ANKARA - Alevi örgütlerinin kaldırılması için yıllardır mücadele verdiği Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi derslerinin, aslında uygulamalı din eğitimi olduğuna dair bir kanıt da Ankara’da Sincan’da bulundu. Sincan Yenikent’te İlksan İlköğretim Okulu’nda 6. sınıf öğrencilerine sömestri tatilinde verilen ödev oldukça ilginç… Öğrencilere dağıtılan “Ben bir namaz ağacıyım” adlı ödevde, öğrencilerden kıldıkları her namaz için bir yaprağı yeşile boyamaları isteniyor. Ödevde, büyük dallar bir haftayı, küçük dallar bir günü, her bir yaprak da bir vakit namazı temsil ediyor. Öğrenci namaz kıldıkça yaprakları yeşile boyuyor kazaya kalan namazlar için de sarı renk kullanmaları isteniyor. Tüm namazların kılınması halinde ise öğrencinin “bir kırmızı elması” oluyor. Ödev notunda şu ifadeler dikkat çekiyor: bir vakit namaz kıldın Bir yeşil yaprağım oldu. Bir vakit namazın kazaya kaldı Bir yaprağım sarardı ) Bugün; tüm namazlarını kıldın bir kırmızı elmamız oldu. Gümüş: Verdiğimiz mücadeledinin haklılığını ortaya koyuyor Öğrencilere verilen ev ödevine tepki gösteren Pir Sultan Abdal Kültür Derneği Başkanı Fevzi Gümüş, din kültürü ve ahlak bilgisi dersinin laiklik ilkesine aykırı olduğunu, zorunlu din dersinin fiiliyatta Sünniliğin uygulamalı eğitimine dönüştüğünü belirtti. Daha önce de öğrencilerin camilere götürüldüğünü, okullarda yine öğrencilere abdest aldırıldığını, namaz kıldırıldığını ifade eden Gümüş, zorunlu din derslerinin inanç özgürlüğüne aykırı olduğuna dair açılan davaların Alevilerin lehine sonuçlandığını anımsattı. Gümüş, “Gündelik yaşamda karşılaştığımız örnekler, zorunlu din derslerinin kaldırılması konusunda verdiğimiz mücadelenin haklılığını ortaya koyuyor. Yenikent’teki öğretmenin öğrencilere böyle bir ödev vermesi kabul edilemez. Öğretmen, bu ödevle ibadeti, iyi not almanın aracına dönüştürmüştür ve açıkça suç işlemektedir. Öğretmen, inanç özgürlüğüne, laikliğe aykırı davranmaktadır” dedi. Hükümetin ve aynı zihniyetteki çevrelerin din kültürü ve ahlak bilgisi dersini savunurken, “dinler hakkında bilgiler veriliyor” şeklinde savunma geliştirdiğini, Türkiye’nin dörtbir yanında Alevi öğrencilerin yaşadığı olayların bu savunmayı çürüttüğünü söyledi. (Kaynak: www.habercek.com)
vay be eğitimin böylesini takdir etmek lazım.. uygulamalı bir eğitim şekli, ama, toplumsal çeşitliliği tekliğe indirgeyen bir yaklaşım tarzı. çok yapmanın başarıya ulaşmasının kanıtı olduğu dürtüsünü uyandırıp, bilinç altında kalıcılaşmasını sağlıyor.. keşke milli eğitimimizin bünyesinden çıkan öğretmenler yaratıcılıklarını bilimsel alanlarda da bu kadar iyi kullanabilseler.. ama ülkemizin dini bütün öğretmenleri, son zamanlarda siyasi parlementerler gibi toplumu ayrıştırmak gibi zor görevleri üstleniyorlar.