2 Temmuz Sivas

Konu, 'Haberler ve Yorumlar' kısmında devran tarafından paylaşıldı.

  1. devran

    devran Yönetici

    [​IMG]


    [​IMG]


    [​IMG]

    [​IMG]
    tarihin en vahim olayı
    33 sanığın idama mahkûm edildiği Sıvas Davası'nın gerekçeli kararı açıklandı. Kararda, Sıvas olayları, ‘‘Türk-İslam tarihinin en vahim olayı’’ olarak nitelendirildi. ‘‘Vicdanlarında en ufak bir acıma hissi uyanmadığı’’ gerekçesiyle sanıklar hakkında indirim uygulanmaması istendi.

    Sıvas olaylarının gerekçeli kararı açıklandı. Kararda, 2 Temmuz 1993 günü meydana gelen ve 37 kişinin hayatını kaybettiği katliam, ‘‘Türk-İslam tarihinin en vahim olayı’’ olarak nitelendirildi. ‘‘35 kişi yanarak ölürken, sanıkların vicdanlarında en ufak bir acıma hissi uyanmamıştır’’ denilen gerekçeli kararda, ‘‘Sanıklar hakkında indirim uygulanması kamu vicdanını rahatsız eder’’ denildi.

    Davanın görüldüğü Ankara Devlet Güvenlik Mahkemesi, 98 sanıktan 33'ü hakkında idam kararı vermiş, 51'ini çeşitli hapis cezalarına çarptırırken 14 sanığa da beraat kararı vermişti.

    EYLEM SAATLERCE SÜRDÜ

    73 sayfadan oluşan gerekçeli kararın ilk bölümünde, Sıvas'ta ölen 37 kişinin isimleri, mağdur-müdahil-müştekiler, sanıkların kimlik bilgileri, işledikleri suçlar, ilk yargılama sonunda verilen karar, Yargıtay 9'uncu Ceza Dairesi'nin bozma kararı, iddialar, savunmalar ve delillere yer verildi. Gerekçeli kararda, Kültür Bakanlığı ve Sıvas Valiliği'nin katkılarıyla düzenlenen ‘Pir Sultan Abdal’ etkinlikleri sırasında, 2 Temmuz 1993’te meydana gelen olaylarda Madımak Oteli'nin yakılması sonucu 35 kişinin yanarak öldüğü, 2 kişinin de otel dışındaki olaylarda hayatını kaybettiği kaydedildi. Saatler süren bir hazırlıktan sonra büyük bir kalabalığın Madımak Oteli'nin etrafını sardığı ve ardından bazı kişilerin oteli yaktığı dile getirildi.

    ÖRGÜT BAĞLANTISI

    Gerekçeli kararda, anayasal düzeni meydana getiren normlar olduğu belirtilerek, şöyle devam edildi: ‘‘Olay sırasında sürekli olarak atılan sloganların başka olaylarda yasadışı örgüt elemanlarınca atılmış bulunan sloganlarla ayniyat göstermesi, bu eylemlerin aynı amaç ve strateji doğrultusunda ve bir organizasyon dahilinde gerçekleştirildiğini ortaya koymaktadır.’’

    EYLEM VAHİMDİR

    Sanıkların eyleminin, ‘anayasal düzeni zorla bozmaya kalkışmak’ olduğu vurgulanan gerekçeli kararda, şu görüşlere yer verildi: ‘‘Sanıkların sabit olan eylemleri vahimdir, anayasal düzeni zorla değiştirmeye elverişlidir. TCK'nın 146/1'inci maddesinde belirtilen suçun maddi ve manevi unsurları oluşmuştur. Hal böyle olunca, 33 sanığın ilgili madde gereğince idam cezası ile cezalandırılmalarına karar verilmiştir.’’

    İNDİRİM YAPILAMAZ

    Gerekçeli kararda, ‘‘Sanıklar, son duruşma hariç diğer duruşmalarda mahkememizi hiçe sa***** slogan atmışlar, kavga çıkarmışlar, mahkeme heyetine demir para, çakmak gibi nesneleri atmak suretiyle hakaret ve tehditte bulunmuşlardır’’ denildi. Gerekçeli kararda, ‘‘Bu durumda, sanıklar hakkında TCK'nın ‘indirim öngören' 59'uncu maddesinin tatbiki mümkün değildir’’ denildi. Gerekçeli kararın son bölümünde, 33 sanığın ‘anayasal düzeni zorla bozmaya kalkışmaktan' idama, 4 sanığın 20'şer yıl, akli dengesi yerinde olmayan 1 sanığın 15 yıl, 27 sanığın ‘anayasal düzeni zorla bozmaya kalkışmaya iştirakten' 7.5 yıl, 2 sanığın da 5'er yıl ağır hapis cezalarına mahkûm edildikleri hatırlatıldı. Gerekçeli kararda ayrıca, 11 sanığın, kanunsuz toplantı ve gösteri yürüyüşü yapmak suçundan 3'er yıl hapis cezalarına çarptırıldıkları kaydedilerek, 14 sanığın mahkûmiyetlerine yeterli, her türlü kuşkudan uzak, kesin ve inandırıcı deliller elde edilemediği gerekçesiyle beraatlerine, 6 sanık hakkındaki dosyanın ise ayrılmasına karar verildiği açıklandı.

    Aziz Nesin bahane

    Sıvas Davası'nın gerekçeli kararında, Türk devriminin temel taşlarından biri olan Sıvas Kongresi'nin yapıldığı ve sonradan müzeye dönüştürülen bina ile önündeki Atatürk heykelinin tahrip edildiğine de dikkat çekilerek şöyle denildi: ‘‘Sanıkların eyleminin, Aziz Nesin'in düşünce ve davranışları bahane edilmek suretiyle Anayasal düzenin en önemli ilkelerinden Cumhuriyetçilik ve laikliğin ortadan kaldırılmasına yönelik olduğu tüm açıklığı ile ortadadır.’’

    Kılları bile kıpırdamadı

    Madımak Oteli'nin yakılması sırasında içeriden ‘Bizi kurtarın' çığlıklarının yükseldiği, ancak otelin çevresini saran kalabalığın ‘‘yardım etmek bir yana kurtarmayı, güvenlik kuvvetlerinin ve itfaiyenin yanan kişileri kurtarma teşebbüsünü bile engellledikleri’’ kaydedildi. Kararda, bu gelişmeye şöyle değinildi:

    ‘‘Yanan kişilerin ölüm çığlıkları karşısında kılları bile kıpırdamamış, ölmelerini şeriat yanlısı slogan atarak zevkle izlemişlerdir.’’

    Karıncayı bile yakmak günahtır

    Sanıkların eylemlerinin ne derece ‘‘vahim’’ olduğu ise gerekçeli kararda şu cümlelerle dile getirildi: ‘‘Türk milleti, tarihte geçirdiği en zor dönemde bile can düşmanı olan devletlerin masum insanlarına silah çekmemiş, onlarla ekmeğini paylaşmış, onlara her alanda yardımcı olmuştur. Türk-İslam tarihinde böyle vahim bir olay görülmemiştir. Kutsal kitaplarda, değil bir insanı, bir karıncayı bile yakarak öldürmek, en büyük günah sayılmıştır. İnsanlar yanarak ölürken sanıkların vicdanlarında en ufak bir acıma hissi uyanmamıştır.’’

    (alıntı)
     

Sayfayı Paylaş