“İlerİ demokrasİlerİ” yeŞİl elbİselİ faŞİst dİktatÖrlÜktÜr

Konu, 'Siyaset' kısmında Baskoylu tarafından paylaşıldı.

  1. Baskoylu

    Baskoylu Daimi Üye

    “Ustalık” döneminde olan RTE ve yeşil elbilseli BOP´çu AKP,” ileri demokrasi” adına kıyım, katliam, soykırım, yalan, demagoji, pislikleri ile birlikte akmaya devam ediyor. Toplumsal korku hegemonyası üzerine inşa etmeye çalıştıkları ve psikolojik savaş yanı sıra fiili iç savaşı yaşamın her alanına, yaşam içinde olan tüm muhalif alanlara ya***** “ileri demokrasi” adına faşizmin devasa egemenliğini pekiştirmeyi sürdürüyor.

    Onlarca yıldan beridir burjuva liberalleri ve burjuva “sosyal-ist” lerini peşlerinde sürükleyen yeşil elbiseli faşist rejim “ustalık” diye tanımladığı dönemine “ileri demokrasi” demeyi uygun bulduğundan beridir, faşist düzen daha da azgınca saldırılarını büyüttü. Zira klikler savaşında öne çıkan yeşil elbiseli klik, bu egemenlik mücadelesini açık zora dayalı ve de kısmen düzenin diğer kurumlarını da kullanarak meşruiyet kazandırmaya çabalıyor. Klasik devletçi gelenekten hiçbir biçimde farkı olmadığını zaman en iyi şekilde göstermeye başladı bile.

    Hopa´da zirveye çıkan faşist devlet terörü, açık ya da gizli tüm biçimleriyle devrede yine. Kürt Halkına karşı açılım, demokrasi adına iradesinin yok sayılmasının yanı sıra durmak bilmeyen operasyonlar, gerilla ve köylü cenazeleri, barışçıl gösterilere kurşun dahil her yöntemle müdahale biricik biçim olmaya başladı bile. Alevi-Kızılbaşların masum Madımak Anmasına bile polis terörü ile yaklaşımı onların ileri demokrasi anlayışlarının nerede ve ne olduğunu oldukça iyi gösteren olgulardır.

    Zira demokrasi sınıfsal bir olgudur. Egemen sınıfın çıkarları, egemen sınıfın düzen ve ondan beklentilerinden şekillenen ve asla onun sınırlarını aşamayan bir sınıfsal kategoridir. Yani egemen olan sınıf için demokratik olan bir düzen ve asla-kesinlikle diğerleri için anti-demokratiktir. İster burjuva demokrasilerinin örneği olan Avrupa´da olsun; isterse faşizmin açık ve kesin hükümranlığı altında olan Anadolu´da olsun. Değişen sadece coğrafyaların kendisidir. Sınıfsal içerikleri aynıdır kati olarak.

    AKP´li egemen kliğin her toplumsal sorunun içeriğini boşaltmak ve kendi hakimiyeti adına kullanmak adına “demokrasi”nin de içeriği ile oynamaya çalıştığı açık ve net olarak orta yerdedir. Onların demokrasiden anladığı kendilerinden öncekilerde de olduğu gibi muhalif düzen hareketlerine baskı, terör, kıyım, katliam veya yetmedi soykırım vs dir. Düzenin korumak uğruna yapılan her şey “demokrasidir”; Karşıtı ise yanlış ve anti-demokratiktir. Zira söz konusu olan bir avuç burjuvazinin ve onun enternasyonal ağa-babalarının çıkarlarıdır.

    Burjuva parlamento ve burjuva düzen partileri ile seçimlerinin nasıl bir demokrasicilik oyunu ve geniş yığınların düzen içinde yok edimi projesi olduğu son seçimlerle birlikte bir kez daha kör göze parmak olmuştur. Burjuva düzen açısından daha da güçlü bir geniş yığın desteği alan yeşil elbiseli faşist rejim daha da pervasızca saldırmaya, önüne geleni yıkmaya çabalıyor.

