Aşk bir kayıp kenttir gerçekten...

Konu, 'Hayat Bilgisi & Kıssadan Hisse' kısmında Alevi_Kaptan tarafından paylaşıldı.

  1. Alevi_Kaptan

    Alevi_Kaptan Admin Yetkili Kişi

    [​IMG]
    Aşk bir kayıp kenttir gerçekten...
    Ve tek bir rehber götürebilir insanı aşk şehrine...
    Teslimiyettir rehberin adı...
    Olana teslim olup,insiyatifi olana bırakırsın aşıkken....
    Bir sen ben çekişmesinden bir ''biz'' yaratabilmek sancılıdır...
    karyangınları,Hummalı saatler,içsel depremler kuytusunda günün...
    gelişler gidişler MED CEZİRLER....

    O güzel kızın sesini duyarsın herşey alabildiğine karanlıkken...
    İlham olur o kızın sesi...
    Evrenin ruhunun sesidir o kızın sesi...

    Keşke herkes sonsuzluğa adayabilse yüreğini...
    Keşke sonsuzluğa adanabilse her adam o genç adam gibi...
    Bİr kadınla yaşlanmanın hayali ile Olgunlaşsa....

    Aşk kayıp bir kenttir...
    O Kente götürebilecek tek rehber teslimiyettir...
    Olana teslim olursan.......
    Hiçliği kabul edersen seve seve...
    Hiçliğin bereketini yaşarsın bir bağbozumu şenliği yaşar...
    Bir hasat kaldırırsın yüreğinin ambarlarına.......

    O da geriye dönüp baktığında...
    ben aşkı dibine kadar yaşadım,ben ömrümün hakkını verdim diyebilmektir.



    [​IMG]


    --------------------------------------------------------------------------------

    Bir Yazı, Aşk Adındaki Kayıp Kentten

    Kör bir kıza resim yapıyordum kumsalda,
    Kör bir kız şarkı söylüyordu sağır bir ressama,
    Bulutların ardındaki yıldızların altında...

    İki hafta dediğin nedir ki, bir yılda geçer demişti güzel kız adama,
    Adam inanmıştı boş hayalleri olan bu kıza,
    Fersahların ardındaki büyük krallıkta...

    Dillere destan saçları olan güzel kız bir adama aşıktı,
    Şiirler yazan, fakat geçmişi olmayan bir adama,
    Kalbinin derinliklerinde, ücra bir köşede...

    Kırmızıydı dudakları, küçüktü elleri bu kızın,
    Gözlerindeki ışıltı, yaşam demekti o adam için,
    Kollarının arasında, beş santim uzakta...

    Zalim kral çekti kılıcını, kesti gözünü kırpmadan,
    Genç adamın hayallerini... Onu hayatta tutan...

    Onursuz kral çıkarttı miğferini, baktı görmeyen gözlerle,
    Öpmek için güzel kızı, kan ağlayan gözlerinden,
    Kabuslarında sağır ressamın...

    Bir çığlık ile uyandı güzel kız yatağından,
    Sonsuz karanlığında ışığı olmadan, gördü genç adamı,
    Istırap içinde kıvranan...

    "Seni seviyorum" diye haykırdı güzel kız,
    Tüm zayıflığını ortaya koyup utanmadan,
    Yüzüne bakıp gülümseyen genç adama...

    Sevginin resmini yaptı genç adam,
    Boyası yaşamı, fırçası geleceği olan,
    Yüzüne bakıp gülümseyen güzel kıza...

    O anda tılsım kalktı üzerlerinden,
    Zaman adındaki büyücünün yaptığı,
    Kalın surlu liman kentinde...

    Güzel kız artık genç adamın sevgisin görebiliyordu,
    Genç adam güzel kızın "seni seviyorum" haykırışlarını duyabiliyordu,
    Birbirlerinin gerçekliğinde, beraberce varoldular...

    Adam şiirler yazdı, kız onları okudu...
    Güzel kız şarkı söyledi, genç adam aşık oldu...
    Hayatı yakaladılar, onu yaşadılar...

    Kim varsa ki aşık olan, geceleri duyar güzel kızın şarkısını,
    Ve ona sonsuza kadar aşık olan genç adamın aşkını...
    Aşk adındaki kayıp kentte...


    Lord Strahd Von Zarovich
     
  2. seyduna_34

    seyduna_34 Daimi Üye

    emegıne saglık kaptan ıkısıdıe bırbırınden guzeldı teskekurler


    Bir sen ben çekişmesinden bir ''biz'' yaratabilmek sancılıdır...
     

Sayfayı Paylaş