Gündemden bazı haberler (8 şubat)

Konu, 'Güncel Olaylar' kısmında prkacin tarafından paylaşıldı.

  1. prkacin

    prkacin Super Moderator

    BALIM SULTAN TÜRBESİ'ne RESTORASYON


    [​IMG]
    Hacı Bektaş Veli Müzesi yetkililerinden edinilen bilgiye göre, Hacı Bektaş Veli Külliyesi ve Müzesi bahçesinde yer alan Balım Sultan Türbesi'nde Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından restorasyon çalışmaları başlatıldı.
    Bektaşiliğin kurulup, genişletilmesinde büyük payı olduğuna inanılan Balım Sultan'ın türbesinin kısa sürede aslına uygun olarak onarılacağı bildirildi.

    Kesme taştan, içerisi kare planlı, dışı sekizgen gövdeli 1519 yılında yapılmış türbenin, Hacı Bektaş Veli türbesinden sonra ilçede en çok ziyaret edilen türbe olduğu belirtildi.


    alevilertr.org
     
  2. prkacin

    prkacin Super Moderator

    Karayalçın'dan AKP'ye sert eleştiri

    CHP Ankara Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Murat Karayalçın AKP'ye yüklendi.

    CHP Ankara Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Murat Karayalçın, 29 Mart?ta yapılacak yerel seçimlere dönük çalışmalarını hızlandırırken, yeni proje ve vaatlerini de açıklamaya devam ediyor.

    Karayalçın, Ankara Büyükşehir Belediye bütçesinin sadece yüzde 15 ile Ankara'da yoksulluğa son vereceğini iddia ederek, "Ben sosyal devletten yanayım kayırmacılıktan yana değilim, canını kurtaran kaptan diyenlerden değilim pırlantacılardan, gemicilerden, likit yumurtacılardan değilim" dedi.

    Karayalçın, Ankara?da yerel seçim çalışmaları çerçevesinde Temelli'de CHP seçim bürosunun açılışına katıldı. Karayalçın burada yaptığı konuşmada, seçilmesi durumunda Ankara için yapacağı projeleri anlattı. Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek?e yüklendi. Ankara'da fırsatçıların, rant peşinde koşanların olduğunu öne süren Karayalçın, "Temelli'nin değişik yerlerinde arazi alımlarına, satımlarına baktığınızda, birileri uyurken birilerinin uyanık olduğunu göreceksiniz burada arazi kapatmaya başladılar. Birileri 'yola devam'derken birilerinin yolsuzluğa devam anlamında bunu nitelediğini göreceksiniz" dedi.

    RANT PEŞİNDE KOŞANLAR

    TBMM'nin önünden itibaren içine girilen koridorun, Armada alışveriş merkezinden sonra imar katliamını sergilediğini kaydeden Karayalçın, şöyle konuştu:

    "TOKİ'si bir yandan, Büyükşehiri öte yandan, rant peşinde koşanlar üçüncü bir koldan, bu koridoru, gözlerimizin önünde, göz göre göre talan etmekteler. Bu koridorda boş yer bırakmamacasına, buldukları her yerde, gördükleri her yerde alışveriş merkezi yapmaktalar, konut yapmaktalar, aklınıza ne geliyorsa, neyi yapabiliyorlarsa, onları yapıp sergilemekteler. Ankara'ya günahtır, Ankaralılara yazıktır. Çok iyi bildiğimiz bir alışveriş merkezinde imar haklarının arttırılmasının gerekçesi olarak, 'evet rant sağladık, o kişiye yüksek imar hakkı verdik ama o kişi de bize bu imar hakkıyla birlikte, eşeğine ters binmiş Nasreddin Hoca heykeli yapma söz verdi' şeklinde ki açıklama nedeniyle söylüyorum.?

    Haber: anka
     
  3. prkacin

    prkacin Super Moderator

    Arınç'tan Sezer ve Kılıçdaroğlu'na sert gönderme

    AKP'li Bülent Arınç, 10'uncu Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer'e ve Kılıçdaroğlu'na ilginç göndermelerde bulundu.

    AKP Manisa Merkez İlçe Başkanlığı tarafından düzenlenen sandık müşahitleri toplantısında konuşan TBMM eski Başkanı Bülent Arınç, partililerden oylara sahip çıkmalarını isterken, 10'uncu Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer'e de göndermede bulundu.

    AKP Manisa Merkez İlçe Başkanlığı'nca Kültür Sitesi Lale Salonu'nda sandık müşahitleri toplantısı düzenlendi. Manisa il genelinde görev alacak 3 bin 600 sandık görevlisinden, ilk etapta 666'sının eğitiminin yapılacağı açıklandı. Toplantıya katılan 22'nci Dönem TBMM Başkanı ve AKP Manisa Milletvekili Bülent Arınç, sandık görevlilerini uyanık olmaları konusunda uyardı. Geçen seçimlerde Manisa'da yaklaşık 15 bin oyun geçersiz sayıldığını hatırlatan Arınç, müşahitlerden sandık kurulu başkanlarına yardımcı olmalarını istedi. Arınç, "Oy namustur, gözünüzü açın" dedi.

    Konuşmasının bir bölümünde, CHP'nin seçim kampanyalarını eleştiren ve doğru dürüst siyaset yapmaya çağıran Arınç, eski Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer'e göndermede bulundu. Arınç, şöyle dedi:

    "Deniz Baykal sandığı gördü, aklı başına geldi. Kılıçdaroğlu sandığı gördü aklı başına geldi. Sandık adamın aklını başına getirir. Bana meclis başkanlığım döneminde `Sayın Sezer görevi bitince siyasete atılır mı, atılmaz mı?' diye sormuşlardı. Ben de `Atılsın, çok iyi olur' demiştim. Siyaset adamı eğitir. Eğitilmeye ihtiyacımız var hepimizin. Çünkü siyasetin malzemesi insandır. İnsanla konuşur, tokalaşır, çay ısmarlarsın. Hatta bazen seni eleştirir, kafan bozulur. Ama sen insanla muhatap olursun. Yoksa sırma köşklerden, pencerelerden sokağa bakmak siyaset değildir. Toplumun içine girmek siyasettir. Ben ne dersem o olacak dersen bu siyaset değildir."

    Arınç'tan 'askerli' gönderme

    "Omzu kalabalıkları dinleyenlerden değiliz."
    AK Parti Manisa Milletvekili ve eski TBMM Başkanı Bülent Arınç, ''Bize, birilerinin telefonundan korkarak, Meclis'e girmekten vazgeçen genel başkan değil, Davos'taki gibi genel başkanlar lazım'' dedi.

    Arınç, AK Parti Manisa Merkez İlçe Teşkilatınca düzenlenen sandık görevlilerine yönelik eğitim toplantısının açılışında yaptığı konuşmada, ''sandığa sahip çıkmak'' gerektiğini belirtti.