    Cemil Çiçek gibi tescilli bir faşist Meclis Başkanlığına aday yapılıyor ve kesinlikle Meclis Başkanı yapılacak. Madımak ve Sivas´ta katledilen onlarca aydın, onların temelleri olan değerlere saldırı levhalarda tescillenip ve ardından faşist bir yeşil elbiseli Vali tarafından resmi itlerine saldırı emri verilerek gaz bombaları ile insanlar katliama uğratılmaya çalışılıyor. BDP protestolarında gaz bombaları atılarak bir kimsenin daha ölümüne neden olunuyor. Kürdistan´da operasyonlarda MKP-HPG –TKP/ML gerillaları katlediliyor.

    Her gün toplumsal muhalefetin bir kesimine dönük tehdit, şantaj, yok edim projesi ile hareket eden yeşil elbiseli faşist rejim kesin ve net olarak faşist diktatörlüğün sürdürülebilir bir biçimine denk gelmektedir. Bu aşağılık iki yüzlü sözde demokrat rejim sözcüleri bir yandan dinci, dindar vs geçinirken geniş dindar milyonların mali sömürülmesini sağladıkları apaçık, belgeleri ile açığa çıktı zaman içinde.

    Sözde İslamcı, Müslüman geçinen bu güruh One Minute gösterilerine rağmen, İsrail siyonizmi ile zerre kadar işbirliği içinde olmaktan geri adım atmadı. Korkunç bir iki yüzlülükle bir yandan tüm ilişkiler sürdürülürken; diğer yandan geniş yığınlar şovmen gösterileri ile kandırıldı yıllardır. Bu gösteriler hala her alanda RTE elince ve ardından koşan Fettullah abisi ya da koordinatörü ile birlikte yürütülmeye devam ediliyor.

    Bir üniversite tarafından fahri doktora verilen RTE, vaaz ederek ne kadar ileri demokrat olduğunu vurguya çalışırken duvarlara tosluyor. Demokrasi ve demokrasinin ilerletilmesi uğruna verilen mücadelede yeri itibarıyla bu unvana layık görülen RTE gerçekten de düzen açısından oldukça iyi bir yerdedir. Ve sahnelerin kükreyen “demokratı” etrafa tehditler yağdırarak ne derece “demokrat” olduğunu gösteriyor.

    Elbette burjuva anlamda da bile olsa bu derece yetersizlerin geniş yığınların düzen içi desteğini alması oldukça anlamlıdır. Geniş yığınların apolitizasyonu ve de diğer yandan da yabancılaşmanın sonuçlarından da olsa bu bir fenomendir. Ve de düzen dışı devrimci demokratlar ile komünist devrimcilerin bu süreci aşmaları zorunludur.

    Ortada olan sadece din ya da dindarlığın kullanımı değildir. Ortada bir saadet zinciri vardır, sadakalı yaşamın meşruluğu vardır, aşağılama-kıyım-katliam-sömürünün kader olmanın ötesinde kendisi olma vardır. RTE ve onun üzerine oturduğu sınır tanımaz emperyalist kapitalist talan düzeni açısından bu durumu meşru kılmak, geniş yığınlara karşı boyamak, allamak-pullamak ve en iyi biçimiyle “satmak” sorunu vardır. Kabul edilmelidir ki, yeşil elbiseli biçimiyle bu düzen daha iyi “satılmaktadır”.

    Onların ileri demokrasileri, burjuva demokrasilerinin karikatürü olamayacak derece de ucubedir. Kars´taki Kardeşlik heykellerine yaklaşımları, Futbolda şike adına kendilerinden olana bile saldırmaları, birgün dedikleri ile diğer gün dedikleri aynı olmayanların demokrasileridir. Klasik faşist diktatörlüğün bir biçimi olmasının yanı sıra, gittikçe “yeşil elbiseli faşist-cemaat-imam diktatörlüğüne” gidiştir bir bakıma. Öz olarak bir şey değişmemiş olsa da biçimsel olarak bu böyledir.

    Sonuçta emekçi sınıflar ve muhalif düzen kesimleri açısından “ileri demokrasi” faşizmin yeşil elbiseli biçimidir. Her geçtiğimiz gün daha da tanıtlanan bu durum; dayandığı saadet zinciri-yabancılaşma ile ayakta durmaktadır ve ötesi de “yığınlar hak ettikleri biçimde yönetilirler”.


    03.07.2011


    Mahmut Halil CAN ( Sendiren )
     

Sayfayı Paylaş