Yol törenlerinde, yüksek sesle okunan yakarıya ya da istekleri-dilekleri, acıyı-sevinci, öğüdü-telkini dile getiren kurallı sözlere gülbank(hayırlı) adı verilir; ötesinde bir nefes, bir deyiş de gülbanktır. Nefesler-deyişler, bu kapsamda gülbanklar(hayırlılar), ortodoks inançlardaki duayı ya da ayeti karşılar. Ortodoks anlamda ayet, Kuran cümlesi ya da Kuran’ın her bir bölümünü oluşturan numaralandırılmış kısa paragraftır. Alevilik-Bektaşilikte ise insan Konuşan Kuran olarak algılandığından onun sözleri ayet anlamında gülbanktır. Sûfi kültürde, simgesel anlamda, Hakk’ın varlığının harika göstergesi, yani kanıtı olarak algılanan ve varlığın içinden dışına taşma biçiminde tanımlanan vahyin sonucu durumunda bulunan tüm doğa-tek tek varlıklar/olaylar ya da bir şeyin işareti, izi ayet olarak bilince-inanca taşınır. Bu nedenle bâtıni algıda, görünmeyen tanrısal öz, eyleme geçerek, yani gülbank okuyarak görünüşe taşınır. Eğer tanrısal olanın sırrına ermek istersek doğayı ve doğa parçalarını okumamız zorunludur. Burada okuma, gözleyerek ya da başka araçlarla bilgilenme anlamına gelir. Bunun anlamı açıktır: Dağlar-taşlar, insanlar-hayvanlar derdini anlatmak, kendi öyküsünü yazmak için görünür duruma gelirler. Bu nedenle kimi sûfiler, doğanın ya da doğa parçalarının gülbank anlamında birer ayet olduğunu vurgularlar. Esat Korkmaz