    Eski siyasetçilerin ''Biz sandıkla gelir, sandıkla gideriz'' diye konuştuklarına dikkati çeken Arınç, ''O yüzden bu sandığa sahip çıkmak, emanete sahip çıkmak demektir. Biz 5 oyla seçimlerin el değiştirdiğini, 80 oyla milletvekilliği kaybedildiğini biliriz. Eğer sandık başı işlemlerde dikkat edemez, itirazınızı zapta geçiremezseniz, o zaman yapılan yanlışlıkları düzeltmek mümkün olmuyor. Çünkü seçim hukuku sürelidir. 1 gün itiraz süresi, 1 günde inceleme süresi vardır'' diye konuştu.

    ''SİYA İNSANI EĞİTİR''

    Kendilerinin 30-40 sene önce düşündüklerini, bazı partilerin yeni düşünmeye başladığını anlatan Arınç, şöyle konuştu:

    ''Bu sandık çok sihirli. Baykal, bu sandığı gördü aklı başına geldi. Sefa Sirmen sandığı gördü, aklı başına geldi. Kılıçdaroğlu sandığı gördü, aklı başına geldi. Sandık adamın aklını başına getirir. Bana TBMM Başkanı olduğum dönemde Cumhurbaşkanlığı süresi bittikten sonra sayın Sezer'in siyasete atılıp atılmayacağını sormuşlardı. 'Çok iyi olur atılırsa' dedim. Çünkü siyaset insanı eğitir. Çünkü siyasetin malzemesi insandır. İnsanı dinlersin, insanla konuşursun, el ele sıkışırsın, çay ısmarlarsın, derdini dinlersin. Hatta bazen seni eleştirir, kafan bozulur, sinirlenir tepen atar, ama sen insanla karşı karşıya gelirsin. Yoksa sırma köşklerden pencerelerden sokağa akmak siyaset değil.''

    Bülent Arınç, toplumun ''Kur'an Kursu'' deyince, ''İmam Hatip'' deyince ne anladığını bilmenin önem taşıdığını kaydederek, sözlerini şöyle sürdürdü:

    ''Bu milletin yapısında ne var? Gazze ile ekmeğini bölüşüyorsa, tsunamiden dolayı Endonezya'ya tır üstüne tır gönderiyorsa, fakire sırtında emanet taşıyarak hizmet ediyorsa bu millet, bunun karakterini bilmem lazım. Bunun mayasını bilmem lazım. Bunu, ancak siyaset ile bilirsin. 'Ben ne dersem o olacak' dersen bu siyaset değil.

    Millet ile el ele vereceksin. CHP'ye bakın... 1950 yılından bu tarafa tek başına iktidar olamadı. Geldi koalisyonlar oldu, ucundan köşesinden, en son 1977'de yüzde 42'ye ulaşmıştı. Bunda bir iş var. Buna milletin bir tepkisi olmuş. O kadar büyük bir yanlış yapmış ki geçmişinde, millet hala onu affetmiyor. Onu affetmesi için milletin onunla kucaklaşması lazım. Diğer partiler de yüzde 5'lerin altına düşmüşler, bunda da bir iş var. Bunların hepsine bakmak lazım.''

    ''DAVOS'TAKİ GİBİ GENEL BAŞKANLAR LAZIM''

    Ülkenin AK Parti'ye ihtiyacı olduğunu ifade eden Bülent Arınç, sözlerine şöyle devam etti:

    ''Bize birilerinin telefonundan korkarak Meclis'e girmekten vazgeçen genel başkan değil, Davos'taki gibi genel başkanlar lazım. Anavatan Meclis'te yok, seçime giremedi. DYP, 'Demokrat' oldu yüzde 5'in üstüne çıkamadı. Diğerlerinin durumlarını görüyorsunuz. Milletin sesini dinleyeceği yerde, omzu kalabalık adamların sesini dinleyenlerin, birisinin kaşını kaldırması, gözünü yere indirmesiyle titreyenlerin partisi değil bu parti. Daha çok iktidarlar göreceğiz inşallah. Bu ülkenin AK Parti'nin hizmetine ihtiyacı var. Bu hizmeti ihmal etmeyeceğiz.''

    Bülent Arınç, ''kapı kapı dolaşan'' insanlarla siyasetin uzun ömürlü olmayacağını belirterek, ''AK Parti'den aday olmak isteyen veya AK Parti'de adaylığı düşünen herkesin önce AK Parti'nin kimliğine uygun olmasını, muhafazakar demokrat kimliği benimsemesini isteriz. Benim boyum için, filanın kara kaşı gözü için AK Parti'ye gelip, AK Parti'den olmayınca 'pak parti'ye gitmeyi düşünenlere bizim parti anlayışımız müsaade etmiyor'' diye konuştu.

    Haber: Vatan, AA
     
  4. prkacin

    prkacin Super Moderator

    Vali'den Alevilere sert tepki


    Adana Valisi İlhan Atış, katıldığı bir cemevi temel atma töreninde Alevilere sert tepki gösterdi: Biz-siz ayrımı yapıyorsunuz!

    Adana Valisi İlhan Atış, Alevi Kültür Dernekleri Genel Başkanı Tekin Özdil'in "köylere zorla cami yaptırıyorlar' sözlerine tepki göstererek, "Ben 40 yıllık yöneticiyim. Hiçbir yere zorla cami yaptırmadım. Bizi 'siz-biz' diye ayırmaya çalışıyorlar. Biz biriz." dedi.

    Yüzüncü Yıl Mahallesi'ndeki Hacı Bektaşi Veli Anadolu Kültür ve Tanıtma Vakfı arsası üzerine yapılacak cemevinin temel atma törenine Adana Valisi İlhan Atış, Büyükşehir Belediye Başkanı Aytaç Durak ve siyasi parti temsilcilerinin yanı sıra Alevi vatandaşları katıldı.

    Alevi Kültür Dernekleri Genel Başkanı Tekin Özdil, yaptığı konuşmada, Alevi köylerine zorla cami yaptırıldığını, son 5 yıldır Alevilerin sistematik olarak asimile edildiğini iddia etti.
    Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'a 'Tereciye tere satma' diye seslenen Özdil, hükümeti eleştirdi.
    Bütün siyasi partilerin Alevileri seçimlerde hatırladığını savunan Özdil, söz konusu partilerin Alevilere ihanet ettiğini söyledi.
    Yapılan cemevine kimsenin katkısına gerek olmadığına dikkat çeken Tekin Özdil, her Alevi'nin 2 TL vermesi halinde söz konusu inşaatın tamamlanacağını söyledi. CHP'nin çarşaf ve Kuran kursu açılımını da eleştiren Özdil, "Türkiye'nin gericiliğe sürüklendiğini öne sürerek, "Herkes aklını başına alsın' uyarısında bulundu.

    Hacı Bektaşi Veli Anadolu Kültür ve Tanıtma Vakfı Başkanı Ercan Geçmez ise, kendilerinin camiye karşı olmadıklarını vurgulayarak, "Biz Sünni kardeşlerimizin inancına saygı duyuyoruz. Ancak Adana'da 100 cami yapıldığını söyleyen Belediye Başkanı kaç cemevi yapmıştır?" sorusunu yöneltti.
    Geçmez, "Türk, Kürt, Arap Alevileri, bizleri başkalarına muhtaç etmeyin." dedi.

