Vatan Gazetesi yazarı Ruşen Çakır, Başbakan Tayyip Erdoğan’ın İstanbul’da Prof. Binnaz Toprak’la görüştüğünü söyledi. O görüşmede neler oldu? Dolmabahçe'de ilginç buluşma Ertuğrul ÖZKÖK / Hürriyet (...) Alevilerin yaşadığı yerlerde onları rahatsız edecek mahalle isimleri verildiğini, cemevlerine izin verilmediğini anlatmış. İlçenin Alevi temsilcileri bunu belediye başkanına anlattıklarında, başkanın kendilerini azarladığını söylemiş. Bunun üzere Başbakan Erdoğan hemen telefona sarılıp, Sultanbeyli Belediye Başkanı’nı aramış... GEÇEN akşam NTV’de bir tartışma programında ilginç bir “Dolmabahçe” haberi işittim. Vatan Gazetesi yazarı Ruşen Çakır, Başbakan Tayyip Erdoğan’ın İstanbul’da Prof. Binnaz Toprak’la görüştüğünü söyledi. Bu benim için çok ilginç bir haberdi. Demek ki Başbakan Erdoğan, Anadolu’da “mahalle baskısı” olgusunu ortaya çıkaran araştırmayı yapan bilim insanını dinlemiş. Kendisini destekleyen medyanın ve bazı yazarların neredeyse linç ettiği bir öğretim üyesini Başbakan ciddiye almış diye düşündüm. Doğrusu hoşuma da gitti. Ruşen Çakır bu ilginç haberin ayrıntısına girmedi. Bunun üzerine Prof. Binnaz Toprak’ı arayıp, kendisinden direkt bilgi aldım. Görüşme doğruymuş. *** “Mahalle baskısı” araştırmasının yayınlandığı sırada büyük gürültü kopmuştu. Toprak,”Anadolu’da birçok kentte ve kasabada mahalle baskısının arttığı” sonucuna varmış ve bunları yayımlamıştı. Bu araştırma büyük bir tartışma başlattı ve Binnaz Toprak bir anda AK Parti ile onu destekleyen gazete ve yazarların hedefi haline geldi. O nedenle bu buluşma haberi beni heyecanlandırdı. Ne konuştuklarını çok merak ettim. Şimdi bu ilginç “Dolmabahçe buluşması”nın detaylarını anlatacağım. Görüşme isteği Prof. Binnaz Toprak’tan gelmiş. “Yaptığım araştırma o kadar çok çarpıtıldı ki, bunu bizzat Cumhurbaşkanı’na ve Başbakan’a anlatmak istedim” diyor. Bu amaçla 2 ay kadar önce ikisinden de randevu istemiş. Başbakan Erdoğan randevu vermiş ama Cumhurbaşkanı Gül’den bir ses çıkmamış. Erdoğan Prof. Toprak’ı Başbakan’ın Dolmabahçe’deki çalışma ofisinde kabul etmiş. Görüşme yarım saat olarak planlanmış ama 50 dakika sürmüş. Başbakan’ın yanında bir de danışmanı varmış. *** Prof. Toprak, “Anadolu’da gördüğüm birçok şey var. Bunları yerel teşkilatlarınız sizden saklamış olabilir. Bilmenizde yarar var” demiş. Birçok şehirde, atamalarda kayırma yapıldığını, AK Parti’ye yakın kişilerin işe alındığını ve kadrolaşmanın arttığını söylemiş. Başbakan ise “Öyle bir şey olduğunu sanmıyorum. Atamalar liyakata göre yapılıyor” demiş. Binnaz Toprak, bazı şehirlerde ve ilçelerde Alevilerin büyük sorunları olduğunu söylemiş. Başbakan “Bir örnek verin” deyince o da Sultanbeyli’de kendisine anlatılanları aktarmış. Alevilerin yaşadığı yerlerde onları rahatsız edecek mahalle isimleri verildiğini, cemevlerine izin verilmediğini anlatmış. İlçenin Alevi temsilcileri bunu belediye başkanına anlattıklarında, başkanın kendilerini azarladığını söylemiş. Bunun üzere Başbakan Erdoğan hemen telefona sarılıp, Sultanbeyli Belediye