Bence fark cok var hz Aliyi Allahin Aslani olarak biliyorlar hz Muhammedin ehlibyttini seviyorlar Siilerde bizim gibi ya Allah ya Muhammed ya Ali diyorlar.. SUNNILER DEMEZLER YA ALLAH YAMUHAMMED YA ALI DEMEZLER
Bence ibadetin şekli olmaz canlar senaryo ne olursa olsun yaratan tek ve ibadet sadece o na Allah a yakınmanın sığınmanın şekli yok bence olmamalı da sunni olsun şii olsun hırıstıyan da musevide müslümanda tek yaradan a ibadet ediyor sonuçta ama senaryo farklı dediğim gibi Maksadınız namazda ki hal ve hareketlerden se farklılıklar var tabi ama bu şekilcilikten başka bir şey değil bu kutuplaşma ve ibadette ayırdımın ta kendisidir canlar.
İbadetlerde şekilcilik olsa bile sonuç olarak herkes öğretisini kimden alıyorsa ona göre hareket ediyor..
Suni ve şia farki sunnilerden sunniler ehlibeyti sevmiyor kabulllenemiyorlar hz muhammedi severken torunlarini ve hz ali,yi sevmiyolar bende gösterişte isimlerini dile getirmeleri muharrem ayinda programlari sunmalari bende bunlar pravakotörlük ....yapmacik içten bulmuyorum...şialar ise ehlibeytti seviyor fakat alevi insanlarida içlerine çekmeye kendileri gibi olmayada davet eder gibi bir amaç var gibi ...sunni ile şia arasindaki fark nedir bunu anlamak istiyorum bu konuda bilgilenmek istiyorum...
ALEVİLİK,SÜNNİLİK VE ŞİİLİK ARASINDAKİ FARKLAR NEDİR? Alevilik, Dini İslam, Kitabı Kuran, Allah'a kul, Hz.Muhammet´e bağlı, Hz. Ali'ye talip, Ehli-i Beyt yolunu süren, Hacı Bektaşi-ı Veli'nin "eline, beline, diline sahip" olmayı ilke edinen, iyi düşünce, iyi söz ve iyi davranışta kendini bulan, tanrı korkusu yerine sevgisini benimseyen, zâhiri bâtınla, bâtini zâhirle birleştiren, şeriat kapısını aşıp, marifet yoluyla hakikat dünyasını ulaşan, Kuran´ın şekline değil, özüne inen, akıl ve gönül ile ruhsal olgunlaşma yoludur. âAlevi İslam anlayışı; İslamiyet´in Kuran'a dayalı, Hz. Muhammed'in buyruklarına göre ,İslamI evrensel boyutları ile yorumlayıp yeryüzü insanlığına yeni kapılar açan bir büyük düşünce akımı olan Tasavvuf felsefesiyle hayat bulan, bir insan bütünlüğüdür, özünü insan sevgisin-de bulan Tanrı´nın insanda tecelli ettiğine inanır. Alevi İslam anlayışı, Hoca Ahmet Yesevi, Ebul Vefa, Hacı Bektaşi Veli, Yunus Emre, Pir Sultan Abdal ve Anadolu Erenleri, Kuran´ı en iyi yorumlayan filozof velilerin görüşlerinden ilham alarak hayat alanı bulmuştur. Anadolu'yu İslamlaştıran bir yorumdur. Alevilik, İslam dinin özüdür; manasıdır. Alevilik İslam içinde insanidir, aklidir, ahlakidir. Hz. Ali inancının, Kuran ayetlerinin yorumu-dur. Alevilik bir iç dünya olayıdır, his ederek yaşamaktır, insan olan her şeyi özünde duymaktır. Alevilik, Hz. Muhammed-Ehlibeyt taraftarı, Hz-Ali ve onun soyunda gelenlere büyük bir saygı ve muhabbetle bağlılıktır. Alevilik, Ehlibeyt´in yoludur. Alevi-Bektaşi kendisini her anlamda yetiştirmiş, kâmil insan