    Büyükşehir Belediye Başkanı Aytaç Durak da, cemevinin peyzaj düzenlemesini yapacağını belirterek, geçmiş yıllarda da yapılan cemevlerine alt yapı desteği verdiklerini hatırlattı.

    Konuşmaların ardından sahneye çıkan Adana Valisi İlhan Atış, Alevi dernek temsilcilerine tepki gösterdi.

    Vali Atış, "Ben 40 yıllık yöneticiyim, hiç bir yere zorla cami yapmadım. Bizi 'siz-biz' diye ayırmaya çalışıyorlar. Biz biriz." ifadelerini kullandı.

    Konuşmacıların ayrım yaptığına dikkat çeken Atış, "Geçmişteki acıları tutup atalım. Sevgiden zarar gelmez. Kinden zarar gelir. Burada yapılan cemevi için kendi maaşımdan aylık 100 TL vermek istedim. Ancak konuşmacılar bana "Biz sizden istemiyoruz." dediler. İsteseler de vereceğim İstemeseler de vereceğim. Bu dernek Alevilerin değil Adanalılarındır." şeklinde tepki gösterdi.
    Vali Atış, konuşmasını "Biz Atatürkçüyüz. Atatürk'ün çocuğuyuz. Atatürk'ü seviyoruz. Alevileri de seviyoruz." diyerek tamamladı.
    Konuşmaların ardından temel atma töreni dualarla gerçekleştirildi.

    Haber: Cihan
     
  5. prkacin

    prkacin Super Moderator

    Sezer'den CHP'ye sert eleştiri



    DSP Genel Başkanı Zeki Sezer, CHP'nin Kur'an'ı yeni keşfettiğini belirterek eleştirilerde bulundu.

    DSP Genel Başkanı Zeki Sezer, CHP'nin Kur'an'ı yeni keşfettiğini belirterek, "DSP'nin öncülüğünde 1997 yılında din eğitimi ve Kur'an öğretimiyle ilgili yasaya en sert eleştiriyi yapan ve maddeyi Meclis'ten geçirmeyen CHP, bugün din sömürüsü yapıyor." dedi.

    DSP Genel Başkanı Zeki Sezer, Konya'da DSP İl Teşkilatı tarafından düzenlenen toplantıya katıldı. Rixos Otel'de partililerle buluşan Seki Sezer, CHP'ye ve AK Partiye yüklendi.
    Türkiye'nin, sorunlarının sonlandırılması, gerginliğin giderilmesine ihtiyacı olduğunu vurguladı.

    Din ve inanç üzerinden siyaset yapanları eleştiren Sezer, "Mevlana şehri Konya'dayız. Bize kimse dinimizi, inancımızı öğretmeye kalkamaz. Biz dinimizi de inancımızı biliriz, hem de çok iyi biliriz. Şimdi siyasetçiler sorunların çözümünü bulamayınca, bu değerler üzerinden pirim yapmaya, oy toplamaya çalışıyorlar. Ne büyük haksızlık, aslında ayrımcılık inanç sömürüsü budur. CHP Kur'an'ı yeni keşfetti. DSP öncülüğünde 1997 yılında 8 yıllık kesintisiz eğitim yasası çerçevesinde o yasaya koyduğumuz din eğitimi ve Kur'an öğretimi ile ilgili maddeye en sert eleştiriyi yapan ve maddeyi Meclis'ten geçirmeyen sözüm ona Ana Muhalefet Partisi bana göre ebedi muhalefet partisi CHP de din sömürüsü yapıyor." diye konuştu.

    Haber: Cihan
     
  6. prkacin

    prkacin Super Moderator

    Erdoğan'dan Alevilere mesaj


    AKP tarafından düzenlenen mitinge katılan Başbakan Erdoğan, Alevilere mesaj verirken CHP'ye yüklendi.

    Erdoğan konuşmasında Aleviler'e mesaj verdi: Gelin canlar bir olalım, gelin canlar demokraside buluşalım.

    Başbakan Recep Tayip Erdoğan, CHP'nin çarşaf ve Kur'an kursu açılımını eleştirerek, "AK Parti'ye kapatma davası açanlar, bunları da görüyordur." dedi.

    Erdoğan, ayrıca CHP'nin belediyecilik anlayışını da eleştirerek, "CHP zihniyeti kirlidir, beceriksizdir." ifadesini kullandı.
    AK Parti, yerel seçim startını Kocaeli'nden verdi. İzmit Perşembe pazarında düzenlenen mitinge eşi Emine Erdoğan ve bakanlarla katılan Başbakan Erdoğan, Kocaeli'nin kendileri için çok önemli olduğunu söyledi.

    Kocaeli'nin yükselmesini, Türkiye'nin yükselmesi olarak gören Başbakan, "Kocaeli'nde durmak yok, hizmete devam. Gün, büyük düşünme günüdür. Çünkü biz büyük devletiz. Son 6 yılda çok büyüdük. Mehmet Akif Ersoy diyor ya 'Yırtarım dağları enginlere sığmam taşarım' Küçük düşünmek yakışmaz. Türkiye büyük düşün. Sen Kocaeli'sin, büyük düşün." diye konuştu.

    Kocaeli'ni yeniden dünya şehri yapmak için çalıştıklarını vurgulayan Erdoğan, "CHP'li belediyelerin dertleri belediyecilik değil, iftira atmaktı. Çünkü bunların yandaş medyası var. Türkiye artık artık eski Türkiye değil. Türkiye artık 6 yıl önceki Türkiye değil. Türkiye'yi dünyaya, dünyayı Türkiye'ye yakalaştırdık. Türkiye demokrasi ile üst sıralara tırmandı. Şimdi artık şehirlerimiz bir birleri ile yarışmıyorlar. Şehirler artık birer marka haline geldi. İzmit Milano ile yarışıyor. Erzurum Palandökeni kayak merkezi haline geliyor." şeklinde konuştu.

    Demokrasinin yerelde başladığını, mücadeleye de buradan başlayacaklarını belirten Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: "Biz ne o parti ile ne de bu parti ile yarış içindeyiz. Biz dünya şehirleri ile yarış içindeyiz. Biz kendi kırdığımız rekorları ile yarış içindeyiz. İşimiz hizmet, gücümüz millet. Biz Ak Parti olarak Türkiye'ye yeni bir anlayış kazandırıyoruz. Ezberleri bozan yeni bir anlayış kazandırıyoruz. Tüyü bitmemiş yetimin hakkını yedirmiyoruz, hiçbir din, hiçbir ırk dışlanmıyor, kollanmıyor. Bu ülkede artık güçlünün sesi haklının sesini bastırmıyor. Bu ülke çok daha fazlasını hak ediyor. Onun için durmak, yok kalkınmaya devam ediyoruz. Yalnızca bir tek Türkiye olsun diyoruz. Geri kalmak yok yola devam ediyoruz. Bu mücadelede kavgaya yeri yok. Bu 71 milyon vatandaşın mücadelesidir."

