Ortaklıktan ayrılmak için kendisine başvuran üç şahıs: --- Ya Ali! Biz üç ortağız ve anlaşamadığımızdan, ortaklıktan ayrılmak istiyoruz derler. Ortaklığımız tam on yedi deve sermayelidir. Bu on yedi deveden hissemize düşen develeri, canlı olarak almak istiyoruz. Bunları satıp paraya çevirmek için anlaşsa idik aramızda bir sorun olmayacaktı. Kime başvurdu isek, sorunumuzu çözemedi. Hz. Ali (a.s.) sorar: --- Kimin ne kadar hissesi var? --- En büyük hisse benim, sermayenin yarısı. Üçte biri bu ortağımın, diğerinin ise dokuzda biridir. Hesaplamalarda hep küsurat çıkıyor. Hz. Ali (a.s.): --- “Ya Kanber! Git bana, hazineden bir deve getir.” Gelen deveyi, on yedi deveye ilave eden Hz. Ali (a.s.) ortaklara dönerek derki; --- Senin payın 8,5 deve olduğu halde, sana 9 deve veriyorum. Diğerine; --- Senin payın da, yaklaşık 5,7 deve eder, sana da 6 deve veriyorum. Sonuncusuna da; --- Sana da 1,8 deve düşerken, sana da 2 deve veriyorum. Dağıtılan deve sayısı: 9 + 6 + 2 = 17 edince 1 deve artar ve onun içinde; --- İşte o da hazineden getirilen devedir, yerine götürün der.