Son dönemde Aleviler'e yönelik kışkırtmalar,Alevi toplumunu kaygılandırmış durumda.Antep'te Aleviler, evlerinin işaretlenmiş olmasıyla ilgili "Kaygılıyız" açıklaması yaptı. Yandaş basın ise olayın "Alevi kartının tekrar açılması" olduğunu, kaygıların "boşa çıkmasından" dolayı Aleviörgütlerinin "hayal kırıklığına uğradığını" savunuyor. İzmir'deki tehdit mektupları ise bu çerçeveye pek oturmuyor⦠Gaziantep'te Pir Sultan Abdal Kültür Derneği (PSAKD), kentin sol partileri ve demokratik kitle örgütlerinin de destek verdiği bir basın açıklaması yaparak, ilde ikamet eden bazı Alevi vatandaşların evlerinin işaretlenmesini "farklı usul, dil ve yöntemlerle Alevilere verilen mesaj" olarak değerlendirdi. Geçtiğimiz günlerde ilk olarak Adıyaman'ın bir mahallesinde evler işaretlenmiş, mahalle sakinleri birkaç ev dışında tüm evlerin Alevi evleri olmasından dolayı tedirginlik yaşamıştı. Benzer bir durum, Antep'te de ortaya çıktı. PSAKD Antep Şube Başkanı Yusuf Turunç, işaretlere dair Emniyet'e yaptıkları başvurudan çelişkili yanıtlar aldıklarını belirterek, ailelerin işaretlerden kaygı duyduğunu söyledi. Turunç, Alevilerin yaptığı suç duyurusundan 4 gün sonra soruşturma başlatılmasına da tepki gösterdi. Yakın geçmişte Maraş, Çorum gibi katliamlar yaşamış olan Alevi toplumu, benzer olaylara karşı diken üstünde oturuyor. Ancak kimilerine göre son gelişmelere gösterilen tepki Aleviler'in bu kaygısını değil, birilerinin "Alevi kartını tekrar açmasını" yansıtıyor. Bugün gazetesinden Adem Yavuz Arslan, dünkü yazısında Aleviler'in tedirgin olmasının normal olduğunu, ancak "istismarcı çevreler olayın araştırılmasını beklemeden fitne tohumları ekmeye başladığını" öne sürdü. Antep'teki işaretleri, Superonline şirketinin döşenecek hatlar için koyduğunu yazan Arslan, böylece işaretlerin bir katliamın habercisi olmaması karşısında "başta BDP olmak üzere bazı Alevi örgütlerinin hayal kırıklığına uğradığını" iddia etti. Çünkü Arslan'a göre "KCK operasyonları ile sokak hâkimiyetini kaybetmeye başlayan BDP Alevi kartını açarak tekrar etki alanını genişletmeyi hedefliyordu." Aleviler'in tedirginliği değil, "kartlığı" söz konusu idi. Oysa işaretlenmelerin tümü henüz aydınlığa kavuşturulmuş değil. Daha önemlisi ise, Adıyaman'daki ilk işaretlerin hemen ardından İzmir'in Çiğli ilçesinde Alevi vatandaşların oturduğu mahallede kapılara dini içerikli mektuplar bırakılması gibi, eğer Superonline kapı kapı din hizmeti uygulaması başlatmış değilse, siyasi amacının ve tahrikinin açık olduğu örneklerle de karşı karşıya olmamız. Alevi toplumu belli ki yalnızca "birileri kapılarını işaretlediği" için tedirgin değil. Ülkenin içinde bulunduğu siyasi durum, tedirgin olmalarının zeminini hazırlıyor. Suriye'de "Aleviler tabuta, Hıristiyanlar Beyrut'a" sloganları atan muhalifler Türkiye'de ikamet ettirilir, silahlı grupların askeri kamplarda eğitim yapmalarına izin verilirken, Sivas davasında zamanaşımı kararı verilince Başbakan "Hayırlı olsun" diyerek memnuniyetini dile getiriyor. Dinci basında yazılıp çizilenler kadar, AKP'li yetkililerin yaptıkları açıklamalar da, Aleviler'i diken üstünde oturmaya zorluyor. Bu tedirginlik karşısında Aleviler, büyük bir miting yapmaya hazırlanıyor. Alevi örgütleri, 31 Mart Cumartesi günü saat 12:00'de Kadıköy'de bir araya gelecekler. Kaynak :http://www.muhalifgazete.com/