Dinci gericilik ve AKP hükümeti döneminde kumar sayılabilecek şans oyunlarının sayısı, çekiliş günleri, at yarışları, Milli Piyango vb gibi kumar araçlarının sayısı, ederi, geliri, bu gelirin kolektif kapitalist olan devlet aracılığıyla tek tek kapitalistlere aktarılmasında zirve noktası yaşanmıştır. AKP dinci gericiliğin şimdiki timsali olarak 8 yıldır hükümet etmektedir. Doğal olarak ta kamu kurumlarındaki kadrolaşmalarının doruk noktasındadırlar. Diğer yandan yine hükümete bağlı olan Milli Piyango İdaresi Genel Müdürlüğü, bizatihi İslami Hareketin önemli temsilcilerinden ve de Erdoğan´ın yakın arkadaşı Timurtaş Hoca´nın ( İstanbul Müftü Yardımcılığı da yapmış) oğlu Bekir Yunus Uçar ise Spor Toto teşkilat müdürü yapılmıştır. Peki, bu dinci, İslamcı ve herkese âahlakâ dersi veren ucubeler döneminde şans ya da kumar oyunlarında ne gibi bir değişiklik olmuştur, kısaca bakalım dilerseniz: At yarışları haftanın belli günlerinde oynanırken; nerdeyse tüm hafta at yarışları oynanır hale geldi. Gece yarışları bile başlatıldı. Her gün belirli şehirlerde at yarışları oynanıyor ve büyük kumarlar oynanıyor. Diğer şans oyunu ya da kumar oyunlarının dökümüne de bakmak lazımdır bu arada: Örneğin pazartesi günü On Numara, Çarşamba Şans topu, Perşembe Süper Loto, Cumartesi Sayısal Loto, Pazar Spor Toto-Skor Toto-Süper Toto-Spor Loto, Gol 7. İddaa ve Kazı Kazan her gün oynanıyor. Milli Piyango her ayın 9, 19, 29´u ile özel gün ve bayramlarda ayrıca oynanıyor. Yukarıda da ifade ettiğimiz gibi at yarışları her gün oynanıyor. Dinci Gerici sözde AKP hükümetinin at yarışları dışında Salı ve Cuma gününe de bir şeyler arayacağı, bulacağı da kesindir bu gidişle. Nasılsa umutları tüketmek ve de düzenden beklentileri arttırıp kolay yoldan para kazandırmaya alıştırılmış âkoyun sürüsüâ var orta yerde. AKP hükümeti döneminde 2004 yılında başlanan İddaa oyunu dünya çapında liderlik yapıyor! Pazarın liderliği AKP hükümeti döneminde uygulanmaya başlanan İddaa oyunudur işin enteresan tarafı. Bakınız siz din, İslam, ahlak, insanlık, türban vs deyip ortalıkta dolaşanlara. Ama mutlaka diyecekler de var bizler gibi: Bu ne perhiz, bu ne lahana turşusu. Turşuyu bile kokutursunuz, tuzu kokuttuğunuz gibi. Zira siz din, İslam, ahlak peşinde değil; tam tersine sermayenin içinde ve göbeğinde kendine yer açmaya çalışan, açan ve ABD emperyalizminin TC ayağını oluşturan koordinasyonunu yapan güruhsunuz. 2005 yılında Sayısal Loto rekor kırdı. Milli Piyangonun 2001 yılından o tarihe kadar ki şans oyunlarının toplam cirosuna ulaşmıştır verilere göre. 2007 yılında yeni oyun Süper Loto devreye giriyor. Ve şu anda günde 4 Milyon insan bu şans oyunlarına- ya da kumar oyunlarına diyelim- kupon dolduruyor. Yine bir başka veri ise, Spor Toto teşkilatı 2004 yılındaki şans oyunlarından pasta payını %9´dan 2006 yılında %44´e çıkarıyor. Özcesi bu verilerin ortak ve net bir gerçeğe işaret ettiğini görüyoruz: O da dinci-gerici-sözde Müslüman AKP hükümeti döneminde kumar kesin ve net olarak 2,5 kat artmış durumdadır. Bakınız siz sözde İslamcılara, Müslümanlara. Lafa gelince faiz ya da kumar âharamâ. İş icraata gelince âne haramıâ. İşi yapıp kılıfına uydurup, ismine de aynen faizde olduğu gibiâ kar payıâ gibi bir uydurma yaparsınız olur biter. Ama bu âkumarbazâ İslamcılar, dinciler ve gericilerin yaptıklarını gölgeleyemez. Zira toplumun gözünün içine baka baka kumar oyunlarını toplumun içine, göbeğine koydukları, onların umutlarını buralarda tükettikleri gibi o eleştirdikleri diğer burjuva partilerinden bir farkları olmadığı da gün gibi açığa çıkmaktadır. Bu dinci gericiliğin ilk sahtekârlığı, ilk ikiyüzlülüğü olmadığı gibi son da değildir. Zira geniş yığınların umutlarını, dinsel-insani duygularını kullanıp aynı zamanda onları sadakalı yaşamla düzene bağımlı kılan bu düzenin egemen partisi ve onların fiili yürütücüleri en acımasız kapitalizm uşaklarıdırlar. Onların kapitalizmin tek tanrısı gibi tanrıları para, kar, çıkardır. Dinci gericiliğin gerçek yüzünün açığa çıkarılıp deşifre edilmesi ve geniş yığınlar içindeki etkinliğinin kırılmasının tüm parçalarını bir araya getirmek ve de bunu yığınlara anlatmak devrimci görevlerimizden birisidir. Haydi göreve. Haydi İş Başına. Mahmut Halil CAN ( Sendiren )