    Vatandaşlardan, 29 Mart'ta sadece partiye değil şehrin geleceğine oy vermelerini isteyen Erdoğan, şunları söyledi: "Çocuklarınızın geleceğini düşünerek oy verin. Biz dik duracağız ama dikleşmeyeceğiz. Bu milletin onuruna asla leke kondurmayacağız. Bu milletin onurunu nasıl koruduysak bundan sonra da böyle koruyacağız. Bu sadece partilerin seçimi değil. Bu Türkiye'nin medeniyet yarışıdır. Bu yarış, yerel kalkınmada hizmet yarışıdır. Bu pusula Türkiye'ye klavuzluk edecek. Şehrinize rehberlik edecek. Kime evet diyecekseniz deyin, yeter ki Türkiye'nin kazanmasına evet deyin. Burada bir kez daha sesleniyorum Türkiye'ye gelin canlar adalette birleşelim, gelin canlar barışta buluşalım, gelin kol kola yürüyelim. Türkiye'nin geleceği için kenetlenelim, iri olalım, diri olalım."
    Kocaeli'ne 17. gelişi olduğunu, her gelişinde bir müjde, toplu açılışlar yaptığını hatırlatan Erdoğan, "Kocaeli'ni daha da geliştirecek daha da kazandıracak tesisleri kazandırıyor sizin hizmetinize sunuyoruz. Daha önce Kocaeli'nde 2 açılış bayramını gerçekleştirdik. Şimdi 3. açılış bayramını yapacağız. Tam 105 eseri Kocaeli'ne kazandıracağız. Sizin desteğiniz sayesinde Ak Parti büyüdü, Türkiye büyüdü. Sizin sayenizde Türkiye değişiyor, büyüyor. İnşallah 29 Mart'ta bu gönül köprüleri daha da sağlamlaşacak, biz millet sevgisini hiçbir zaman oyla ölçmeyiz." ifadesini kullandı.

    CHP ZİHNİYETİ KİRLİ

    Konuşmasında sık sık CHP'yi eleştiren Erdoğan, CHP iktidarında belediyecilik olmadığını, bu zihniyetin kirli olduğunu söyledi.
    Erdoğan, "Bu zihniyetler, geçmişinden bu güne bereketsizlik var. CHP Genel Başkanı Deniz Baykal'ın Enerji bakanı olduğu dönemde akaryakıt kuyrukları vardı. CHP dönemine bakın, o günleri bu millet gördü. Gördüğü içinde CHP'ye tek başına iktidar vermedi." dedi.

    Üç dönem İzmit Büyükşehir Belediye Başkanlığı yapan Sefa Sirmen'in dönemini de eleştiren Başbakan, CHP'den Kocaeli Büyükşehir Belediyesi'ni 4,5 milyar dolar borçla aldıklarını hatırlattı.

    Erdoğan, Sirmen ile Karaosmanoğlu dönemini şöyle karşılaştırdı: "Şöyle bir bakın, Kocaeli'de 3 dönem neler yapıldı CHP döneminde. Yuvacık Barajı'nı devlet ödüyor. Yüzde 1 ile iki kat fazlasını Ankara Büyükşehir Belediyesi baraj yaptı. Başkanımız göreve geldi, şu dönem içinde 2 katrilyonluk yatırım yaptı. Bu borca rağmen hizmet yaptı. Kocaeli'nin nasıl değiştiğini görüyoruz. Burada da ilklere imza atık. İzmit, ilçe belediyesi oldu. Kocaeli, Büyükşehir Belediyesi oldu. Kim yaptı? Biz yaptık. Tüm köylere ve beldelere hizmet götürdük. Buna rağmen bu hizmeti verdik. Bazıları bunu gözden kaçırıyor. Bu para ile buralara hizmet götürdük. Bizim sevdamız, aşkımız, hizmet anlayışımız olmasa, hiçbir şey olmaz. Biz geldik bu şehrin altyapısı yoktu. Burada sel baskınları oluyordu. Kocaeli'nin tamamında 5 bin 500 kilometre alt yapı hizmeti verildi.

    Kentsel dönüşüm hizmeti verildi. Uydu sistemi ile kaçak yapılaşmayı önledik. Sanayi başkenti Kocaeli'nde sadece kentsel dönüşümü değil. Seka Park'a Baykal geldi. 'Burada peşkeş çekiliyor' dedi. 'Vermeyiz' dedi. Biz ne dedik. Biz zarar eden buralara son verdik. 'Buradaki işçileri asla sokakta bırakılmayacak' dedik. Bu işçileri Büyükşehir Belediyesi aldı. Seka'yı Kocaeli emrine vereceğiz dedik. Birinci etabını 6 ay gibi kısa sürede tamamladık. Bizim kitabımızda aldanmak ve aldatmak yok, ama onların kitabında var. Biz Seka'yı muazam bir park yaptık.
    Şimdi ortaya bir durum kaldı. Seçim propagandasında Sirmen yeniden Seka'yı gazeteler için kağıt üreten yer haline getireceğini söylüyor. O zaman adama sorarlar. 1998'de özelleştirmek isteyen ve buraları villa yaparak peşkeş çekmek isteyen sen değil miydin? Seka fabrikasını bizzat kapatmak isteyen sen değil miydin? Belediyenin kağıt üretmek gibi bir derdi mi var? Bu ne perhiz bu ne lahana turşusu."
    CHP'nin çarşaf ve Kur'an kursları açılımını bir kez daha eleştiren Başbakan, Ak Parti'ye açılan kapatma davasını hatırlatarak, Her mahalleye kuran kursu diyorlar ya. Konuşmaları bile güzel. Rozet takmaları bile güzel. Her halde AK Parti ye kapatma davası açanlar bunları da izliyordur." diye konuştu.

    "KOCAELİ'YE MONORAY GELİYOR"

    "Kocaeli'ni denizle barıştırdık. İzmit körfezini kokuşmuşluktan kurtardık. 9 milyon metrekarelik alan yeşillendirdik. Kocaelispor'da inşaallah bir atılım yapacak. 30 bin kişilik stat ve 8 bin kişilik kapalı spor salonu yapacağız. Burayı yanında oteli ve otoparkıyla tam bir spor kompleksine dönüştüreceğiz. Başkanımız bura monoray sistemini getireceğine söz verdi. 23 kilometrelik ilk etapla Türkiye'nin ilk havaray projesi bu şehrimizde gerçekleştireceğiz. Kartepe'ye teleferik yapacağız. Kış turizmini geliştireceğiz. Marmaray'ın bir ucuda buradan geçecek. Londra'yı Pekin'e bağlyacağız. Sultan Abdülhamid'in projesiydi. Bize nasip oldu. Fatih?in bir sözü var: ?Bizim fiilimizin ulaştığı yere bunların hayalleri bile ulaşamaz? aynen böyledir. Biz iş üreteceğiz, onlar da bol bol laf üretecek. Farkımız bu.

