Ce: Hz.ALİ'NİN ZÜLFİKAR-IMakale yazarı: Pir Ali Baba

Konu, 'Yazılar, Makaleler, Araştırmalar' kısmında ayfer tarafından paylaşıldı.

  1. ayfer

    ayfer Daimi Üye

    Hz.ALİ'NİN ZÜLFİKAR-I

    Halk dilinde Zülfikar, Hz. Muhammed’in Bedr savaşında ganimet olarak aldığı meşhur kılıcın ismi. İbnü’l-Esir meşhur Zülfikar adlı kılıç hakkında şöyle der: Hz. Ali, H.2 (M. 624) senesi Bedir savaşı esnasında Munabbih b. el-Sahmi veyahut oğlu el-As b. Munabbih’nin kafasını uçurarak öldürmüş ve Zülfikar diye bilinen kılıcını ondan almıştı. Böylelikle Hz. Muhammed’e geçmiş, o da Hz.Ali’ye hediye etmişti. Kaynak İbnü’l-Esir, El-Kamil, c.2,sa.133 B.Y.

    Taberi meşhur Zülfikar adlı kılıç hakkında şöyle der: Hz. Ali Uhud savaşında bir Putperest Kureyşliye bir kılıç vurdu, kılıcı kırıldı. Hz. Muhammed’in yanına geldi: Ya Muhammed kılıcım kırıldı bana bir kılıç ver, kılıçsız savaşamam; dedi. Bunun üzerine Hz. Muhammed Zülfikar adlı kılıcı çekip Hz. Ali’nin eline verdikten sonra şöyle buyurdu: Zülfikar’dan başka kılıç, Ali’den başka yeğit yoktur, demiştir. Kaynak: Tarih-i Taberi, c.2, sa.409 E.O.Y.

    Yükarıda görüldüğü gibi, Zülfikar adlı kılıç, daha önce Munabbih b. el-Sahmi veyahut oğlu el-As b. Munabbih adlı, savaş sırasında öldürülen bir Putperest Kureyşliye aitti. Daha sonra savaş ganimeti olarak Hz. Muhammed’e geçmiş, o da Uhud savaşında Hz. Ali’ye verdikten sonra Lâ sayfa illâ Zulfekâr va lâ fatâ illâ Ali (Zülfikar'dan başka kılıç, Ali'den başka yiğit yoktur) demiştir. Daha sonra Abbasi halifelerinin mülkiyetine geçmiş olan Zülfikar adlı kılıç daima Hz. Ali’nin hatırasına ve şahsiyetine bağlı olarak, adeta onun bir senbolü halinde anılagelmiştir. Yine onun efsaneleşen menkıbevi şahsiyeti sayesinde, islami edebiyatlarda, hatta muhtelif sanat şubelerinde yaşatılmıştır. Kaynak: İslam ansiklopedisi, Leyden tabı, ma.Zülfekar M.E.B.Y




    Tabular, Hurafalar , Masallar ve Gerçekler




    Pirim bizleri aydınlatmaya devam ediyorsunuz. Tabuların , hurafanın, masalların iç yüzünü aydınlatıyor. Bizlere ışık oluyorsunuz. Akıl, mantık ve bilim dışı, söylentileri, ezbertileri ters yüz ediyorsunuz. Kaynak göstererek çürütüp Yolumuzun önündeki barikatları darma dağın ediyor, Yolumuzun önünü acıyorsunuz. Eyvallah Pirim.

    Sahi neydi bu Zülfikarın hikayesi? Neydi bize anlatılan? Dogrusu neydi? Biz Zülfikarı nasıl biliyorduk? Evimizin duvarlarını süsleyen, duvar halısında ki sarayda kız kaçıran suvarinin bir elimde iki çatalı kılıç, atının terkisinde kaçırdıgı güzelle, peşinde kızı almaya gelen diger suvariler. Ama nafile cengaverimiz Zülfikarlı dünya gelse kızı elinde alamazlar. Babayigidimiz de.

    Sonraları oryent filimlerinde görüyoruz Zulfikarı, emirlerin, beylerin, şahların ve padişahların muhafızlarının elinde kocaman iki çatallı kılıçları ve idamlıkların boynunu vurmak için hazırlanan cellatların elinde.

