Aşık Seyrani

Discussion in 'Ustalara Saygı' started by bluem, Apr 23, 2007.

  1. bluem

    bluem Daimi Üye

    Ağlar Gezerim

    Askın Derdine Düşeli
    Mecnunum Dağlar Gezerim
    Katram Kaynayıp Coşalı
    Sel Oldum, Çağlar Gezerim

    Pîr Eşiğin Bildim
    Kabe Hatası Var İse Tövbe
    Derd İle Erdim Eyyüb'e
    Yarimi Bağlar Gezerim

    Kimi Beydir, Kimi Geda
    Cümlesine Yaren Hüda
    Yusuf'umdan Düştüm Cüda
    Yakub'um Ağlar Gezerim

    SEYRANİ, Aşkın Tur'unda
    Tecelli Gördüm Nurunda
    Gerçeklerin Huzurunda
    Çürüğüm, Sağlar Gezerim


    Aşıkın Gönlü

    Eski libas gibi aşıkın gönlü
    Söküldükten sonra dikilmez imis
    Güzel sever isen gerdanı benli
    Her güzelin kahrı çekilmez imis

    Bülbül daldan dala yapıyor sekiş
    O sebepten gülle ediyor çekiş
    Aşkın iğnesiyle dikilen dikiş
    Kıyamete kadar sökülmez imis

    Sevdiğim değildin böylece ezel
    Askinim bağına düşürdün gazel
    İbrişimden nazik saydığım güzel
    Meğer pulat gibi bükülmez imiş

    SEYRANI'nin gözü gamla yaş imis
    Benim derdim her dertlere baş imiş
    Ben bağrımı toprak sandım, taş imiş
    Meğer taşa tohum ekilmez imiş


    Muhabbet Yelleri

    Hak yoluna gidenlerin
    Asa olsam ellerine
    Er, pîr vasfin edenlerin
    Kurban olsam dillerine

    Torunuyuz bir dedenin
    Tohumuyuz bir bedenin
    Mûnkir ile cenk edenin
    Silali olsam ellerine

    Bir üstada olsam çirak
    Bir olurdu yakin irak
    Kemigimi yapsam tarak
    Yar saçinin tellerine

    Vücudumu kavursalar
    Yönüm yare çevirseler
    Harman edip savursalar
    Muhabbetin yellerini

    Vakit kalmadı dermagin
    Kaldır SEYRANI parmağın
    Deryaya akan ırmağın
    Katre olsam sellerine

    Katre:Damla, su damlasi

    ....................................
    Aşkın Çilesi

    Ben bu askin çilesini
    Yanar çektim, tüter çektim
    Yedim gonca sillesini
    Bülbül gibi öter çektim

    Dizgin etsem gönül atin
    Geçer gögün yedi katin
    Yalan dünya maslahatin
    Kah bitmez, kah biter çektim

    SEYRANI, bilmeme mert midir
    Yoksa cana cömert midir
    Eyyub'un derdi dert midir
    Ben ondan besbeter çektim
    ..............................................



    AŞKIN DERDİNE DÜŞELİ

    Aşkın derdine düşeli
    Mecnunum dağlar gezerim
    Katram kaynayıp coşalı
    Sel oldum çağlar gezerim

    Pîr esiğin bildim Kabe
    Hatası var ise tövbe
    Derd ile erdim Eyyüb'e
    Yaramı bağlar gezerim

    Kimi baydır kimi geda
    Cümlesine yâran Hüda
    Yusuf'umdan düştüm cüda
    Yakub'um ağlar gezerim

    Seyrani aşkın tur'unda
    Tecelli gördüm nurunda
    Gerçeklerin huzurunda
    Çürüğüm sağlar gezerim

    ..........................................


    BANA YOSMA BAKIŞIN VAR

    Ey sevdiğim artık yeter
    Bana yosma bakışın var
    Ateşlerden daha beter
    Aşıklari yakışın var

    Erdin güzellik çağına
    Bağladın zülfün bağına
    Bizi hüsnün ayağına
    Nal mıh gibi çakışın var

    Sağlıktır her işin başı
    Sabırdır ekmeği aşı
    Aferin ey gözüm yaşı
    Yar yoluna akışın var

    Güzel senin hüsnün sebep
    Olup gören eyler talep
    Cennetten mi çıktın acep
    Tavus gibi nakışın var

    Güzellerin çok gencisin
    Seyrani'ye birincisin
    Aşk ipine zevk incisin
    Güzel delip takışın var
    ...................................................