    Bir 5 sene önceki Kocaeli'ne bakın bir şimdiki Kocaeli'ne bakın. Yeşil bir Kocaeli'ni kazandırmadık mı? Hastaneler, okullar açtık. İbrahim kardeşimle birlikte ne diyoruz? Durmak Yok Yola Devam. İşimiz hizmet, gücümüz millet diyoruz. Bugün 8 Şubat 2009. Fazla bir günümüz yok. 20 gün bu aydan, 8 gün öbür aydan. Bu ne demek? Gerek hanım gerek genç gerek beyfendi kardeşlerim, kapı kapı dolaşacağız. Hazır mıyız?"

    KUR'AN KURSU AÇILIMI

    -Bunlar güzel gelişmeler, rozet takmaları konuşmaları bile güzel... Her halde Ak parti'ye kapatma davası açanlar bunları da izliyordur...

    -Bunların hesabını benim halkım 29 Mart'ta sandıkta dürecek. Bunların mumu yakında sönecek. Hangi dağda kurt oldu. Bu milletin taleplerini bir anda hatırlamanızı neye borçluyuz. Yine de güzel oldu.

    Bir CHP'li belediyenin 500 milyon TL ile yaptığına bakın bir de bizim 96 milyon TL ile yaptığımıza bakın.

    Konuşmasından sonra miting alanını dolduran vatandaşlara Kocaeli Büyükşehir Belediye Başkanı İbrahim Karaosmanoğlu ile beraber gül atan Erdoğan, daha sonra Kocaeli Valisi Gökhan Sözer'i ziyaret etmek için miting alanından ayrıldı.

    Haber: Cihan

     
  7. prkacin

    prkacin Super Moderator

    Ambulans şoförü Cuma'ya giderse

    Şoför Cuma Namazı'na gidince kalp krizi geçiren hasta hastaya ambulans bulunamadı ve...

    Sakarya Akyazı?da kalp krizi geçiren kişi, ambulans bulunamayınca otomobille hastaneye ulaştırılmaya çalışıldı ancak yolda hayatını kaybetti. İddiaya göre yakındaki Karapürçek ilçesinden çağrılan ambulans, şoför Cuma namazında olduğu için geç kaldı.

    Cuma namazı sırasında kalp krizi geçiren Muhammet Öz için ambulans istendi. Ancak ilçedeki iki ambulans da doluydu. Bunun üzerine Akyazı?ya yakın olan Karapürçek ilçesindeki ambulansa haber verildi. Ancak ambulans şoförü de Cuma namazındaydı.

    Görevli hemşire, siren çalarak camideki şoförü uyarmaya çalıştı. Bu sırada hasta ise ambulansın gecikeceğinin haber verilmesi üzerine otomobille yola çıkarıldı. Ancak hasta yolda hayatını kaybetti.

    Sağlık İl Müdürlüğü, olayla ilgili inceleme başlattı.



    Haber: NTV
     
  8. prkacin

    prkacin Super Moderator

    'Sola dönüş yasak' levhalarını kaldıracağız


    CHP Çankaya Belediye Başkan Adayı Bülent Tanık vaatlerini anlattı.

    CHP Çankaya Belediye Başkan Adayı Bülent Tanık, seçilmeyle ilgili en ufak bir tereddüdü olmağı ifade ederek, ?Deliler olmazsa toplumlar ileriye biraz zor gider görünüyor. Eğer gerekiyorsa Çankaya?nın delisi olamaya da hazırım? diye konuştu.

    CHP?nin açıklanması merakla beklenen Çankaya Belediye Başkanı Bülent Tanık, bugün Çankaya İlçe Başkanlığı?nda basınla bir araya geldi. Konuşmasında, göreve geldiğinde gerçekleştireceği projelerini açıklayan Tanık, kendini de tanıttı. Niğde doğumlu ve memur çocuğu olduğunu söyleyen Tanık, 1949?un Kasım?ından beri Ankara havası soluduğunu Ankara toprağından beslenen biri olduğunu ifade etti. ?Ankaralı olmak bir imtiyaz değil belki ama Ankara?da çok uzun yıllarım geçti? diyen Tanık, kendini şöyle tanıttı:
    ?Memuriyet nedeniyle dolaştığımız kasaba ve şehirlerde ilkokul öğrenimimi yaptım, ortaokul ve liseyi Adana?da bitirdim. Daha ODTÜ?de bir süre Kimya bölümünde okudum, 1975?te Şehircilik bölümünü bitirdim. İller Bankası?nda memurluk yaparken, 1402 sayılı Sıkıyönetim Kanunu uyarınca, 1982?deki Cunta tarafımdan kamu görevimden uzaklaştırıldım. 1992?de kazandığım idari yargı sonucu, iade-i itibar olarak kamu görevine bir aylığına döndüm. İller Bankası ve Yerel Yönetim Bakanlığı dönemlerinde yaptığım çalışmalar, şehircilik ve belediyecilik açısından, beni belediyecilik programlarına oldukça yakınlaştıran bir dönem oldu.?
    Tanık, 1982?de TMMOB Başkanlık yaptığını da hatırlatarak, bu görevden sonra 1988?den itibaren özel olarak proje bürosu sahibi olarak çalıştığını belirtti. Tanık, daha sonra bu birikimlerini paylaşmak üzere 1993 ve 2000 yılları arasında, ?Ada Yerinden Yönetim Gazetesi? ve Ada Kentliyim? dergisini, çıkarttığını söyleyerek şunları dedi:
    ?Hayatımın en eğitici dönemlerinden birisi de bu yayıncılık dönemiydi. Yayın yapma telaşı insanı inanılmaz hızlandıran, coşturan ve koşturan bir telaştır. Belediye Başkanlığı ondan geri kalır bir telaş değil, bunun da farkındayım. Yayın çıkarmak için nasıl biraz deli yürek olmak gerektiriyorsa, Belediye Başkanı olmak da en az o kadar deli olmayı gerektiren bir iş. Deliler olmazsa toplumlar ileriye biraz zor gider görünüyor. Eğer gerekiyorsa deli olmak da Çankaya için, ben bu Ankara?nın delisiyim aynı zamanda diyebilirim. Çankaya?nın delisi olamaya da hazırım. Gereğini yapacağız çünkü. Seçilmeyle ilgili en ufak bir tereddüdüm yok, kimsenin tereddüdü yok. Rakipler de biliyor bunu onlar nafile bir yarış olacak. Ama olsun yarış iyidir, bizi de ileri götürür. Benim asıl ?delilik? gerektiğini düşündüğüm şey, bu ölçüde muhteşem bir göreve talip olabilmek. Bu olağanüstü bir şey. Siz kentin en ücra köşesinde akşam evine gittiğinde çocuğuna onu mutlu edecek bir şey getiremeyen birisinin yürek sıkıntısını duyuyorsanız, Kızılay?ın göbeğindeki bir çöp gözünüze batıyorsa, bunun altından kalkmaya soyunmak çok büyük bir yürek ve cesaret istiyor.?

