Bir çin hikayesi , Mutlaka okuyun..!!

Konu, 'Hayat Bilgisi & Kıssadan Hisse' kısmında Alevi_Kaptan tarafından paylaşıldı.

  1. Alevi_Kaptan

    Alevi_Kaptan Admin Yetkili Kişi

    Arkadaşlar bugün hocamdan dinlediğim bir hikayeyi sizlerle paylaşmak istiyorum. okuyunuz inanın birşeyler çıkaracaksınız. ve Dünya'ya biraz farklı bakabileceksiniz..
    Çinli düşünür Lao Tsu anlatıyor,

    Köyün birinde yaşlı bir adam vardı. Çok fakir olan bu adamın tek varlığı çok güzel bir beyaz attı. Bölgenin beyi bu atın ününü duydu ve adamlarını gönderdi.

    Teklif edilen bütün paraları reddetti yaşlı adam, "O benim dostumdur, insan dostunu satmaz" dedi.

    Köylüleri yaşlı adamı ikna etmeye çalıştılar, beyin verdiği parayla fakirlikten kurtulacağını anlattılar. Ama yaşlı adam direndi. Köylüler yaşlı adama kızıp, "hep böyle fakir kalacaksın" dediler. Yaşlı adam ise "aceleyle karar vermeyin" demekle yetindi.

    Birkaç gün sonra köyde bir haber patladı. Yaşlı köylünün beyaz atı kaybolmuştu. Kimisi, "bey kızdı, atı kaçırttı" diyor, kimisi "başkası çalmıştır" diyordu. Ama hepsi de yaşlı adama "Gördün işte, şimdi ne atın var ne de paran" diyordu.

    Yaşlı adam sakindi: "Karar vermek için acele etmeyin. Sadece at kayıp. Tek gerçek bu. Bundan ötesi sizin yorumlarınız. Atımın kaybolmasının ardından ne gelir, sonuçları ne olur bunu siz de bilmiyorsunuz ben de bilmiyorum. Bu olay da bütün olaylar gibi bir başlangıçtır, ardından ne geleceği belli değil..."

    Aradan bir kaç gün daha geçti ve at ansızın geri döndü. Üstelik yalnız da değildi, peşinden 12 yabani atı da köye getirmişti.

    Köylüler yaşlı adamın çevresine toplandılar: "Özür dileriz, sen haklı çıktın, hem atın geri döndü hem de zengin oldun..."

    Yaşlı adam yine sakindi: "Karar vermek için yine acele ediyorsunuz. Şu anda bir tek gerçek var, atım 12 yabani atla birlikte geri döndü. Bundan sonra ne olacağını bilmiyoruz. Siz çok acelecisiniz, bir kitabın ilk cümlesini okuyup kitap hakkında karar veriyorsunuz..."
    Köylüler yaşlı adamın bu sözlerini pek sevmediler, arkasından konuşup durdular.

    Yaşlı adamın tek oğlu vardı ve evin bütün geçimini o sağlıyordu. Ve yabani atları eğitmeye çalışırken attan düştü, ayağını kırdı. O çalışamayınca da yaşlı adam bir kuru ekmeğe kaldı.
    Olayı duyan köylüler geldiler, "haklıymışsın" dediler, "tek oğlunun ayağı kırılınca yine fakir kaldın..."

    Yaşlı adam yine sakindi: "Sizin hastalığınız erken karar vermek. Evet oğlum bacağını kırdı, ama gerçekbu kadar, bundan sonrası sizin yorumlarınız. Hayat küçük parçalar halinde gelir, bunların birleştiği zaman alacağı yüzü kimse bilemez. Acele karar vermekten vazgeçin..."

    Birkaç hafta sonra büyük bir savaş çıktı. Düşman çok şiddetle saldırıyordu, köyün bütün gençleri askere alındı. Yaşlı adamın oğlu hariç. Çünkü ayağı kırıktı.

    Köylüler yas içindeydi, oğulları geri dönemeyecek diye ağlıyorlardı. Yaşlı adama "Haklı çıktın" dediler, "Senin oğlun bacağını kırdığı için kurtuldu, bizimkiler ölecek..."

    "Yine acele ettiniz" dedi yaşlı adam, "benim oğlum yanımda, sizinkiler askerde. Tek gerçek bu, yine aceleyle karar veriyorsunuz..."


    Lao Tsu hikâyeyi burada kesiyor ve şöyle diyor,

    "Acele karar vermeyin. Hayatın küçük bir parçasına bakıp karar vermeyin. Çabuk karar vermek, aklın durması halidir. Karar verildiği anda akıl düşünmeyi, dolayısıyla gelişmeyi durdurur.

    Çabuk karar insanı rahatlatır, düşünmek zorunda olmak ise yorar. Bu yüzden insanlar çabuk karar vermeye çalışır. Oysa hiçbir yolculuğun sonu yoktur. Bir kapı kapanırken bir kapı açılır. Bir hedefe ulaştığınız anda bir başka hedefin daha yüksekte durduğunu görürsünüz. Acele karar vermeyin, düşünün."
     
  2. seyduna_34

    seyduna_34 Daimi Üye

    emegıne saglık erkan gercekten cok sevdıgım bı hıkayedır .... :eek:k
     
  3. ero

    ero Daimi Üye

    Acele karar vermeyin. Hayatın küçük bir parçasına bakıp karar vermeyin. Çabuk karar vermek, aklın durması halidir. Karar verildiği anda akıl düşünmeyi, dolayısıyla gelişmeyi durdurur.

    kesinlikle.......

    bu çinliler insanlık türünün farklı örnekleri....sanki başka boyuttan gelmiş gibiler...

    bu değişik halleri benide kendileri hakkında bazı kitaplar okumaya itiyor bu sıralar....

    bakarsınız bende kendimi çinli görmeye başlarım...

    arkadaşlar aranızda çin baş konsolosluğunun yerini bilen varmı.
     
  4. sanem_62

    sanem_62 Daimi Üye

    Ewet bende duymuştum bu hikayeyi gerçekten çok manidar kılıyor , paylaşımın için teşekkürler kaptan
     
  5. gülüş

    gülüş Daimi Üye

    Bu güzel hikaye için teşekkürler
     

Sayfayı Paylaş