü çıkmadılar. Avukatlar tutup maddi külfet altında ezilmediler. Ayrıca da, devlet makamlarını meşgul etmediler.



Yakın zamanımıza kadar, Alevî toplumu tarafından yaşatılan İslam'ın bu güzel yaşamına, yakından şahit olan birçok “Hukukçu”lar tarafından gıpta ile takdir edilmiştir...



Osmanlı devletinin siyasi otoritesi tarafından, Anadolu´nun kırsalında

(gözden uzak bir durumda) yaşamağa mecbur edilen ve ilim tahsil etmekten mahrum bırakılan, Ocakzade dedeler, maddi-manevi imkânsızlıklara rağmen, kendi imkânlarını zorlayarak, bu erdemli yaşamı asırlar boyu sürdürüp kendilerine mülaki olup bağlanan gönül dostlarını yaşata gelmişlerdir.



İnsanı “insan” yapan bu güzel yolu, atalarından miras alan cânlar

kendilerine miras bırakan Allah-Muhammed-Ali üçlüsü ve bu “üçlü”nün yolunda emek verip bedel ödemiş nebileri, velîleri ve Hakk dostu erenleri hiçbir zaman unutmamışlardır.



Örneğin; bu vefalı cânlar, 664 yıl evvel Hakk´ın rahmetine erişen, Pîr Hacı Bektaş Velî Hazretlerini, yedi asır sonra her yıl Ağustos ayının 16-18 günlerinde anma törenleri düzenleyip yol Pîrlerini anarak, onun mekânına yüz sürmektedirler.



Bu yıl gene 16-18 Ağustos 2003 günleri arasında, Uluslararası düzenlenen “Anma Töreni” ile anılacaktır. Hakk´ın yolunda olup halkın gönlünde taht kuran tüm cânlara kutlu ve mutlu olsun der, Garip Dede Türbesinin gönül ehli cânları adına aşk-ı niyazlarımı sunarım.



Garip Dede Türbesi, Cemevi Dedesi

A. Fethi ERDOĞAN

Ağustos 2003








(1) Bakara Suresi/29

(2) bk. Bakara Suresi /30

(3) bk. Bakara Suresi /34 ve A´raf Suresi /11 vd.

(4) bk. Kehf Suresi / 106

(5) bk. Ali İmran Suresi/68






YARATILIŞ Ã‚LEMİNDE İNSAN VE İSLAM

 

emegine saglık can

 

PAYLAŞIMIN İÇÇİN SAOL GÜZEL VE FARKLI BİR KONUYA DEYİNMİŞSİN,BURDAN OKUYUPTA ÖGRENECEGİMİZ DERS ALACAGIMIZ KONULAR

BUNLAR

 

paylasimin icin tesekkürler can bilinmesi ve ögrenilmesi gereken konular bunlar