    ?UMARIM ÇOK TELSİZLİ VE KORUMALI BAŞKAN OLMAM?

    Tanık, göreve geldiğinde, çok korumalı ve çok fazla eli telsizli olmayan bir Belediye Başkanı olmayı umduğunu ifade ederek, ?Eski hayatım nasıl ise ona dönük sürdürmeye gayret göstereceğim. Belki şoför kullanmak zorunlu olacak gibi görünüyor. Ama Ankaralının yanında onun seviyesinde bir başkan olmaya gayret göstereceğim? diye konuştu.

    ?BENİM AÇILIMIM, BİRLİKTE BİR ŞEY YAPMA AÇILIMI?

    Açıklamalarının ardından gazetecilerin sorularını yanıtlayan Tanık, tartışmaları da beraberinde getiren CHP?nin Kur?an Kursu açılımının gündeme getirilmesi üzerine şöyle konuştu:
    ?Benim bir açılımım var ve bu yeni bir açılım değil. Benim açılımım ?birlikte bir şey yapma? açılımı. Bizim 1930?daki Belediye Kanunumuzda, Belediyelere görev verdiği madde şöyle bir şeyi taşır mahalli, müşterek, medeni ihtiyaçların karşılanması, çağdaş Türkçeye göre, yerel, ortak, uygarlık gereksinimlerinin karşılanması. Mahalli, müşterek, medeni ihtiyaçların karşılanması için yerel ihtiyaçları anlayan kavrayan, o ihtiyaçları hem güncel, hem de stratejik olarak uzun dönemde çözmeye yönelik bir belediyeciliğe ihtiyacımız var.
    Ben Çankaya?nın ihtiyaçlarını iyi bildiğimi hissediyorum. Benim gözlediğim Çankaya?da duyulan temel ihtiyaç, yaşanabilir bir kent mekanına sahip olmaktır. Yaşanabilir bir kent mekanına sahip olursak orada yaşayan, güçlü ve güvenli bir toplum üretebiliriz, onun anahtarı da çocuklardan geçiyor.
    800 binlik Çankaya nüfusunda 0-14 yaş grubu 186 bin. Bu 186 bin çocuğun Cumhuriyet şarkıları söyledikleri korolarla hayata bakış ufku kazanmaları, onların birlikte seslerini yükseltebildikleri ve birbirilerine güven duydukları ortamlar üretebilmeleri, arkadaşlıklar ve örgütlülükler deneyimleri geliştirmeleri kentlileşme için benim gördüğüm, Çankayalının özlem duyduğu bir ihtiyaçtır.

    "ÇOCUKLAR İÇİN TRAFİKTEN ARINDIRILMIŞ SOKAKLAR OLACAK"

    Benim özgün projelerimden bir tanesi çocuklar için oyun sokaklarıdır. Bugünün trafiğine ve otolarına teslim edilmiş, 500 sokağı Çankaya?da gündüzleri çocukların oyun oynayabilmeleri için özel olarak düzenleyeceğim. Trafikten arındıracağım, orada gerektiğinde yaşlılar, engelliler de çocuklarla birlikte kuş seslerinin altında bir arada olacaklar ve birbirlerini eğitecekler, birbirlerine sahip çıkacaklar, yoklukları da varlıkları da paylaşacaklar. Bundan daha önemli bir açılım olabileceğini düşünmüyorum.
    Üniversite gençlerine sahip çıkmanın da çok önemli olduğunu düşünüyorum. Çankaya?nın ana varlıklarından bir tanesi Türkiye?nin çok önemli üniversitelerine sahip olmasıdır. Bu üniversitelerin, tekno parklarının, araştırma merkezlerinin desteklenmesi durumunda insan gücünün gelişkin olan bir toplumun sırtının yere gelemeyeceği kesindir. Çocukları ve gençleri diri olan, birbirine sahip çıkacak şekilde örgütlenmiş bir toplumu hiçbir kriz, hiçbir saldırı, hiçbir saldırı yıkamaz.?

    ??SOLA DÖNÜŞ YASAK? LEVHALARINI KALDIRACAĞIZ?

    Göreve geldiğinde, Çankaya?daki ?Sola Dönülmez? levhalarını kaldıracaklarını açıklayan Tanık, bir gazetecinin ?Bu uygulamanın CHP Kur?an Kursu açılımıyla sağa dönen uygulamaları üzerindeki nasıl etkisi olacağı? sorusu üzerine şunları dedi:
    ?Ben ?sola dönülmez?i kaldırarak zaten Partimin genel isteği ve umudu çerçevesinde bir söylemde bulunuyorum. Çankaya?nın belki de ilçe ölçeğinde, belediye programını da aşan bir söylem bu. Ben Murat Karayalçın?ın da bu tür bir düzenlemeye yürekten sahip çıkacağına inanıyorum. Bizim ana kimliğimizi ifade eden bir simge olacaktır. Ama sadece bir kavga, simgesi değil, ayrıca şehir trafiğine ciddi anlamda sekte vuran, çok olumsuz bir şehircilik uygulaması olduğu için de o levhaları kaldıracağım. Ama o levhalar onu koyanlar tarafından bir siyasi simge olarak düşünüldüyse, o siyasi simgeyi yıkmak da CHP?nin onurlu bir görevidir, yıkacağız.?

    ?KAYNAK SIKINTISI İÇİNDE BİR DÖNEM YAŞANACAK?

    Büyükşehir Belediyesi ile ilçe Belediyelerinin farklı partilerden olması nedeniyle yaşanan kaynak sıkıntılarının ve Çankaya?daki kaldırım taşları probleminin gündeme getirmesi üzerine ise Tanık, şöyle konuştu:
    ?Ben, Büyükşehiri de kazanacağımıza eminim, Ankara?da büyük bir dönüşüm yaşacağız. Ama bu dönüşüm sonucunda da sıkıntılı bir dönem gelecek. Buhran dönemi yaşıyoruz ve muhtemelen Büyükşehri alsak bile, hükümet değişimi için en azından bir iki yıllık bir süre daha gerekebilir.
    29 Mart süreci sonunda çok ciddi bir dönüşüm yakalanırsa bu AKP?nin kendi önüne sorunu koyup, ciddi olarak düşünmesine ve bir erken Genel Seçime gitmesini ciddi ölçüde zorlayacak bir sonuç olacak.
    Ona rağmen küresel buhranın da etkisiyle, kaynak sıkıntısı içinde bir dönem yaşanacağı ortada. Ancak kaynaklar sadece yukardan gelmez, ?birlikte nasıl yapılır?ı bulmak önemli. Bu açıklıkla dertlerini de paylaşan bir yönetim oluşturacağım. Temel güç, beraber aç yatacağız gerekirse, ama sonucunu stratejik olarak kazanacağımız bir sürece hep birlikte inandığımız takdirde o kaldırım da bu halkın en iyi biçimde yapacağına inanıyorum, Belediyenin görevi onlara önderlik etmek olacak. Ben belediyenin sıkıntılarını biliyorum. Bu dönem sadece ilçe belediyesi için değil, Büyükşehir Belediyesi de har vurup harman savurduğu kaynaklar nedeniyle AKP yönetiminin bizati kendi Başbakanı tarafından ?borcunu öde? talimatıyla uyarılmış ve belli bir sıkılamaya tabi tutulmuş bir yönetimdir. Bu tür bir sıkılamanın olacağından eminim. Bunun altından kalkarız yeter ki Çankaya?nın kaynaklarının çar-çur edilmediği ve ya birkaç kişiye peşkeş çekilmediği duyduğu hakim olsun, o zaman hep beraber yaparız. Bu güven benim cesaretimin kaynağıdır.?

