Musa asasını ejdarha/yılan kılan, Muhammed aşkına Zülfikar çalan, bütün müminlere "imam" olan, arşın yücesi, seyran yeri olan, server Muhammed'in Mi'rac gecesi 7. felekte "arslan" olan, bir ismi "Haydar", bir ismi "Ali", Hakk'ın "Murtaza" dediği, cihanın hem evveli hem ahiri, velayet mülkünün sultanı, sınık gönüllerin mihmanı olan "Şah"tır. Bir gece Muhammed evde yatırken Üç melek geldi nida getirdi Selman'ın şeklinde bir oğlan girdi Ne güzel izzetle selam getirdi Muhammed oğlana yerini verdi Geçti oğlan seccadeye oturdu Cebrail oğlandan nişan istedi Zühre yıldızını alnına getirdi Bu oğlan Ali olduğun bildiler Aman mürvet deyü dâra durdular Özlerinden hayli sitem sordular Cebrail cennetten elma getirdi Getirip elmayı terceman verdi Şah eline alıp dört pare kıldı Bir parenin Şah'ım nûş edip kandı Üçünü melekler Hakk'a götürdü Bak Bâri Taala hoş nazar kıldı Yedi iklim dört köşeyi Ali'ye verdi Biri Düldül, biri Zilfikar oldu Fatma da Kamber'i ona götürdü Nefese baktığımızda Hz.Ali, daha bebekken meleklerle beraberdir. Onu, üç melek getirir. Hz. Muhammed, yerini ona verir. Bebek secdeye kapanır. Ali'nin "Ali" olduğunu gösteren nişanı, alnındaki zühre yıldızıdır. Ayrıca meleklerin getirdiği "kızıl elma"nın bir parçasını alır, üç parçasını iade eder. Bu kanaatkarlık, Bari Teala'yı razı, hoşnut eder. Neticede Pir'in ifadesiyle ona, yedi iklim ve dört köşe verilir. Ancak bu verilişin hangi yönden olduğu net değildir. Bu veriliş, bir hükümranlık mıdır yoksa bilgisi midir? Pir'in nefeslerinin bütünü dikkate alındığında her ikisinin birlikte verildiği söylenebilir. nefese baktığımızda Hz. Ali'nin, beşer üstü niteliklerini görüyoruz. Bu niteliklerin başında varlık/cihan'ın hem ilki hem sonu olması gelmektedir. Bu açıdan o, Hz. Musa'ya ve Hz. Muhammed'e zor günlerinde yardım eder. İlaveten Hz. Muhammed'in Miraç yolunda "arslan" olarak görünür. Bu niteliği Hakk'ın ondan hoşnut/murtaza olduğunu gösterir. İkinci niteliği müminlerin "başkanı/imamı" olmasıdır. İmam kavramı bilindiği gibi müminlerin bu dünyadaki devlet başkanları için kullanılan siyasal bir terimdir. Fakat Pir, aynı nefeste velayet mülkünün sultanı ifadesiyle, sanki bu anlamdan uzaklaşmakta gibidir. Başka bir deyişle Pir, her iki anlamı da yüklemekte ve realiteden hareketle "velayet mülkü"nde karar kılmakta gibidir. Fakat Pir, Hz. Ali'ye mülkün sahipliğini, yaratıcılık ve rızık verme niteliklerini ilave ederek bir bakıma "insan üstü"lükte bir adım daha ileri gitmektedir. Pir şöyle der: Gafil kaldır şu gönlünden gümanı Bu mülkün sahibi Ali değil mi Yaratmıştır on sekiz bin alemi Rızıkların veren Ali değil mi? Bin bir adı vardır, bir adı Hızır Her nerde çağırsam orada hazır "Ali padişahtır, Muhammed vezir" Bu fermanı yazan Ali değil mi? der. Hızır İlyas ile içti Hayat'ı Yezid'e Zülfikar zehirden katı Yine pirden ola er kerameti Bir ismi Muhammed, bir ismi Ali diyerek Hızır'la beraberliğinden, tabir uygunsa Hızırlaştığından bahseder. Ayrıca Muhammed'le Ali'den tek bir kişi gibi bahseder. Buraya kadar belirlenen nitelikleriyle Hz.Ali, fizik dünyadan ziyade fizik ötesi bir varlık olarak görünmektedir. Ali söyler, Hızır yazar âyeti Elinde Zülfikar zehirden katı Ãşikâre Ali'nin kerâmâtı Birisi Muhammed birisi Ali Ãb-ı hayat çeşmelerin açtıran Dalga urup dalgaları coşturan Dolu kevser ile bizi kandıran Birisi Muhammed birisi Ali diyerek nefesin devamında Pir'in, can bülbülü, ten kafesinde gezer. Her nefesinde Ali'nin sırrını söyler. Bu sır, yukardaki niteliklere ilaveten Pir'e göre Ali'nin ayetleri Hızır'a yazdırması, "Dünya kurulurken postta oturması"dır. Fizik ötesi niteliklerinden bahseden bir başka nefesi Ali'dir cümle dillerde söylenen Kısbetini krallardan