Düzenin en büyük silahıdır toplumsal yabancılaşma ile koyun sürüsü gibi kitleleri yönetmesinin yukarıda saydıklarımız. Düzen bu çerçeve sıkıştırmış olduğu geniş yığınları istediği gibi biçimlendirmek ve onları istediği gibi yönlendirmektedir. Elinde devasa bir gücüde bulunduran- bu güç her türlü medya organıdır. Dikkat edilirse medya ile sermaye kesinlikle emperyalist kapitalizmde iç içedir- düzen; geniş yığınların hak-hukuk-insani değerler uğruna mücadelesini boğmakta; onları düzenin sınırları içerisine yukarıdaki öğelerle sıkıştırmaktadır. Emperyalist kapitalizm açısından Futbol hem dünya çapında bacasız bir ekonomik sektör, kara para aklama aracı, geniş yığınları hem uyutma-oyalama-düzen içine sıkıştırma anlamında ve hem de sömürü aracı olarak korkunç büyük bir kullanım parçasıdır. Dünyanın hemen hemen her yerinde, başta da orta ve az gelişmiş kapitalist ülkelerde olmak üzere nerdeyse haftanın her günü futbol ve maçlar oynatılmakta, maçların olmadığı saatlerde TV´ler de maç programları vs ile yine geniş yığınlar oyalanmakta, sömürülmekte ve de istenildiği gibi biçimlendirilmektedir. Sanayiye yapılmayan, verilmeyen paraların Futbola aktarılmış olması da bu alanın emperyalist kapitalizm açısından değerini göstermektedir zaten. Milyarlarca doların aktarıldığı, oynadığı bacasız ekonomi futbolun çok yönlü bir araç olması kapitalistlerin bu alana ilgisini asla azaltmamalarına neden olmaktadır. Franco´dan bu yana özellikle faşist rejimlerin kullandığı ve fakat genel olarak öne çıkan özelliklerinden yararlanılması açısından faşizmin kapitalizme genel olarak hediyesidir Futboldan yararlanma sorunu. Yine açlık-yoksulluk-sefaletin-işsizliğin artmasına ve de kolay yoldan para kazanma ile kadın bedeninin pazarlanmasına dönük faşist politik yaklaşımın emperyalist kapitalizm için yine önem kazanması futbol gibidir. Kadın satıcılığından, kaçırma, taciz, tecavüz, kadın bedeninin her biçimde Pazar aracı olarak görülmesi, yine dolaysız sonuçlarından olarak insani değerler, ahlaka yabancılaştırma açısından Fuhuş düzenin geniş kitlelere enjekte ettiği bir araçtır nihayetinde. Bir yandan geniş yığınlar bu insanlık dışı yaşama sürüklenirken, bir yandan da bu yaşam tarzı beslenir ve değer yitimi ile yabancılaşma desteklenerek kitlelerin mücadeleden uzak tutulmaları engellenir. Yine kolay yoldan para kazanmak, yatarak-başkalarının omuzlarına basarak ilerleme, kumar-çekiliş-sahtekârlık veya genel olarak emek dışı tüm kazanç biçimlerinin pohpohlanması demek olan Fiesta ise gerek gündelik yaşam içinde ve gerekse de düzenin kitlelere ulaşım araçlarının tümünden beslenmektedir. Bu bağlamda geniş yığınlar, yeni yetişen nesiller özellikle bu burgaç içerisinde düzene eklemlenmektedir. Bilinçsel, eylemsel olarak düzenin bu yapısına adapte edilerek yetişen nesillerin emek değer bir yaşam tarzına yaklaştırılması mücadelesi elbette ki genel olarak daha zorludur. Futbol-fuhuş-Fiesta en geniş ajitasyon-propaganda araçları ile geniş yığınlara enjekte edilen zehirlerdir. Faşist diktatörlüğü ve emperyalist kapitalizmi ayakta tutmak için milyarlarca doların döküldüğü geniş anti-insani olarak kullanılan araçlardır. Kapitalizmin kar-çıkarsız-kaz gelecek yerden tavuk esirgenmez mantığının olağan sonucudur aslında bunlar. Bu araçlara karşı ideolojik-teorik-politik-pratik mücadele ise özgürlük ve sosyalizm mücadelesinin başarısının şartlarındandır. Zira sözünü ettiğimiz düzenin her bakımdan korkunç düzeyde yararlandıkları araçlardır. Ve de her türlü olanaklarını devreye sokarak ve de kar-çıkar amaçlı da yararlandığı araçlardır. Bu bağlamda düzen bize karşı çok ilerden avantajlı bir savaşın tarafıdır. Ama devrimcinin işi de zoru başarmaktır. Gerçekçi olup imkânsızı isteyip elde etmektir. Mahmut Halil CAN ( Sendiren )