    ASLI NEDİR NEDEN AĞLAR

    Ne hikmettir şu dünyaya
    Gelen ağlar giden ağlar
    Soralım yolsula baya
    Aslı nedir neden ağlar

    Ömrümün defterin dürdüm
    Hakipaye yüzüm sürdüm
    Bir acayip kale gördüm
    Burc-u baru beden ağlar

    Bir deveci yeder deve
    Yularından seve seve
    Birbirinden eve eve
    Deve ağlar yeden ağlar

    Seyrani'ye acep n'olmuş
    Derunu dert ile dolmuş
    Kimi etmiş kimi bulmuş
    Bulan ağlar eden ağlar

    ..................................



    AĞLAMAKTIR HALİM BENİM

    Şu kimsesiz sahralarda
    Diken oldu gülüm benim
    Gizli gizli tenhalarda
    Ağlamaktır halim benim

    Gülü dikene katalı
    Diken elime batalı
    Yâr beni yardan atalı
    Bükülmüştür belim benim

    Arı geçmez çiçeğinden
    Çiçek geçmez biteğinden
    Erenlerin eteğinden
    Kesme rabbim elim benim

    Yedim acı teresinden
    İçtim kanli şırasından
    Seyrani gam deresinden
    Cûs eyledi selim benim


    ........................................


    GÖNÜL SERDEN GEÇER YÂRDAN GEÇMEZ

    Gönül serden geçer yârdan geçmez
    Bağlanmış ikrara kavî özlüyüm
    Her sözüm dinleyen özüm seçemez
    Sırat köprüsünden ince sözlüyüm

    Benim sözüm çürük degil sağ gibi
    Çürük sözler erir akar yağ gibi
    Üzerinden kervan geçer dağ gibi
    Yokuşluyum sanma beni düzlüyüm

    Yolcu ateş yanmak ile yol yanmaz
    Erenlerin dokunduğu gül yanmaz
    Cehennemde günah yanar kul yanmaz
    Ben günahtan sürmelenmiş gözlüyüm

    Seyrani aradın onu her yerde
    Aşk-i hakikatle düştüm bu derde
    Tuttum günahımdan yüzüme perde
    Rabbim divanında kara yüzlüyüm


    ...............................................


    MUHABBET KÜPÜNÜN OLSAM ŞARABI

    Muhabbet küpünün olsam şarabı
    Yâr beni doldurup içer mi bilmem
    Mamur olmak için gönül harabı
    Bir mimar eline geçer mi bilmem

    Aşıkın olmaz mı çile çekmezi
    Çilenin olmaz mı boyun bükmezi
    Helal süte katan haram pekmezi
    Seçmek murad etse seçer mi bilmem

    Bülbüle gül yarar deveye diken
    Çiledir aşıkın boynunu büken
    Tarlasına haram tohumu eken
    Helal mahsülünü biçer mi bilmem

    Kimi meftasına kefen biçmiyor
    Kimi helal rızık yiyip içmiyor
    Yavrusundan köpek bile geçmiyor
    Hak Seyrani'sinden geçer mi bilmem

    ..............................................


    EFENDİM ALMIŞ ZÜĞÜRTLÜK

    Efendim almış züğürtlük
    Kaşa beni göze beni
    Sürükler yıl cepte dörtlük
    Yaz bahar kış güze beni

    Dedim zuüğürtlük çelebi
    Nedir ezdiğin sebebi
    Ben değilim yoğurt gibi
    Yağım çıkar öze beni

    Ateş belli yakışından
    Günlük belli kokuşundan
    Müflisliğin yokuşundan
    Kurtar çıkar düze beni

    Dedi dinlemem ben çene
    Bakalım beşyüze bine
    Al da nişangahı dene
    Çeşmin süze süze beni

    Değil şimdi ara ile
    Padişahlık para ile
    Sikke ile tura ile
    Muhtaç sanma söze beni

    Seyrani'ye söyle böyle
    Ne suçu var ise söyle
    Şanına düşeni eyle
    Ayna etme yüze beni


    ........................................



    HER GÜZELİN KAHRI ÇEKİLMEZ İMİŞ

    Eski libas gibi aşıkın gönlü
    Söküldükten sonra dikilmez imiş
    Güzel sever isen gerdanı benli
    Her güzelin kahrı çekilmez imiş

    Bülbül daldan dala yapıyor sekiş
    O sebepten gülle ediyor çekiş
    Aşkın iğnesiyle dikilen dikiş
    Kıyamete kadar sökülmez imiş

    Sevdiğim değildin böylece ezel
    Aşkının bağına düşürdün gazel
    İbrişimden nazik saydığım güzel
    Meğer pulat gibi bükülmez imiş

    Seyrani'nin gözü gamla yaş imiş
    Benim derdim her dertlere baş imiş
    Ben bağrımı toprak sandım taş imiş
    Meğer taşa tohum ekilmez imiş

    Aşık Seyrani
     

Share This Page