Ca´fer-i Sâdık âaleyhisselamâ, Medînede hicretin sekseninci senesinde doğdu. Hicretin seksenüçüncü senesinde, Rebî´ül-evvel ayının yirmi yedisinde pazartesi günü doğduğu da söylenmişdir. Hicretin yüzkırksekizinci senesinde, Receb ayının ortasında pazartesi günü Medînede vefât etdi. Kabri Bakî´ kabristânında, babası Muhammed Bâkırın, dedesi İmâm-ı Zeynel´âbidînin ve amcası Hasen bin Alînin ârıdvânullahi teâlâ aleyhim ecma´Ã®nâ kabrlerinin yanındadır. Allahü teâlâ ihsânlarda bulunduğu ve şerefli kıldığı o kabrde yatan kadri yüksek zâtın ecrini artdırsın! Ca´fer-i Sâdık âaleyhisselamâ Ehl-i beytin büyüklerinden ve âlimlerindendir. Onun kalbine akıtılan ilmler ve feyzler o kadar çokdur ki, aklların anlamağa güç yetiremediği ilmler ve ma´rifetler ondan nakl edilir. Ca´fer-i Sâdık âaleyhisselamâ buyurdu ki: Bizim ilmimiz gâbirdir, mezbûrdur, kalblerde nüketdir. Kulaklarda nakrdır. Bizim yanımızda kırmızı cefr, beyâz cefr ve hazret-i Fâtıma'nın âradıyallahü anhââ mushafı vardır. Yine bizim yanımızda insanların muhtâc olduğu bütün şeyleri kendisinde toplayan bir kitâp vardır. Bunun üzerine kendisinden bu sözleri açıklamasını istediler. Buyurdu ki: Gâbir; geleceğe âid bilgiler, mezbûr; geçmişe âit bilgilerdir. Kalplerdeki nüket ise ilhâmdır. Kulaklarda nakr, meleklerin konuşmalarıdır ki, kendileri görülmez, konuşmaları işitilmez. Kırmızı Cefr, içinde Resûlullahın âsallallahü aleyhi ve alihi sellemâ silâhının bulunduğu bir kabdır. Ehl-i beyt, bizim başımıza geçinceye kadar bu kab ortaya çıkmaz. Beyâz Cefr, içinde Mûsâ aleyhisselâmın Tevrâtı, Ãsâ aleyhisselâmın İncîli, Dâvüd aleyhisselâmın Zebûru ve Allahü teâlânın bunlardan önce gönderdiği kitâbların bulunduğu kabdır. Hazret-i Fâtımanın mushafı, onda kıyâmete kadar gelecek meliklerin isimleri ve sözleri vardır. Câmi´aya gelince, o uzunluğu yetmiş zira´ olup, Resûlullah âsallallahü aleyhi ve alihi ve sellemâ bizzat söyleyerek, hazret-i Alîye yazdırmışdır. Vallahi hazret-i Alî ona, kıyâmete kadar insanların muhtâç olduğu yaralama diyeti, bir ve yarım kamçı vurmaya kadar herşeyi yazmıştır ve şöyle buyurduğu nakledilmişdir: âBeni kaybetmeden önce, benden sonra size kimsenin söyleyemeyeceği şeyleri benden sorunuz.â Hâsılı onun mubârek dilinden dökülen hakîkatler, hikmetler, ince nükteler, emsâlsiz sözler, keşf ve yakîn ehli seçilmiş kimseler arasında meşhûrdur. Büyük âlimlerin ve seçilmiş kimselerin kitâblarında yazılıdır. Sayılamayacak ve anlatılamayacak kadar çokdur. Bu kitâpda onun üstün hâlleri, hârikaları, keşif ve kerâmetleri kısaca bildirildi.