Aleviler: Sol ittifak İstiyoruz Alevi Bektaşi Federasyonu Genel Başkanı Fevzi GÜMÜŞ'ten sosyal demokrat, sol ve sosyalist partilere ve kurumlara çağrı: "12 Haziran Genel Seçimlerine giderken Türkiye’nin sosyal, siyasal, ekonomik manzarasını iyi tahlil etmek ve buna göre bir tavır belirlemek durumundayız. Bu bağlamda 2002 yılından bu yana AKP iktidarının oluşturduğu Türkiye manzarası toplumun her kesimi açısından kaygı vericidir. 8 yılı aşan AKP iktidarında Türkiye’nin sorunları içinden çıkılmaz hale gelmiş, yaşanan siyasal, ekonomik, toplumsal ve inanç özgürlüğü ile ilgili sorunlara yeni sorunlar eklenmiş; toplumsal barış umudu ciddi anlamda zedelenmiştir. Yoksulluk, işsizlik giderek artmış, toplumun yoksul kesimleri adeta açlığa mahkum edilmiştir. Yoksulluk, işsizlik ve açlığı gidermek için toplumsal projeler üreteceği yerde, adeta toplumla alay edercesine kömür, buzdolabı, çamaşır makinesi dağıtarak oy alma gayreti AKP’nin değişmez politikası olmuştur. Yolsuzlukta “Uluslar Arası Yolsuzluk Anketinin” verilerini Türkiye için utanç verici boyutlara ulaşmıştır. Eğitim, sağlık, vergi ve güvenlik gibi en temel insani hizmetlerin yürütülmesinde rüşvet alındığı ve Türkiye’nin dünya sıralamasında 6. olduğu nasıl açıklanabilir?... Emeği ile geçinen kesim için yaşam çekilmez hale gelmiştir. Sendikalar üzerindeki baskılar, çıkarılan ve yeni çıkarılacak olan yasalarla birer “Kanarya Sevenler Derneğine” dönüştürülmüştür. Kamu emekçilerinin yıllardır yürüttüğü emek ve demokrasi mücadelesine karşın “Grevli, toplu iş sözleşmeli sendika” hala bir hayaldir. Özelleştirmeler, temel değerlerimizi yabancı sermayeye peşkeş çekmeler AKP’nin ekonomi politikasının vazgeçilmezleridir. Toplumsal barış Türkiye için buruk bir özlem olarak mı kalacak? AKP Hükümeti’nin “Açılımlar dizisi” sonu gelmez pembe dizileri aratmıyor! “Alevi açılımı, Kürt Açılımı, Ermeni Açılımı, Roman Açılımı” sonucunda yaşadığımız sorunlara yenilerinin eklenmesi dışında bir gelişme kaydedilmemiş, “Açılım Politikasının” kendisi toplumsal sorunların en ciddisi olmuştur. “Açılımlar” sonucunda gördük ki, çok kültürlü, çok inançlı çoğulcu katılımcı Türkiye gerçeği yine inkar ediliyor. AKP Türk, İslamcı geleneksel politikasını “Siyasal İslam” ile harmanla***** sürdürüyor. Bütün bu sorunların çözümü Eşit Yurttaşlık temelinde Laik, Demokratik Türkiye gerçeğini oluşturacak yeni bir anayasada saklıdır. Toplumun tüm kesimleri “12 Eylül askeri rejiminin anayasası değişmeli” fikrinde ortaklaşmışken, bu temel talebi “Referandum, devlet Başkanlığı, seçim sonrası” gibi atraksiyonlarla savsaklamaya çalışan Sayın Başbakan Türkiye’ye zaman kaybettiriyor. Türkiye’ni Avrupa Birliği ile ilişkileri, Avrupa Birliğine üyelik artık nerdeyse hiç ağızlara alınmaz olmuştur. Tunus’ta başlayan ve giderek Mısır, Sudan, Libya ve Bahreyn gibi diğer ülkelere yayılan “Demokratik devlet istiyoruz” eylemlerini ABD penceresinden izleyen AKP, Ortadoğu ve Afrika’ya “Siyasal İslam” ihraç etme politikasını “bölgede güçlü ve etkiliyiz!” yaygarası ile güçlendirme çabasındadır. Buralardaki halk eylemliliklerini taktik bir politika ile izleyen Başbakan “Halk zarar görmesin” derken Türkiye’de emekçilere, üniversite öğrencilerine, toplusal barış, eşitlik ve daha fazla demokrasi isteyen Kürt Halkına reva gördüğü tazyikli su, polis copu ve gaz bombasıdır. Bu genel Türkiye manzarası karşısında seyirci kalamayız. Eşit yurttaşlık temelinde Laik, Demokratik Türkiye için demokrasi ve toplumsal barıştan yana olan siyasal partilere, sivil toplu örgütlerine, sendikalara yani Türkiye toplumuna bir görev düşüyor. DİSK, KESK, TMMOB, ÇGD, TTB gibi Türkiye’nin önde gelen demokrasiden, eşitlikten, özgürlükten, emekten ve demokrasiden yana sivil toplum örgütlerine Türkiye toplumuna karşı çok önemli bir görev düşüyor. Gelin el ele verelim ve AKP’den kurtulalım. Aleviler, Kürtler, emekçiler, demokrasiden yana kurum ve kuruluşlar genel seçimlere giderken sorumluluk alalım ve Laik, demokratik Türkiye için ortak bir seçim politikası belirleyelim. Birlikte, beraberce, kardeşçe, yoldaşça ülkemizin geleceğine aydınlık bir pencereden eşitlik, özgürlük, demokrasi temelinde sahip çıkalım. Bu anlamda demokrat, sosyal demokrat, sol, sosyalist partileri sorumluluk almaya çağırıyoruz. Bu çağrımıza ortak olmanızı istiyoruz. CHP, BDP, ÖDP, EMEP, SDP, EDP, TKP vb parti ve siyasi oluşumların kendi partilerinin seçim başarısından çok demokratik ve özgür bir Türkiye projesinden sorumlu olduklarını hatırlatmayı bir görev olarak görüyoruz. . Bu partilerimizin küçük hesapları bir yana bırakarak, ülkemizin vicdanı olmuş, DİSK, KESK, TMMOB, ÇGD, TTB gibi günlük hayatta toplumun algılarını tutan ve yaşayan demokratik kuruluşlarla bir araya gelme ve genel seçimler için ortak tutum belirlemesinin tarihi bir sorumluluk olduğunu, böylelikle eşitlikçi, özgürlükçü, demokratik ve laik bir Türkiye’nin yaratılmasında üzerlerine düşen görevi yerine getirmelerinin bu konjonktürde tarihi bir sorumluluk olduğunu önemle vurguluyoruz. Fevzi GÜMÜŞ Genel Başkan" Alevi Haber Ajansı – 19 Mart 2011