Başkanı’nı aramış. Ancak son seçimde o başkan değiştiği için tam bilgi alamamış. Başbakan’ın havası nasıldı diye sordum. “Dinledi ama, daha çok bu iddialara karşı savunma havasındaydı” dedi. *** Ben yine de buluşmayı çok önemsedim. Kendine yakın kalemler bu bilim insanını linç etmeye uğraşırken, onun çağırıp dinlemesi bence çok güzel bir tavır. Geçen yaz başında beni çok irkilten bir şey kulağıma gelmişti. Önemli üniversitelerimizden biri Prof. Binnaz Toprak’ı konuşmacı olarak davet etmiş. Bunun üzerine çeşitli kanallardan bu üniversitenin yönetimine çok ağır baskılar gelmiş. “Bu araştırmayı yapan birini nasıl davet edersiniz” diyerek, işi tehdide kadar götürmüşler. Başbakan bizzat randevu verip dinlediğine göre, demek ki, onun adına devreye giren bazı işgüzar bürokratlar varmış. Zaten kamusal hayatın birçok alanında böyle kraldan çok kralcı işgüzarların faaliyetlerinin arttığını görüyoruz. Ama AK Parti yönetiminin de şunu bilmesi lazım. Eğer bu emirleri kendileri vermiyorsa bile, yapılan bu haksızlıklar, adaletsizlikler hep onların hesabına yazılıyor. O bakımdan “Dolmabahçe buluşması” umarım, bu işgüzarlara da kuvvetli bir mesaj olur. Erdoğan’a mahalle baskısını anlattı Çalışmasıyla gündem yaratan Prof. Dr. Binnaz Toprak, Başbakan'la görüştü 2008 yılında yaptığı Türkiye’de ’Mahalle Baskısı’nın arttığı yönünde bir sonuç ortaya koyan çalışmasıyla gündem yaratan Prof. Dr. Binnaz Toprak, Dolmabahçe Sarayı’nda Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’la bu anketi görüştüğünü açıkladı. Toprak, Başbakan Erdoğan’a mahalle baskısına Sultanbeyli’deki [COLOR=blue]Alevi[/COLOR] toplumunu örnek verdiğini söyledi. Türkiye’de ’Mahalle Baskısı’nın arttığını gösteren çalışmasıyla 2008 yılında gündem yaratan Boğaziçi Üniversitesi Siyasi Bilimler ve Uluslararası İlişkiler Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Binnaz [URL="http://www.habercem.com/etiket.asp?tag=Toprak"][COLOR=blue]Toprak[/COLOR][/URL][COLOR=blue]’ın bu durumu Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’a da anlattığı anlaşıldı. Prof. Dr. [URL="http://www.habercem.com/etiket.asp?tag=Toprak"][COLOR=blue]Toprak[/COLOR][/URL][COLOR=blue], 50 dakika süren görüşmede büyük tartışmalara neden olan “Türkiye’de Farklı Olmak- Din ve Muhafazakârlık Ekseninde Ötekileştirilenler” adlı çalışmasını Başbakan’a anlattığı ve çalışma hakkındaki yanlış anlamaları ve çalışmanın içeriğini Başbakan Erdoğan’la görüştüğünü açıkladı. VATAN’a konuşan Prof. Dr. Binnaz [URL="http://www.habercem.com/etiket.asp?tag=Toprak"][COLOR=blue]Toprak[/COLOR][/URL][COLOR=blue] görüşmeye ilişkin şunları söyledi: Hemen telefona sarıldı “Görüşme talebimim sadece ’Mahalle Baskısı’ kavramı üzerine yaptığımız araştırmanın yanlış anlaşılmasını gidermenin yanı sıra Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın bu araştırmamızın sonuçlarından haberdar olmalarını sağlamak yönündeydi. Anadolu kentlerinde mahalle baskısını araştırmak için gittik. Halkın şikayetlerinden partilerin ve yönetimlerin merkez yürütme kadroları ve