AKIL, AKILDAN ÜSTÜNDÜR İnsanlar bir toplum içinde yaşamlarını sürdürürler. Bir insanın tüm gereksinmelerini tek başına karşılaması olanaksızdır. Toplumsal yaşamda işler, karşılıklı dayanışma içinde yürür. Toplumsal yaşam, iş bölümüne dayanır. Her birey, belli bir konuda uzmanlaşır. Böylece toplumsal yaşamın gereği olan işler, ayrı ayrı kişiler tarafından yapılarak, insanların rahat bir yaşam sürmesi sağlanmış olur. Kimi zaman, tek başımıza sorunlarımızın üstesinden gelemeyiz. Çevremizdeki insanların bize yardım etmesi gerekir. Böyle durumlarda, bilgisi ve deneyimi bizden fazla olan kişilerden yardım isteriz. ''Danışan dağı aşmış, danışmayanın yolu şaşmış,'' atasözümüzde de bu gerçek vurgulanmıştır. Yeteri kadar donanımlı olmadığımız bir konuda sorunlarla karşılaşırsak mutlaka başkalarından yardım almalıyız. Biz de daha bilgili olduğumuz bir konuda başkalarının yardımına koşmalıyız. Toplumsal yaşamın gereği budur. İnsanlar, akıl yönünden birbirine eşit değildir, farklıdır. Bizim düşünemediğimizi bir başkası düşünebilir. Bu nedenle aklımızın ermediği konularda, güvendiğimiz akıllı kimselere danışmalı, sorunu çözmeliyiz. Sorunlarımızın çözümünde akıl, bilgi, deneyim bakımından bizden daha üstün olanlara danışmayı ilke edinmeliyiz.