demektir. Alevilik, dış yüzünden halka ve iç yüzün den Hakka bakan bir inançtır. Alevilik görünüş itibari ile Cafer-i Sadık mezhebidir. İmam Cafer-i Sadık içtihatlarına göre hareket eder ve onun yolunu sürer. Alevilik, İslam dinini de Kuran yorumu ile kabul eder. Kuran´ın gerçek manasına vakıftır ve tüm mevcudatın Hakkın kendi öz var-lığından ibaret olduğuna inanır ve bilir. Kuran´ı Kerim´in yorumudur ve İslam´dır. Alevilik İslam içerisinde doğmuştur. Toplumsal, kültürel, yapısal ve inançsal kimlik oluşmasında etkili olan inançsal temeller yaratmıştır. Bu nedenlerden dolayı İslam´ın içindedir. Alevilik, Alevi: (Ali â Evi) Hz.Ali´nin soyundan galipte onun tasavvufi yolunu izleyenler ile, o´nun soyundan gelen (Seyyid, şerif Hacegan) kollarından olan herhangi bir mürşide ikrar verip bağlananlardır.Al-i Beyt(Yüce ev) Temelde Hz.Ali´nin soyuna mahsus olan bu isme sonradan ikrar verip bağlananlarda katılmıştır.(Bk.H.Kaya Alevilik tanıtım ve ilkeleri Manisa 1994) âAleviâ Hz. Ali ailesinin adıdır. Hz. Ali´ye bağlı olan, o´nu seven Hz. Ali´nin yolundan giden, Hz. Ali´nin taraflarına Alevi denilir. Ali´yi sevenlerdir. Aleviliğin tanımlanmasını 941-942 yılında Ebu Dulaf yapmıştır. Alevilerin Ali sevgisi, taraftarı içinde Ehl-i Beyt sevgisiyle Ali´yi ve ev halkıyla sevenler taraftarı olanlar, izinde gidenlere Alevi denir. Aleviler, Ehl-i Beyti sevenlerdir. Tevella taraftarları da denilir. Sevmeyenlere de Teberra denilir. Alevilik, Hz Muhammed´in son dönemlerinde ki gelişmelere içersinde gelişmeye başlar. Tasavvufa eğilimli sufi çevreler ve Hz. Ali etrafında toplanırlar. İşte Alevi İslam İnancı; erdemliği,yüceliği,insancılığı,barışı sağlayan ve insanlığın özlem duyduğu, paylaşımcılığı sağlayacak birinci yol olduğu, gerek inanç bakımından,gerekse ahlak esasları açısından dünyanın en insancıl ,en özgün,en ahlâklı,en görkemli inanç ve kültür bütünlüğüdür. Alevi ; kelime olarak Ali´ye ait veya Ali´ye bağlı olma anlamına gelir. Alevilik, her ne kadar Hz. Ali´ye ve yakınlarına taraftar anlamında ise de asılında sadece Hz. Ali´ye yakın olmak anlamında anlaşılmamalıdır. Alevilik, Kur´an ve Alevi İslam´ı Hz. Ali´nin anlayıp anlattığı gibi anlamaktır. Alevilik, İslam inancını, özünde beslediği amaçlar doğrultusunda anlamaya çalışan, insanda yücelmeyi, şekil şartlarından daha çok içsellikle arayan, İslam´ın bir tasavvufi yorumudur. Buna göre Alevilerin İslam içindeki yeri şöyledir: Dini İslam, kitabı Kur´an , Allah´a kul, Hz. Muhammed´e ümmet, Hz. Ali gibi Ehl-i Beyt´in yolunu süren, yani Kur´anı ve İslam´ı Hz. Ali gibi anlayan ve oniki imamlar gibi inancı sürdürenlerdir. Alevilik,Allah, Muhammed, Ali kutsallığını kalbinde taşıyan, Hz. Ali´nin adaletinden ayrılmayan temelinde insan sevgisi bulunan her dine, mezhebe, inanca saygı duyan ve hoşgörü ile bakan, dil, din, ırk, renk, farkı gözetmeyen, eline, diline, beline