    -?CİNNAH?I ÇİFT YÖN YAPMAK İÇİN ÇANKAYA?NIN TÜM GÜCÜNÜ KULLANACAĞIZ?

    Atatürk ve Cinnah Caddesi?nde tek yönü, çift yöne çevirmek için çalışacaklarını da açıklayan Tanık, ilçe Belediyesi olmalarına rağmen bu uygulamalara ?dur? diyebilmek için, hukuksal zemin de hazır olduğunun altını çizerek, mevcut mevzuat yetmezse bile onu zorlayacak hukuk normlarını bulup, geliştirme imkanına sahip olduklarını söyledi. Tanık, ?Gerekirse Çankayalının gücünü bu işi değiştirmek üzere aktif hale getirerek, bu mücadeleyi vereceğiz? dedi.

    ?VARLIĞIM, SOSYAL SERMAYEM?

    Tanık, mal varlığını açıklayıp açıklamayacağının sorusunu da, ?Çok zengin değilim, ancak mal varlığımı ben de açık şekilde ortaya koyacağım. Benim esas varlığım, hep söylüyorum sosyal sermayemdir? şeklinde yanıtladı.

    Haber: ANKA
     
  9. prkacin

    prkacin Super Moderator

    'PKK'ya terörist demeyeceğiz!

    DTP'li Yıldız, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın, Hamas'a terörist demediğini belirterek, "Kürtler'e de `terörist' demesin" dedi.

    DTP Batman Milletvekili Bengi Yıldız, Aysel Tuğluk'a verilen 1.5 yıllık hapis cezasını kınadıklarını söyledi

    Yıldız, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın, Hamas'a terörist demediğini belirterek, "Kürtler'e de `terörist' demesin" dedi.

    DTP Batman Milletvekili Bengi Yıldız, il binasında düzenlediği basın toplantısında Diyarbakır milletvekili Aysel Tuğluk'a Diyarbakır'da yargılandığı davada 1.5 yıllık hapis cezası verilmesini kınadıklarını söledi. Yıldız, PKK'lılara `terörist' demeyeceklerini anlatırken, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın, Hamas için de bu sıfatı kullanmadığını söyledi. Yıldız, şöyle devam etti:

    "Başbakan bile Hamas'ı terörist görmüyor. Biz de milyonlarca insanın, bir hareketin liderine `terörist' denilemeyeceğinin altını çiziyoruz. Milletvekili arkadaşımızın dediği gibi biz de `terörist' demiyoruz. Aysel Tuğluk'a verilen cezayı kınıyorum. Aynı sözleri ben de söylüyorum. Bunu görmezlikten gelen egemenlerin `terörist' tanımı var. Biz bunu asla kabul etmeyeceğiz. Bize yönelik baskılar geliştiriliyor. DTP'li vekiller, Kürtçe konuştuğu için yargılanıyor. Kürtler, tüm bu baskılara karşı 28 isyan gerçekleştirdi. PKK, Kürtler'in getirdiği 29'ncu isyanıdır. Sizleri yönetenler, milyonların bu sesine kulak vermelidir. 29 Mart sabahı Kürtler olarak seçimden zaferle çıkacağız. Hamas'a `terörist' demeyenler var. Biz de Kürtler'in liderine `terörist' demeyeceğiz" diye konuştu.

    Batman Milletvekili Bengi Yıldız, Kozluk İlçesi'ne bağlı Bekirhan Beldesi'nde 44 seçmenin seçim kuruluna yaptığı itirazdan sonuç alamadıkları takdirde 29 Mart sabahı bu beldede yaşayan seçmenlerini sandığa göndermeyeceklerini söyledi. Yıldız, şöyle devam etti:

    "Beldede oturan 44 seçmen mevsimlik işçi oldukları için yaz aylarında Batı illerine çalışmaya gittiği için seçmen listesine yazılmamıştır. Şimdiden uyarıyoruz. Olmayan hayali seçmenlerle karşı karşıya olduğumuz bir dönemde partimizin tabanına ait seçmenleri yazdırmamak çifte standarttan başka bir şey değildir."

    Haber: Vatan
     
  10. prkacin

    prkacin Super Moderator

    İzmir'de CHP protestosu



    Yaklaşık 200 partili, ilçe binası önünde protesto gösterisi düzenledi.

    İzmir'in Çiğli ilçesinde CHP tarafından yeniden aday gösterilen belediye başkanı Ensari Bulut'un adaylığının geri çekilmesini isteyen yaklaşık 200 partili, ilçe binası önünde protesto gösterisi düzenledi.

    Çiğli Belediye Başkanlığı görevini yürüten Ensari Bulut, partisi tarafından yeniden aday gösterilmişti. Ensari Bulut'un Çiğli'den yeniden aday gösterilmesini istemeyen 200 kadar partili, Çiğli İlçe Başkanlığı önünde toplandı. Yağmura rağmen eylemlerine başlayan partililer, "Ankara Ankara duy sesimizi, bu gelen Çiğli'nin ayak sesleri", "Ensari Bulut'u istemiyoruz" gibi sloganlar attı.

    Grup adına konuşan CHP üyesi Oktay Han, partilerinin Ensari Bulut'u yeniden aday gösterdiğini öğrendiklerini belirterek, "Mevcut belediye başkanı Ensari Bulut'un adaylığının geri çekilmesini istiyoruz. Çiğli'yi hatta İzmir'i riske atmamak adına Çiğli'yi iyi bile, halk tarafından tanınan, benimsenen, dürüst, şeffaf, birlikte yönetmeyi becerebilen bizim içimizden bir aday ile bu seçimin riske edilmeyeceğini düşünüyoruz" dedi. Protestocu grup daha sonra olaysız bir şekilde dağıldı.

    Haber: Cihan
     
  11. prkacin

    prkacin Super Moderator

    'Çankaya'yı yamyamların elinden alacağız'

    Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek, Çankaya'yı alacaklarını söyledi.

    Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek, Çankaya Belediyesi'ni yamyamların elinden alacaklarını söyledi.

