Cemevleri

Konu, 'Yazılar, Makaleler, Araştırmalar' kısmında yasemin tarafından paylaşıldı.

  1. yasemin

    yasemin Daimi Üye

    Alevi Teolojisi Açısından Cemevleri



    Cemevleri Alevilerin ibadet yeridir. Cemevi sözcüğü Türkçe'dir. Cem ve ev sözcüklerinin birleşiminden oluşan cemevi tabiri, cem ibadetinin yürütüldüğü bir mekan olarak Alevi literatürünün temel terimlerinden biridir. Cemevi sözcüğündeki cem sözcüğü Arapça orijinli olup bir araya gelme, toplanma anlamını taşımaktadır.



    Cemevleri Aleviler var olduğundan bu yana vardır. Aleviliğin temel ibadeti olan cemin yürütüldüğü her yer bir cemevidir. Dahası cemin en önemli ritüeli olan secdenin icra edildiği her yer cemevi olarak görülmelidir. Geçmişte tasavvufi mekanlar olan dergahlarda cem odalarının / cem evlerinin bulunduğu bilinmektedir. Yüzlerce yıldan beri Alevi / Bektaşi dergahlarının tümünde cemevi ( Cemevine, meydan evi, cemaat evi, yol evi denilmektedir.) bulunmaktadır. Bu nedenle cemevlerinin kentleşmeyle birlikte ihdas edilmiş, tarihsel kökü bulunmayan yapay mekanlar olarak nitelenmesi gerçek dışıdır.



    Geçmişte dergahların bulunmadığı Alevi köylerinde cemlerin köydeki en uygun ve büyük bir evde yapıldığı ve bu evlerin cem evi olarak adlandırıldığı bilinmektedir. Kentleşmeyle birlikte zorunlu olarak müstakil cemevleri inşa edilmiş ve sayıları da doğal olarak hızla artmıştır. Bu bağlamda özellikle günümüz koşullarında cemevlerini tekke ve dergah kapsamında değerlendirmek ve böylece cemevi inşa etmeyi Tekke ve Zaviyelerin Kapatılması Kanununa muhalefet etmek biçiminde nitelemek hiçbir yasal ve hukuki dayanağa sahip değildir.



    Alevi teolojisi açısından ilk cem " Kırklar Cemi" dir. Kırklar Ceminin yürütüldüğü mekan da ilk cemevidir. Bu cem, başta Hz. Muhammed ve Hz. Ali önderliğindeki kırk ulu kişi tarafından icra edilmiştir. Kırklar Cemi, Alevi teolojisinin temelidir. Semah ve zikir, kadın erkek bir arada ilk kez bu cemde bizzat Hz. Muhammed ve Hz. Ali önderliğinde gerçekleştirilmiştir. Kuşkusuz bu inancın en önemli kaynaklarından biri Alevi önderlerince deruni bir sezgiyle söylenen nefes ve deyişlerdir.



    Alevi inancına göre Hz. Muhammed Miraç'ta Tanrı'dan Sünni ve Şii teologların iddiasının tersine namazı değil semah ve zikri ibadet olarak almıştır. Semah ve zikir yani bütünüyle cem ibadeti Alevi teolojisine göre birincil ve temel ibadet biçimidir. Bu nedenle Sünni ve Şii teolojisindeki namazın cem ibadetinin yerini tutması mümkün değildir. O halde camiler, Aleviler için hiçbir biçimde bir ibadethane olarak kabul edilemez. Camiler Sünni ve Şii Müslümanların ibadet yeri olarak elbetteki saygıya değerdir. Ancak camilerin bir ibadethane olarak Alevilere zorla dayatılmaya çalışılması kabulü imkan dahilinde bulunmayan insafsız bir baskıdan ibarettir. Bu arada Sünni ve Şiilerin de camilerinin ayrı olduğunu belirtmeliyiz. İstisnai ve ferdi tutumlar dışında Sünnilerin camilerinde Şiiler, Şiilerin camilerinde de Sünniler namaz kılmaz.



    Aleviler için camiler neden bir ibadethane olamaz?



    Çünkü; camilerde cem yürütülemez.



    Kadın erkek bir arada ibadet edilemez.



    Saz, bağlama çalınıp deyiş ve nefes söylenilemez.



    Kadın, erkek bir arada coşkunluk içerisinde semah dönülemez.



    Camide yapılan ibadet biçimi olarak namaz Alevilerin ibadet biçimi değildir.



    O halde namazı kendisi için bir ibadet olarak görmeyen ve kabul etmeyen Alevilere ibadethane olarak camilerin adres gösterilmesi saygısızlık, cehalet yada asimilasyon çabasından başka bir şey değildir.



    MUSTAFA CEMİL KILIÇ

    İLAHİYATÇI / SOSYOLOG

    23. 06. 2007 İSTANBUL
     
  2. gizem

    gizem Daimi Üye

    valla paylaşımın için saol güzel bir yazı olmuş bu yazıyı okuyunca cemebleri nedir ne için kullanırlır gibi aklımdaki sorulara cevap bulmuş oldum!!!!!!
     

Sayfayı Paylaş