sahip olma ilkelerini şart koşan, gelmek isteyen, inançlı insanları çatısı altına alarak manevi susuzluklarını gideren, insanları yaşadıkları toplumda kendi istekleriyle kendi kendilerini yargılamalarını sağlayan, laik, demokrat, eşitlikçi, katılımcı, paylaşımcı düşünceyi savunan, şeriatın bağnaz kurallarına bağlı olmayan, ve onu reddeden, İslam dinini kendine göre ve Sünni inancın dışında yorumlayan, aslı doğruluk, kemali dostluk, cevheri, merhamet, görüşü eşitlik, hazinesi bilgi, meyvesi sevgi hamuru ile yoğrulmuş, insanı Kamil ve erdemli insan yaratmayı ön gören, kokuyu aşıp sevgi ile tanrıya yönelen, Enel-Hak ile insanın özünde tanrıyı gören, yaradan ile yaratılan ikiliğinden Varlık Birliğine Varan, edep ve ahlaklığı yaşamın temeline oturtan, insanı yücelten, hamurunda, hem ilahiliğin hem de irfan iliğin mayası bulunan; kişinin ahlaklı ve karakterli yaşam ilkelerini belirleyen, Hz. Muhammed ve Hz. Ali´den neslin imametini teberra ve tebella ilkesi ile sahiplenen, dini biçim ve şekil olarak değil, gerçek anlamıyla algılayan, dini bağımsız bir irade gücü ve batını özelliği ile evrimleştiren akıl ve iman bütünlüğünde birleştiren ve tüm bunları Kırklar Cemi ile yürüten bir inanç sistemidir. Alevi İslam inanç ve felsefesi Sünni İslam inan ve felsefesinden çok farklıdır. İslam´ın iki temel inanç kolundan biri olan Sünnilik devlet ile bütünleşmenin ve İslam Ortodoks temsilci olmanın verdiği artık farklarla güçlü olan kanadın; bu gücü rahmet ile değil zulmet ile kullananların elinde hürriyetleri boğulan Aleviler ise özgür olmayan kanadın temsilcileri olmuştur. Ortodoks İslamiyet, seven bir ümmetin değil, korkan bir ümmetin; hayatı kalıplayan, her türlü yenilgiye kapalı olan ve bunları din adına koyan bir ümmetin; bilmediği bir dil ile ibadet etmek yüzünden dininin gerçek mesaj ve anlamını kavramaya fırsat bulamayan şekilci bir ümmetin; ibadeti yasak sayar gibi yapan, dinimizi yalnız namaz borcunu, oruç borcunu ve benzerlerini ödemek şeklide anlayan ve bu işlevleri yerine getirmekle dinsel. ödevlerini tamamlamış olmak gibi yanıltıcı ve aldatıcı bir tatminkarlığa kendilerini kaptıran bir ümmetin sembolü olmuştur. Alevi ibadetinin hayatını dolduran şey; şekil, protokol, ezber değil Edep-Erkan´dır. Hayat bir eylemdir. İnsana yakışır yaşamak, eylemin insana yakışır olanını kullanmaktır. Alevilikle bu Edep´tir. İnsan yapabileceğiyle değil, yaptıklarıyla insandır. Gerçekleştirdiklerinin bir toplamıdır. Alevilik, Hilafetçi değil Cumhuriyetçidir ! doğmacı değil, akılcıdır ! Dinsel doğmalar özgürce yorumlanarak⦠insana düşünme tanımayan imana yan durak şekle değil öze, biçime değil, ruha yönelerek edep ve erkan üzere yaşar ! Zahiri batın ile, namazı niyaz ile ,Camiye Cem ile ,Kıbleyi insan ile, Kabe´yi gönül evi ile, Haşrı şudur ile, kıyası içtihat ile, Kaderciliği özgür irade ile ,kulluğu özgür insan ile ,Tanrı korkusunu Hak sevgisi ile ,Yaratan -Yaratılan ikiliğin, varlığın birliğiyle, biati, kötüye değil haklı ve adil olana layık görmek ile , Arabi adet ve icaplarını ata evi gelenek ve görenekleri ile, Dini akıl âgönül sentezi ile karşıla*****; şeriat dünyasını aşıp tarikat dünyasında, hatta ondan da öte marifet dünyasında kendini yeni temel ve boyutlarda inşa etmiştir. İşte bütün bunları hayatıyla özdeşleştirerek yaşayandır Aleviâ¦! Alevilik kelime anlamı olarak Hz.Ali´ye bağlı olanlar anlamına gelir. Alevilik İslam´ın Ehl-i Beyt yorumu ve anlayışıdır. Hz. Muhammed ile nübüvvet son bulmuş, Hz.Ali ile velayet dönemi başlamıştır. Alevilik Kur-an ve İslam´ı Ehl-i Beyt yorumuyla kabullenmiştir. Merkeze insanı koyar. Muhammed Zahir Ali Batındır burada Alevilik iki yönlü olarak dinin sadece zahiri anlamı değil içsel Batın yorumuna daha çok önem verir. Dini İslam, kitabı Kur-an Allah´a kul, Hz. Muhammed´e ümmet , Hz.Ali´ye talip, Ehl-i Beyt´in yolunu süren, on iki imamlara bağlı olan, zümredir. Aleviler, Allah, Muhammed , Ali kutsallığını kalbinde taşıyan , Hz. Ali´nin adaletinden ayrılmayan , temelinde insan sevgisi bulunan, bütün dinlere ve inançlara sayı duyan, dil , din, ırk , renk farkı gözetmeyen, eline, diline, beline sahip olma ilkelerini şart koşan, laik, demokrat,eşitlikçi, katılımcı paylaşımcı düşünceyi savunan şeriata, bağnazlığa karşı olan, aslı doğruluk, kemali dostluk, cevheri merhamet, görüşü eşitlik, hazinesi bilgi, meyvesi sevgi olan insan kamil ve erdemli insan olmayı arzulayan korkuyla değil sevgi ve aşk ile Tanrı´ya yönelen, insanın özünde Tanrı´yı gören, 72 milleti bir gözle gören yaratılmışı yaratandan ötürü seven bütün alemi Tanrı´nın yansıması gören, can incitenin de Tanrı´yı incittiğine inanan , İslam´ın sevgi, aşk ve gülen yüzüdür Alevilik. Alevilik, Sünni İslam inancından farlı bir yapıya sahiptir. Sünni İslam anlayışı Emevilerin devamıdır. Alevilik ise Ehl-i Beyt inancının devamı ve süreğidir. Alevilik mezhepler üstü bir değerdir.Mezheple kayıtlanmamış olmasına rağmen İslam mezheplerinin maksat ve payesini bilir. Mezheplerin de resmi statüye kavuşturulması Emevi ve Abbasiler döneminde siyasi ve politik olgulara dayanan bu dönemden beri Hz. Muhammed´in torunu imam Cafer Sadık´´a bağlı olarak varlığını sürdürmüşlerdi Alevilik nedir? Alevilerin İslam dini içerisindeki yeri ve Alevi İslam deyiminin açıklanması: Alevi kelime olarak âAli´ye bağlı imamı Ali cenabı Murteza´nın İslam´ı anladığı gibi anlamak, ibadetini onun yaptığı gibi yapmaktır. Alevilik her ne kadar Hazreti Ali´ye ve hanedanı Ehlibeyt´e 12 imamlara bağlılık anlamındaysa aslında sadece Hz. Ali´ye yakın olmak anlamında anlaşılmamalıdır. Alevilik, Kuran ve Alevi İslamı Hz. Ali´nin anlayıp anlattığı gibi anlayıp, yorumladığı gibi yorumlamak, ibadetini de şeklen uymak ,yorumun