Bektaşinin biri içki şişesiyle camiye girer. Onu gören arkadaşı sen ne yapıyorsun içki şişesiyle camiye girilirmi? diye sinirlenmiş. Bektaşi dönüp; sen zina aletiyle giriyorsunda birşey olmuyorda, içki şişesiyle girince ne olur demiş ömerle bektaşi yolun kenarında oturup muhabbet ederlerken önlerinden bir köpek geçer. ömer sorar bektaşi bu köpek bizdenmidir yoksa sizdenmi? bektaşi : hele önüne bir tavşan at yerse sizden yemezse bizden. SU İLE FAZLA OYNAMAYA GELMEZ. Bir mecliste Bektaşi'yi namaza davet etmişler, bakmış herkes kalkıyor, O´ da kalkmak zorunda kalmış. Yanında ki sofu: -Erenler sen abdest aldın mi? Diye sormuş. Bektaşi: - İmanım hamurumuz topraktan yoğrulmuş, su ile fazla oynamaya gelmez, demiş. ZOR VE KOLAY OLAN Bektaşi´ye sormuşlar: - Dünyanın en zor ve en kolay şeyleri nedir? Bektaşi söyle demiş: -En kolayı, nasihat vermek, en zoru kendini bilmektir.
Sofulardan bir zevzek, Bektaşi ile güya alay etmek için ona her rastlayışında rüyalar uydurur söyler ve bu rüyaların konularını da , mutlaka Bektaşi babalarını küçültecek uydurma vakalara ayırırmış. Bir sabah Bektaşi işine giderken bu zevzek herif yine kendisini karşılamış: - Aman dostum, bu gece öyle bir rüya gördüm ki bayılacaksın. Diye söze başlamış ve rüyasında, bir Bektaşi babasının kendisinin ağzına tükürdüğünü anlatmış. Bektaşi, rüyayı büyük bir dikkatle dinlemiş. - Hakikaten, rüya çok mühim... Her halde bizim baba senin suratına tükürecekmiş. Fakat bu tükürük, yanlışlıkla ağzına girmiş.