Gazi Olayları Hukuk Komisyonu üyelerinden Yücel ve Kuşkonmaz bilinmeyenleri anlattı. Gazi Olayları Hukuk Komisyonu üyelerinden Yücel ve Kuşkonmaz, Hüseyin Kocadağ'ın Susurluk Çetesi'nin listesini kazadan 2 yıl önce kendilerine verdiğini söyledi.. Tarih: 12 Mart 1995. Saat: 20.45. Yer: Gazi Mahallesi'nin en işlek caddesi İsmetpaşa. Çoğunlukla Alevi vatandaşların gittiği Yavuz kardeşler, Dostlar, Cihan ve Doğu Kahvehaneleri kimliği belirsiz kişilerce, bir taksiden otomatik silahlarla açılan ateşle tarandı. 61 yaşındaki Halil Kaya hayatını kaybetti. 5'i ağır, 25 kişi yaralandı. Olayın duyulmasının ardından Gazi Cem Evi önünde toplanan halka polis panzerinden ateş açıldı, 37 yaşındaki Mehmet Gündüz hayatını kaybetti. Ertesi gün olaylar devam etti karakola doğru yürüyüşe geçen yaklaşık 15 bin kişiye, çevik kuvvet ve özel harekat timleriyle desteklenen polis müdahale etti, 17 yaşındaki Sezgin Engin, 35 yaşındaki Fadime Bingöl ve 35 yaşındaki Mehmet Özgür hayatını kaybetti. Ölenlerin sayısı 17'ye çıkmıştı. Tarihe, "Gazi Olayları" olarak geçen dosya Ergenekon soruşturması kapsamında yeniden gündemde. Ben de, "Gazi Olaylarıyla terör örgütü olduğu iddia edilen Ergenekon'un bir bağlantısı var mı, yok mu?" sorusuna yanıt aramak için davayı ilk gününden beri takip eden Gazi Olayları Hukuk Komisyonu üyelerinden Cemal Yücel ve Sabri Kuşkonmaz'ın kapısını çaldım: * Ergenekon iddianamesine göre olayları başlatan, 'Sahte Yeşil Osman Gürbüz'. Bu isimle hiç karşılaşmış mıydınız o dönem? Hayır ama "Yeşil" kod adıyla bilinen Mahmut Yıldırım ismiyle karşılaştık. Dönemin İstihbarat Daire Başkanı Hanefi Avcı olaylardan 2 yıl sonra Gazi olaylarını organize eden kişinin Yeşil ve adamları olduğunu iddia etmişti. Avcı'nın söyledikleri askıda kaldı. Savcılık görmezden geldi. * Hanefi Avcı ile hiç görüştünüz mü? Görüşemedik. DGM Savcısına dilekçe verip "Şu adamı dinleyin' dedik. Oralı bile olmadılar. KOCADAĞ ÇETEYİ BİLDİRDİ * Size yardımcı olacak kimse yok muydu? O dönem istanbul Emniyet Müdür Yardımcısı, Alevi kökenli ve Gazililer tarafından çok sevilen Hüseyin Kocadağ'dı. Ama o da kılını kıpırdatmadı. * Siz ona ulaşmaya çalıştınız mı? O bize geldi. Daha doğrusu Gazili bir vatandaş tarafından mesajı geldi. Bize bir liste getirdi o dönem. Dedi ki "O gece kahvelerin taranması olayına karışanların listesi. Ve bu liste bana içeriden verildi." Yani 1995'de Kocadağ tarafından Susurluk Çetesi'nin listesi bize kazadan 2 yıl evvel verilmişti. Ziya Bandırmalıoğlu, Ayhan Çarkın, Onur Yorulmaz ve diğerleri... Kocadağ'dan gelen mesajda sadece isimleri yoktu. Şunu da iletmişti. "İçimizde böyle insanlar var. Ama bunlar laf dinlemeyen insanlar. Bize kafa tutanlar..." İşte bunun için Ergenekon davasına müdahil olmak istiyoruz. * Adalet Bakanı da Mehmet Moğultay'dı değil mi? Evet. O da Alevidir. Gazililer çok kez kapısını çaldı. Ricada bulundular. Ama o, "mahkeme böyle karar vermiş birşey yapamam" dedi... * 14 yıl önce yaşanmış olayların Ergenekon'la bağlantısını sağlayan şey 9 numaralı gizli tanık deniliyor... Evet. Kimse o şahıs, sahte Yeşil olarak bilinen Veli Küçük'ün adamı Osman Gürbüz'ün olayları başlattığını iddia ediyormuş. Güya, Sedat Peker'in olduğu bir oluşumla Gazi'de ki kahvehaneler taranmış. * Ergenekon bir umut olabilir mi? O gün karanlıkta kalan olaylar bugün aydınlatılabilir mi? Sadece bir gizli tanık beyanıyla kimse mahkumiyet alamaz ve Gazi Olayları aydınlığa kavuşamaz. Biz Gazi avukatları olarak elimizdeki belgeleri paylaşmaya hazırız. Ama bir korkumuz da var: Gazi olaylarının Ergenekon'a cila olarak kullanılması. Yeşil Gazi Mahallesi'ndeydi... Yeşil'in o olayların içinde olduğuna dair bir emare var mı elinizde? Cemal Yücel: Yeşil mi bilmiyoruz ama işin içinde bir çapanoğlu olduğunu bal gibi biliyorduk. Yani olayların başlamasını isteyen birtakım derin güçler olduğuna emindik. Bakın. O gece 12 Mart'tı. Önemli bir günün yıldönümüydü. Gazi Mahallesi her zamankinden daha çok polis ablukasındaydı. Polis enteresan bir şekilde, saat 20.00 sıralarında mahallenin en işlek caddesine, en yoğun zamanda giren taksiyi takip etmemiş, aksine kahveleri taradıktan sonra ters istikamete yönelmiştir. Bir de telsiz anonsu var. Olay sonrası da sabah 04.00'e kadar kaymakamlık binasında bulunan Cem Evi yetkilileri ve mahallenin ileri gelenleri ayrıldıktan sonra polis telsizinden, "Olay çözülmüştür. Ortalık sakin" anonsu geçtikten sonra polis tarafından anlamsız bir şekilde kimden geldiği bilinmeyen bir ateş açılıyor. Sabri Kuşkonmaz: Bende Yeşil'in işin içinde olduğuna dair bir anekdot var. Gazili bir aile baraj tarafına piknik yapmaya gidiyor. O arada milliyetçi sloganlar atan bir grupla tartışma başlıyor. Karakolluk oluyorlar. Ancak vatandaş sabah karakola gittiğinde bütün şikayet dilekçelrinin yok edildiğini görüyor. Polis memuru, "Yukarıdan emir geldi konuyu kapatın" diye. 2 gün sonra evin oğlu tartıştıkları kişinin Yeşil olduğunu gazeteden tanıyor. Haber: Sevilay Yükselir/ Sabah