açılımlarını da Pir Ahmet Yesevi Anadolu´ya gelerek ser çeşme dediğimiz Pir Hünkar Hacı Bektaşi-ı Veli´nin ve diğer Anadolu erenlerinin Kuran-ı Kerim´i şerh ederek uyguladıkları ibadeti bir Türkmen yorumu ile harmanla***** uygulama biçimini İslam inancını özünde beslediği amaçlar doğrultusunda anlamaya çalışan. İnsanda yücelmeyi, şekil şartlarından daha çok içsellikte yani özde arayan bir yorumdur. Cenabı Hakk kuranda âbugün size dininizi ikmal ettim üzerinize nimetimi tamamladım ve sizin için din olarak İslamı beğendimâ buyuruyor. (maide3) Bu tanıma göre Alevilerin İslam içindeki yeri şöyledir: dini İslam, kitabı kuran, Allah´a kul, Hz. Muhammed´e ümmet, Hz. Ali´ye talip, Ehlibeyt´in yolunu süren, insanı merkeze ko*****, tüm inançlara saygı duyan, inançlarından dolayı hiç kimseye hor bakmayan, onları zor kullanarak kimseyi rencide etmeden ama irşat yolu ile kişinin reyine bırakarak yola girene de özü ve sadakatle bağlananı can kardeşi bilip onu bağrına basmanın adıdır, yoludur. ŞİİLİKLE,ALEVİLİK ARASINDAKİ FARKLAR VE ORTAK BENZERLİKLER Şiilik, Arapça´da (Ş.Y.A) kökeninden gelme bir kelimedir ve yaygın olarak âTaraflarâ anlamına gelir.Bu Hz.Ali ve Ehl-i Beyt taraflarıdır. â Aleviâ kelime olarak Ali´ye bağlı olanlar anlamına gelir Hz.Ali´nin soyundan gelenlerin isimlerinin önüne konulan bir takıdır. Şiiler ve Aleviler her ikisi de Ehl´i Beyt´e bağlı , 12 imamlara bağlıdır. İnanç temelleri ayrıdır bunun dışında ibadet uygulama ,düşünce yapısı olarak birbirinden farklıdır 1-Şiilikte ikrar ve biat yoktur.sadece tanıklık ve bağlılık vardır., Alevilikte ise ikrar,biat ve teslimiyet vardır. 2-Şiilikte minhâç ( aydınlık yol) yani tasavvuf ve tarikat yoktur.Alevilik ise, minhâç ve erkan,yani tasavvufi yoludur.(Aydınlık yoludur).Ehli Sünnet gibi hareket eder ve Sünni düşünceyi paylaşırlar.. 3-Şiilik şeriata bağlı kalınır,Alevilik ise, şeriat, tarikat, marifet, ve hakikat aşamalarını kabul edilir. 4-Şiilikte, musahip olma koşulu yoktur, Alevilikte ise musahip olma koşulu vardır. 5-Şiilikte mut´a nikahı evlilikleri kabul edilir.Alevilikte ise mut´a nikahının varlığı kabul edilmez. Genellikle tek eşliliği kabul eder. 6-Şiilikte, zikir, semah ve müzik ibadete sokulmaz..Alevilikte ise bunlar ibadetin temel öğeleridir 7-Şiilikte dinin şartı beştir.Tevhit, Adalet, Nübüvvet, imamet ve mead´dır. Alevilikte altıdır. Alevilikte Velayet inancı eklenir.Bunlar,Usul-i Din´dir. 8-Şiilikte dinin ayrıntılara ait koşulları (Füru-ı Din )ondur. a-Namaz,b-Oruç,c- Hac d-Zekat e- Cihat etmek f- Humus g- Peygamber soyuna tevella etmek h- Peygamber ve Ehl-i Beyt düşmanlarını teberra ( dışlamak) j-İlahi emirleri tutmak, k-Yasaklarından kaçınmak. 9--Alevilikte,mürşit,rehber,talip veya muhip,yol oğlu gibi kavramlar vardır.Şiilikte bunların hiç biri yoktur. 10-Alevilikte;Pir, mürşit, rehber, talip, musahiplik gibi kavramlar vardır.