    Hz. Alinin cenkleri masalları anlatılıyor. Birazcık olsun ezilmekten, horlanmaktan boynumuzdaki yükten kurtulup masal aleminin içine dalıyor, kafirlerle cenk yopıp cengaver olup mazlumları kurtarıyor düşünselde olsa öç alıyorduk mazlumun kendimiz oldugunu bildigimiz halde ezilenin, katledilenin icin aglıyor feryadı figan ediyorduk. Aslında biz ağlanacak halimize ağlıyorduk. Sonunda masal bittiginde gercek realiteyle karşılaşıp Hz. Aliye Zülfikara öykünüyorduk. Ne güzel masallardı onlar hiç bitmez bitersede yenisini
    uydurup ballandıra ballandıra anlatıp rüyalara dalıyorduk.

    Kılıcımız doga üstü yapılışına akıl sır ermez. Dünyada eşibenzeri yok. Bir savaşta Hz. Alinin kılıcı kırılınca Hz.Fatıma yada Hz.Hatice Zülfünün telini Koparıp HZ. Aliye vermiş, (zülf iki telli oldugu için) Zülf Hz. Alinin elinden iki başli kılıç olmuş, onun için o kılıca Zülfikar denmiş. Bir vuruşta sayısız kelle düşüren, bir uzayışta 70 arşın uzayan ve kelle getiren Zülfikarımız bir Muaviye oglu Yezidin boynuna nasip olmamış?

    Sivas katliamı sonrası, siyasal islama karşı halk tabanı bulmaya çalışan ve sahte laik şeriyatcı ikilemi yaratmaya çalışan devlet Yolumuzun canlarının inançsal kimligindeki gerçek simgelerinin yerine, sahte simgeler oluşturmaya çalıştı. Kuyumcularda ay yıldızlar, Zülfikarlar ve üç hilalli kolyeler basılıp satılmaya başladı. İnaçsal kimlik bunalımında olan Yolumuzun gençleri kendilerni Zülfikarla ifade etmeye çalıştılar.

    Zaman içinde Zülfikarın ve ehli beyitciligin Şiialıga gitigini gören genclerimiz, asimilasyonun bu boyutunuda deşifre edip bu oyunları boşa çıkardılar. Çünkü Hz. Ali, Hz Hüseyinin yeni resimleri İrandan ve şimdi de Irakta (basra,necef,kerbelada) şii araplarda ve şii perslerde ital ediliyor. Evimizdeki eski resimlerle aralarında bir benzerlik bulmaya çalışsakta bulamıyoruz. Hz. Hasanın resmi yok göremiyoruz. 12 imamların resimliri bir birinden ayırt edilemiyor hepsi aynı yaşlarda gibi hep orta yaşlılar.

    Gecen senelerde bir Cem evinde, resam imamların birini taploda silmeye çalışıyordu sordum niye siliyorsun? dedi yanlışlıkla 13 çizilmiş dedi. Neden? dedim. Son imam Mehtinin yüzü bilinmiyor. Resimdeki yüzü belli olmayan melegin mehti oldugunu söyledi ve kendisine verilen resim örneginin melekle birlikte 13 oldugunu ona göre aynısını yaptıgını ifade etti. Sonrada kendisinde resimdeki imamları 12 indirilmesinin istendigini ve onu yaptıgını anlattı.

    Bizler her şeyi sorgulayacagız. Karanlıktan aydınlıga çıkmanın başka bir yolu yok. Her şeyi araştırıp gün ışıgına çıkaracagız. Hele tüm tabulara, hurafaları tarumar edecegiz, zulumatta kurtulmanın başka bir çaresi yok.

    Hürmetler saygılar, Pirim eyvallah

    GAH FORMDANALINTIDIR
     
  2. karagül

    karagül Daimi Üye

    Pir Ali Baba'nın yüreğine sağlık...ayfer can paylaşımın için teşekkürler.....
     
  3. teksin

    teksin Daimi Üye

    ayfer can emegine saglık cok güzel bi paylaşım saolasın
     

Sayfayı Paylaş