Milli Eğitim Bakanlığının Din Kültürü ve Ahlak dersi kitaplarında Alevi İslam inançlarına rastlamanın olanağı yok. Din Kültürü eğitimi yalnızca Sünni İslam inançlarıyla sınırlandırılmlş durumdadır. Öyleki Hıristiyanlıktaki mezhep farklılıklarından sözeden din kültürü ders kitaplarında Aleviliğe hiç yer verilmemektedir. Alevilerin kim olduklarına, inançlarının neler olduğuna yer vermemenin nedeni acaba nedir? Alevilerin çağdaş, demokrat ileriyi gören yobazlığın, karanlığın düşmanı kişiler olmalarından mı kaynaklanıyor? Din Kültürü ders kitaplarında aleviliğe yer verilmemesinin yanında , İmam Hatip Okulları ve İlahiyat Fakültelerinden mezun olan din dersleri öğretmenlerinin olumsuz bilgilendirmeleri Aleviliğin yanlış anlaşılmasına neden olmaktadır. Din dersleri öğretmenlerinin Alevilikle ilgili yanlış söylemleri çocuklarımızı incitici, yaralayıcı boyuttadır.Bunun birçok örnekleri yaşanmıştır ve yaşanmaktadır. Alevilerin Kızılbaş oldukları kızılbaşlarında 'günahkar bir Müslüman mezhebinin üyesi ,ahlaki değeri düşük olan 'kişiler oldukları din dersleri öğretmenleri tarafından söylenmektedir. (ki bu sözlüklerde bile böyle yazılıdır.) İster ilk öğretim ister orta öğretim çağında olsun çocuğunuzun böyle bir sınıfta böyle bir öğretmenin dersini dinliyor olmasını düşünebiliyor musunuz? 'Laik' ve 'Demokratik' Türkiye Cumhuriyetinde Din dersleri zorunlu tutulmamalıdır. Din dersi öğretmenlerinin görevi ; insanların inançlarında ve inançsızlıklarında özgür olduklarını, sevgiyi, barışı, kardeşliği öğretmek olmalıdır. Din dersi öğretmenlerinin yanlış tutumlarına yalnız Alevi öğrenci velileri karşı çıkmamalıdırlar. 'Ben çağdaşım,demokratım' diyen tüm velilerin çocukların rencide edilmelerine, inançları yüzünden arkadaşlarının arasında eziklik duymalarına karşı çıkmaları gerekmektedir. Çocuklarımıza kendi inançlarımızı anlatırken başkalarının farklı inançlarının olabileceğini veya hiçbir inanışlarının olmayabileceğini anlatmalıyız. Saygıyı öğretmeliyiz. İnsana ve inanca saygıyı öğretmeliyiz. Maraş, Çorum, Madımak, Gazi olaylarına benzer olayları yaşamak istemiyorsak bunu yapmak zorundayız. Alevi anne babalar çocuklarının zarar görebilecekleri düşüncesiyle alevi olduklarını söylemekten kaçınıyorlar. Öyle ya onlar da işyerlerinde, çevrelerinde Alevi oldukları için aşağılanmıyorlar mı? Ama artık bu tutumu değiştirmenin zamanı geldi. İnançlara ve düşünceye saygı gösterilmesi için mücadele etmek gerekir. Seçim zamanlarında Alevilerin desteğini arkalarına almak isteyen,oy dilenen siyasetçilerden diyanet bütçesinden Alevilere ne kadar pay verildiğini sormak gerekir. Avrupa Topluluğuna girmek istiyorsak bunun yolunun yalnızca ekonomik gelişme değil mezhepsel ve inançsal duyarlılığa sahip olmaktan geçtiğini kabul etmek gerekir. Din dersleri müfredat programı hazılanırken tüm dini ve mezhepsel inançlara objektif olarak yer verilmelidir. İslam yalnızca sunni islamdan ibaret değildir. Unutulmamalıdır ki bu topraklarda aleviler yüzyıllardır yaşamaktadırlar ve göz ardı edilemezler. ALINTIDIRR............