Şiilikte bunlar yoktur... 11-Alevilikte 4 kapı 40 makam anlayışı vardır. Bunlar şeriat, tarikat, marifet , hakikat tır ve her kapının 10 menzili vardır. Şiilikte ise sadece şeriat vardır. 12-Aleviler ibadetlerinde musiki ile cem olurlar. Şiilikte ise bunlara yer verilmez. Şiilikte Alevilik arasındaki benzerlik Ehl-i Beytin sevgisidir. Şiilik Şeriattır, Alevilik Tasavvuftur. ALEVİLİKLE, SUNNİ İSLAM ARASINDAKİ FARKLAR 1-Alevilik tasavvufi batini yorumu esas alır. Sunilikte ise Emevi şeriatına uygun hareketleri esas alırlar 2- Alevilik Ehl-i Beyt yorumudur.Sünnilik, Emevi yorumudur. 3- Alevilik sevgi ve aşk ile Hakka gitmeyi esas alır. Sunilik korkuya, şekle dayalı inancı esas alırlar. 4-Alevilikte 4 kapı 40 makam vardır ve 3 sünnet 7 farz , 12 erkan vardır Sunilikte bu yoktur. Sunilikte 5 vakit namaz vardır. İslam´ı 5 şarta imanı 6 şarta dayandırırlar. 5-Hac, zekat vardır. Alevilikte hac anlayışı gönülleri fethetmektir.Alevilikte zekat değil paylaşım vardır.Sünnilikte inanç ritüelleri tamamen farklıdır. Alevilerde cem vardır. Secde ademedir. İbadetinde musiki ve aşk vardır. Kabe gönüldür. 6-Alevilikte varolan dört kapı kırk makam, üç sünnet, yedi farz, on iki erkan Sünnilikte yoktur. Sünnilikte ise beş vakit namaz ve İslam´ın 5 şartı vardır. Allah´tan korkmak vardır. 5 vakit namaz vardır. Hac, zekat vardır. 7- Alevilikte Allah´a sevgi vardır. İnsana sevgi saygı vardır. Muharrem orucu, Hızır orucu vardır. 48 Perşembe orucu, Hızır orucu, Nevruz bayramı vardır. Sünnilikte bunlar yoktur . 8-Alevilikte Cem ve niyaz vardır. Sünni inanç bunları reddeder. Sünni İslam´la Alevilerin ortak tek noktaları;Hz. Peygambere ve Kuran-ı Kerimine ve de Allah´ın birliğine inanmaktır. Başka inançsal bağlılığı yoktur. Alevi erkanları bazıları şunlardır: Doğum,sünnet, Hakka yürüme,ikrar verip nasip alma, musahip edinme ve görgü ,Ayn-ül Cem, Tarikat Erkanı, Tevhit, Veladet-i Nebi(Hz.Muhammed ve Hz.Ali´nin doğum günlerini kutlanır)Baş okutma Erkanı,Tarikat kavline göre yükseliş Erkanı, Marifet Erkanı , Sema etmek, Matem ve Oruç Erkânı, Düşkünlük Erkânı gibi erkânlar da Aleviliğin temel inançlardır. Alevilikte İbadetin Temel Şartları 1-İman:Alevilikte ibadet yapabilmek için iman sahibi olmak, 2-İkrar:Alevi (yoloğlu) olabilmek için peygamber soyundan gelen ve o soy tarafından kendisine görev verilen bir Mürşide söz verip bağlanmak şarttır. 3-Erkân musahip tutup görgü kavline girmek, 48 Cuma cem´e katılıp,Hak lokması dağıtmak, mürşidin dediklerini uygulamak. 4-Takva: Allah´ı sevmek , O´nu darıltmamak için gayret sarf etmek,eline, diline, beline sahip olmak, eşine aşına, işine sadık olmak, özüne , sözüne, sazına, gözüne, doğru olmak, ağlayanı güldürmek, boşalttığını doldurmak, yıktığı varsa yapmak, gördüğünü örtmek, görmediğini söylememek, eliyle koymadığını ve hak etmediğini almamak,on sekiz bin alemi hak bilmek,yetmiş iki milleti bir görmektir.Al Allah : özünde iman, sözünde,takvayı yüzünde bilmek,bilcümle varlık onun elinden ve dilinden emin olmak. 