kurullarının haberi bile olmayabiliyor. Kendileri iktidarda oldukları için güçlü hissedip dertleri dinlemeyen ve kraldan çok kralcı olanlar var. Başbakan Erdoğan’la yaptığım görüşmede Sultanbeyli örneğini verdim. Sultanbeyli’deki AKP’li Belediye Başkanı’nın nasıl Cemevi yapımını engellemeye çalıştığını, [URL="http://www.habercem.com/etiket.asp?tag=Alevi"][COLOR=blue]Alevi[/COLOR][/URL][COLOR=blue]lerin oturdukları mahallenin ismini Yavuz Sultan Selim Mahallesi olarak değiştirildiğini, 11 bin imzayla bu ismin değiştirilmesi için [URL="http://www.habercem.com/etiket.asp?tag=Alevi"][COLOR=blue]Alevi[/COLOR][/URL][COLOR=blue] toplumun Belediye Başkanı’na gittiğini ve Başkan’ın [URL="http://www.habercem.com/etiket.asp?tag=Alevi"][COLOR=blue]Alevi[/COLOR][/URL][COLOR=blue] toplum temsilcilerini kovduğunu anlattım. Başbakan çok olumluydu ve hemen telefona sarıldı ancak o Belediye Başkanı son seçimlerde değişmiş. Sultanbeyli’de Cemevi’ni yapmaya çalışanlarla görüştüm. Oradaki [URL="http://www.habercem.com/etiket.asp?tag=Alevi"][COLOR=blue]Alevi[/COLOR][/URL][COLOR=blue] vatandaşlar ’Hz. Ali’den çok Yavuz Sultan Selim’in ismini anmak zorunda kalıyoruz’diyorlar. Yavuz Sultan Selim [URL="http://www.habercem.com/etiket.asp?tag=Alevi"][COLOR=blue]Alevi[/COLOR][/URL][COLOR=blue]leri neredeyse bu coğrafyadan silmiş bir isim.” Binnaz [URL="http://www.habercem.com/etiket.asp?tag=Toprak"][COLOR=blue]Toprak[/COLOR][/URL][COLOR=blue]’ın Sultanbeyli’de görüştüğü Pir Sultan Abdal Derneği Başkanı Sadegül Çavuş da, ”Diyanet İşleri Başkan Yardımcısı Mehmet Görmez imzalı bir cevapta ‘Sizler Müslümansınız ve Müslümanların ibadet yeri camiler ve mescitlerdir. Cemevleri ibadethane değildir’diyerek talebimizi reddettiler. Başaran Mahallesi’nin ismini Yavuz Sultan Selim Mahallesi olarak değiştirdiler” dedi. Araştırmanın sonuçları Araştırma 12 ilde, 265’i erkek, 136’sı kadın olmak üzere toplam 401 kişi üzerinde yapıldı. İşte o araştırmadan “Mahalle Baskısı” örnekleri: - Koyu, ağır bir muhafazakarlık Anadolu’yu kaplamış bulunuyor. Fethullah Gülen cemaatinin de içinde yer aldığı bu muhafazakar örtü, dışında kalanların ekonomik, sosyal, siyasi haklarını ve özgürlüklerini baskı altında tutuyor. - Ramazanda ’oruç tutuyor’ gibi yapılıyor. Cuma günleri namaza gitmeyen esnaf bile namaz saati kepenkleri indiriyor, kamu kurumlarında çalışanlar topluca gidilen namazlara katılıyor. - Erzurum’da konuşulan pek çok kişi öğretmenevinde bile ramazanda yemek verilmediğini, açık kalmayı başarmış tek bir lokantanın ve birkaç [URL="http://www.habercem.com/etiket.asp?tag=Alevi"][COLOR=blue]Alevi[/COLOR][/URL][COLOR=blue] kahvesinin ise ramazan ayında camlarına perde örttüklerini anlattı. - Kayseri’de İslami kesimden birine ait büyük işletmede çalışan [URL="http://www.habercem.com/etiket.asp?tag=Alevi"][COLOR=blue]Alevi[/COLOR][/URL][COLOR=blue] işçi, ramazanda cebine sakladığı ekmeğin fark edilip elinden alındığını anlattı. [/color][/color][/color][/color][/color][/color][/color][/color][/color][/color][/color]