Hayatın İlk Yılları İnsan hayatının ilk yılları, ilk yıllardaki yaşantılar ve deneyimler, kazanılan olumlu yada olumsuz özellikler aile ilişkilerinin seyri ve ailenin çocuk yetiştirme biçimi insanın gelecek hayatındaki ruhsal dünyasında önemli referans oluşturmaktadır. İki yaşına kadar bir çocuğun kişiliğinin genel çerçevesinin oluştuğu bilgisini hatırlarsak daha sonraki yıllarda devam eden kişilik gelişiminin bu platform üzerinde kurulduğunu da bilmemiz gerekiyor. Yaşamın ilk yılları gelişim açısından çok önemli olduğu kadar çocuğunda bu dönemde anne babaya en çok muhtaç olduğu bir dönemdir. Anne babaların çocuk yetiştirme konusundaki bilgileri, yaklaşımları, doğru veya yanlış inanışları, kültürel değerleri aile içindeki ilişkileri belirleyecek buda ileride mutlu yada mutsuz bir çocuk yetiştirmenin temelini oluşturacaktır. Anne babaların yaptıkları çoğu yanlışlar farkında olmadıkları veya doğru kabul ettikleri yanlışlıklardır. Bir çok aile çocuk yetiştirirken sergiledikleri yanlış tutumların ileriki yıllarda kişinin yaşayacağı bir çok sorunun çekirdeğini oluşturacağını bilmiyorlar. Çoğu yanlış tutum çocukların geleceklerinde yaşayacakları kalıcı ruhsal hasarlara neden olmaktadır. Bir çok ruhsal sorunun temelleri aileler tarafından maalesef çocukluk döneminde atılmaktadır. Bir çok aile referans olarak geleneksel yöntem ve tutumları almakta ve kendi anne babalarının yaptıkları hataları tekrarlamaktadırlar. Böylece bir çok problemin sürekliliğine hizmet etmiş oluyorlar. Koşulsuz olarak çocuğa sevgi göstermek ve çocuğu kabul etmek en önemli temel ihtiyaçtır. Çocuğu doğru tanımak üstün ve zayıf yönlerini keşfetmek ve çocuğun ilgi ihyiyacına karşı duyarlı olmak ise ailelerin temel görevidir. Çocukluk döneminde giderilmeyen sevgi, ilgi güven ve değer ihtiyacı ileriki yıllarda sürekli olarak farklı şekillerde gündeme gelecektir. Çocuka yetiştirme konusunda güvensizlik ve kaygı yaşayan aileler genellikle çocuklarda kaygı yaratıyorlar. Aşırı koruyucu bir tutum geliştirerek çocuğun her şeyine müdahale ediyorlar ve bu durum çocuğun gelişimini kısıtlıyor. Aileler çocuğun gelişim düzeyi olarak hazır olmadığı konularda çocuğu zorlamamalı ve güvenini kırmamalıdır. Bazı aileler çocuklarını zorlayarak aslında dolaylı olarak kendilerini kanıtlama peşine düşerler. Çocuğun yapabileceği alanlardada sorumluluk vermeli ve bir şeyler yapmasına imkan tanınmalıdır. Yaşadıkları bazı sorunlardan ve koşullardan ötürü çocuğa yeterince ilgi gösteremeyen, ilgisiz ailelerde çocuğun başta zihinsel gelişimi olmak üzere duygusal ve sosyal gelişimi aksayacaktır. Bazı anne-babalar ise düzenli çocuk yetiştirme düşüncesi ile otoriter bir tutum sergilerler ve buda ileride isyankar, tepkili yada içine kapanık bireylerin yetişmesi demektir.Otoriter yaklaşım sergileyen aileler çocukların özgüven ve özdenetim geliştirmelerini engellemiş oluyorlar. Anne ve balanın tutum ve yaklaşımlarının birbirine zıt olduğu, birisinin koruyucu birisinin baskıcı davrandığı durumlarda çocukların doğru kavramları sekteye uğramaktadır. Anne babaya karşıda bir güvensizlik durumu ortaya çıkacaktır. Bu durumda uyum güçlüklerine dvetiye çıkarabilir. Çocuk için ilk modeller anne babalardır ve çocuk ebeveyn davranışlarını kendisine referans olarak alır. Ebeveynlerin yaptıkları her şeyi doğru kabul ederler. Çocuk için olumsuz diye öğretilen yanlış diye öğretilen bazı şeyleri ailelerin yapması çocukların ailelerine karşı olan güvensizliklerini geliştirecektir. Sürekli suçlanarak, suçluluk duyguları yaratılarak yetiştirilmiş çocuklar ve gençler ileride agresif bir tutum sergileyecekler ve kendilerine güvenleri olmayacaktır. Bu tutumun doğurduğu rahatsızlıkları yaşamlarının bir çok aşamasında yaşayacaklardır. Aileler çocukları öncelikle ciddiye almalı ve etkin olarak dinlemelidir. Onların her koşulda kendileri için değerli olduklarını hissetirmeli ve sevgilerini göstermelidirler. Ailede alınan bir çok karar ve konu çocuklarla paylaşılmalı ve bazı kararlara ortak edilmelidirler. Bir şeyi neden yapmaması gerektiği veya bir kuralın neden konulduğu ayrıntılı olarak açıklanmalıdır. Bir şey bazen doğru bazen yanlış olmamalıdır. Her çocuğun gelişim düzeyi ve potansiyelinin farklı olduğu kabul edilmeli ve kıyaslama yapılmamalıdır. Başka bir çocuğun davranışları diğeri için örnek gösterilmemelidir. Sağlıklı çocuk yetiştirmek için ailenin ve aile ilişkilerinin sağlıklı olması gerekir. Aile içinde cereyan eden bozuk ilişki ve iletişim çocuğa direkt olarak yansıyacaktır. Çocuğu ailede yaşanılanların dışında tutma olanağı yoktur. Ailede uzun süren kaos ve çatışma ortmamı var ise bu çocuğun ileriki yaşamına yansıyacak kalıcı ruhsal hasarların oluşmasına yol açacaktır. Çocuklar gelecektir ve geleceği sağlıklı kurmanın yolu çocukları sağlıklı yetiştirmektir. Sağlıklı çocuk yetiştirmenin yolu sağlıklı anne babalar, doğru eğitim ve kendini geliştirmek geliştirmek geliştirmektir ALİRIZA ERDOĞAN
emeğine sağlık can çok güzel bir yazı çocuklarımız bizim geleceğimiz hele bu kadar kritik bir noktadayken...!