Alevi olmak suçmu?

Konu, 'Haberler ve Yorumlar' kısmında Alevi_Kaptan tarafından paylaşıldı.

  1. Alevi_Kaptan

    Alevi_Kaptan Admin Yetkili Kişi

    MEHMET MENEKŞE
    AMASYA – Merzifon Kredi Yurtlar Kurumunda özel güvenlik görevlisi olarak çalışan Semra Yıldırım işe girdiği 2009 yılından beri baskı ve ayrımcılığa maruz kaldığını belirterek sırf Alevi olduğu için işten çıkarılmak istendiğini belirterek, isyan etti. Geçtiğimiz yıllarda eşini kaybettiğini ve üç çocuğa bakmakla yükümlü olduğunu ve başka hiçbir gelirinin olmadığını belirten Yıldırım, sırf çocuklarına bakabilmek kendisine yapılan baskı, ayrımcılık ve aşağılamalara direndiğini ve şimdi de işten çıkarılmak ile yüz yüze kaldığını belirtti. Henüz işe ilk girdiği yıl Merzifon Kredi Yurtlar Kurumu Müdüresi Emine Çağlar´ın işten çıkması için girişimde bulunduğunu, şirket görevlilerine “Bunlar Alevidir, atalarımızı bunlar öldürdü, burada Alevi istemiyorum” diye konuştuğunu ve şirketten bizzat kendisine söylendiğini belirtti. Şirket istediği için yurtta çalışmaya devam ettiğini ancak yurt müdüresi Emine Çağlar´ın her fırsatta kendisine baskı yaptığını, en basit konularda bile tutanak tutarak, kendisini şirkete ve KYK Samsun bölge müdürlüğüne şikayet ettiğini belirten Yıldırım “Eşimi kaybettiğimden ve 3 çocuk annesi olduğumdan ve onlara bakmakla yükümlü olduğumdan ve başka hiçbir gelirim olmadığından haberdarlardı. Yurdun müdüresi buruda işte kalmamdan ve çalışmamdan rahatsızdı. Sürekli haksız yere uyarılar ve azarlanmalarla aşağılanmalarla karşılaşıyordum. Gereksiz ve haksız yere tutanaklar tutuluyor ve her seferinde işten ayrılmam için uyarı yapıyorlar ve Samsun bölge müdürlüğüne yazı gönderdiklerini ve bölgedekilerin de benim Alevi olduğumu bildiklerini ve bu yüzden burada çalışmamı istemediklerini açık ve net olarak bilmektedirler.” diye konuştu. Yurt müdüresi Emine Çağlar´ın kendisini işten çıkarılması isteğine şirketin ret cevap vermesi üzerine olur olamaz her olayda hakkında tutanak tutturulduğunu, savunması dahi alınmadan Samsun Bölge Müdürlüğüne şikayet edildiğini belirten Yıldırım müdüre hanımın eşinin ve bir çok çalışanın ziyaretçisinin yurda rahatlıkla geldiğini ve hiçbir işlem yapılmadığına dikkat çekti. Bir seferide kızının kendisinden kredi kartı almak için geldiği için hakkında tutanak tutulduğunu belirten Yıldırım ayrımcılığa, baskıya maruz kaldığını ve güvenlik görevlisi olduğu halde müdüre hanımın ayak işlerinde görevlendirildiğini belirtti. Yıldırım “Müdüre hanımın burada yetkili kendisi olması halinde eşinin yurt yönetimine katılmasından ve çalışanları uyarmasından benim kadar diğer arkadaşlarımda rahatsız. Ancak korktukları için bu durumu dile getiremiyorlar. Bir keresinde müdüre hanımın eşi beni bir gün yanına çağırdı ve AKP´nin siyasi yönden müdüre hanıma ve kendisine baskı yaptığını Alevi olduğu için beni işten çıkartmaları gerektiğini ve kendi istediğimle işten ayrılmam için ellerinden geleni yapacaklarını dile getirdi. Sırf Alevi olduğum için mi işimden ayrılacağım? İşte bu bana koyuyor ve çocuklarımın rızkını elimden alınmaya çalışılması haksızlık, baskı değil mi? Ben bana yapılan haksızlığı kabul etmiyorum. Buradaki yüz öğrenci işten çıkarılmasın diye imza toplayıp rektörlüğe, genel müdürlüğe göndermişler. Sırf Alevi olduğum için baskı gördüm ve şimdi de işten çıkarılarak mağdur ediliyorum.” Diye isyan etti.
    Yurt Müdüresi Emine Çağlar ise iddiaları yalanladı. Çağlar “Alevi olduğu için baskı ve ayrımcılık yapıldığı, işine son verildiği konusunda “Yok böyle bir şey. Yok, doğru değil. Yanlış, yalan beyan. İddia edilen şeyler kesinlikle doğru değil. Buradaki personellerin işe başlama ve bitmesini şirketleri yapıyor. Bu konuda size bir şey söylemem mümkün değil. Ortada Alevilik ile ilgili bir konu yok. Kesinlikle Alevi olduğu için böyle bir şey söz konusu değil. Sözleşmeye göre şirket elamanı olan güvenlik görevlilerinin, temizlikçilerin ziyaretçisinin gelmesi yasak. Diğer personelin ziyaretçisi gelebilir. Kesinlikle iddia edilen şeyler yalandır.”