    Başkan Gökçek ile AK Parti Çankaya Belediye Başkan adayı Bülent Akarcalı, "Çankaya'da Seçim Startı" toplantısına katıldı. Akarcalı ile Gökçek, el ele tutuşarak sahneye çıktı.
    Kocatepe Kültür Merkezi'nde konuşan Gökçek, gelecek dönem hazırladıkları 141 projeyi devreye sokacaklarını belirtti.

    CHP'nin adayı Murat Karayalçın'ın kazanamayacağını anlayınca kaçmak istediğini savunan Gökçek, Karayalçı'na destekli atmasını söyledi.

    Medyanın CHP yanlısı tutumunu eleştiren Gökçek, Çankaya Belediyesi hakkında 9 konuda suç duyurusu olduğunu, ama medyanın yazmadığını vurguladı.
    Akarcalı ile Çankaya'yı yamyamların elinden alacaklarını ifade eden Gökçek, seçim sonrası tekrar Çankaya'da buluşacaklarını kaydetti.
    Ankara'daki takımların tek çatı altında toplanması gerektiğini ileri süren Gökçek, zamanında Ankaragücü'ne başkan olmak için bir takım girişimlerde bulunduğunu anlatan Gökçek, Mesut Yılmaz'ın Ankaragücü'ne başkan olmasını engellediğini iddia etti.

    Bülent Akarcalı ise, Çankaya'yı yamyamların elinden alacaklarını belirterek hizmet edeceklerini ifade etti.

    Haber: Cihan
     
  12. prkacin

    prkacin Super Moderator

    CHP'li vekile yumruklu saldırı

    CHP Gaziosmanpaşa Gazi Mahallesi?ndeki seçim bürosunda CHP'li vekil saldırdılar.

    Cumhuriyet Halk Partisi?nin (CHP) Gaziosmanpaşa Gazi Mahallesi?ndeki seçim bürosunun açılışına katılan İstanbul Milletvekili Çetin Soysal, açılışı protesto eden bir grup tarafından darp edildi

    Alınan bilgiye göre, Soysal, özel asistanı Erkan İmli ile Gazi Mahallesi Dörtyol?daki CHP seçim bürosunun açılışına katıldı. Soysal?ın, içeride partililerle konuştuğu sırada, dışarıda toplanan bir grup seçim bürosunun açılışını protesto etmeye başladı. Dışarı çıkarak protestocularla konuşmak isteyen Soysal ve beraberindeki İmli, tekme ve yumruklarla darp edildi. Soysal, yaşanan bu olayın ardından seçim bürosuna dönerek, açılışta konuşma yaptı. Konuşmanın ardından Soysal ve beraberindekiler buradan ayrılırken, dışarıdaki grubun protestosu bir süre daha devam etti.

    Haber: Milliyet
     
  13. prkacin

    prkacin Super Moderator

    İstanbul'da 15 kundaklama!

    İstanbul'un çeşitli ilçelerinde toplam 15 otomobil kundaklandı.

    İstanbul'un çeşitli ilçelerinde toplam 15 otomobil, kimliği belirsiz kişi ya da kişilerce kundaklandı. Araçlarda çıkan yangın, itfaiye ve vatandaşlar tarafından söndürüldü. Polis, faillerin yakalanması için geniş çaplı soruşturma başlattı.

    Kimliği belirsiz kişi ya da kişiler, Avcılar Denizköşkler Mahallesi Ataman Caddesi'nde park halindeki 4 aracı, üzerlerine benzin dökerek ateşe verdi. Duydukları ses üzerine dışarı çıkan vatandaşlar, araçların yandığını gördü. Durumu hemen polise ve itfaiyeye haber veren araç sahipleri, yangını kendi imkanlarıyla söndürmeye çalıştı.

    Olay yerine gelen itfaiye ekipleri, kısa sürede yanan araçları söndürdü. Polis, sokağı emniyet şeridiyle kapattı. Olay yeri inceleme ekipleri, yanan araçlar üzerinde detaylı delil araştırması yaptı.

    Aracı yakılan bir mahalle sakini olay anında sokak lambalarının yanmamasına dikkat çekerek, molotoflu saldırı faillerinin fark edilmemek amacıyla böyle bir yola başvurmuş olabileceğini dile getirdi.

    Avcılar Cihangir Mahallesi Akgül Sokak'ta da yine park halindeki 4 araç yakılmak istendi. Vatandaşların durumu fark ederek müdahale ettiği olayda yangın, fazla büyümeden söndürüldü. İftiye, araçlarda soğutma çalışması yaptı. Beyoğlu ve Kağıthane'de de 7 araç, kundaklandı. Araçlarda çıkan yangını itfaiye söndürdü.

    İstanbul'da gece boyunca toplam 15 araç kimliği belirsiz kişilerce benzin dökülerek ateşe verildi. Olayların ardından bazı otomobiller, kullanılamaz hale geldi. Polis, faillerin yakalanması için şüpheli şahıslar üzerinde uyguulama yaptı. Polisin olaylarla ilgili soruşturması devam ediyor.

    Haber: Cihan
     
  14. ero

    ero Daimi Üye

    16 Mart Katliamı hakimlerine 'zaman aşımı' soruşturması


    16 Mart 1978’de İstanbul Üniversitesi önünde atılan bomba sonucu 7 sol görüşlü öğrencinin ölmesine ilişkin katliam davasının zamanaşımına uğramasına yol açan savcı ve hâkimler HSYK’ya sevk edildi.

    Adalet Bakanı Sadullah Ergin, 16 Mart 1978’de İstanbul Üniversitesi Eczacılık Fakültesi önünde atılan bomba sonucu yedi sol görüşlü öğrencinin yaşamını kaybettiği katliam sonrasında açılan kamu davasını zamanaşımına uğratan Cumhuriyet savcıları ve hâkimler hakkında soruşturma açıldığını kaydetti. Ergin, söz konusu savcı ve hâkimlerin, disiplin yönünden gereğinin yapılması için Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu’na (HSY sevk edildiğini belirtti.

    16 Mart 1978’de 7 öğrenci ölmüş, 41 öğrenci de yaralanmıştı. Katliamı gerçekleştirenlerin yargılanması için 1988’de bir dava açılmış, ancak delil yetersizliğinden dava düşmüştü. 1995’te ikinci dava açılmış ancak İstanbul 6. Ağır Ceza Mahkemesi, zamanaşımı gerekçesiyle davayı ortadan kaldırmıştı.

    Yargıtay 1. Ceza Dairesi, 1 Şubat 2010’da davayla ilgili temyiz incelemesini sonlandırarak “İstanbul 6. Ağır Ceza Mahkemesi’nin, Beyazıt’ta 30 yıl önce yedi öğrencinin ölümü, 41 öğrencinin de yaralanmasıyla sonuçlanan davaya ilişkin verdiği ‘zaman aşımı’ kararında hukuka aykırılık bulunmadığına” hükmetmişti.
     

Sayfayı Paylaş