bürünen Cebrail'e nur içinde görünen Allah bir Muhammed Ali'dir Ali Arslan olup yol üstünde oturan Selman'a destinde nerkis getiren Kendi cenazesin kendin götüren Allah bir Muhammed Ali'dir Ali Yer gök arasına nizamlar kuran Ak kağıt üstüne yazılar yazan Engür şerbetini Kırklara ezen Allah bir Muhammed Ali'dir Ali Muaviye'yi terkisine bindiren Hamza pehlivana deve gönderen Yezid'in gözüne perde indiren Allah bir Muhammed Ali'dir Ali Pir Sultan'ım eydür, ummana dalan Yezid'in kalbini gümana salan Bin saatli yolu kuşlukta alan Allah bir Muhammed Ali'dir Ali Bunların yanında nefeslerde de Hz.Ali'nin kerametlerine/mucizelerine yer verilir. Yazımızı uzatmamak için nefeslerde belirtilen mucizatı, orijinalleriyle vermek yerine, özetleyerek vermek istiyoruz. evvelin evveli, zahir batın, can, vücudun gücü/feri, zuhura gelen, Adem'de ecelli eden, İbrahim varından geçen, ateşi gülistan eden, erenlerin yolunu işlediği, gönül hanesinde gizlenen ve Pir Sultan'ın vücudunun sultanı olan, bir damlada/katre okyanusu/umman sır eyleyen, hakikat sultanı olan ve ihsanı mahrem olandır. Bu nefese göre isimleri Halil, Celil, ism-i azam Şah-ı Merdan'dır. ?Mülcem oğlu?nun hançeriyle kanı saçılan, ecel burcunun boynunu büktüğü, dünya firkatını çeken, cümle kulları satın alan, Fatma Ana ile Şehriban Hatun'un libasını döktüğü, oğlu İmam Hasan'ın tabutunu düzdüğü, tabutu misk amber kokan kimsedir. Avazı "Turna" denilen bir kuşta, asası Nil deryasında (Hz. Musa'ya işaret), hırkası bir derviştedir. Benlik eylemeyen, kalbinde kin tutmayan, Zülfikar?ının keskinliğinin zerresi kılıçta olan, hayrı ve şerri yazan sağ yanında melek (ferişte)'in olduğu kimsedir. Yezid'e batın kılıcı çalan, yüzünü alçağa tutan, özünü Hakk'a bağlayan, Kırklar ile bir üzümü yiyen, turnaya sesini veren, Allah'ın dostu, Selman'a sümbüllü desti veren, derilip havaya çıkan, döşenip ovaya inen, güvercin donunda kayaya konan, ejderhayı ikiye bölen, dost bağındaki "Kızıl Elma"dır. turnaya sesini veren, yasını melekler tutan, Kırklarla üzüm yiyen, yüzünü toprağa veren, özünü kanla yuyan, binip devesini çeken, kılıcını çekip Düldül'e binen, Muhammed'in miracını gören, cennetteki "Kızıl Elma"dır. Cebrail'in Hakk'ın emri ile inip koluna konduğu, Zülfikar'ı kuşanıp Düldül'e binen, münkir neslini kesen, aşk şerbeti içendir. seher yelleriyle esen, mahşerde İslam'ın sancağını çeken, ab-ı kevser ile akan, müminlerin feryadına koşan/yeten, Hakk'ın emri ile Cebrail'in inerek koluna konduğu, Zülfikar'ı kuşanıp Düldül?e binen, Yezid'in neslini kıran, "çiçekli halı"yı dokuyan, bin yıl ölüyü dirilten, Kırklar meclisinde Muhammed'in doldurduğu "dolu"yu içen, Muhammed'in okuduğu dört kitabı yazandır. şu meydanda yedi kere konup göçen, Hak ile batını seçen, şu meydanı getiren hak dostu, sofra kurup açları doyuran, Peygamber'in köşkünde oturan, müminlere "hu" yetiren, seksen yıllık ölüyü uyaran, "bin çiçekli halı"yı dokuyan, Kırklar meydanında doluyu nûş edip içen, kendi kendini mancınıktan atıp yine pervaz edip uçan, cümle günahlardan geçendir. kuş olup güvercin donunu giyen, mucizatın cümle aleme bildiren, kara taşı konukluğa konduran rahmetiyle alemi kandıran, on iki kurbanı bir kazana dolduran, kuru ağacın şehadetin getiren, gece gündüz aşk postuna oturan, Aluç ağacında elma bitiren, tekkesine geyik postu döşeten, ağzının ateşi meşeden çıkan, Al-i Osmanoğlu'na kılıç kuşatan, Horasan'dan kalkıp Urum'a konan, cümle erenlerin nurundan kanan, darı çeç üstünde namazın kılan (Hacı Bektaş'a işaret), Pir Sultan'ın cisminde can, gönül evinde kurulu han, Rum'un içinde bir sultan'dır.
son zamanlarda okuduğum en güzel ve bilgilendirici yazıydı desem yalan olmaz.... teşekkürler sessiz-kral