''Tasavvuf ''Sözcüğü yunanca ''Sofos'' sözcüğünden Arapçaya uydurulmuştur.Sofos kendi dilekleri ile *Yokluğu varlığa değişenler *Yalnızlığı seçenler *Açlığı tokluğa değişienler *Makam ve mevkiden vazgeçenler *Halkı esirgeyen *Küçüğe -Büyüğe gönül enginliğiyle muamele eden *Gereksinimi olana ,Varına veren *Hakk'a dayanan *Nefis dileklerini yenen *İyi huylar ile huylanan *Varlıklarını ezeli varlıkta sonradan Var olanı ,kendilerini dünyayu,öncesiz Hakk'da Yok eden *Vermeyi,ihsan etmeyi verende,ihsan sahibinde ;istemeyi istenende Yok Eden yukarıda saymış olduğumuz özelliklere sahib olan Kişilere Verilen Addır. Bazı ünlü Tasavvuf Ehline göre Sufi kavramı söyle tanımlamıştır : -Sufiyi hiç bir şey bulandırmaz,ama herşey onla durulur (Ebu Turab'un Nakşebi) - Tasavvuf EDEP'ten ibarettir.Her çağa ait edep ,her hale ait edep,her makama ait edep vardır.Kim,İçinde bulunduğu vaktin edeplerine uyum sağlarsa,Erenler derecesine varır,edebi yitirir ise,yaklaşmak istersede uzaklaşır ;kabul edilmeyi dilerse red edilmiştir. (Ebu-Havs'ul Haddad) -Tasavvuf varlığında ölmen ,Tanrı ile dirilmendir,iyi huydur,iyi huyların ne kadar çoğalırsa ,tasavvufta her kötü şey atılır;ama ondan güzel ve temiz şeyler biter;Üzerinde iyi de ,güzel de ,kötüde gezer;Bulut gibidir sufi ; herşeye her yere gölge salar;yağmur gibidir ,herkesi sular.Sufiyi ,dışı bezenmiş gördünmü bilki içi harap olmuştur.(Cuneyd-i Bağdadi) Gene Hünkar Hacı Bektaş-i Veli'nin su dizelerindeki yer aslında tüm Tasavvufu açıklar Ademe eş noktadır, Gördüğüm düş noktadır, Ademi adem eden, Üç harf ile Beş Noktadır.. Bu dize hurufiliğin en güzel biçimini gösterir.Arap alfabesinde bu harfler AYN,ŞIN,SAT dır.Bu üç Harfin Noktalarının toplamı BEŞ'tir.Okunuşu ise AŞK'tır. (Hurufilik : ''Huruf '' harf demektir, Fazlullah Hurufi tarafından 14. yy da ki bir mezhep ,manası ise Kur'andaki Harfleri ile MANA'lar çıkarmak Alevi-Bektaşi inancında büyük bir yer kaplar ) Tasavvuf=AŞK diyebiliriz.Çünki Yukarıaki saydığımız özellikler DELİCESİNE AŞIK olan kişilerde görülen,AŞIK Yemek Yemez,Uyumaz,Konuşmaz bu gibi özelliklerin TASAVVUF içerisinde DERVİŞLERDE sıkça görmekteyiz. Tasavvuf'un içerisindeki Vahdet-i Vucud(Vücudda BİRLEME) etkisi,Melametilerin(Dünya Malında yüz cevirenler) etkisi,Fütüvet'in etkisi.. Bu Yukarıda saydığım tüm etkilerin Alevi -Bektaşi Şiirleri içerisinde olduğunı görüyoruz. Bu Etkiler dışında 1-EVREN (Yoktan var edildiğine inanılan ve tekrardan Hakk'In emri ile yok olacak evrenin dışında,görünmeyen bir evren daha vardır İşte bu EVREN den bahsedilir), 2-TANRI 3-KİTAP 4-İNSAN 5-RUH 6-GÖREV YETKİ VE SORUMLULUK 7-HELAL -HARAM 8-İMAN 9-KADER 10-İRADE VE ÖZGÜRLÜK Etkilerini Alevi-Bektaşi Nefeslerinde görüyoruz. Hacı Bektaş-i VEli'ye ait olduğu söylenen dörtlüğümüze bakalım Ayağa kalkacaksan ,bari hizmet için kalk Adem'de değilmi sohbet mesani, Adem'e değilmi ayet-el Kursi, Sen seni bilirsen Yüzün Hüda'dır Burada ki dörtlükte ,Görev,yetki,Kitap,İman,;İnsan,Tanrı gibi konuları rahatlıkla görebiliyoruz.. Bu etkileşimin güzel örneklerinden gene aynı şekilde Tapduk Emre'nin biricik Yunus Emresin'de rastlıyoruz bu sefer. Ben yürürüm yana yana Aşk boyadı beni kana Ne usluyum ne divane Gel gör beni aşk neyledi Diyerek AŞK'In etkisini en güzel şekilde anlatıyor. Eğer Bildinse hoş KAYGUSUZ ABDAL, Yüzün Hak eylegil pir ü cüvane Açıklaması : Kaygusuz Abdal,eğer bunları bildinse ne hoş,Yüzünü ihtiyara karşıda toprak et,gence karşıda .. TOPRAK olmak : Herkesten kendisini aşağı saymak,herkese hizmet etmek Faydalı olmak ... SEYYİD NESİMİ ise Derisi yüzülen o Pehlivan'nın mesnevisinde görüyoruz Küll-i yer ü gök Hak oldu mutlak Söyler def ü çeng ü ney ''Ene-'L -Hak'' (Yerle gök baştanbaşa mutlak olarak bütün ile Hak oldu,bundan dolayıdır ki def saz ve ney hep bir ağızdan HAK benim der) bunu derken gene soruyor başka bir beyitinde Kevserü selsebil ü Ma-i main, Mak'ad-ı Sıdk ile Makam-ı EMin Ne dimekdür bana beyan eyle, Bu nihan sırrını iyan eyle Ne Aseldür ,ne ma ne hamr ü leben, olki Kur'an'da Hak didi ruşen (Kevser,selsebil,Main Suresinini MA'sı ,Sıdk'ın Mak'adı Eminin Makamı dedikleri ne demek anlat,bunlardaki gizli sırrı acıkla,HAkk'ın Kur'an-i Kerim'de ap açık dediği nasıl baldır,nasıl sudur nasaıl sarabtır ,nasıl süttür) diyerek Gene Sırlardan sırlara manalar açmakta....... Kaynaklar : İsmail Özen ,Alevi Bektaşi Şiirleri Antolojisi, A.Baki Gölpınarlı -100 soruda Tasavvuf alintidir