    ALEVİ OLMAK SUÇ
    MEHMET MENEKŞE
    AMASYA – Alevilere yönelik gerçekleştirilen ayrımcılığa bir yenisi daha eklendi. Merzifon Kredi Yurtlar Kurumunda özel güvenlik görevlisi olarak çalışan Semra Yıldırım Alevi olduğu için işten çıkarılmasına isyan etti. Yıldırım girdiği 2009 yılından beri baskı ve ayrımcılığa maruz kaldığını ve eşini kaybettikten sonra üç çocuğuna bakabilmek için baskı ve aşağılamalara katlanmak zorunda kaldığını belirtmişti. Henüz işe ilk girdiği ayda Merzifon Kredi Yurtlar Kurumu Müdüresi Emine Çağlar´ın işten çıkması için girişimde bulunduğunu, şirket görevlilerine “Burada Alevi istemiyorum” diye kendisinin işten çıkarılmak istendiğine dikkat çekti. Yurt Müdüresi Çağlar´ın hakkında aslı olmayan tutanaklar tutup, KYK Samsun Bölge ve genel müdürlüğüne gönderdiğini ve sonunda amacına ulaştığını belirten Yıldırım güvenlik şirketinin de müdüre Çağlar´ın isteğine boyun eğdiğini, Samsun Bölge Müdürlüğü kendisini istemediğini belirtti. Özel güvenlik şirketinden bir görevlinin kendisini arayıp, 31 Aralık´ta son bulacak iş sözleşmesinin yenilenmeyeceğini söyledi. Yurtta kalan yüz öğrencinin işten atılmaması için imza toplayıp yurt bölge ve genel müdürlüğüne göndermesinden dolayı da öğrencileri örgütlemek ile suçlandığını belirten Yıldırım olayın Cumhuriyet Gazetesinde yer almasına şirket görevlilerinin tepki gösterdiğini belirtti. Hiçbir sosyal güvencesi ve başka bir gelirinin olmadığını belirten Yıldırım Alevi olduğu için yıllardır baskı ve ayrımcılığa maruz kaldığına ve sonunda da işsiz kalmasına isyan etti.

    Şirket görevlisine işe girdiği 2009´dan beri Alevi olduğu için uğraştığını, baskı ve yıldırmaya maruz kaldığını, işsiz kalması durumunda üç çocuğuna bakacak bir geliri olmadığını anlattığını belirten Yıldırım “Kredi Yurtlar Kurumu Genel Müdürlüğüne de Alevi olduğum için baskı görüp, işten çıkarılmak istendiğimi gönderdim ama işleme konulup konulmadığını bilmiyorum. Yurtta kalan yüz öğrenci işten çıkarılmamam için imza toplayıp Amasya Üniversitesi Rektörlüğüne, KYK Genel müdürlüğüne göndermişler. Öte taraftan da öğrencileri örgütlemekle suçlanıyorum. Müdüre Hanım KYK Samsun bölge Müdürlüğüne kesinlikle benim çalışmamı istemediğini belirtmiş. Diğer personelin hepsi yerinde dururken sadece benim işten çıkarılmam nasıl açıklanabilir? İşsiz kaldım, borcum var, çocuklarıma nasıl bakacağım, bunu düşünen var mı?” diye isyan etti.


    Pir Sultan Abdal Kültür Derneği Genel Başkan Yardımcısı ve Tokat Şube Başkanı Muharrem Erkan bu durumun Türkiye´de sıklıkla yaşanan örneklerden biri olduğunu, bir kişinin inanç kimliğinden dolayı işsiz bırakılmasının insan hakkı ihlali olduğunu belirterek inanç ayrımcılığı yapanlara karşı cumhuriyet savcılarını göreve çağırdı. Erkan “İnsanları ırk, mezhep, inanç, siyasi görüş farkı gözeterek ayrımcılık yapmak suçtur. Hele de bunu devletin çeşitli kurumlarında çalışanlar yapıyorsa en büyük suçtur. Cumhuriyet savcılarının bu durumda gerekeni yapması gerekir. Anayasamızın ikinci maddesi “Türkiye Cumhuriyeti laik, demokratik, sosyal, hukuk devletidir” der. Anayasaya rağmen yirmi birinci yüz yılda insanlara dinsel kökenlerinden dolayı mezhepsel ayrımcılık yapmak suçtur. Cumhuriyet savcılarını göreve çağırıyorum” dedi.

    Hacı Bektaş Anadolu Kültür Vakfı Genel Başkanı icran Geçmez “İddialar doğru ise son derece vahim bir durum. Türkiye çok vahim bir noktada demektir. Bir insanın inancından dolayı işine son veriliyorsa vay bizim halimize. Bu zihniyet böyle sürdüğü sürece Türkiye´yi yeni Maraş, Çorum, Sivas katliamları bekliyor demektir.”

    kirmizihaber
     

Sayfayı Paylaş