5-Amel:İlim sahibi olmak , inandıklarını uygulamak, yedi nefis mertebesini ve dört kapı, kırk makamı uygula***** geçip, insan-i kamil olmak ve 4 kapı 40 makamı bilmek ve yerine getirmek. 6-Meveddet: (Tevella â Teberra) Allah pek çok ayette Peygamber ve onun Ehli-i Beytine ve soyuna sevgi ve bağlılık göstermemizi emretmektedir. Meveddet, sevgi ve bağlılık anlamındadır. Tanrı´nın Vedüd adından kaynaklanmaktadır.Tevellâ sevmek anlamındadır.Teberrâ ise kaçınmak anlamındadır. Alevilikte; Peygamber ve Ehli Beyitini , Peygamberin soyunu sevmeyenlerden kaçınmak anlamındadır. Alevilikte Ehli-Bayt´ı incitmek, Peygamberi incitmekle eş değer tutulmuştur. Alevilikte Dinin Şartları 1-Tevhid : Allah´ın varlığına birliğine inanmak, 2-Nubuvvet : Hazreti Muhammed Sen elçi olarak görmek,emirleri uygulamak, 3-İmamet: Hz.Ali ve on iki imamlara inanmak, 4-Velayet: Din ve dünya işlerinde Kuran.. imametin sonra velayet ve ⦠inanma, 5-Adalet: Allah´ın mutlak adil olduğuna , melekler yoluyla denetlediğine inanmak, 6-Mead. Allah´ın emirlerine uyanların ödüllendirip cennete , emirlerini dinlemeyenlerin yargılanıp cennete konulmayacağına inanmaktır. Kaynak; Cem Vakfı Resmi Web Sitesi Umarım yardımcı olur değerli Can ...
Alevi, Nusayri, Caferi, Şii, Bektaşi ve Kızılbaş... hepsi aynı kaynaktan doğmuş gruplardır! İtikatta (inançta) aynı olmakla beraber amelde farklılıkları bulunan, kendisini Ehlibeyte ait hisseden topluluklardır! Bu parçalar kendiliğinden olmamış, bilakis tarihte mevcut yönetimler tarafından parçalanmışlardır! Emevi hanedanından, abbasi'ye ve son olarak da osmanlı saltanatlarının yoğun çalışmalarıyl...a ayrıştırılmış, tek kaynağın neferleridir! Ve günümüzde de mevcut hükümet tarafından daha fazla gruplara bölüştürülmeye çalışılan mazlumlardır! Nedir bu ayrıştırmanın hikmeti derseniz; birinci olarak Ehlibeytten bize miras olarak kalan "Adalet" inancıdır! Bu sebepledir ki tarihten bu yana Ehlibeyt taraftarları hiçbir zaman zalim iktidarlara boyun eğmemişlerdir ve eğmeyeceklerdir! Bu da ister istemez mevcut yönetimlerin dikkatini üzerimize çekmiş ve bizi yola getirmek içinde çeşitli işkenceler, sürgünler, katliamlar, asimile çalışmaları yürütmüşlerdir ve yürütmektedirler! şeytan ve şer güçler de Ehlibeyte tabi olan insanları birbirinden ayrı tutup, güçlenmesine engel olmaya çalışmışlardır ve çalışmaktadırlar!
Şiacılar Alevileri destekliyor ama. Suriye'de birçok Lübnan Şii Hizbullah askeri Alevilerin yanında yer alarak şehit edildi. Aynı şekilde bir çok İranlı gerek asker olsun gerek olmasın Suriye'de ki Alevilerin yanında yer aldılar. Bugün Alevilere en büyük desteği veren İran'dır. Hepimiz 12 imama bağlıyız. Saygılarımla sayın Sanem